Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/606 E. 2022/702 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan “Şirketin İhyası”dava dosyası mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kaydedilerek davanın yapılıp bitirilen açık yargılaması sonucunda:
HEYETİMİZCE GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 06.09.2022 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkilinin, ek tasfiyesi istenen … Tic. A.Ş.’nin ana ortağı ve yönetim kurulu başkanı muris … tek mirasçısı olduğunu, … Tic.A.Ş. Konya Ticaret Sicil Memurluğu’nun … sırasına kayıtlı olarak tescilli iken 6102 sayılı yasanın geçici 7. Maddesi çerçevesinde tasfiye işlemleri yapılmaksızın re’sen sicilden silindiğini, ancak şirketin ek tasfiyesinin gerektiğini, zira şirket adına halen tapuda … İli … İlçesi … Mahallesi … Mevkii … ada … parselde kayıtlı 4.539.81 m2 bir taşınmaz olup aktifte yer alan bu taşınmaz tasfiye işlemine konu edilmediğini, şirketin pasif-aktif başkaca hiçbir borcu-malvarlığının bulunmadığını, söz konusu taşınmaz nedeni ile şirketin TTK. 547.maddesine göre ek tasfiyesinin gerektiğini, tasfiye memuru olarak da davacının torunu … TC kimlik numaralı … atanmasını, davalı … Sicil Müdürlüğü re’sen silme işlemi yaptığı için yargılama gideri talebimiz bulunmadığından bahisle; Ticaret sicilinden re’sen silinmiş Konya Ticaret Sicil Memurluğu’nun … sırasına kayıtlı … Ticaret Anonim Şirketi’nin TTK 547. Madde çerçevesinde ek tasfiyesi için sicile tesciline, tasfiye memuru olarak …’ın atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sicil Müdürlüğü 04.10.2022 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu … Ticaret Anonim Şirketi’nin müdürlüklerinden kaydı terkin işleminden önce öngörülen ihtarın yapılarak ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilmek suretiyle TTK. Geçici 7.Madde kapsamında 02.09.2013 tarihinde resen terkin edildiğini, şirket kaydının silinme işleminin, usul ve yasaya uygun olup, müdürlüklerinin bu hususta herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davacı, her ne kadar şirketin ek tasfiyesiyle ihyasını talep etmiş olsa da ihyası istenen şirketin TTK’nın 547.maddesi gereği genel kurul kararı ile tasfiye sonucu terkin edilmediğini, TTK’nın geçici 7.maddesi gereği resen terk edildiğini, ayrıca ihyası istenen şirketin ticaret sicili kaydının 02.09.2013 tarihinde silindiğini, davanın ise 06.09.2022 tarihinde açıldığını, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7/15.maddesinde ön görülen 5 yıllık süre hak düşürücü süre olduğundan terkin tarihinden dava tarihine kadar 5 yıllık sürenin geçtiğini, ancak dava TTK.Geçici 7.maddesinin 15.fıkrası hükümlerindeki şartlarını taşıyorsa şirketin ihyasına karar verme konusunda takdirin yüce mahkemede olduğunu, müdürlüklerinin usulen ve davanın niteliği gereği “yasal hasım” olduğundan dolayı yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olmadığından, davacının da bu yönde bir talebinin bulunmadığından bahisle; Şirketin ihyasına karar verilmesi halinde müdürlükleri aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesini talep ve beyan etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiyeler tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Tarafların bildirmiş oldukları delilleri, … İli … İlçesi … Mahallesi … Mevkii … ada … parselde kayıtlı 4.539.81 m2 bir taşınmazın tüm maliklerini ve tapu kaydı üzerindeki takyidatları gösterir şekilde tapu kaydı ile takyidatların dayanak belgeleri, dava dışı …. Tic. A.Ş.’nin ticari kayıtları dosyamız içerisine celbedilmiştir.
Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 20.09.2022 ve 02.12.2022 tarihli yazısına göre; Dava dışı …. Tic. A.Ş.nin TTK’nun geçici 7.maddesi gereğince 02.09.2013 tarihinde re’sen terkin edildiği bildirilmiştir.
Tasfiye Memuru Adayı …’ın mahkememizin 20.12.2022 tarihli duruşmasındaki beyanında; Ben ihyası talep edilen şirketin merhum yönetim kurulu başkanının torunuyum, davacı da babaannem olur, mali işler konusunda bilgim vardır, kendi rıza ve isteğim ile tasfiye memuru olmayı kabul ediyorum, herhangi bir ücret talebim yoktur, demiştir.
Dava “Anonim Şirketin İhyası” davasıdır.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacının, ek tasfiyesi istenen …. Tic. A.Ş.’nin ana ortağı ve yönetim kurulu başkanı muris …’ın tek mirasçısı olduğunu, ….Tic.A.Ş.’nin Konya Ticaret Sicil Memurluğu’nun … sırasına kayıtlı olarak tescilli iken 6102 sayılı yasanın geçici 7. Maddesi çerçevesinde tasfiye işlemleri yapılmaksızın re’sen sicilden silindiğini, ancak şirketin ek tasfiyesinin gerektiğini, zira şirket adına halen tapuda … İli … İlçesi … Mahallesi … Mevkii … ada … parselde kayıtlı 4.539.81 m2 bir taşınmaz olup aktifte yer alan bu taşınmaz tasfiye işlemine konu edilmediğini, şirketin pasif-aktif başkaca hiçbir borcu-malvarlığının bulunmadığını, söz konusu taşınmaz nedeni ile şirketin TTK. 547.maddesine göre ek tasfiyesinin gerektiğini, tasfiye memuru olarak da davacının torunu … TC kimlik numaralı …’ın atanmasını, davalı … Sicil Müdürlüğü re’sen silme işlemi yaptığı için yargılama gideri taleplerinin bulunmadığından bahisle; Ticaret sicilinden re’sen silinmiş Konya Ticaret Sicil Memurluğu’nun … sırasına kayıtlı … Ticaret Anonim Şirketi’nin TTK 547.madde çerçevesinde ek tasfiyesi için sicile tesciline, tasfiye memuru olarak …’ın atanmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği, davalı tarafın dava konusu … Ticaret Anonim Şirketi’nin müdürlüklerinden kaydı terkin işleminden önce öngörülen ihtarın yapılarak ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilmek suretiyle TTK. Geçici 7.Madde kapsamında 02.09.2013 tarihinde resen terkin edildiğini, şirket kaydının silinme işleminin, usul ve yasaya uygun olup, müdürlüklerinin bu hususta herhangi bir kusurunun bulunmadığını, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7/15.maddesinde ön görülen 5 yıllık süre hak düşürücü süre olduğundan terkin tarihinden dava tarihine kadar 5 yıllık sürenin geçtiğini, ancak dava TTK.Geçici 7.maddesinin 15.fıkrası hükümlerindeki şartlarını taşıyorsa şirketin ihyasına karar verme konusunda takdirin yüce mahkemede olduğunu, müdürlüklerinin usulen ve davanın niteliği gereği “yasal hasım” olduğundan dolayı yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olmadığından, davacının da bu yönde bir talebinin bulunmadığından bahisle; Şirketin ihyasına karar verilmesi halinde müdürlükleri aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesini talep ve beyan ettiği, 6102 sayılı TTK.’nun Geçici Madde 7/15. maddesinde; “…Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” şeklinde düzenleme yapıldığı, TTK’nun 547.maddesinde; “(1)Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2)Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” şeklinde, TTK’ nun 529. maddesinde;(1) Anonim şirket; a) Sürenin sona ermesine rağmen işlere fiilen devam etmek suretiyle belirsiz süreli hâle gelmemişse, esas sözleşmede öngörülen sürenin sona ermesiyle, b) İşletme konusunun gerçekleşmesiyle veya gerçekleşmesinin imkânsız hâle gelmesiyle, c) Esas sözleşmede öngörülmüş herhangi bir sona erme sebebinin gerçekleşmesiyle, d) 421 inci maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarına uygun olarak alınan genel kurul kararıyla, e) İflasına karar verilmesiyle, f) Kanunlarda öngörülen diğer hâllerde, sona erer.” şeklinde düzenlemelerin yapıldığı,
Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nin 06/11/2020 tarih ve … Es. … Kar. Sayılı ilamında;”….Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği İle Odalar Ve Borsalar Kanunun 10/3.maddesinde; “Oda yönetim kurulu kararını takip eden yılbaşından itibaren iki yıl içinde, ilgilinin üyesi bulunduğu odaya müracaatla adres ve durumunu bildirmemesi halinde, oda yönetim kurulunun teklifi ve meclis kararıyla ticaret sicil kaydının re’sen silinmesi için ticaret sicil memurluğuna ihbarda bulunulur. İhbarı takip eden ayın ilk günü itibarıyla oda kaydı silinmiş sayılır. Bu süre içerisinde durumunu bildiren üyelerin aidat tahakkukları başlatılır. Ancak bu durumda olanlar tüm aidat borçlarını ödemedikçe seçmen listelerine tekrar kaydedilemeyeceği, hükmünü içermektedir.
Resmi gazetede 30/12/2012 gün ve 28513 sayıyla yayınlanan “Münfesih olmasına veya sayılmasına rağmen tasfiye edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin” Tebliğ’in 1. maddesinin “d” bendinde; “18/5/2004 tarihli ve 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 10 ve 32 nci maddelerine göre adreslerinin ve durumlarının tespit edilememesi nedeniyle ilgili odadaki üyelikleri askıya alınan ve oda yönetim kurulu kararını takip eden yılbaşından itibaren iki yıl sonunda oda kaydı silinerek, sicil kaydı silinmek üzere Müdürlüklere bildirilen şirketler ve kooperatifler.” ifadesi ile kanunda olmayan bir hali tebliğ ile düzenlemiştir.
Türk Ticaret Kanunu’nın geçici 7. maddesinde; “01/07/2015 tarihine kadar aşağıdaki hâlleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilinden kayıtlarının silinmesi, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır” denilmek sureti ile ancak kanun metninde sayılan halleri tespit edilen şirketin tasfiyesi TTK hükümlerine uyulmaksızın anılan maddedeki usule göre tasfiye edileceği belirtilmiştir. Diğer bir anlatımla bu madde belirtilen sınırlı hallere münhasıran özel bir tasfiye yöntemi getirilmiştir. Bu nedenle tadadi nitelikteki (numerus clausus) bu haller dışındaki durumlarda geçici 7. maddeye göre değil TTK veya ilgili kanunlardaki tasfiye usulünü uygun tasfiye yapılacaktır. Maddenin geçici ve istisnai oluşu göz önüne alındığında anılan maddedeki sayılan hallerin tadadi olduğu ve genişletilmeye tabi tutulamayacağı veya genişletici yorumda bulunulamayacağı açıktır. Kanunun istisnai tasfiye usulüne (geçici 7. Maddeye göre) tabi olacağını belirtmediği bir hal ikincil bir düzenleme ile de olsa geçici 7. madde kapsamına alınamaz. Hukuk Genel Kurulu’nun 14/06/2017 tarih ve … esas … karar sayılı kararında; “…Diğer taraftan normlar hiyerarşisi dikkate alındığında daha alt basamakta yer alan ve tamamen idarenin düzenleyici tasarrufu niteliğinde olan yönetmelikle, daha üst basamakta bulunan ve yasama organı tarafından objektif, soyut ve genel nitelikte bir yasama tasarrufu niteliğinde bulunan kanuna aykırı düzenleme getirilmesi mümkün değildir. Yönetmelik kaynağını kanundan alır ve ancak kanunun uygulanmasını gösterir. Kanunda bulunmayan bir düzenlemenin, yönetmelikle ihdası ve bu yolla kanunun önüne geçen bir uygulamanın benimsenmesi hukukun genel teorisine de aykırıdır” denilmek sureti ile yönetmeliğin kanunla çelişen hükümlerinin değil kanun hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
Özetle ikincil düzenlemeler dayandıkları kanun maddelerine aykırı olamaz ve çelişen hallerde ikincil düzenleme hükümleri dikkate alınmaz ve kanun hükümleri uygulanır.
Doktrinde de bu çelişkiye dikkat çekilerek tebliğdeki düzenlemenin kanuni dayanağının bulunmadığı ve kanundaki sayımın sınırlı olduğu vurgulanmıştır. (… Anonim Şirketlerin İnfisahı, sayfa 350-351, dipnot 251 … s. 200; … , Anonim Şirketlerde Tasfiyeden Dönme, sayfa 168 dipnot 418-aynı yöndeki … s.316,)
Özetlenen süreçte davalı sicil müdürlüğünün terkin işlemleri sırasında kanunda olmayan bir hali esas alarak TTK geçici 7. madde uygulamak sureti ile re’sen terkin işlemini gerçekleştirmesinin normlar hiyerarşisine aykırı olduğu gibi; ticaret sicil müdürlüğünce şirketin kaydının 5174 Sayılı Kanunun 10 ve 32. maddelerine göre adreslerinin ve durumlarının tespit edilememesi nedeniyle oda kaydı silinerek sicil kaydı silinmek üzere bildirildiğinden bahisle silindiği, Yargıtay . Hukuk Dairesinin 15/11/2018 tarih … Esas … Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi; davalı … Sicil Müdürlüğünün şirketin terkini işleminin hukuka uygun olmadığı, davanın açılmasına Ticaret Sicil Müdürlüğünün sebebiyet verdiği, davalı … Odasının yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması gerektiği” şeklinde kabul edildiği, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 20.09.2022 ve 02.12.2022 tarihli yazı cevabına göre; Dava dışı …. Tic. A.Ş.’nin TTK’nun geçici 7.maddesi gereğince 02.09.2013 tarihinde re’sen terkin edildiğinin bildirildiği, infisah sebebi olarak “18.05.2014 tarihli ve 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunun 10 ve 32.maddelerine göre adreslerini ve durumlarını tespit edilememesi nedeni ile ilgili odadaki üyelikleri askıya alınan ve oda yönetim kurulu kararını takip eden yıl başından itibaren 2 yıl sonunda oda kaydı silinerek sicil kaydı silinmek üzere müdürlüklerine bildirilen şirket ve kooperatifler olarak” belirtildiği, davalı sicil müdürlüğünün terkin işlemleri sırasında kanunda olmayan bir hali esas alarak TTK geçici 7. madde uygulamak sureti ile re’sen terkin işlemini gerçekleştirmesinin normlar hiyerarşisine aykırı olduğu, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7/15. Maddesindeki 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahsedilemeyeceği, davanın süresi içerisinde açıldığı, davacının dava dışı “…. Tic. A.Ş.” ihyasına yönelik dava açmakta ve ihyasını talep etmekte hukuki menfaatinin olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne, davacı tarafın davalı taraftan yargılama gideri talebi bulunmadığından davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KABULÜ İLE;
1-…’nün … sicil numarasına kayıtlı iken 02/09/2013 tarihinde 6102 sayılı TTK.’nun Geçici 7. maddesi gereğince terkin edilmiş olan “… TİCARET ANONİM ŞİRKETİ”nin 6102 sayılı TTK.’nun Geçici 7/15 maddesi gereğince İHYASI ile …’ne KAYIT VE TESCİLİNE,
2-Şirketin ihya işlemlerini yapması için … ve … oğlu, … doğumlu, … TC. nolu …’ın ATANMASINA,
3-Kararın Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne KAYDINA ve Ticaret Sicil Gazetesinde İLANINA,
4-Karardan bir örneğinin tescil ve ilan için …ne GÖNDERİLMESİNE,
5-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer OLMADIĞINA,
6-Davacı tarafın yargılama gideri talebi bulunmadığından yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği ancak vekalet ücreti talebi olmadığından davacı lehine vekalet ücreti tayinine yer OLMADIĞINA,
8-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının bulunması halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve tasfiye memuru adayının yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/12/2022

Başkan … Üye … Üye .. Katip …

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.