Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/465 E. 2023/205 K. 07.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO:

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : RED

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … Bakırköy . Noterliğinden … yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi ile … plaka sayılı aracı satın aldığını, Müvekkil davacı …’ın içerisinde aracın arıza yapması dolayısıyla tamir ve onarım masrafları olduğunu, bahsi geçen araç için … isimli serviste 41.300,00TL masraf edildiğini, yine aynı servis söz konusu aracın üzgün bir şekilde çalışabilmesi için gerekli 10.075,00TL masrafın daha olduğunu belirlediğini, bunlara ek olarak yine aynı araç ile alakalı şanzıman kartına 11.000,00TL masraf edildiğini, araç alındıktan sonra toplamda 52.300,00TL masraf yapıldığını ve 10.075,00TL de yapılacak olan masraf bulunduğunu, müvekkili Konya Ereğli . Asliye Hukuk Mahkemesi’ne … D. İş – … Karar sayılı dosyası ile delil tespiti yaptırdığı, bu sebeple fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak suretiyle müvekkile satılan aracın ayıplı olması dolayısıyla aracın tamir olması sebebiyle müvekkilin oluşan maddi zararının tazmini için (raçta oluşan değer kaybı, aracın tamiri için harcanan bedel, beklenen maddi menlaatleri) şimdilik 62.375.00 TL’sinin satış sözleşmesindeki satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faifi ile birlikle davalıdan tahsili ile davacı müvekkiline iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinden özetle; davalı müvekkilinin ikamet adresi İstanbul ili Bağcılar ilçesi olduğundan mahkemeniz yetkisine itiraz ettiklerini, söz konusu uyuşmazlığa bakmakla yetkili mahkeme, Bakırköy Asliye Hukuk mahkemeleri olduğunu, müvekkili, davaya konu … plaka sayılı aracını 11.03.2022 tarihinde 194.000 TL bedelle davacıya sattığını, söz konusu aracın 2005 model olup … modelindedir. Ayrıca araç satış tarihinde 17 yaşında ve 360.000 km dedir. Satış sözleşmesine konu araç davalıya tam ve eksiksiz bir şekilde çalışır vaziyette hiçbir sorunu bulunmaz şekilde teslim edildiğini, her ne kadar satış sözleşmesinde araç bedeli 203.000 TL olarak gösterilmişse de satış bedelinin 194.000 TL olduğu banka vasıtası ile gönderilen tutarda belirli olduğunu, aracın müvekkili tarafından alınırken detaylı inceleme neticesinde alındığını, davalıya satıldığı esnada da gizli ayıp niteliğinde hiçbir kusuru bulunmadığını, davacı ile davalı, satış öncesinde 2 farklı ekspertiz firmasına gittiğini, ancak davacının firmalar ile eksper ücretlerinde anlaşamaması ve de aracın kullanım esnasında sorunsuz görünmesi neticesinde eksper raporu alınmadan söz konusu satış yapıldığını, davacı, üzerine düşen inceleme ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini, söz konusu aracın yaşı ve gelmiş olduğu kilometre dikkate alındığında bir takım masraflarının olacağı, aracın satış tutarı olan 194.000 TL nin emsal araç fiyatları ile kıyaslandığında bir hayli düşük olduğu da ortaya çıkacaktır. Zaten bu hususlar taraflar arasında yapılan pazarlık esnasında konuşuluş ve buna göre satış bedeli düşük tutulduğunu, satış sonrası davacının kişisel kullanımı nedeni ile aracın şanzımanında meydana gelen sorunun giderilmesi adına taraflar anlaşmış olup tamir ücretinin yarısı olan 15.000 TL davalı müvekkilce karşılandığını bu husus gerek tanık beyanları ile gerekse de aracın tamir edildiği işletmeye yazılacak müzekkere sonucunda rahatlıkla tespit edileceğini, davacı, 17 yaşında 360.000 km de olan davaya konu aracı satış tarihinde emsallerine oranla düşük bir bedelle satın almış ve keyfe keder masraflar yaparak bu tutarları hiç bir kusuru olmayan müvekkiline yüklemeye çalışmakta olduğunu, davacı tarafından Konya Ereğli . Asliye Hukuk Mahkemesinin … d.iş e. Sayılı dosyasından yapılan tespitleri ve raporu kabul etmiyoruz. Ayrıca davacı şahsi olarak binmek için aldığı aracı keyfe keder olarak 0 gibi yaptırmış ve kısa süre içerisinde sattığını, aracın hangi tarihte kime ne kadara satıldığının tespit edilerek yapılan masrafların aracın satış değerine etki edip etmediği de araştırılması gerektiğini, satış sözleşmesine konu araçtaki ayıbı kabul etmemekle birlikte davalı müvekkiline yapılan ayıp ihbarı süresinde olmadığını, bu nedenle davacı tarafından hak düşürücü süre içerisinde yapılamayan ayıp ihbarını da kabul etmediklerini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin sistem üzerinden mahkememiz dosyasına göndermiş olduğu 05/04/2023 tarihli dilekçesinde sulh olunan davada esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karşılıklı olarak talep olmadığından masraf ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına kararını taraflara tebliğine ve kesinleşmesine müteakip artan gider avansının iadesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Dava; Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasıdır.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; … plaka sayılı satın alınan aracın Konya Ereğli . Asliye Hukuk Mahkemesi’ne … D. İş – … Karar sayılı dosyası ile delil tespiti yaptırdığı, bu sebeple fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak suretiyle müvekkile satılan aracın ayıplı olması dolayısıyla aracın tamir olması sebebiyle müvekkilin oluşan maddi zararının tazmini için (raçta oluşan değer kaybı, aracın tamiri için harcanan bedel, beklenen maddi menlaatleri) şimdilik 62.375.00 TL’sinin satış sözleşmesindeki satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faifi ile birlikle davalıdan tahsili ile davacı müvekkiline iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine verilmesini talep ettiği, taraflar 05/04/2023 tarihli dilekçeleri ile sulh olduklarını beyan etmişlerdir. Vekaletnamelerinde; taraf vekillerinin sulh yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 313. Maddesinde; “(1) Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. (2) Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir. (3) Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir. (4) Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir”, yine HMK’nın 314. Maddesinde; ” (1) Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. (2) (Ek:22/7/2020-7251/30 md.) Sulh, hükmün verilmesinden sonra yapılmışsa, taraflarca kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi, dosya kanun yolu incelemesine gönderilmez ve ilk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesince sulh doğrultusunda ek karar verilir. (3) (Ek:22/7/2020-7251/30 md.) Sulh, dosyanın temyiz incelemesine gönderilmesinden sonra yapılmışsa, Yargıtay temyiz incelemesi yapmaksızın dosyayı sulh hususunda ek karar verilmek üzere hükmü veren mahkemeye gönderir.” HMK’nın 315. maddesinde; ” (1) Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir. (2) İrade bozukluğu ya da aşırı yararlanma hâllerinde sulhun iptali istenebilir.” ve HMK’nın 331. Maddesinde; “(1) Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder. (2) Görevsizlik veya yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik veya yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkûm eder.(3) Davanın açılmamış sayılmasına karar verilen hâllerde yargılama giderleri davacıya yükletilir.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı anlaşılmakla,
Somut olayda; Taraf vekillerinin sulh yetkisi bulunduğu, tarafların sulh oldukları ve sulhe göre karar verilmesini istemedikleri anlaşılmakla, 6100 Sayılı HMK’nın 315/1’inci maddesi gereği esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ayrıca Mahkememize sulhname ibraz edilmediğinden arabuluculuk masrafının kimin üstleneceği değerlendirilmesinde, genel olarak sulh tarafların karşılıklı taviz vererek yaptıkları bir anlaşma olduğuna göre Arabuluculuk masrafı yönünden 1/2 , 1/2 alarak tarafların sorumlu oldukları sonuç ve kanaatine varılarak mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
1-6100 Sayılı HMK’nın 315/1. maddesi gereği sulh nedeniyle esas hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Peşin alınan 1.065,21-TL. maktu karar ve ilam harcından, karar tarihi itibariyle alınması gereken (ve Harçlar Kanunu’nun 22. maddesi gereğince 179,90-TL. maktu harcın 1/3’ü olarak hesap edilen) 59,97-TL’nin mahsubu ile kalan 1.005,24-TL’nin harcın istek halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı tarafından dava başında yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına YER OLMADIĞINA,
6-Davalı vekilinin vekalet ücreti talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
7-6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.560,00-TL arabulucu ücretinin 6235 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince yukarıda açıklanan gerekçe üzerine 1/2 oranında 780,00-TL’nin davacıdan, 1/2 oranında 780,00-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/04/2023

Katip … Hakim …