Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : … – …
DAVA : Şirket Ortaklığından Çıkmaya İzin, Şirketin Feshi, Ayrılma Payının Tespiti
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizce verilen 26.11.2019 tarih ve … Esas … sayılı kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 23/06/2022 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamıyla kaldırılarak dosya mahkememize iade edilmekle, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılıp, yapılan açık yargılaması sonucunda;
HEYETİMİZCE GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 27.09.2017 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, halen işyeri hekimliği yaptığını, 26.12.2006 tarihinde kurulmuş olan davalı …’ne, bugün faaliyet göstermeyen ancak o dönem ‘Esnaf Hastanesi’ adıyla faaliyette olan hastanenin kalp – damar cerrahisi bölümünde hizmet sunabilmek için 03.09.2010’da 480 paya karşılık hisseyi 80.000,00 TL bedel karşılığı devralmak suretiyle şirket ortağı olduğunu, müvekkiline, şirkette geçen ortaklık hayatı boyunca artan şekilde, limited ortaklığın müdürlerinden … ile şirket faaliyetlerinde aktif olan diğer ortak ve müdürü …’den, şirketin yasal defterleri, şirket hesapları, kamu kurum ve kuruluşları ile özel şahıs ve kuruluşlara borcu olup olmadığı, şirketin faaliyet politikası ve sair şirket yönetim ve organizasyonu ile ilgili konular hakkında hiçbir surette sistematik, düzenli ve şeffaf bilgi verilmediğini, bu konuda yıllık toplantılar organize edilmediğini, şirketin aktüel durumunu bildirir yazılı ya da sözlü hiçbir açıklama yapılmadığını, öte yandan, müvekkilin talebi üzerine, son bir yıl içerisinde gerek müvekkili gerekse de taraflarınca şirket ortağı ve yetkili müdürü … ile yapılmış olan telefon görüşmelerinde ve yazışmalarında şirket faaliyetlerinin durduğunu, şirketin uzun süredir faaliyette olmadığı açıkça belirtildiğini, Kasım 2016’dan bugüne, şirket müdürlerinden … ile ortaklıktan çıkma talebi konusunda sözlü müzakereler yürütüldüğünü, Mayıs 2017’de şirketin diğer ortaklarına durumun bildirilmesi ve haklı sebeple ortaklıktan çıkma konusunda işbu dava açılmadan evvel diğer ortaklara çıkma talebi ile çıkma dışındaki seçimlik yolları sunan Kocaeli .Noterliği … yevmiye no’lu ihtarname gönderildiğini, söz konusu ihtarname, en son tarihli ticaret sicil gazetesinde belirtilen şirket merkezi adresine gönderilmiş olmasına karşın, adreste davalı şirket bulunamadığından tebliğ edilemediğini, bunun üzerine, söz konusu ihtarnamenin, şirket müdürlerinden …’na bir kez de whatsApp uygulaması ile cep telefonu üzerinden yollandığını, şirket müdürlerinden …’nın, başlangıçta sürecin uzatılmaması ve dava yoluna gidilmemesi için, söz konusu şirket hisselerini noterlik işlemlerinden ve ticaret sicil gazetesinde ilandan doğacak bu ve benzeri olası masraflarının müvekkili tarafından karşılanması şartıyla devralabileceğini belirttiğini, bundan sonraki süreçte ise …’nın, basiretli bir tacire yakışmayan şekilde hisseleri ancak 25.000,00 TL bedel karşılığı devralabileceğini aksi halde hiçbir surette devralmayacağını davacı vekili olarak taraflarına sözlü olarak belirttiğini, müvekkilinin haklı sebeple çıkma için dava yoluna başvurmasını geciktirdiğini, davacıyı bir kez daha mağdur ettiğini, şirket müdürlerinden … vasıtasıyla yaklaşık bir yıldır şirketin akıbeti ve geleceği ile ilgili irtibat, şahsi çabalar ile kurulmaya çalışıldıysa da müzmin iletişimsizlik ve güvensizlik atmosferinin dağılmadığını, aksine artarak müvekkili nezdinde şirkete yönelik güveni ve ortaklıktan doğan bağı koparıp attığından bahisle; müvekkilinin haklı sebeple ortaklıktan çıkmasına ilişkin karar verilmesini, terditli olarak, sunulan bilgi ve belgeler ışığında haklı nedenle çıkma koşullarının mevcut olmadığına sayın mahkeme kanaat getirir ise şirketin yıllardır kuruluş sözleşmesinde belirtilen faaliyetleri yerine getirmediği, aktif olmadığı ve amacını gerçekleştirmediğinden bahisle feshine, müvekkilin her durumda ayrılma payının tespitine, ortaklıktan haklı sebeple çıkma konusunda tüm yazılı ve sözlü ihtarlara karşın işbu davanın açılmasına sebebiyet verildiği için haklı nedenle ortaklıktan çıkmadan veya haklı nedenle şirketin feshi talebinden doğacak yan giderler ile bu davaya yönelik yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin 17.04.2018 tarihli duruşmasında davalı şirket yetkilileri … ve …’in beyanlarında özetle; Davalı şirketin yaklaşık 5-6 yıldır herhangi bir faaliyetinin bulunmadığını, şirketin defterlerinin … isimli mali müşavirde bulunduğunu, davalı şirketin şuanda bildikleri kadarıyla hiçbir mal varlıklarının bulunmadığını, kendilerinin de şirketin feshini istemelerine rağmen ortakların bir araya gelip karar alamadıklarını, kendilerinin şirketin feshine karar verilmesini talep ettiklerini, şirketin devlete olan borçlarını iki yönetici olarak yapılandırdıklarını, son taksitini de ödediklerini, defterlerin incelenmesini kendilerinin de istediklerini beyan etmişler ve beyanlarının altını imzalamışlardır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davacı tarafın bildirmiş olduğu delilleri, Kocaeli .Noterlik Makamı’nın 12.05.2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamenin tebliğine ilişkin tebliğ mazbata sureti, davalı şirketin ticari kayıtları, davalı şirket adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz mal varlığına ilişkin müzekkere cevapları dosyamız içerisine celbedilmiş, SMMM … davalı şirketin ticari defterleri hakkında yazılı beyan dilekçesi sunmuş ve dosyamız içerisine celbedilmiş ve dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mahkememiz dosyasının konusunda uzman Mali Müşavir & Bağımsız Denetçi bilirkişi … tevdi edildiği; Bilirkişi tarafından düzenlenen 17.09.2018 havale tarihli bilirkişi raporunda; Davalı şirketin 2012 yılından bu yana herhangi bir faaliyetinin olmadığının vergi dairesine vermiş olduğu kurumlar vergisi beyannamelerinden anlaşıldığını, ticari defter kayıtları ile uygunluğu görülen kayıtlı bilançosuna göre davalı şirketin 31.12.2017 tarihi itibariyle öz sermayesinin 187.020,32 TL olarak tespit edildiğini, şirketin kayıtlı bilançosu üzerinden tespit edilen öz sermayesinin ortaklara hisseleri oranında dağılımı sonucunda, davacının şirketteki %4 hissesi karşılığı payına düşen öz sermaye değerinin 7.480,81 TL olduğunu, ancak şirketin aktifinde görünen iştirakler hesabındaki 250.000,00 TL’nin ne olduğu hususunda yapılan araştırmalarda, bu iştirakin 500.000,00 TL sermayeli … Ltd. Şti.’ndeki %50 hissenin olduğunun tespit edilmiş olduğunun, bunun üzerine aynı mali müşvirde kayıtları bulunan … Ltd. Şti.’nin 31.12.2017 tarihli bilançosunun temin edildiğini, … Ltd. Şti.’nin 31.12.2017 tarihi itibariyle özsermayesinin 144.075,10 TL olduğunun, davalı şirketin aktifinde görünen 250.000,00 TL iştiraki yerine %50 iştiraki olan şirketin özsermayesinin %50’si (144.075,10/2) 72.037,55 TL’nin alınması durumunda davalı şirketin 31.12.2017 tarihi itibariyle özsermayesinin 9.057,87 TL olarak hesaplandığını, davalı şirketin kayıtlı bilançosundaki 250.000,00 TL iştiraki yerine %50 iştiraki bulunan şirketin bilançosundaki öz sermaye değeri alınarak hesaplanan öz sermayesinin ortaklara hisseleri oranında dağılımı sonucunda davacının şirketteki %4 hissesi karşılığı payına düşen özsermaye değerinin 362,32 TL olmasının gerektiğini, davalı şirketin incelenen ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin süresinde yaptırılmış olduğunun, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğunu, yevmiye defterinin kapanış tasdikinin de olduğunu ve süresinde yaptırıldığının bildirildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasının davacının itirazlarının değerlendirilmek üzere önceki bilirkişi Mali Müşavir & Bağımsız Denetçi bilirkişi … tevdi edilerek ek rapor düzenlenmesinin istenildiği; Bilirkişi tarafından düzenlenen 17.09.2019 havale tarihli bilirkişi ek raporunda; Dava konusu ile ilgili olarak 17.09.2018 tarihli kök raporunda belirtilen hususlar belirlenirken gerekli belgelerin incelendiğini ve tespitlerin yapıldığını, kök rapora tarafınca ilave edilmesi gereken herhangi bir hususun olmadığının bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizin 18/12/2018 tarihli duruşmasının 3 no’lu ara kararı ile; Davacı tarafa ilerde şirketin feshine ve tasfiye memuru atanması ihtimali bulunduğundan şimdilik 10.000,00 TL tasfiye memuruna verilecek ücrete karşılık gider avansı depo etmek üzere iki haftalık kesin süre verildiği, verilen kesin süre içerisinde belirlenen gider avansının depo edilmemesi halinde şirket feshine yönelik talebi açısından davasının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verileceği hususunun davacı vekiline ihtar edildiği, yine mahkememizin aynı celse 4 no’lu ara kararı ile; Davacı vekiline ilerde şirketin feshine karar verilmesi ihtimaline binaen varsa tasfiye memuru yapabilecek kişilerin isim ve adreslerini bildirmek üzere iki haftalık kesin süre verildiği, kesin süre içerisinde davacı tarafça ara karar gereklerinin yerine getirilmediği, davacı vekilince uyap sistemi üzerinden mahkememiz dosyasına gönderilen 02/01/2019 tarihli dilekçesi ile mahkememizin 18/12/2018 tarihli duruşmasında verilen 3 ve 4 no’lu ara karardan dönülmesi yönünde talepte bulunduğu, davacı vekilinin talebinin mahkememizin 29/01/2019 tarihli duruşmasında değerlendirilerek; davacı davacı tarafın 18/12/2018 tarihli duruşmasının 3 ve 4 no’lu ara karardan dönülmesi yönündeki talebinin reddine karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce verilen 26.11.2019 tarih ve … Esas … sayılı kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 23/06/2022 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamıyla kaldırılarak dosya mahkememize iade edildiği görülmüştür.
SMMM … tarafından davalı şirketin ticari defterleri hakkında yazılı beyan dilekçesi sunulmuş ve mahkememiz dosyası kök rapor düzenleyen SMMM bilirkişisi … tevdi edilerek; BAM kararında bildirilen eksik hususlarda ticari defterlerde inceleme yapılmak suretiyle ek rapor düzenlenmesi istenilmiş, SMMM bilirkişisi … tarafından düzenlenen 18.05.2023 havale tarihli bilirkişi ek raporunda; Şirketin 2012- 2013 – 2014 – 2015 – 2016 ve 2017 yıllarında olduğu 2018 yılında da hiçbir gelirinin olmadığı ve 2018 yılını da zararla kapatmış olduğunu, Gelir İdaresi Başkanlığı İnternet Vergi Dairesi üzerinden alınmış olan Mükellefiyet Belgesinde; Şirketin 30.06.2019 tarihi itibariyle işi terk suretiyle mükellefiyetinin sona ermiş olduğunun, Konya Vergi Dairesi Başkanlığı Denetim Koordinasyon Müdürlüğü tarafından şirket nezdinde yapılmış olan 30.10.2019 tarihli yoklamada; Tespit anında şirketin faal olmadığı ve muhatap bulunamadığı tespit ve ifadelerinin yer aldığının, sonuçta mali yönden yada başka bir şekilde hiçbir faaliyeti ve hiçbir getirisi olmayan şirketin amacını gerçekleştirmesinin mümkün olmadığının bildirildiği görülmüştür.
Mahkememize açılan dava Limited Şirket Ortaklığından Çıkmaya İzin, Şirketin Feshi, Ayrılma Payının Tespiti istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacının, halen işyeri hekimliği yaptığını, 26.12.2006 tarihinde kurulmuş olan davalı …’ne, bugün faaliyet göstermeyen ancak o dönem ‘Esnaf Hastanesi’ adıyla faaliyette olan hastanenin kalp – damar cerrahisi bölümünde hizmet sunabilmek için 03.09.2010’da 480 paya karşılık hisseyi 80.000,00 TL bedel karşılığı devralmak suretiyle şirket ortağı olduğunu, şirketin 16 eylül 2010 tarihli yayımlanmış son ticaret sicil gazetesine göre ortaklarının …, … , …, … ve … olduğunu, tarafına şirket yönetim ve organizasyonu ile ilgili konular hakkında hiçbir surette sistematik, düzenli ve şeffaf bilgi verilmediğini, bu konuda yıllık toplantılar organize edilmediğini, şirketin aktüel durumunu bildirir yazılı ya da sözlü hiçbir açıklama yapılmadığını, son bir yıl içerisinde şirket faaliyetlerinin durduğunu, şirketin uzun süredir faaliyette olmadığını, Mayıs 2017’de şirketin diğer ortaklarına durumun bildirilmesi ve haklı sebeple ortaklıktan çıkma konusunda işbu dava açılmadan evvel diğer ortaklara çıkma talebi ile çıkma dışındaki seçimlik yolları sunan Kocaeli .Noterliği … yevmiye no’lu ihtarname gönderildiğini, söz konusu ihtarname, en son tarihli ticaret sicil gazetesinde belirtilen şirket merkezi adresine gönderilmiş olmasına karşın, adreste davalı şirket bulunamadığından tebliğ edilemediğini, bunun üzerine, söz konusu ihtarnamenin, şirket müdürlerinden …’na bir kez de whatsApp uygulaması ile cep telefonu üzerinden yollandığını, şirket müdürlerinden …’nın, başlangıçta sürecin uzatılmaması ve dava yoluna gidilmemesi için, söz konusu şirket hisselerini noterlik işlemlerinden ve ticaret sicil gazetesinde ilandan doğacak bu ve benzeri olası masraflarının tarafından karşılanması şartıyla devralabileceğini belirttiğini, bundan sonraki süreçte ise …’nın, basiretli bir tacire yakışmayan şekilde hisseleri ancak 25.000,00 TL bedel karşılığı devralabileceğini aksi halde hiçbir surette devralmayacağını taraflarına sözlü olarak belirttiğini, haklı sebeple çıkma için dava yoluna başvurmasını geciktirdiğini, şirket müdürlerinden … vasıtasıyla yaklaşık bir yıldır şirketin akıbeti ve geleceği ile ilgili irtibat, şahsi çabalar ile kurulmaya çalışıldıysa da müzmin iletişimsizlik ve güvensizlik atmosferinin dağılmadığını, aksine artarak nezdinde şirkete yönelik güveni ve ortaklıktan doğan bağı koparıp attığından bahisle; haklı sebeple ortaklıktan çıkmasına ilişkin karar verilmesini, terditli olarak, sunulan bilgi ve belgeler ışığında haklı nedenle çıkma koşullarının mevcut olmadığına sayın mahkeme kanaat getirir ise şirketin yıllardır kuruluş sözleşmesinde belirtilen faaliyetleri yerine getirmediği, aktif olmadığı ve amacını gerçekleştirmediğinden bahisle feshine, her durumda ayrılma payının tespitine, ortaklıktan haklı sebeple çıkma konusunda tüm yazılı ve sözlü ihtarlara karşın işbu davanın açılmasına sebebiyet verildiği için haklı nedenle ortaklıktan çıkmadan veya haklı nedenle şirketin feshi talebinden doğacak yan giderler ile bu davaya yönelik yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği, davalı şirket yöneticilerinin ise şirketin feshine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Mahkememizce verilen 26.11.2019 tarih ve … Esas … sayılı kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 23/06/2022 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamıyla kaldırılarak dosya mahkememize iade edildiği görülmüştür.
Haklı nedenlerle şirket ortaklığından çıkmaya ilişkin olarak 6102 sayılı TTK’nun 638/2. Maddesinde;” Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir.” şeklinde, haklı nedenle şirketine feshine ilişkin olarak 6102 sayılı TTK’nun 531. maddesinde;”(1) Haklı sebeplerin varlığında, sermayenin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden payların sahipleri, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden şirketin feshine karar verilmesini isteyebilirler. Mahkeme, fesih yerine, davacı pay sahiplerine, paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenip davacı pay sahiplerinin şirketten çıkarılmalarına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme karar verebilir.” şeklinde düzenleme yapıldığı görülmüştür.
Davacı taraf terditli olarak şirket ortaklığından haklı nedenle çıkma olmadığı takdirde şirketin haklı nedenle feshini talep ettiği, SMMM … tarafından davalı şirketin ticari defterleri hakkında yazılı beyan dilekçesi sunulmuş ve mahkememiz dosyası kök rapor düzenleyen SMMM bilirkişisi …’ye tevdi edilerek; BAM kararında bildirilen eksik hususlarda ticari defterlerde inceleme yapılmak suretiyle ek rapor düzenlenmesi istenilmiş, SMMM bilirkişisi … tarafından düzenlenen 18.05.2023 havale tarihli bilirkişi ek raporunda; Şirketin 2012- 2013 – 2014 – 2015 – 2016 ve 2017 yıllarında olduğu 2018 yılında da hiçbir gelirinin olmadığı ve 2018 yılını da zararla kapatmış olduğunu, Gelir İdaresi Başkanlığı İnternet Vergi Dairesi üzerinden alınmış olan Mükellefiyet Belgesinde; Şirketin 30.06.2019 tarihi itibariyle işi terk suretiyle mükellefiyetinin sona ermiş olduğunun, Konya Vergi Dairesi Başkanlığı Denetim Koordinasyon Müdürlüğü tarafından şirket nezdinde yapılmış olan 30.10.2019 tarihli yoklamada; Tespit anında şirketin faal olmadığı ve muhatap bulunamadığı tespit ve ifadelerinin yer aldığının, sonuçta mali yönden yada başka bir şekilde hiçbir faaliyeti ve hiçbir getirisi olmayan şirketin amacını gerçekleştirmesinin mümkün olmadığının bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ışığı doğrultusunda ve yapılan araştırmalar neticesinde davalı şirketin faal olmadığı, mali yönden yada başka bir şekilde hiçbir faaliyeti ve hiçbir getirisi olmayan şirketin amacını gerçekleştirmesinin mümkün olmadığı, davalı şirketin %96 hissesine sahip yetkili ortakları …, … ve …’nın şirketi ilzam yetkilerinin 28/12/2017 tarihinde sona ermiş olduğu, şirket genel kurullarının yapılmadığı, şirket yetkililerinin yasal zorunluluğa rağmen şirket defterlerinin muhafaza ve ibraz etmedikleri, davacı ortağın %4 hisseye sahip olduğu, diğer ortaklar tarafından bilgilendirilmediği, bu nedenlerle davacının şirket ortaklığından çıkma yönünden hukuki yararının ve sebeplerinin mevcut olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne, davacının Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünde … sicil numarası ile kayıtlı …’nin ortaklığından çıkmasına izin verilmesine, davacının 362,32 TL ayrılma akçesinin davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KABULÜ İLE;
1-Davacının Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünde … sicil numarası ile kayıtlı …’nin ortaklığından çıkmasına İZİN VERİLMESİNE,
2-Davacının 362,32 TL ayrılma akçesinin davalı şirketten alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 148,50 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
4-Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan toplam 67,40 TL ilk yapılan yargılama harcı ve 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti ile 477,70 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 2.166,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan 44,40 TL istinaf karar harcının Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 23.06.2022 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı doğrultusunda talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre hesaplanan 362,32 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı bulunması halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin(e-duruşma) yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/07/2023
Başkan … Üye … Üye … Katip …
* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.