Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/497 E. 2022/502 K. 23.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :
Konya . İcra Dairesi :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ :
KARARIN MAHİYETİ : FERAGAT

Mahkememizde görülmekte bulunan ” İtirazın iptali” davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Müvekkilim ile davalı (borçlu) arasında 19.10.2020 tarihinde imzalanan ”…” makinesinin fore kazık yapılması için (personel hariç) kiraya verilmesi için anlaşılmış ve müvekkilim ile davalı (borçlu) arasında bu sebeple bir ticari ilişki kurulmuştur. Müvekkilim 19.10.2020 tarihli sözleşme ile davalı firmaya söz konusu makineyi 3 aylık süre ile kiralamıştır. Taraflar arasında KDV dahil aylık 44.250,00 TL kiralama bedeli kararlaştırılmıştır. Müvekkilim tarafından buna ilişkin olarak davalı firmaya 20.10.2020 tarihinde 44.250,00 TL, 27.11.2020 tarihinde 44.250,00 TL ve 21.12.2020 tarihinde 44.250,00 TL olmak üzere 3 (üç) adet E-arşiv fatura kesilmiştir. Sözleşme gereği kira sözleşmesinin bitiminde davalı tarafça makinenin müvekkilim şirkete teslim edilmesi kararlaştırılmış olmasına rağmen, sözleşmenin bitiminde davalı tarafça makine müvekkilime teslim edilmemiştir. Sözleşmede ayrıca makinenin nakliye masraflarının davalı tarafa ait olduğu kararlaştırılmıştır. Ancak davalı firma Sözleşmede kararlaştırılan süreden fazla bir müddet makineyi kullanmış, makine sözleşme süresi sona ermiş olmasına rağmen makineyi kullanmaya devam eden davalı firmadan daha sonra müvekkilim tarafından nakliye masrafları karşılanmak suretiyle geri alınmıştır. Kesilen faturalara istinaden müvekkilim firmaya kiralayan firma tarafından 20.10.2020 tarihinde 44.250,00 TL, 08.12.2020 tarihinde 30.000,00 TL ve 05.01.2021 tarihinde 5.000,00 TL ödeme yapılmıştır. Müvekkilimin sorumlu olmadığı halde ödemiş olduğu nakliye bedeli ile, davalı firmanın fazladan kullanımına bağlı olarak doğan kira bedeli haricinde, müvekkilimin 19.10.2020 tarihli sözleşmeden doğan 53.500,00 TL kira alacağı bulunmaktadır. Bu durum tarafların ticari defterlerinde sabittir. Davalı göndermiş olduğu paraları banka kanalıyla müvekkilimin hesabına göndermiştir. Müvekkilim firmanın alacağı resmidir. Ayrıca müvekkilimin davalı firmaya kesmiş olduğu faturaları davalı firma ticari kayıtlarına işlemiştir. Müvekkilim tarafından nakliye bedeli ile fazla kullanımdan doğan kira bedelinden vazgeçilmiş, 19.10.2020 tarihli sözleşmeden doğan toplam 53.500,00 TL’lik kira alacağının tahsili için ise Konya .İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından davalı firma aleyhine icra takibi başlatılmıştır. Yapılan icra takibi ve gönderilen ödeme emrine davalı firma haksız olarak itiraz etmiş ve takibin durmasına sebebiyet vermiştir. Bunun üzerine tarafımızca Konya Arabuluculuk Bürosuna başvurularak zorunlu arabuluculuk dava şartı yerine getirilmiş, 04.10.2021 tarih ve … Arabuuculuk dosya numaralı Arabuluculuk Anlaşamama Son Tutanağı düzenlenerek yapılan görüşmeler sonucunda müvekkilim ile davalı firma arasında anlaşma sağlanamamıştır. Müvekkilimin davalı firmadan olan alacağına ilişkin başlatılan icra takibine ve gönderilen ödeme emrine karşı, davalı firmaca haksız olarak itiraz edilmesi üzerine, haksız olarak yapılan itirazın iptali ile, takibin devamına ve davalı firmanın asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini teminen işbu dava dilekçesinin verilmesi zarureti hasıl olmuştur.” şeklinde dava açmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; ” Davacı tarafın iddialarının tamamını reddediyoruz. Davacı taraf icra takibini kötü niyetli olarak başlatmıştır. Hali hazırda hesaplamalara dikkat edilecek olursa faiz konusunda davacı taraf avans faizi talep etmektedir. Hesaplama yasal faiz üzerinden yapılması gerekmektedir. Davacı tarafın dava dilekçesi ekinde sunduğu sözleşme 3.6. Madde gereği müvekkil tarafından karşılanan nakliye masrafı davacı tarafın isteği üzerine depo haricinde bir yere gönderildiği için davacı tarafından karşılanması gerekmektedir. Tarafımızca 15.930 TL ve 1.180 TL olmak üzere toplam 17.110,00 TL nakliye harcaması yapılmıştır. Asla kabul anlamına gelmemek üzere davacı tarafın iddiasının kabulü düşünülse dahi TBK md 139 gereği yapılmış olan masrafın takas olarak değerlendirilerek mahsup edilmesi gerekmektedir. Müvekkil şirket ile davacı şirket arasında imzalanan sözleşme gereği 2 ay sonrasında yani 20/12/2020 tarihinde müvekkilin malzeme ile işi bitmesinden ötürü davacı şirkete malzemeyi teslim alması gerektiği belirtilmiştir. Ancak davacı şirket söz konusu malzemeyi teslim almada temerrüde düşmüş sonrasında bu işi müvekkil şirketin yapmasını kendi istediği bir yere teslim edilmesini söylemiştir. Davacı taraf müvekkil şirkete söz konusu malzemeyi süresinde tam ve eksiksiz olarak kullanımına sunmamıştır. Whatsapp görüşmelerinde bu husus açıklıkla dile getirilmiş ve davacı şirket ihtar edilmiştir. Davacı şirketin malzemesi kullanıma elverişli olmamasından ötürü müvekkil şirket malzemeye tamirat masrafı yapmıştır. Bu masrafların da bilirkişi marifetiyle net olarak tespitini ve takas mahsup hesabında dikkate alınmasını talep ediyoruz. Son olarak Aralık 2020 tarihinde kesilen ve Ocak ayına ilişkin malzemenin kiralandığına karine teşkil eden faturanın geçersiz olduğu davacı tarafın (4) nolu dava dilekçesinde ”fazla kullanımdan doğan kira bedelinden vazgeçmiş” olduğunu belirtmesi ile açıklığa kavuşmuştur. İzah etmek gerekirse; 20/10/2020 – 20/11/2020 (1. Ay kiralama) ve 20/11/2020 – 20/12/2020 (2. Ay kiralama) Normal koşullarda davacı taraf müvekkilin malzemesini ocak ayında teslim ettiği göz önüne alındığında fazla kiralamaya ilişkin herhangi bir hak iddia etmemesi gerekirdi. Ancak davacı 2 aylık kiralamayı zımnen kabul etmesinden ötürü 3. Aya ilişkin fazla kullanımdan doğan kira bedeli hakkından bahsetmiştir. Kısacası müvekkil şirket toplam 2 ay kullandığı malzeme ücreti karşılığında 93.430,00 TL ödeme gerçekleştirmiştir. Davacı şirket bu fazlalığı fark ettiği üzere kötü niyetli olarak 3. Faturayı müvekkile göndermiştir. TMK madde 2 gereği bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz ilkesi gereği davanın reddi gerekmektedir. ” şeklinde cevap vermiştir.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekili davalı aleyhine İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davası açmış, davalı yan yasal süresi içerisinde cevap dilekçesini ibraz etmiştir.
Davacı vekilince mahkememize sunulan 21/09/2022 tarihli dilekçede özetle; “Mahkemenizin yukarıda esas numarası yazılı dosyasında davalı aleyhine açmış olduğumuz davadan feragat ediyoruz. Gereğini bilgilerinize bilvekale saygıyla arz ve talep ederim” demiştir.
Davalı vekili tarafından aynı tarihli sunulan dilekçede özetle; ” Mahkemenizin yukarıda esas numarası yazılı dosyasında davalı aleyhine açmış olduğumuz davadan feragat ediyoruz. Davalıdan herhangi bir masraf ve vekalet ücreti talebimiz yoktur. Gereğini bilgilerinize bilvekale saygıyla arz ve talep ederim.” demiştir.
Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. (HMK 307. md.) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafından ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. (HMK 309. md.) Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. (HMK 310. md.) Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. 6100 Sayılı HMK yönetmeliğinin Karar verilmiş dosyalara ilişkin işlemler başlığının 57. Maddesi ile Bölge Adliye Ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdarî Ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 215. Maddesi ve (HMK 311. md.) Feragat ve kabul, beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyet, ona göre belirlenir. (HMK 312 md.) Vekilin davadan feragat edebilmesi için vekaletnamede buna ilişkin özel yetki bulunması gerekir. (HMK 74/1. md.) Dâvadan feragat veya dâvayı kabul veya sulh muhakemesinin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilâm harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır. (Harçlar Kanunu 22/1. md.) Anlaşmazlık, feragat nedeniyle ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. (AAÜT 6. md.) Feragat edilmiş olmasından dolayı davalı tarafın yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden genel kurallardan farklı uygulamayı gerektiren davacı lehine bir beyanı olduğu takdirde bu beyana göre işlem yapılmalıdır.
Ayrıca feragat halinde alınacak harç ise; Davadan feragat halinde nispi değil maktu harç alınır. Yargıtay 6. HD.’nin 2013/11938 Esas, 2014/3620 K. Sayılı 25/03/2014 tarihli kararı ile davadan feragat edilmesi halinde davacıdan nispi değil maktu karar ve ilam harcının 2/3 üne hükmedilmesi gerekir. Feragat beyanı belirtilen kurallarla birlikte değerlendirildiğinde ve Yargıtay HGK 25/01/1984, …, HD’nin 14/12/2010 tarihli … -… sayılı ve . HD’nin 10/02/2005, … -… sayılı ilamlarının da aynı doğrultuda olduğu anlaşıldığından davacı yanın davadan feragat ettiği ve davacı vekilinin de herhangi bir yargılama gideri ve ücreti vekalet talepleri de bulunmadığı anlaşılmakla davanın feragat nedeniyle reddine dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
1-Davacının davasının FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2- Harçlar Kanunu’nun 22. maddesi gereğince alınması gereken (80,70 TL. maktu harcın 1/3’ü olarak hesap edilen) 53,80 TL nin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, fazla yatan 592,35 TL harcın davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı tarafından dava başında yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5- Davalı vekilinin bu yönde bir talebi olmadığından ücreti vekalet ve masraf takdirine YER OLMADIĞINA,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/10/2022

Katip Hakim

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.