Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C. KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR:
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ:
GEREKÇELİ KARARIN
YAZIM TARİHİ
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; 30/11/2021 tarihinde, davalı … idaresindeki … plakalı kamyon ile seyir halinde iken müvekkili şirkete ait … plakalı aracın arkasından çarptığını, trafik kazası tespit tutanağında davalı sürücünün tam kusurlu olduğunun belirtildiğini, müvekkiline ait herhangi bir kusur izafesinin olmadığını, meydana gelen kaza sonucunda müvekkiline ait aracın hasar gördüğünü ve kullanılamaz duruma geldiğini, araç daha sonra müvekkiline ait kaskodan tamir ettirildiğini, müvekkiline ait araçtaki hasar, karşı tarafın sigortası olmadığı için müvekkiline ait aracın kaskodan karşılanarak tamir edildiğini, fakat herne kadar tamir edilse de araçtaki hasar ikinci el piyasasındaki fiyatını düşürdüğünü, araçtaki değer kaybı tespit edilerek kazaya sebebiyet verenlerden araçtaki değer kaybını isteme gereğinin hasıl olduğunu, Müvekkilinin aracı işçi servisi olup işçilerin işe getirilip götürülmesinde kullanıldığını, aracın tamir süresi içerisinde kullanılamadığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 700,00 TL değer kaybı 300,00 TL zarar kaybı için olmak üzere toplam 1.000,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı … Nakliyat A.Ş vekilinin davaya cevap dilekçesinde özetle; davalının aracının sürüsü olan davalı …’ın davaya konusu kazada kusurunun bulunmadığını, davacıya ait aracın … Transit otobüs olduğu dikkate alındığında, davaya konu kaza sebebiyle değer kaybının olamayacağını, Davacı tarafından araçlarının – İşçi servisi yaptığı iddia edilmişse de buna ilişkin belge ve bilgilerin bulunmadığını, davaya konu kazada kusurun davacı tarafta olduğunu, bu nedenle davacının araç mahrumiyet talebinin reddine karar verilmesini, davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı …’a usulüne uygun tebligat çıkarıldığı, ancak davalının cevap dilekçesi vermediği, ayrıca duruşmaya gelmediği görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
… Sigorta A.Ş’den, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi Müdürlüğü’nden, Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan, Türkiye Noterler Birliği Başkanlığından ilgili belgeler istenilmiş ve dosya arasına alınmış, kusur ve hasara ilişkin bilirkişiden rapor alınmış ve raporun taraflara tebliği sağlanmıştır.
Makine Mühendisi … 24/07/2023 tarihli bilirkişi raporuna göre; iki aracın karıştığı maddi hasarlı trafik kazasında, davalı sürücü …’ın, % 100 oranında kusurlu olduğu, davaya konu … plakalı araçta ve dava konusu trafik kazası sonucunda araçta meydana gelen değer kaybının; 25.000,00 TL olacağı, davacının, davaya konu aracın tamir süresi içerisindeki, araç mahrumiyetinden doğan zararının; 4.400,00 TL olacağı, kusur oranına göre, davacı … Tic. A.Ş.’nin, davalılar, …. Tic. Ltd. Şti. ve …’dan, müştereken ve müteselsilen talep edebileceği tazminat miktarının; %100x(25.000,004-4.400,00) 29.400,00 TL olacağı yönünde rapor beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat davasıdır.
Konunun 6098 sayılı TBK.49.-56.maddeleri ve KTK.85. ve devam eden maddelerinde düzenlendiği TBK.49/1. Maddesinde; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde, KTK.85. maddesinde; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar……İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” şeklinde, KTK’nun 86/1.maddesinde;”İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” şeklinde, KTK’nun 91/1.maddesinde;”İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde, KTK’nun 92.maddesinde;”Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler, d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar, f) Manevi tazminata ilişkin talepler.” şeklinde, KTK’nun 97.maddesinde(6704 S.K. 5. Mad. İle değişiklik öncesi);”Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.” şeklinde, KTK’nun 99.maddesinde(6704 S.K. 6. Mad. İle değişiklik öncesi );”Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceğinin düzenlendiği görülmüştür.
2918 sayılı KTK’nın 97.maddesinde, 6704 Sayılı Kanunun 5.maddesi ile yapılan değişiklik neticesinde, 97.maddenin eski metninde, zarar görenin zorunlu mali sorumluluk sigortasında ön görülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi, dava açabilme hakkı mevcut iken 6704 Sayılı Kanunun 5.maddesi ile yapılan değişiklik sonucunda madde hükmü “Zarar görenin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 Sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir” denilmiştir. Davacı tarafından davalı sigorta şirketine yazılı başvuruda bulunulduğu, yazılı başvurudan itibaren 15 gün içinde cevap verilmediği anlaşılmakla, sigorta şirketine tazminat davası açılmadan önce başvuru yapılması ön şartının gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Kusur ve hasar tazminat ile araç mahrumiyet bedeli yönünden yapılan değerlendirmede, 24/07/2023 tarihli bilirkişi raporunda, iki aracın karıştığı maddi hasarlı trafik kazasında, davalı sürücü …’ın, % 100 oranında kusurlu olduğunun, davaya konu … plakalı araçta ve dava konusu trafik kazası sonucunda araçta meydana gelen değer kaybının; 25.000,00 TL olacağının, davacının, davaya konu aracın tamir süresi içerisindeki, araç mahrumiyetinden doğan zararının; 4.400,00 TL olacağının, kusur oranına göre, davacı … Tic. A.Ş.’nin, davalılar, …. Tic. Ltd. Şti. ve …’dan, müştereken ve müteselsilen talep edebileceği tazminat miktarının; %100x(25.000,004-4.400,00) 29.400,00 TL olacağının belirtildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin dava dilekçesi ile 30/11/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta oluşan değer kaybı ile araç mahrumiyetinden kaynaklanan zararın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline talep ettiği anlaşılmıştır.
Faiz talebi/temerrüt tarihi yönünden yapılan değerlendirmede; davaya konu olayın haksız eylemden kaynaklandığı, haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda temerrüde düşmüş sayılacağından kaza tarihinden itibaren yasal faize hükmolunmuştur.
Tüm dosya kapsamı üzerinden yapılan değerlendirmede;kusur ve hasar tazminat ile araç mahrumiyet bedeli yönünden yapılan değerlendirmede, 24/07/2023 tarihli bilirkişi raporunda, iki aracın karıştığı maddi hasarlı trafik kazasında, davalı sürücü …’ın, % 100 oranında kusurlu olduğunun, davaya konu … plakalı araçta ve dava konusu trafik kazası sonucunda araçta meydana gelen değer kaybının; 25.000,00 TL olacağının, davacının, davaya konu aracın tamir süresi içerisindeki, araç mahrumiyetinden doğan zararının; 4.400,00 TL olacağının, kusur oranına göre, davacı … Tic. A.Ş.’nin, davalılar, …. Tic. Ltd. Şti. ve …’dan, müştereken ve müteselsilen talep edebileceği tazminat miktarının; %100x(25.000,004-4.400,00) 29.400,00 TL olacağının belirtildiği, davacı vekilinin 11/10/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini toplam 29.400,00 TL’ye çıkardığını beyan ettiği anlaşılmakla, davanın kabulü ile; 30/11/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklı davacının talep etmiş olduğu kazaya ilişkin araç değer kaybı olarak 25.000,00 TL’nin, dava konusu trafik kazasından kaynaklanan araç mahrumiyetinden kaynaklı zarara ilişkin 4.400,00 TL’nin kaza tarihi olan 30/11/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
Davanın KABULÜ ile;
1-30/11/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklı davacının talep etmiş olduğu ;
-Kazaya ilişkin araç değer kaybı olarak 25.000,00 TL’nin kaza tarihi olan 30/11/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine;
-Dava konusu trafik kazasından kaynaklanan araç mahrumiyetinden kaynaklı zarara ilişkin 4.400,00 TL’nin kaza tarihi olan 30/11/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli (29.400,00 TL üzerinden) 2.008,31 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL harç ve 485,01TL ıslah harcı olmak üzere toplam 565,71 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.442,60 TL harcın kaza tarihi olan 30/11/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ye irad KAYDINA,
3-6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.600,00 TL arabulucu ücretinin 6235 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince kaza tarihi olan 30/11/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat KAYDINA,
4-Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan 172,90 TL ilk yargılama harcı, 485,01 TL ıslah harcı, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti ile 274,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 1.474,00 TL yargılama giderinin kaza tarihi olan 30/11/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca (29.400,00 TL) üzerinden davacı vekili için 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın, kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin istek halinde davacıya iadesine, karar kesinleşinceye kadar iade alınmaz ise gider avansının artan kısmının 6100 s. HMK’nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde re’sen davacıya İADESİNE,
Dair; davacı vekili ile davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/11/2023
Katip Hakim