Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/551 E. 2023/287 K. 17.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : GÖREVSİZLİK

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin açık olarak verilen adreste petrol istasyonu işletmeciliği yaptığını, davalı şirketten … abone numarası ile söz konusu adresteki işyerine elektrik bağlattığını, müvekkiline ait … ilçesi … mahallesi … caddesindeki akaryakıt istasyonunda Mayıs ayında elektrik kesilmelerinden dolayı otomasyon sistemi , pano — pompa sisteminde arıza meydana geldiğini, ilgili arızla ile alakalı olarak teknik seviş çağırılmış ve gelen ekip tarafından arızanın elektrik kesintilerinden sonra voltajın yüksek gelmesinden kaynaklandığı ifade edildiğini, Elektrik Dağıtım ve Satış şirketiniz tarafından sağlanan elektrik enerjisinde birçok kez elektrik voltajı düşmüş, yükselmiş ve zaman zaman da kesintiye uğradığını, saatlerce devam eden kesintiler sonrasında gerçekleşen voltaj düşüklükleri ve değişiklikleri nedeniyle müvekkiline ait … ilçesi … mahallesi … caddesindeki akaryakıt istasyonunun otomasyon sistemi, pano — pompa sisteminde arıza meydana geldiğini, ilgili arıza ile alakalı olarak teknik servis çağırılmış ve gelen ekip tarafından arızanın elektrik kesintilerinden sonra voltajın yüksek gelmesinden kaynaklandığı ifade ettiklerini, olayda dağıtım ve satış şirketinin kusuru açık olup, tüketici olan müvekkilinin tüm maddi ve manevi zararından sorumlu olduğu, masraf yapıp otomasyon sistemi yenilendiğini, söz konusu elektronik sistemlerin bozulmasından dolayı TL olmak üzere maddi kayba uğradığını, söz konusu zarar, davalı şirketin kusuru nedeniyle meydana gelmiş olup, zararının tazmini gerektiğini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinden özetle; davacı yanın davasının görev itirazlarımız gereğince reddini, mahkeme aksi kanaatte olması halinde 03.08.2022 tarihinde davacı tarafından müvekkili aleyhine ikame edilen alacak davasının esastan reddini, mahkeme aksi kanaatte ise HMK. 31. maddesi uyarınca dava dilekçesindeki taleplerin açıklattırılmasını, her nevi vekalet ücreti ve yargılama giderinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’ne müzekkere yazılarak cevaben … adına, Esnaf ve Sanatkâr Bilgi Sistemi ESBİS üzerinde ve defter kayıtlarımızda yapılan sorgulamada, şahsın 13.06.2018 icil Müdürlüğümüzün … sicil numarasına, “Akaryakıt ve Lpg Ticareti meslek dalında kayıt yaptırmış olduğu ve bu kaydını 10.08.2020 tarihinde sildirmiş olduğu, 10.08.2020 tarihinde ise ” Akaryakıt Ticareti’” meslek dalında kayıt yaptırmış olduğu ve halen kaydının devam ettiği görüldüğünü bildirilmiştir.
Mahkememiz ara kararına binaen … Ticaret Borsasına müzekkere yazılarak tarafların tacir kaydının bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise ne zaman kayıt yaptırdığı ve kaydının halen devam edip etmediği sorulmuş olup, gelen cevabi yazıda ise Borsamızda … ile ilgili herhangi bir kayıt işlemi yapılmamış olup kaydı bulunmadığı şeklinde bildirmiştir.
Konya Vergi Dairesi Başkanlığı’ndan gelen müzekkereye göre ise nedeniyle … adlı davacının vergi mükellefi olup olmadığının araştırılması istenilmiş olup; davacı mükellef bilgi işlem kayıtlarımızın tetkikinde sicil bilgileri tespit edilmiş olup 2020-2021 yıllarına ait Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi 04/06/2022 yılma geçici vergi beyannamesi bildirilmiştir.
Davalı … yazılan müzekkere cevabında; “İlgi sayılı yazınızda Davacı … ile davalı, … A.Ş. Arasında mahkemenizde görülmekte – olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davası nedeniyle; Mahkemenizin 04,01.2023 tarihli ara kararında talep edilen davalı ve davacı taraflar arasındaki abonelik sözleşmesinin tüm ekleri ile birlikte okunaklı suretinin ivedilikle mahkemenize gönderilmesi istenilmektedir. Mahkemenizin 04.01.2023 tarihli ara kararında talep edilen … adına olan … no’lu tesisatın abonelik başlangıç tarihi 01.01.1980 olması sebebiyle arşiv kayıtlarımızda tespit edilememiştir.” şeklinde cevap verildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekilinin davalı aleyhine Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
davası açtığı görülmüştür.
6102 Sayılı TTK’nın 4. maddesi; “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a) Bu Kanunda, b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde, d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır. (2) (Değişik: 28/2/2018-7101/61 md.) Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri beş yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır. 2. Ticari davalar ve çekişmesiz yargı işlerinin görüleceği mahkemeler.” 5. Maddesi gereğince; “(1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. (2) Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir.(3) (Değişik: 26/6/2012-6335/2 md.) Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. (4) (Değişik: 26/6/2012-6335/2 md.) Asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yargı çevresindeki bir ticari davada görev kuralına dayanılmamış olması, görevsizlik kararı verilmesini gerektirmez; asliye hukuk mahkemesi, davaya devam eder.”
Yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 Sayılı Kanun ile değişik 6102 sayılı TTK. nun 5/3.maddesinde; “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenlemenin yapıldığı, Bu düzenleme ile Ticaret Mahkemeleri genel mahkemeler içinde yer alan Asliye Hukuk Mahkemelerinin bir dairesi olmaktan çıkarılarak genel mahkemeler arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğunun kabul edildiği, yine 6102 sayılı TTK.nun 4. Maddesinde Ticaret Mahkemelerinin görevine giren dava ve çekişmesiz yargı işlerinin düzenlendiği, dava şartlarına ilişkin düzenlemenin HMK.nun 114. ve 115. maddelerinde düzenlendiği,
Mahkemelerin görevlerine ilişkin düzenlemelerin 6100 sayılı HMK.nun 1.2.3.4. maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 2.maddesinde;”Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” şeklinde düzenlendiği, yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 Sayılı Kanun ile değişik 6102 sayılı TTK. nun 5/3.maddesinde; “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenlemenin yapıldığı, Bu düzenleme ile Ticaret Mahkemeleri genel mahkemeler içinde yer alan Asliye Hukuk Mahkemelerinin bir dairesi olmaktan çıkarılarak genel mahkemeler arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğunun kabul edildiği, yine 6102 sayılı TTK.nun 4. Maddesinde Ticaret Mahkemelerinin görevine giren dava ve çekişmesiz yargı işlerinin düzenlendiği, dava şartlarına ilişkin düzenlemenin HMK.nun 114.ve 115.maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 114/1-c maddesinde mahkemenin görevli olmasının dava şartı olduğunun, aynı kanunun 115.maddesinde mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağının ve taraflarında her zaman ileri sürebileceğinin, dava şartlarının noksan olması halinde davanın usulden reddine karar verileceğinin, HMK’nun 138/1.maddesinde mahkemenin öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebileceğinin düzenlendiği görülmüştür.
Eldeki dava ile ilgili olarak 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca görev dava şartıdır.
HMK’nın 115. maddesine göre Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmak zorundadır hükümleri bulunmaktadır.
HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca görev dava şartıdır.
HMK’nın 115. maddesine göre Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmak zorundadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın TTK.4.maddesinde tahdidi olarak sayılan dava türlerinden olmadığı gibi davacının tacir olmadığı davanın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmaktadır.
Davalı … yazılan müzekkere cevabında; “İlgi sayılı yazınızda Davacı … ile davalı, … A.Ş. Arasında mahkemenizde görülmekte – olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davası nedeniyle; Mahkemenizin 04,01.2023 tarihli ara kararında talep edilen davalı ve davacı taraflar arasındaki abonelik sözleşmesinin tüm ekleri ile birlikte okunaklı suretinin ivedilikle mahkemenize gönderilmesi istenilmektedir. Mahkemenizin 04.01.2023 tarihli ara kararında talep edilen … adına olan … no’lu tesisatın abonelik başlangıç tarihi 01.01.1980 olması sebebiyle arşiv kayıtlarımızda tespit edilememiştir.” şeklinde cevap verildiği anlaşılmakla,
Mahkememizin 17/05/2023 tarihli duruşmasında davacı vekili olduğunu beyan eden vekil beyanında: “Ben yetki belgesi ile gireceğğim şuan yetki belgesi ibraz edemiyorum, gün içinde yetki belgesi ibraz edeceğim, müvekkilimin petrol istasyonunda sürekli bir elektrik kesintisi oluyor, bilirkişi marifetiyle bu zararın teknik bir zarar olduğunun belirlenmesi için gerek olursa ek rapor alınmasını talep ediyoruz, müvekkilim esnaftır dedi. Davamızın kabulune karar verilsin,” şeklinde beyanda bulunmuş olduğu,
Somut olayımızda davanın Alacak davası olduğu, davacının tacir olmadığı (basit usulde beyanda bulunduğu, esnaf kaydının olduğu, tacir kaydının olmadığı, (taraflar arasında bir sözleşmenin olmadığı anlaşılmakla), bu durumda ortada mutlak ve nisbi bir ticari davanın olmadığı ve tüm dosya kapsamı ve kanunun yukarıdaki maddeleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde (Y. HGK 10.02.2016, … E, … Sayılı İlamının da aynı doğrultuda olduğu görülmüş, (… ; Ticaret Mahkemesi’nin görev alanını belirleyen ilam)) Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından dava dilekçesinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine, Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
1-Dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2- Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin GÖREVLİ olduğuna,
3-6100 sayılı HMK.nun 20/1.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurması halinde dava dosyasının görevli KONYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin başvurmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına KARAR VERİLMESİNE,
4-6100 sayılı HMK.nun 20/1.maddesi gereğince kanun yoluna başvuru halinde bu başvurunun reddi halinde red kararının veya görevli yargı yerinin belirlenmesi halinde bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin başvurması halinde dava dosyasının Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, bu süre içerisinde taraflardan birinin başvurmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına KARAR VERİLMESİNE,
5-6100 sayılı HMK.nun 331/2.maddesi gereğince harç ve yargılama giderlerinin davaya görevli mahkemece devam edilmesi halinde görevli mahkemece, aksi takdirde talep halinde mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/05/2023

Katip Hakim