Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/538 E. 2023/418 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
KONYA KARAR
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :… -T.C…., …
VEKİLİ :
DAVALI : … – …
VEKİLİ :
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZIM TARİHİ :

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı kooperatife tercihli üyelik sözleşmesi ile üye olduğunu, tercihli üyelikte müvekkilinin üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğini ancak davalının müvekkiline tapu kaydını vermediğini ve müvekkilinin üyeliğini de sonlandırmaya çalıştığını, müvekkiline herhangi bir tebligat yapılmadan üyelikten ihracına karar verildiğini ve bu kararı müvekkilinin haricen öğrendiğini, müvekkilinin Fransa’da yaşadığını ancak davalı tarafın ihtarnameleri Türkiye’de bulunan adrese yaptığını, bu işlemin usulsüz olduğunu, davalı kooperatifçe Konya . Noterliği 10 Temmuz 2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarı ile ihtar çekildiğini, müvekkilinin de vekili aracılığı ile cevabı ihtar olarak Konya 16. Noterliği 08 Eylül 2020 tarih ve 020066 yevmiye numaralı ihtarnameyi gönderdiğini, sonrasında davalı tarafın Konya . Noterliği 20 Ekim 2020 tarih ve … yevmiye ihtarı çektiğini ve müvekkilin bu ihtardan haricen bilgi sahibi olduğunu, müvekkilinin sözleşme gereği olan tüm edimlerini yerine getirdiğini, davalı tarafın kötü niyetli olarak hareket ettiğini ve müvekkiline ait daireyi 3. Şahıslara satmaya çalıştığını, beyan ederek kooperatif yönetim kurulunun müvekkilinin ihracına yönelik kararının iptaline, dava sonuna kadar üyeliğin devamı için ihtiyadi tedbir konulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalı vekilinin dava ilişkin cevap dilekçesi özetle; davanın açılış tarihi dikkate alındığında öncelikle hak düşürücü süreler geçtikten sonra işbu davanın açıldığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, Müvekkil kooperatifin usul ve yasaya uygun olarak üyesinden ödemelerin yapılması amacıyla Konya . Noterliği 12.08.2020 tarih … (… ) yevmiye nolu ihtarname (Birinci ihtarname) ihtarname gönderdiğini, bunun üzerine Davacı tarafça birinci ihtarnameye cevap yazısı olarak Konya . Noterliği 08.09.2020 tarih ve … Yevmiye numaralı cevab-ı ihtarnamesinin gönderildiğini, bu ihtarname haksız olması ve üye tarafından borcun ödenmemiş olması sebebiyle müvekkil kooperatif Konya . Noterliği 20.10.2020 tarih … yevmiye nolu ihtarname (İkinci ihtarname) gönderdiğini, bunun üzerine davacı tarafın yükümlülüklerini yerine getirmediğini, Müvekkil kooperatifin 29.12.2020 tarih 33 Sıra 34 Sayfa numaralı kararı ile davacıyı kooperatif üyeliğinden ihraç ettiğini, bu ihraç kararını da Konya . Noterliği 07.01.2021 tarih … yevmiye nolu ihtarname (Çıkarma ihtarnamesi) ile davacı tarafa tebliğ ettiğini, Bunun üzerine davacı taraf haberdar olmasına rağmen işbu karara karşı herhangi bir şekilde dava açmadığını, bu nedenlerle Davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Konya . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyası, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası’ndan ilgili evraklar dosya arasına alınmış, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden, Konya . Noterliği’nden, Konya . Noterliği’nden, Konya Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğü’nden, …’nden, Meram İlçe Emniyet Müdürlüğü’nden, Konya Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü’nden ilgili belgeler temin edilerek dosya arasına alınmıştır.
Davanın, Kooperatif Yönetim Kurul Kararının İptali davası olduğu görülmüştür.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; Müvekkilinin davalı kooperatife tercihli üyelik sözleşmesi ile üye olduğunu, tercihli üyelikte müvekkilinin üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğini ancak davalının müvekkiline tapu kaydını vermediğini ve müvekkilinin üyeliğini de sonlandırmaya çalıştığını, müvekkiline herhangi bir tebligat yapılmadan üyelikten ihracına karar verildiğini ve bu kararı müvekkilinin haricen öğrendiğini, müvekkilinin Fransa’da yaşadığını ancak davalı tarafın ihtarnameleri Türkiye’de bulunan adrese yaptığını, bu işlemin usulsüz olduğunu, davalı kooperatifçe Konya . Noterliği 10 Temmuz 2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarı ile ihtar çekildiğini, müvekkilinin de vekili aracılığı ile cevabı ihtar olarak Konya . Noterliği 08 Eylül 2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnameyi gönderdiğini, sonrasında davalı tarafın Konya . Noterliği 20 Ekim 2020 tarih ve … yevmiye ihtarı çektiğini ve müvekkilin bu ihtardan haricen bilgi sahibi olduğunu, müvekkilinin sözleşme gereği olan tüm edimlerini yerine getirdiğini, davalı tarafın kötü niyetli olarak hareket ettiğini ve müvekkiline ait daireyi 3. Şahıslara satmaya çalıştığını, beyan ederek kooperatif yönetim kurulunun müvekkilinin ihracına yönelik kararının iptaline, dava sonuna kadar üyeliğin devamı için ihtiyadi tedbir konulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu 16.maddesinde; “Kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebepler anasözleşmede açıkça gösterilir. Ortaklar anasözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar. Ortaklıktan çıkarılmaya yönetim kurulunun teklifi ile genel kurulca karar verilir. Anasözleşme, çıkarılanın genel kurula başvurma hakkı saklı kalmak üzere, bu hususta yönetim kurulunu da yetkili kılabilir. Çıkarılma kararı gerekçeli olarak tutanağa geçirileceği gibi, ortaklar defterine de yazılır. Kararın onaylı örneği, çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere, on gün içinde notere tevdi edilir. Bu ortak tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde itiraz davası açabilir. Tebliğ edilen karar, yönetim kurulunca verilmiş ise ortak, üç aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır. Üç aylık süre içinde, genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmiyen çıkarılma kararları kesinleşir. Haklarındaki çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların yerine yeni ortak alınamaz. Bu kişilerin ortaklık hak ve yükümlülükleri, çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam eder.” şeklinde, Kooperatifler Kanunu 27.maddesinde; “Ortakların yüklendikleri paylar için ödiyebilecekleri para tutarını anasözleşme belirtir. Kooperatif, sermaye yüklemlerinde borçlu veya sair ödemelerle yükümlü bulunan ortaklarından elden yazılı olarak veya taahhütlü mektupla, bu husus mümkün olmazsa ilanla ve münasip bir süre belirterek yükümlerini yerine getirmelerini ister. İlk isteğe uymıyan ve ikinci istemeden sonra da bir ay içinde yükümlerini yerine getirmiyenlerin ortaklığı kendiliğinden düşer. Ortaklığın düşmesi alakalının, anasözleşme veya diğer suretlerle doğmuş borçlarının yok olmasını gerektirmez.” şeklinde düzenlemelerin yapıldığı,
Dosya incelendiğinde; davacının davalı kooperatifinin kendisi hakkında üyelikten ihraç kararının iptaline yönelik mahkememize açmış olduğu davada, davalı kooperatifin cevap dilekçesinde zamanında davanın açılmamasına yönelik hak düşürücü nedeniyle davanın reddini talep etmiş ise de; mahkememizce yapılan değerlendirilmede söz konusu dosyanın her iki taraf açısından da çözümünün kooperatif ihraç kararının usulüne uygun tebliğ edilmediğinin mahkememizce değerlendirilerek, neticesinin ya davalının cevap dilekçesindeki hak düşürücü süre yönünden reddine, ya da süresinde açılan davanın usulsüz tebligat nedeniyle sürelerin işlememesi gözetilerek kooperatif kararının usulünce tebliğ edilememesi gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğinden, mahkememiz dosya kapsamında alınan kooperatif ana sözleşmesi, ihraç kararı, kooperatif genel kurul toplantısı, defter kayıtları, davalı ve davacı tarafından birbirlerine göndermiş olduğu ihtarnameler dosya arasına alınarak incelenmek suretiyle, taraf vekillerinin iddiaları ayrı ayrı değerlendirilmiştir.
Yapılan inceleme ve değerlendirilmelerde ve taraflar arasında davacının kooperatifin üyesi olması konusunda herhangi bir ihtilaf bulunmadığı anlaşılmakla, mahkememizce davalı tarafın üyeliği irdelenmeyerek somut dava konusu üzerinde yoğunlaşılmıştır.
Bununla birlikte taraflar arasında alacak borç ilişkisi, davalı vekilinin ilk itirazı ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın usül hukuku açısından incelenmesinde öncelikli olarak dava konusu ihraç kararının tebligat kanununa göre usulüne uygun olup olmadığı irdelenmesi yapılmadan, fevri uyuşmazlık olan taraflar arasında borç ilişkisi olup olmadığına yönelik herhangi bir inceleme yapılmamıştır.
Mahkememizce yapılan ilk incelemede davacı vekilinin kooperatife bildirimde bulunduğu adres ile davalı kooperatifin göndermiş olduğu adreslere ve davacı vekilince kooperatife bildirilen adres ile kooperatif adresinin tek tek değerlendirildiğinde Kooperatif Kanunun ilgili maddeleri uyarınca adres bildiriminin aksi iddia edilinceye kadar beyana tabi olduğu, ancak adres konusunda ihtilaf olması halinde , kayıtlı adrese tebligat yapılması gerektiği, ancak resmi prosedür uygulanarak tebligatların yapılacağı dikkate alınarak, davacı vekilinin getirtilen adres bilgilerinde ikametgahının yurt dışı olduğu ve söz konusu adresin geçerliliğinin ihraç işlemi yapıldığında da yurt dışı olmasına rağmen davalı tarafından yapılan tebligatların Türkiye’de bildirilen bir adrese yapıldığı ve söz konusu adreste de davacı asilin bulunmadığı bu nedenle tebligatın usulsüz olduğu kanaati hasıl olmuştur.
Her ne kadar davalı vekilince taraflar arasındaki borç ödemesine ilişkin tebligatın resmi olmayan adrese yapıldığı, davacının söz konusu tebligata cevap verdiği, bu nedenle sonradan yapılan tebligatların da geçerli olduğu iddia edilse de; az önce zikretmiş olduğumuz üzere, her ne kadar tebligat işlemlerinde beyan esas ise de; taraflar arasında bir ihtilafın çıkması ihtimaline binaen ve usulen resmi bütün işlemlerin yapılması için resmi prosedürün yapılması gerektiği ve Medeni Kanun ve Ticaret Kanununun dikkat ve özen sorumlulukları iyi niyet prensibi dava konusu ihraç kararlarının hukuki sorumluluğunun ağır olması nedeniyle tebligatların usulüne uygun bir şekilde yapılarak tebligatın kayıtlı adres sistemine bildirilen adrese yapılması gerektiğinden, söz konusu ihraç kararının davacıya resmi ve geçerli olarak tebliğ edilmemiş olması nedeniyle davacının davasının kabulüne karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacının davasının KABULÜ ile; davalı kooperatifin yönetim kurulunca 29/12/2020 tarihli ihraç kararının usulüne uygun olarak tebliğ edilmemesinden dolayı İPTALİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 265,85 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 185,15 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan 172,90 TL ilk yargılama harcı, 171,25 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 344,15 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili için 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın, kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin istek halinde davacıya iadesine, karar kesinleşinceye kadar iade alınmaz ise gider avansının artan kısmının 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde re’sen davacıya İADESİNE.
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/07/2023

Katip … Hakim …