Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/467 E. 2023/291 K. 17.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : KISMEN KABUL, KISMEN RED

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde;” Müvekkil-…” un maliki olduğu … plaka sayılı araçı …’ ın hakimiyetinde iken 02.06.2018 tarihinde Konya-Karapınar yolunda maddi hasarlı trafik kazasına karışmıştır. Müvekkil’ in aracı mezkur kazadan dolayı PERT olmuştur. Kaza sonrası trafik ekipleri kaza mahalline gelerek ilgili tutanakları tanzim etmiştir. Müvekkilin maliki olduğu … plaka sayılı araç, … Sigorta A.Ş. Tarafından … poliçe numarasıyla 29.12.2017-29.12.2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere kaskolanmıştır. Kazadan sonra sigorta şirketine müracaat edilmiş ve … numaralı hasar dosyası oluşturulmuştur. Müvekkilin aracı … Sigorta A.Ş. tarafından genişletilmiş kasko poliçesi ile kaskolandığı için araçta meydana gelen tüm zarardan karşı taraf sorumludur. Müvekkile ait aracın PERT OLUP OLMADIĞI’nın tespiti amacıyla Konya .Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ….İş dosyası üzerinden tarafımızca tespit istenmiştir. Aynı dosya kapsamında 01.10.2018 tarihli bilirkişi raporunda;
1-Tespite konu aracın 68.000,00TL değerinde olduğu,
2-2018 yılı kasko değerinin 70.649,00TL olduğu,
3-Aracın onarılmasının ekonomik olmayacağı pert kabul edilmesi gerektiği,
4-Yeni araç temini için 30 günlük süre gerektiği ve araç yokluk zararının 3.000,00TL olacağı, müvekkilin toplam zararının 71.000,00TL olacağı belirlenmiştir. Söz konusu bilirkişi raporuna istinaden kaza sonrasında müvekkilin aracının perte çıktığı tespit edilmiştir. Davalı sigorta şirketinin aksi görüşteki iddiaları yersiz ve mesnetsizdir. Söz konusu sebeplerle perte ayrılan araç zararının tazmini amacıyla iş bu davayı açma mecburiyeti hasıl olmuştur.” diyerek tazminat davası açmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde;” öncelikle aktif husumet ehliyeti yokluği nedeniyle davanın reddini talep ederiz. konu sigorta poliçesinde dain mürtehin olarak … bankası … şubesi gözükmektedir. sayın mahkeme huzurundaki dava sigorta poliçesinden kaynaklanan alacağın tazminine ilişkindir. t.t.k. m.1269 gereğince, malı rehin alan kimse sıfatıyla o mal üzerindeki menfaatini kendi adına sigorta ettirebileceği gibi, aynı kanunun m. 1270 hükmü gereğince bir başkasının da rehin konusu malı rehin alan hesabına ve onun lehine sigorta ettirmesi mümkündür. Burada rehin hakkı sahibi, öncelikle hasar tazminatı alacaklısı olduğuna göre, Sigorta Şirketinden hasar talebi hakkı öncelikle onundur. Sigorta ettiren / sigortalı, aracın mürtehini Bankanın yazılı açık muvafakatini alarak dava açmamıştır. Böyle bir durumda, sigorta poliçesinde Dain-i mürtehin olarak … Bankası … Şubesi gözükmekte olup, tazminat talep etme hakkının öncelikle rehinli alacaklıya ait olduğu açıkça bellidir. Tazminat talep etme, dava açma hakkının öncelikle rehinli alacaklıya ait olduğu, Davacı Sigorta ettirenin bu tazminatta zaten hak sahibi olamayacağı cihetiyle, dain-i mürtehinin dava dilekçesinde Davacı olarak yer almaması, ve davaya ilişkin açık muvafakatinin de dosya içerisinde bulunmaması nedeni ile davanın aktıf husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesini arz ve talep ederiz. açılan dava haksız ve kötüniyetli olup hukuki mesnetten uzaktır.şöyle ki davacı aracın pert olarak işlem görmesi gerektiği iddiası ile, dava konusu araç da toplam zararın 71.000,00-tl olduğu iddiası ile hasar bedeli olarak ödenmesini iş bu dava ile talep etmektedir. öncelikle bir aracın pert olarak işlem görmesi için kasko sigortası genel şertlarının b.3.31.2 mad. gereği “onarım masraflarının, sigortalı aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşması ve aynı zamanda eksper raporu ile araç onarım kabul etmez bır hale gelirse aracın tam hasara uğramış sayılacağı…….” denmiştir.bu durumda ; a- 27.09.2018 tarihli kasko ekspertiz raporunda sigortalı araçtaki hasarı onarılabilir durumda olduğu, onarımın kdv hariç 38.135,59- TL tespit edilmiştir. Sigortacılık Kanununun 22/17 mad. “Maddi hasarla sonuçlanan trafik kazaları için yetkili sigorta eksperi tarafından düzenlenmiş,örneği İç işleri Bakanlığınca tespit olunacak Tapor sigorta tazminatının ödenmesinde Karayolları Trafik Kanununun 99 uncu maddesindeki kaza ve zarara ilişkin tespit tutanağı hükmündedir.Eksperler tarafından düzenlenen raporlar delil niteliğindedir” denmektedir. Ekspertiz raporları kanun gereği delil niteliğinde olup hasar bedellerinin ödenmesinde en önemli belgelerdendir. Mezkur ekspertiz raporunda, aracın onarım masraflarının aracın (rizikonun gerçekleştiği tarihteki) değerini aştığını,yada aracın onarım kabul etmez bir durumda olduğunu yönünde bir tespiti yoktur. Raporda tespit edilen 38.135,59 TL lik onarım masrafları da aracın değerinden düşüktür.Bu nedenle araç pert olarak işlem göremez ve değerlendirilemez. Kaldı ki davacı şirketin ,Konya .Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.iş dosyası ile yaptırdığı bilirkişi incelemesinde de araçtaki hasar, değişmesi gereken parçalar,onarım gerekli kısımlar ve işçilik olarak KDV hariç 38.960.111 TL olarak hesaplanmıştır. Bu miktar Eksper raporunda ki miktarla aynıdır. Bu onarım bedeli de aracın piyasa değerinin çok altındadır. Fakat maalesef bilirkişi Kasko Sigortası Genel Şartları gereği değerlendirme yapamadığı için aracın pert olacağı yönünde görüş bildirmiştir. Oysa Sigortacı bir bilirkişi tarafından katkı sağlansaydı aracın pert olmayacağı tespit olunacaktır. Zira Kasko Sigortası Genel Şartları gereği Eksper aracın onarımının uygun olacağı yönünde görüş bildirmiş ve aracın onarım bedelinin 2.el rayiç bedelinin çok altında olduğunu tespit etmiştir.Bilirkişi raporunda aracın pert edilmesi yönünde kanaat bildirerek bilirkişilik görevinin sınırlarını aşmış ve sigorta hukuku yönünden yanlış değerlendirmede bulunmuştur. Zira Kasko Sigortası Genel Şartları gereği aracın pert sayılması şartları açıkça sayılmıştır. Yukarıda izah edildiği şekilde Ekspertiz raporuna rağmen sigortalı aracın davacı tarafından pert olarak değerlendirilerek iş bu davayı açması keyfi ve kötüniyetli olup hukuki dayanaktan yoksundur. Araç onarım kabul edecek durumdadır.Araçtaki hasar miktarı sigorta Poliçesi özel ve genel şartları içerisinde değerlendirilip tazmin edinilebilir.Kaldı ki bu durum Antalya . Noterliğinin … yevmiye nolu İhtarnamesi ile davacıya bildirilmiş ve onarım bedeli olan 38.135,59 TL nin bildirilecek hesaba yatırılacağı, aracın onarılmadan bekletilecek tüm Zarar ve ziyandan “sorumlu olmayacağı ihtar edilmiştir. Ayrıca davacı aracın kullanılamamasından dolayı 3.000,00TL lik talepte bulunmuştur. Bu miktar çok fahiş olup kabul edilmesi mümkün değildir. Davacı tarafından yaptırılan bilirkişi incelemesinde ,aracın 30 günlük süre içerisinde eşdeğerinin alınabileceği ve günlüğü 100,00 TL olarak hesaplayarak bu rakama ulaşmıştır.Oysa bu değerlendirme yanlış olup, araç onarım esnasında kullanılamamasından doğan zaman aralığıdır. Bu onarım aşamasında Müvekkil Sigorta Şirketi araca eş bir araç tahsis ederek sigortalıyı mağdur etmemektedir. Oysa davaya konu olayda davacı onarım kabul etmediği için bu prosedür işletilememiştir. Bu nedenle müvekkil sigorta şirketini sorumluluğundan da bahsedilemez . ” şeklinde cevap vermiştir.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca dosyanın Kusur Hasar Uzmanı Bilirkişi … ile Nitelikli Hesap Uzmanı bilirkişi Av. … tevdi edildiği, bilirkişi heyetinin raporunda özetle; meydana gelen kazada araçta oluşan toplam hasar miktarının 57.850,00 TL, toplam zarar miktarının 61.100,00 TL, tek taraflı meydana gelen kazada, kasko sigortalı araç sürücüsü … %100 oranında tam kusurlu olduğu, davaya konu otomobilin davalı … Sigorta tarafından kasko poliçesi ile sigortalı olduğu, araçta meydana gelen bedeli ödemesi gerektiği” şeklinde rapor tanzim ettiği görülmüştür.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca Ankara . ATM ye talimat yazıldığı, dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edilmesi istenildiği, bilirkişi heyetinin raporunda;”İlgili aracın … sigorta tarafından kasko sigorta poliçesine sahip olduğu, Davalı tarafın davacıya herhangi bir ödeme yaptığına dair dosyada dekontun olmadığı, Araç üzerinde tespit edilen ve onarımı yapacak … oto yetkilisi servisi ile mutabık kalınan hasarın KDV dahil 45.000 TL’ sı olduğu, Mevcut poliçe şartlarına göre aracın tam hasarlı sayılabilmesi için en az KDV dahil 57.800 TL hasara maruz kalması gerektiği ve bu şartın yerine gelmediği, aracın ağır hasarlı sayılamayacağı, Aracın görünümü ve araç üzerinde ki hasarın onarım ile giderilebileceği, Kazada kusurun araç sürücüsü … da olduğu, Araç mahrumiyet giderinin 2400 TL tutarında olacağı” şeklinde rapor tanzim ettikleri görülmüştür.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi raporları taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Mahkememizce verilen 16/02/2022 tarih ve … Esas … sayılı kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 09/06/2022 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamıyla kaldırılarak dosya mahkememize iade edilmekle, dava mahkememizin… Esas sırasına kaydı yapıldığı anlaşıldı.
Mahkememiz ara kararı gereğince resen görevlendirilen Karayolları Fen Heyeti bilirkişileri Makine Mühendisi … , Makine Mühendisi … ve Makine Mühendisi … tarafından düzenlenen bilirkişi raporundan özetle; “Dava konusu aracın ağır hasarlı olduğu ve pert’e ayrılmasının gerektiği, … plaka sayılı aracın kaza tarihindeki hasarsız emsalinin enflasyon dâhil sigorta bedelinin 69.950,00 TL olduğu, Meydana gelen olay sonrasında … plaka sayılı aracın hasarlı ve hasarsız tüm parçaları, bölümleri, diğer bir deyişle aracın tüm hakları sigorta şirketine bırakılacak ise sigorta şirketi tarafından kaza tarihi itibariyle sigortalıya rayiç bedel olan 69.950,00 TL ödenmesi gerektiği, Şayet sigortalı, pert aracın çalışan parçalarını ya da hurdasını sigorta şirketine bırakmayacak ise söz konusu aracın sovtaj bedelinin olay tarihi itibariyle 12.100,00 TL mertebesinde olacağı değerlendirildiğinden sigorta şirketi tarafından sigortalıya 69.950,00 – 12.100,00 = 57.850,00 TL ödenmesi gerektiği, Araç mahrumiyet zararının 3.150,00 TL olduğu, Dosya kapsamında yer alan 25.02.2021 tarihli Bilirkişi Kurulu Raporuna iştirak ettiğimizi” şeklinde kanaatlerini bildirir rapor tanzim etmişlerdir.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi raporunun taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili 03/04/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile; “Dava dilekçesinde 68.000,00 TL olarak talep ettikleri araç bedeli 1.950,00 TL daha arttırılarak 69.950,00 TL’ye çıkartıldığını, 69.950,00 TL ‘ye çıkarılan araç bedelinin kaza tarihi 02/06/2018 ‘den itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, dava dilekçemizde 3.000,00 TL olarak talep ettiğimiz araç mahrumiyet zararının 150,00 TL daha arttırılarak 3.150,00 TL’ye çıkartıldığını, 3.150,00 TL ‘ye çıkarılan araç mahrumiyet zararının kaza tarihi 02/06/2018 ‘den itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini” talep ve ıslah etmiştir.
Davacı vekili 03/04/2023 tarihinde Mahkememiz veznesine ıslah harcını yatırmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili davalı aleyhine Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davası açmış, davalı yan yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi ibraz etmiştir.
Konunun 6098 sayılı TBK.49.maddesi ve KTK.85. ve devam eden maddelerinde düzenlendiği TBK.49/1. maddesinde; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde, KTK.85. maddesinde;”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar………….İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” şeklinde, KTK’nun 86/1.maddesinde;”İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” şeklinde, KTK’nun 91/1.maddesinde;”İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde, KTK’nun 92.maddesinde; “Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler, b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler, c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler, d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar, f) Manevi tazminata ilişkin talepler. g) (Ek bent: 14/04/2016-6704 S.K. 4. mad.) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri, h) (Ek bent: 14/04/2016-6704 S.K. 4. mad.) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri, i) (Ek bent: 14/04/2016-6704 S.K. 4. mad.) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklinde, KTK’nun 97.maddesinde; “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” şeklinde, KTK’nun 99.maddesinde;”Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar. ” şeklinde düzenlemeler yapıldığı, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceğinin düzenlendiği görülmüştür.
Mahkememiz ara kararı gereğince resen görevlendirilen Karayolları Fen Heyeti bilirkişileri Makine Mühendisi … , Makine Mühendisi … ve Makine Mühendisi … tarafından düzenlenen ve hükme esas alınan bilirkişi raporundan özetle; “Dava konusu aracın ağır hasarlı olduğu ve pert’e ayrılmasının gerektiği, … plaka sayılı aracın kaza tarihindeki hasarsız emsalinin enflasyon dâhil sigorta bedelinin 69.950,00 TL olduğu, Meydana gelen olay sonrasında … plaka sayılı aracın hasarlı ve hasarsız tüm parçaları, bölümleri, diğer bir deyişle aracın tüm hakları sigorta şirketine bırakılacak ise sigorta şirketi tarafından kaza tarihi itibariyle sigortalıya rayiç bedel olan 69.950,00 TL ödenmesi gerektiği, Şayet sigortalı, pert aracın çalışan parçalarını ya da hurdasını sigorta şirketine bırakmayacak ise söz konusu aracın sovtaj bedelinin olay tarihi itibariyle 12.100,00 TL mertebesinde olacağı değerlendirildiğinden sigorta şirketi tarafından sigortalıya 69.950,00 – 12.100,00 = 57.850,00 TL ödenmesi gerektiği, Araç mahrumiyet zararının 3.150,00 TL olduğu, Dosya kapsamında yer alan 25.02.2021 tarihli Bilirkişi Kurulu Raporuna iştirak ettiğimiz kanaati ile” şeklinde tanzim edilen bilirkişi raporu da dikkate alındığında,
Davacı vekili 03/04/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile dava dilekçesinde 68.000,00 TL olarak talep ettikleri araç bedeli 1.950,00 TL daha arttırılarak 69.950,00 TL’ye çıkartıldığını, 69.950,00 TL ‘ye çıkarılan araç bedelinin kaza tarihi 02/06/2018 ‘den itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, dava dilekçemizde 3.000,00 TL olarak talep ettiğimiz araç mahrumiyet zararının 150,00 TL daha arttırılarak 3.150,00 TL’ye çıkartıldığını, 3.150,00 TL ‘ye çıkarılan araç mahrumiyet zararının kaza tarihi 02/06/2018 ‘den itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini şeklinde talep ve ıslah ettiği anlaşılmakla,
TMK 1/3. Maddesinde; “Hâkim, karar verirken bilimsel görüşlerden ve yargı kararlarından yararlanır.”
Anayasa’nın 138/1. Maddesinde; ” Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler.” şeklinde düzenlemeler olduğu,
Somut olayımızda; tüm dosya kapsamı, dosyadaki tüm bilgi – belgeler, tüm deliller, alınan bilirkişi raporları, tarafların iddia – savunmaları, yukarıda yapılan açıklamalar, bir bütün halinde değerlendirildiğinde, Mahkememizce benimsenen hükme esas alınan bilirkişi raporlarının denetime elverişli olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, TMK 1/3 ve 6100 Sayılı HMK 297. Maddesi kapsamında Anayasa’nın 138/1 maddesi atfı ile davalı yanın husumet itirazı var ise de dosya kapsamında (müzekkere cevabi yazılar ve davacı vekili beyanı) … plakalı araç kaydında herhangi bir takyidat bulunmadığından bu yöndeki itiraza itibar edilmemiştir, davalı … Sigorta AŞ ye yazılan 13/10/2018 tarihli müzekkere cevabında 11/06/2018 tarihinde başvuru yapıldığı bildirilmiş olmakla, yasal düzenlemeler dikkate alındığında başvuru tarihi baz alınarak temerrüt tarihi olarak 20/06/2018 tarihinin tespiti ile (ihbar edilmedi itirazına da davalı yanca başvuru yapıldığı, cevabi yazıda kabul edildiğinden bu yöndeki itiraza da itibar edilmemiştir) kazaya karışan araç hususi olduğundan yasal faize hükmedilmiştir. Ayrıca tamirattan kaynaklı KDV ödemesi bir yansıma zararı olmadığından başka bir ifade ile tamiratın doğal bir neticesi olduğundan KDV siz zarar itibarına da itibar edilmeyerek; (Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … – … K. 02/07/2009 Tarihli ilamı özü: Gerçek zarar hasar (+) KDV’dir.)
Tüm bu hususlar değerlendirildiğinde, davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; davacının, davalı aleyhine açtığı maddi tazminat davası nedeniyle hasar bedeli 57.850,00 TL ve araç mahrumiyet bedeli olarak 3.150,00 TL toplamı 61.000‬,00 TL nin temerrüt tarihi olan 20/06/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte (olay tarihindeki poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
1-Davacının, davalı aleyhine açtığı maddi tazminat davası nedeniyle hasar bedeli 57.850,00 TL ve araç mahrumiyet bedeli olarak 3.150,00 TL toplamı 61.000‬,00 TL nin temerrüt tarihi olan 20/06/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte (olay tarihindeki poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 4.166,91-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 1.248,51-TL (1.212,51-TL peşin harç ve 36,00-TL ıslah harcı toplamı) harçtan mahsubu ile bakiye 2.918,40-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 9.760,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan sarfına mecbur kalınan ilk yargılama harcı 1.253,61-TL ve 36,00-TL ıslah harcı, olmak üzere toplam 1.289,61‬-TL harcın davalıdan (olay tarihindeki poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan sarfına mecbur kalınan 4.343,60-TL İstinaf öncesi ve sonrası yapılan posta masrafları ve 220,70-TL olmak üzere toplam 4.564,3‬0-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 3.808,45-TL’lik kısmının davalıdan (olay tarihindeki poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davalı tarafından sarfına mecbur kalınan 497,75-TL İstinaf öncesi ve sonrası yapılan posta masrafları ile 441,40-TL (11/03/2022 tarihinde yatırılan 220,70-TL ve 29/04/2022 tarihinde yatırılan 220,70-TL harçlar toplamı) İstinaf Kanun Yoluna Başvurma harcı olmak üzere toplam 939,15‬‬-TL yargılama giderlerinin kabul red oranına göre hesaplanan 155,52-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, geri kalan yargılama giderlerinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
8- Taraflarca dava başında depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/05/2023

Katip Hakim