Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/608 E. 2022/503 K. 07.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :… …
ÜYE :… …
ÜYE :… …
KATİP :… …

DAVACI :… – … …
VEKİLİ :
DAVALI :… – … …
VEKİLİ :
DAVA :Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH:
Davacı vekili tarafından Mahkememizin … Esas numarası ile açılan Menfi Tespit davasının yapılan öninceleme tensibi sırasında verilen ara karar gereğince; Dava konusu, 06/06/2022 düzenleme, 30/01/2023 vade tarihli borçlusu … alacaklısı … olan 200.000,00 TL bedelli bono yönünden açılan davanın tefrik edilmesine karar verildiğinden, bu bono yönünden dava dosyasının Mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılarak dosya incelendi:
HEYETİMİZCE GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 05/09/2022 tevzi tarihli dava dilekçesi ile: Müvekkili ile davalı arasında 07/06/2022 tarihli bir kısım ağır sanayi makine, ekipman ve malzemelerin satışı için sözleşme imzalandığını, sözleşmenin başında “… Mah. … Sk. No:… , … , … … /KONYA adresinde bulunan, mülkiyeti …’a ait taşınır malların satışı hususunda taraflar anlaşmıştır” şeklind eibare ile malların bulunduğu yerin ifade edildiğini, satıma konu makine ve ekipmanların değerinin toplam 750.000,00 TL olduğunun belirtildiğini, belinin 50.000,00 TL’sinin peşin, kalam kısmının ise her biri 100.000,00 TL tutarında 30/06/2022, 30/07/2022, 30/08/2022, 30/09/2022, 30/10/2022, 30/11/2022, 30/12/2022 tarihli senetlerle ödeneceği belirtilmesine karşın kalan 200.000,00 TL ise 30/01/2023 tarihli senet ile ödenecektir şeklinde ibare yazıldığını, son 200.000,00 TL tutarında senet eklendiğinde satış rakamı olan 750.000,00 TL’nin aşılarak toplam bedelinin 950.000,00 TL olduğunun görüldüğünü, yine aynı sözleşmenin son kısmına “Alıcı, satın aldığı menkulleri yerinde görmüş, test etmiş ve çalışır/noksansız olarak teslim almıştır” denildiğini, tarafların yine aynı tarihte yaptıkları kira sözleşmesi ile satım konusu makine ve malzemelerin bulunduğu “… Mah. … Sok. No:… , … , … … /KONYA” adresininin davalı tarafından müvekkiline kiraya verilmesini konu alan bir kira sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşmede kira başlangıç tarihinin 30/06/2022 olarak belirtildiğini, dolayısıyla müvekkilinin mecurun 30/06/2022 tarihinde kullanılabileceği “satış sözleşmesinde belirtilen eşyaları da bu suretle o adreste teslim alacağı” açık bir şekilde taraflar arasında anlaşma yapıldığıonı, bu kira sözleşmesinde kira bedelinin 200.000,00 TL ve ödeme şeklinin 30/01/2023 tarihli senet denilerek yukarıda bildirmiş oldukları senede atıfta bulunulduğunu, dolayısıyla ticari satış sözleşmesinde belirtilen senedin kira sözleşmesinin bir yıllık kira bedeli olarak davalıya verildiğinin açık olduğunu, kiralanan ve satış sözleşmesinde malların bulunduğu belirtilen bu adres numaralarından … numaranın aynı zamanda bir süre önce vefat ettiği bilinin davalının babası …’a ait olan … Ltd. Şti’nin adresi olarak görünen yer olduğunu, ayrıca davalının tek ortaklı olarak sahibi olduğu … Ltd. Şti.’nin adresinin de aynı yer olan … Sok. No:… olduğunu, dolayısıyla malların bulunduğu adresinde halihazırda davalının kullanımında olduğu ve davalının hakimiyet alanında bulunduğunu, taraflar arasında sözleşme imzalanmış olsa da 65 yaşında olan ve sağlık problemleri bulunan müvekkilinin davalı tarafından imzalatılan satış sözleşmesinde kendisine söylenen farklı ifadelerin bulunduğunu ve aslında teslim almadığı malları teslim almış gibi ifadelerin de yer aldığını fark edince hemen ertesi gün davalıya sözleşmelerden caydığını ve sözleşmeleri feshettiğini, ödediği 50.000,00 TL ile vermiş olduğu toplam 900.000,00 TL tutarındaki senetlerin iadesi talepli ihtarname gönderdiğini, davalının ise cevabi ihtarname ile müvekkilinin beyanlarını kabul etmediğini, müvekkilinin malları teslim aldığını, senetlerin ödenmemesi halinde takibe koyacağını beyan ettiğini, daha sonra elinde ne kiralık dükkan ne de satış konusu makine ve malzemeleri alamadığını, davalının aldığı 50.000,00 TL peşin ödemenin yanında 30/06/2022 tarihli senedi de bankaya ibraz ederek müvekkiline haciz tehdidi altında ödettiğini, hiçbir karşılık almaksızın müvekkilinin 250.000,00 TL ödeyerek maddi olarak zor duruma düştüğünü, her geçen ay yüksek tutarlı senetler nedeniyle icra tehdidi altında bulunduğunu, bu nedenlerle takipten önce menfi tespit davası açıldığı için İİK’nun 72/2 maddesi kapsamında senet bedellerinin %15’i mukabilinde, ilgili senetler bakımından icra takibi yapılmasın engel olacak ve icra takiplerinin durdurulması yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, davalının haksız ve kötü niyetli olduğundan müvekkilinin uğradığı zarara istinaden dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminatın davalıdan alınarak taraflarına verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davacı vekili tarafından Mahkememizin … Esas numarası ile açılan Menfi Tespit davasının yapılan öninceleme tensibi sırasında verilen ara karar gereğince; Dava konusu, 06/06/2022 düzenleme, 30/01/2023 vade tarihli borçlusu … alacaklısı … olan 200.000,00 TL bedelli bono yönünden açılan davanın tefrik edilerek mahkememizin 2022/608 Esas sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Dava, “Davaya konu;06/06/2022 düzenleme, 30/01/2023 vade tarihli borçlusu … alacaklısı … olan 200.000,00 TL bedelli bonodan dolayı davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacı tarafın; Dava konusu, 06/06/2022 düzenleme, 30/01/2023 vade tarihli borçlusu … alacaklısı … olan 200.000,00 TL bedelli bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti ile avalının haksız ve kötü niyetli olduğundan müvekkilinin uğradığı zarara istinaden dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminatın davalıdan alınarak taraflarına verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği, davanın İİK.72. Maddesine dayalı menfi tespit davası olduğu, mahkemelerin görevlerine ilişkin düzenlemelerin 6100 sayılı HMK.nun 1.2.3.4. maddelerinde düzenlendiği, HMK’nun 2.maddesinde; “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” şeklinde, HMK’nun 4. maddesinde;”(1) Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları, b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları, c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları, ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları, görürler.” şeklinde düzenlendiği, yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 Sayılı Kanun ile değişik 6102 sayılı TTK. nun 5/3.maddesinde; “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenlemenin yapıldığı, Bu düzenleme ile Ticaret Mahkemeleri genel mahkemeler içinde yer alan Asliye Hukuk Mahkemelerinin bir dairesi olmaktan çıkarılarak genel mahkemeler arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğunun kabul edildiği, yine 6102 sayılı TTK.nun 4. Maddesinde Ticaret Mahkemelerinin görevine giren dava ve çekişmesiz yargı işlerinin düzenlendiği, dava şartlarına ilişkin düzenlemenin HMK.nun 114. ve 115. maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 114/1-c maddesinde mahkemenin görevli olmasının dava şartı olduğunun, aynı kanunun 115.maddesinde mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağının ve taraflarında her zaman ileri sürebileceğinin, dava şartlarının noksan olması halinde davanın usulden reddine karar verileceğinin, HMK’nun 138/1.maddesinde mahkemenin öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebileceğinin düzenlendiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın TTK.4.maddesinde tahdidi olarak sayılan dava türlerinden olmadığı, taraflar arasında imzalanan “30/06/2022 Sözleşme Başlangıç Tarihli Kira Sözleşmesi”ne bağlı kira ilişkisinden kaynaklanmakta olduğu, ( kira sözleşmesinin kira bedelinin ödeme şekli başlıklı bölümünde “30/01/2023 tarihli senet ile” ve satış sözleşmesinde “200.000 TL ise 30/01/2023 tarihinde senet şekilde” şeklindeki bağlantı nedeniyle) davanın Sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, TK.4.5. maddeleri gereğince mahkememizin görevli olmadığı, Konya Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu, Yargıtay .Hukuk Dairesinin 04/10/2016 tarih ve … Es. … Kar. Sayılı ilamı ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nin 16/09/2020 tarih ve … Es. … Kar. Sayılı ilamının da benzer mahiyette olduğu anlaşıldığından dava dilekçesinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine, Konya Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna tensiben karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİ ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Konya Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemelerinin GÖREVLİ OLDUĞUNA,
3-6100 sayılı HMK.nun 20/1.maddesi gereğince bu karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden, süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurması halinde dava dosyasının görevli Konya Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemelerine GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde re’sen davanın açılmamış sayılmasına KARAR VERİLMESİNE,
4-6100 sayılı HMK.nun 331/2.maddesi gereğince harç ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davaya görevli mahkemece devam edilmesi halinde görevli mahkemece, aksi takdirde talep halinde mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
5-Davacı vekilinin, dava konusu bono yönündeki ihtiyati tedbir talebinin görevli mahkeme tarafından DEĞERLENDİRİLMESİNE,
6-Davacı vekili tarafından davanın açılması sırasında Mahkememizin … Esas sayılı dosyasına yatırılan 11.954,25 TL peşin harcın 3.415,50 TL’sinin (200.000,00 TL x 0,06831 / 4 = 3.415,50 TL) bu dosya için yatırıldığının KABULÜNE,
7-Tensip zaptının bilgi mahiyetinde taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi. 07/09/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …