Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/566 E. 2022/450 K. 16.08.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA … . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
… . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : … …

DAVACI :… – …
DAVALILAR :1-… – …
2-… – …

DAVA :Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …
Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan Tazminat dava dosyasının mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapıldı. Ön incelemenin duruşmasız olarak evrak üzerinden yapılmasına karar verilmekle evrak incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; davalının sürücülüğünü yaptığı … plaka sayılı aracı ile … üzerinden tekrar şehir merkezi istikametine sağ şeritten sol şeride geçerek U dönüşü yapmak istediği anda kendisine ait … plaka sayılı aracın sağ ön kısmında bulunan far ve tampon ile çamurluk zarar görüp hasara uğradığını, aracında yaklaşık 8.000,00 TL’lik hasar ile yaklaşık 10.000,00 TL değer kaybının söz konusu olduğunu, ayrıca aracının 7 gün işten (günlük 200,00 TL) kaldığını, öncesinde hasarlı yerlerin ödenmesini kabul etmelerine rağmen hali hazırda ödeme konusunda herhangi bir anlaşma sağlanamadığını, kaza nedeniyle karşı tarafın tam kusurlu olduğunu, kasa sonrası kaza tespit tutanağına göre davalı …’ın araç sahipliğini yaptığı ve diğer davalı …’in şoförlüğünü yaptığı tutanakta davalı …’in 2918 sayılı K.T.K.yer alan maddeler arasında 56/1-A “şerit değiştirme kurallarına uymamak” kuralığını ihlal ettiğinden dolayı tam kusurlu olarak belirtildiğini, kaza nedeniyle kendisinin herhangi bir kusurunun olmadığını, kaza sonra şifai görüşmeleri ve arabuluculuk görüşmeleri sonuç vermediğinden kaza nedeniyle tam kusurlu bulunan ve … plaka sayılı aracına davalılar tarafından verilen zararın değer kaybı, bir hafta işten kalması göz önüne alınarak fazlaya dair talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 19.400,00 TL’nin olay tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yapılan yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafın açtığı davanın … tarihinde gerçekleşen trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat talepli dava olduğu, davanın yasal dayanağının 6098 sayılı TBK’nun 49. vd.eden maddeleri ile 2918 sayıl KTK’nun 85.vd.eden maddeleri olduğu, mahkemelerin görevlerine ilişkin düzenlemelerin 6100 sayılı HMK.nun 1.2.3.4. maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 2.maddesine göre dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkemenin aksine bir düzenlemenin bulunmaması halinde asliye hukuk mahkemesi olduğunun, bu kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesinin diğer dava ve işlerde görevli olduğunun düzenlendiği, dava şartlarına ilişkin düzenlemenin HMK.nun 114.ve 115.maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 114/1-c maddesine göre mahkemenin görevli olmasının dava şartı olduğu, aynı kanunun 115.maddesine göre mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağının ve taraflarında her zaman ileri sürebileceğinin, dava şartlarının noksan olması halinde davanın usulden reddine karar verileceğinin düzenlendiği, yine HMK’nun 138/1.maddesinde mahkemenin öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebileceğinin düzenlendiği, yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 S.Y. ile değişik 6102 sayılı TTK. nun 5/3.maddesinde; “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenlemenin yapıldığı, Bu düzenleme ile Ticaret Mahkemeleri genel mahkemeler içinde yer alan Asliye Hukuk Mahkemelerinin bir dairesi olmaktan çıkarılarak genel mahkemeler arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğunun kabul edildiği, yine 6102 sayılı TTK.nun 4. maddesinde;”(1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a) Bu Kanunda, b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde, d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.(2) Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir.” şeklinde düzenleme yapılarak Ticaret Mahkemelerinin görevine giren dava ve çekişmesiz yargı işlerinin düzenlendiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın TTK.4.maddesinde tahdidi olarak sayılan dava türlerinden olmadığı gibi her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmadığı, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanmakta olup uyuşmazlığın haksız fiile dayalı tazminat davası olduğu davanın genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, Yargıtay 20.Hukuk Dairesi’nin 01/10/2015 tarih ve 2015/4847 Es. 2015/8080 Kar.,Yargıtay 20.Hukuk Dairesi’nin 05.11.2015 tarih ve 2015/10836 Es. 2015/10702 Kar. sayılı ilamları ile de benzer şekilde kabul edildiği, TTK.4.5. maddeleri gereğince mahkememizin görevli olmadığı, Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından dava dilekçesinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine, Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna tensiben karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİ ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin GÖREVLİ olduğuna,
3-6100 sayılı HMK.nun 20/1.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurması halinde dava dosyasının görevli Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerine GÖNDERİLMESİNE, kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin başvurmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına KARAR VERİLMESİNE,
4-6100 sayılı HMK.nun 331/2.maddesi gereğince harç ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davaya görevli mahkemece devam edilmesi halinde görevli mahkemece, aksi takdirde talep halinde mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. …
Katip …
¸

Hakim …
¸