Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/431 E. 2022/612 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO:

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI/KARŞI DAVALI:
VEKİLİ :
DAVALI/KARŞI DAVACI:
VEKİLİ :
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARŞI DAVA : Munzam Zararı Talebi
KARŞI DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Davacı/karşı davalı tarafın 01/06/2022 havale tarihli dava dilekçesi ile İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) talep ettiği, davalı/karşı davacı tarafın 26/07/2022 havale tarihli karşı dava dilekçesi ile Munzam Zararı talep etmesi üzerine mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapıldı. Ön incelemenin duruşmasız olarak evrak üzerinden yapılmasına karar verilmekle dosya incelendi.
HEYETİMİZCE GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı/karşı davalı vekili 01/06/2022 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü ve Konya Selçuk Vergi Dairesi’nin … numaralı mükellefi olduğunu ve ticari faaliyet konusu ağır vasıtaların başta fren diski, volan, kampana ve porya olmak üzere bilcümle fren ekipmanı yedek parçalarının imalatı ve satışı yaptığını, müvekkili şirketin … Ticaret Ltd. Şti. ve … A.Ş. ünvanlı şirketleri de 6102 sayılı T.T.K. Hükümleri çerçevesinde davacı şirket çatısı altında birleşerek 12.06.2020 tarihinde ticaret sicil gazetesinde ilan olunduğunu, müvekkili şirketin ve birleşen şirketlerin 12.06.2020 tarihinden bu yana … A.Ş. unvanı altında ticari faaliyetlerini sürdürdüğünü, davalı şirketin ticari faaliyetinin ise fren balatası ve diğer fren ekipmanlarının satışı olduğunu, davacı müvekkilinin davalıya fren diski satması, davalının da davacı müvekkiline fren balatası satması üzerine cari hesap üzerinden ticari ilişkinin meydana geldiğini, 2019 yılının Eylül ayı itibariyle taraflar arasında cari hesaptan kaynaklı alacak/borç ilişkisinin bulunmadığını, Ekim ayından itibaren taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinin yeniden hareketlendiğini, davalı tarafından 29.10.2019 tarihli 152.568,10-TL bedelli, 09.11.2019 tarihli 236.682,04-TL bedelli, 23.11.2019 tarihli 291.318,40-TL bedelli, 03.12.2019 tarihli 150.879,52-TL bedelli, 24.12.2019 tarihli 308.570,00-TL bedelli, 17.04.2020 tarihli 117.787,60-TL bedelli faturaya konu ürünlerin satışının davacı müvekkile yapıldığını, davacı müvekkilinin de 02.01.2020 tarihli 944,00-TL bedelli, 05.02.2020 tarihli 49.701,60-TL bedelli, 26.02.2020 tarihli 41.418,00-TL bedelli faturaya konu ürünlerin satışının davalıya gerçekleştirdiğini, buna göre; davalı tarafından yapılan satışların toplam bedelinin 1.257.805,66 TL, müvekkili tarafından yapılan satışların toplam bedelinin 92.063,60-TL olduğunu, yapılan mahsup neticesinde davalı şirketin davacı müvekkilinden 1.165.742,06TL alacaklı duruma geçtiğini, bunun üzerine müvekkili şirket davalı tarafa 30.04.2020 keşide tarihli 200.000,00-TL bedelli, 15.06.2020 keşide tarihli, 500.000,00-TL bedelli, 30.06.2020 keşide tarihli 200.000,00-TL bedelli, 15.07.2020 keşide tarihli, 500.000,00-TL bedelli olmak üzere toplamda 1.400.000,00 TL bedelli çekleri keşide ederek verdiğini, iş bu çeklerin 1.165.742,06-TL’sı cari hesaptan kaynaklı borca istinaden, 234.257,94-TL’sı da sipariş avansı olarak davalıya müvekkili tarafından sipariş edilen fren balatalarına istinaden verildiğini, devam eden süreçte davalı tarafın müvekkili şirketin marka patenti altında olan … markalı fren disklerini müvekkilinin rızası ve muvafakati olmaksızın sahtelediğini, fason olarak 3.kişilere ürettirdiği fren disklerinde müvekkili markasını kullanmak sureti ile ambalajlayarak satışa sunduğunu, müvekkil tarafından öğrenilen sahteleme işlemi … . Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyasından dava konusu edildiğini, davalının işyerinde yapılan denetimde sahte ürünlerin tespit edilerek toplatıldığını, müvekkilinin bu haklı hukuki hamlesi sonrasında bedeli çekler vasıtası ile ödenen 234.257,94-TL tutarında fren balataları davalı tarafından müvekkiline teslim edilmediğini, Marka ve patente ilişkin ihtilafın süregelirken davalının sipariş avansına konu 234.257,94- TL’lik balatayı teslim etmeyeceğine kesin olarak kanaat getirdiklerini ve bedelsiz kalan, diğer bir ifade ile sipariş avansı olarak verilen çeklerin 234.257,94-TL’lik kısmının iadesini talep ettiklerini, verilen çeklerin bedellerinden dolayı tam bir iade mümkün olmayacağından 30.04.2020 keşide tarihli 200.000,00-TL bedelli çekin iadesini, 15.06.2020 keşide tarihli, 500.000,00-TL bedelli çekin bedelinin 465.742,06-TL olarak düzeltilmesini yıllardır süregelen ticari ilişki ve sektörde bulunan ortak arkadaşlar vasıtası ile davalıdan talep edildiğini, davalının bedelsiz kalan çeklerin iade edileceği ve düzeltileceği bildirdiğini, müvekkilinin iyiniyetle çeklerin iadesini beklerken davalı tarafın 30.04.2020 keşide tarihli 200.000,00-TL bedelli çeki bankaya ibraz ettiğini, çekin iade edileceğine güvendiği ve inandığı için mali açıdan hazırlıksız olan müvekkilinin çek bedelini hazır edemediğini ve çekin karşılıksızdır işlemine tabi tutulduğunu, bu işlem nedeniyle kredi kurumları ile piyasada itibarı sarsılan ve nakit akışı bozulan davacı müvekkilinin nakit akışını düzeltmek, işletmenin devamlılığını sağlamak adına Konya .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından konkordato başvurunda bulunduğunu, 12.06.2020 tarihinde verilen geçici-mühlet kararı ile birlikte müvekkili hakkında tedbiren cebri icra işlemleri yapılmamasına karar verildiğini, davalının başvurusu üzerine Konya B.A.M. . Hukuk Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasından incelenen Konkordato davası hakkında kaldırma kararı verildiğini, cebri icra işlemlerinin durdurulmasına yönelik tedbirinde kaldırılmasına karar verildiğini, bu nedenler ile fazlaya dair haklarının ve müvekkili hakkında Konya .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından tasdik edilen konkordato projesi kapsamında alacaklılarına ifada bulunması Yargıtay Başkanlığı’nca kabul edilmesi halinde ek dava açma haklarının saklı kalması kaydı ile; öncelikle dava konusu çeklerin ilgili bankalara iade edilmesi müvekkilinin kredi ve bankacılık işlemlerinin devamı için zaruri ve elzem olduğundan, çek bedellerinin fazlasıyla ödendiğinden, çek bedellerinin ödendiğinin davalı tarafından da kabul edildiğinden tensiple birlikte dava konusu çeklerin müvekkil şirkete iadesi hakkında karar verilmesini, aksi kanaat hâsıl olursa … bankası konya sanayi sitesi şubesine ait keşidecisi … Otomotiv A.Ş. olan 15.07.2020 keşide tarihli 500.000,00 TL bedelli … numaralı çek, … Bankası … Şubesine ait keşidecisi … … A.Ş. olan 30.06.2020 keşide tarihli 200.000,00 TL bedelli … numaralı çek, … Bankası … Sitesi Şubesine ait keşidecisi … … Otomotiv A.Ş. olan 15.06.2020 keşide tarihli, 500.000,00 TL bedelli, … numaralı çek, … … Şubesine ait keşidecisi … … A.Ş. olan 30.04.2020 keşide tarihli 200.000,00 TL bedelli … numaralı çeklerden kaynaklı müvekkilinin borcu kalmadığından çeklerin davalıdan alınarak müvekkiline iadesine karar verilmesini, müvekkili tarafından çok yakın ve ciddi bir cebri icra, ihtiyati haciz ve tazyik hapsi tehdidi altında ödenen 436.554,09-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek müvekkiline ödenmesine, haksız kötüniyetli olarak çekleri elinde tutan ve davanın açılmasına sebebiyet veren davalı aleyhine dava değerinin 20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı üzerine tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı/karşı davacı vekili 26/07/2022 havale tarihli cevap/karşı dava dilekçesinde özetle; Asıl ve karşı dava yönünden Konya Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetkisiz olduğunu, Mahkememizce yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yer yönünden yetkili olan … (Çağlayan) Asliye Ticaret mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesini, Ayrıca davacın açmış olduğu asıl davada davacı tarafından TTK 783/3 fıkrası ile 810 ve 5941 sayılı yasa madde 6 istirdadını talep ettiği çek bedellerini ve bundan kaynaklanan borç alacak kalemleri çek tazmınatı ile çek komisyonu bedelleri ile işlemiş faizlerini ve faizle karşılanmayan munzam zararımızı ödemedğinden çek asıllarının istirdadı talebinin reddine karar verilmesini, davacının ödediğini beyan ettiği 436.554.09 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile tahsili ve yasal dayanağı bulunmayan %20 kötüniyet tazmınatı talebinin reddine karar verilmesini, Mahkememizin davacıya borçu oldukları kanattinde ise taraflar arasındaki borç alacak hesabı çıkarılarak davacının tespit edilecek alacak miktarından tespit edilecek faiz ile karşılanmayan munzam zarar alacakları için takas ve mahsup defilerinin kabulü ile davacının asıl davasının reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretin tahsili ile taraflarına ödenmesine karar verilmesini, Karşı dava yönünden; ıslah ile taleplerini artırmak üzere kısmı davalarının kabulü ile fazlaya ilişkin dava ve talep haklarının saklı kalması kaydı ile takas ve mahsup defilerinin kabulü sonucu bakiye kalan faizle karşılanmayan munzam zarar alacaklarından şimdilik 310.268,00 TL alacaklarının davacı-karşı davalı … … A.Ş’den 10.03.2022 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte yargılama giderleri ve vekalet ücretinin tahsiline karar verilmesi talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacı tarafın; 12.06.2020 tarihinden bu yana … … A.Ş. unvanı altında ticari faaliyetlerini sürdürdüğünü, davalı şirketin ticari faaliyetinin ise fren balatası ve diğer fren ekipmanlarının satışı olduğunu, davacı müvekkilinin davalıya fren diski satması, davalının da davacı müvekkiline fren balatası satması üzerine cari hesap üzerinden ticari ilişkinin meydana geldiğini, 2019 yılının Eylül ayı itibariyle taraflar arasında cari hesaptan kaynaklı alacak/borç ilişkisinin bulunmadığını, Ekim ayından itibaren taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinin yeniden hareketlendiğini, davalı tarafından 29.10.2019 tarihli 152.568,10-TL bedelli, 09.11.2019 tarihli 236.682,04-TL bedelli, 23.11.2019 tarihli 291.318,40-TL bedelli, 03.12.2019 tarihli 150.879,52-TL bedelli, 24.12.2019 tarihli 308.570,00-TL bedelli, 17.04.2020 tarihli 117.787,60-TL bedelli faturaya konu ürünlerin satışının davacı müvekkile yapıldığını, davacı müvekkilinin de 02.01.2020 tarihli 944,00-TL bedelli, 05.02.2020 tarihli 49.701,60-TL bedelli, 26.02.2020 tarihli 41.418,00-TL bedelli faturaya konu ürünlerin satışının davalıya gerçekleştirdiğini, buna göre; davalı tarafından yapılan satışların toplam bedelinin 1.257.805,66 TL, müvekkili tarafından yapılan satışların toplam bedelinin 92.063,60-TL olduğunu, yapılan mahsup neticesinde davalı şirketin davacı müvekkilinden 1.165.742,06TL alacaklı duruma geçtiğini, bunun üzerine müvekkili şirket davalı tarafa 30.04.2020 keşide tarihli 200.000,00-TL bedelli, 15.06.2020 keşide tarihli, 500.000,00-TL bedelli, 30.06.2020 keşide tarihli 200.000,00-TL bedelli, 15.07.2020 keşide tarihli, 500.000,00-TL bedelli olmak üzere toplamda 1.400.000,00 TL bedelli çekleri keşide ederek verdiğini, iş bu çeklerin 1.165.742,06-TL’sı cari hesaptan kaynaklı borca istinaden, 234.257,94-TL’sı da sipariş avansı olarak davalıya müvekkili tarafından sipariş edilen fren balatalarına istinaden verildiğini, devam eden süreçte davalı tarafın müvekkili şirketin marka patenti altında olan … markalı fren disklerini müvekkilinin rızası ve muvafakati olmaksızın sahtelediğini, fason olarak 3.kişilere ürettirdiği fren disklerinde müvekkili markasını kullanmak sureti ile ambalajlayarak satışa sunduğunu, müvekkil tarafından öğrenilen sahteleme işlemi … . Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından dava konusu edildiğini, davalının işyerinde yapılan denetimde sahte ürünlerin tespit edilerek toplatıldığını, müvekkilinin bu haklı hukuki hamlesi sonrasında bedeli çekler vasıtası ile ödenen 234.257,94-TL tutarında fren balataları davalı tarafından müvekkiline teslim edilmediğini, Marka ve patente ilişkin ihtilafın süregelirken davalının sipariş avansına konu 234.257,94- TL’lik balatayı teslim etmeyeceğine kesin olarak kanaat getirdiklerini ve bedelsiz kalan, diğer bir ifade ile sipariş avansı olarak verilen çeklerin 234.257,94-TL’lik kısmının iadesini talep ettiklerini, verilen çeklerin bedellerinden dolayı tam bir iade mümkün olmayacağından 30.04.2020 keşide tarihli 200.000,00-TL bedelli çekin iadesini, 15.06.2020 keşide tarihli, 500.000,00-TL bedelli çekin bedelinin 465.742,06-TL olarak düzeltilmesini yıllardır süregelen ticari ilişki ve sektörde bulunan ortak arkadaşlar vasıtası ile davalıdan talep edildiğini, davalının bedelsiz kalan çeklerin iade edileceği ve düzeltileceği bildirdiğini, müvekkilinin iyiniyetle çeklerin iadesini beklerken davalı tarafın 30.04.2020 keşide tarihli 200.000,00-TL bedelli çeki bankaya ibraz ettiğini, çekin iade edileceğine güvendiği ve inandığı için mali açıdan hazırlıksız olan müvekkilinin çek bedelini hazır edemediğini ve çekin karşılıksızdır işlemine tabi tutulduğunu, bu işlem nedeniyle kredi kurumları ile piyasada itibarı sarsılan ve nakit akışı bozulan davacı müvekkilinin nakit akışını düzeltmek, işletmenin devamlılığını sağlamak adına Konya .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından konkordato başvurunda bulunduğunu, 12.06.2020 tarihinde verilen geçici-mühlet kararı ile birlikte müvekkili hakkında tedbiren cebri icra işlemleri yapılmamasına karar verildiğini, davalının başvurusu üzerine Konya B.A.M. . Hukuk Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasından incelenen Konkordato davası hakkında kaldırma kararı verildiğini, cebri icra işlemlerinin durdurulmasına yönelik tedbirinde kaldırılmasına karar verildiğini, bu nedenler ile fazlaya dair haklarının ve müvekkili hakkında Konya .Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından tasdik edilen konkordato projesi kapsamında alacaklılarına ifada bulunması Yargıtay Başkanlığı’nca kabul edilmesi halinde ek dava açma haklarının saklı kalması kaydı ile; öncelikle dava konusu çeklerin ilgili bankalara iade edilmesi müvekkilinin kredi ve bankacılık işlemlerinin devamı için zaruri ve elzem olduğundan, çek bedellerinin fazlasıyla ödendiğinden, çek bedellerinin ödendiğinin davalı tarafından da kabul edildiğinden tensiple birlikte dava konusu çeklerin müvekkil şirkete iadesi hakkında karar verilmesini, aksi kanaat hâsıl olursa … bankası konya sanayi sitesi şubesine ait keşidecisi … … Otomotiv A.Ş. olan 15.07.2020 keşide tarihli 500.000,00 TL bedelli … numaralı çek, … Bankası … Şubesine ait keşidecisi … … A.Ş. olan 30.06.2020 keşide tarihli 200.000,00 TL bedelli … numaralı çek, … Bankası … Sitesi Şubesine ait keşidecisi … … Otomotiv A.Ş. olan 15.06.2020 keşide tarihli, 500.000,00 TL bedelli, … numaralı çek, … … Şubesine ait keşidecisi … … A.Ş. olan 30.04.2020 keşide tarihli 200.000,00 TL bedelli … numaralı çeklerden kaynaklı müvekkilinin borcu kalmadığından çeklerin davalıdan alınarak müvekkiline iadesine karar verilmesini, müvekkili tarafından çok yakın ve ciddi bir cebri icra, ihtiyati haciz ve tazyik hapsi tehdidi altında ödenen 436.554,09-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek müvekkiline ödenmesine, haksız kötüniyetli olarak çekleri elinde tutan ve davanın açılmasına sebebiyet veren davalı aleyhine dava değerinin 20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı üzerine tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafın; asıl ve karşı dava yönünden Konya Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetkisiz olduğunu, Mahkememizce yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yer yönünden yetkili olan … (Çağlayan) Asliye Ticaret mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesini, Ayrıca davacın açmış olduğu asıl davada davacı tarafından TTK 783/3 fıkrası ile 810 ve 5941 sayılı yasa madde 6 istirdadını talep ettiği çek bedellerini ve bundan kaynaklanan borç alacak kalemleri çek tazmınatı ile çek komisyonu bedelleri ile işlemiş faizlerini ve faizle karşılanmayan munzam zararımızı ödemedğinden çek asıllarının istirdadı talebinin reddine karar verilmesini, davacının ödediğini beyan ettiği 436.554.09 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile tahsili ve yasal dayanağı bulunmayan %20 kötüniyet tazmınatı talebinin reddine karar verilmesini, Mahkememizin davacıya borçu oldukları kanattinde ise taraflar arasındaki borç alacak hesabı çıkarılarak davacının tespit edilecek alacak miktarından tespit edilecek faiz ile karşılanmayan munzam zarar alacakları için takas ve mahsup defilerinin kabulü ile davacının asıl davasının reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretin tahsili ile taraflarına ödenmesine karar verilmesini, Karşı dava yönünden; ıslah ile taleplerini artırmak üzere kısmı davalarının kabulü ile fazlaya ilişkin dava ve talep haklarının saklı kalması kaydı ile takas ve mahsup defilerinin kabulü sonucu bakiye kalan faizle karşılanmayan munzam zarar alacaklarından şimdilik 310.268,00 TL alacaklarının davacı-karşı davalı … … A.Ş’den 10.03.2022 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte yargılama giderleri ve vekalet ücretinin tahsiline karar verilmesi talep etmiştir.
Davacı tarafın açtığı davanın icra takibine konu edilmemiş bir alacağın istirdatına yönelik alacak talepli dava olduğu, karşı davanın munzam zarara bağlı maddi tazminat davası olduğu, davalı tarafın süresi içerisinde yetki ilk itirazında bulunduğu görülmüştür.
Mahkemelerin yetkilerine ilişkin düzenlemelerin 6100 HMK’nun 5. mad. Ve devam eden maddelerinde düzenlendiği, HMK’ nun 6/1.maddesinde; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” şeklinde, HMK’nun 13. Maddesinde; ” (1) Kesin yetkinin söz konusu olmadığı hâllerde, asıl davaya bakan mahkeme, karşı davaya bakmaya da yetkilidir.” şeklinde, HMK’nun 19.maddesinde; ” (1) Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir.(2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.(3) Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir. (4) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir.” şeklinde, HMK’nun 116.maddesinde; ” (1) İlk itirazlar aşağıdakilerden ibarettir: a) Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazı.b) Uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenmesi gerektiği itirazı.” şeklinde, HMK’nun 117.maddesinde;” İlk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez. (2) İlk itirazlar, dava şartlarından sonra incelenir.(3) İlk itirazlar, ön sorunlar gibi incelenir ve karara bağlanır.” şeklinde, HMK’nun 138.maddesinde; “Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir.” şeklinde düzenlemelerin yapıldığı görülmüştür.
Yargıtay . Hukuk Dairesinin 10/11/2016 tarih ve … Es. … Kar. Sayılı ilamında;” Davacı vekili, müvekkili şirket yetkilisinin iki adet çeki dava dışı …’e ticari ilişkiye dayanmaksızın geri alacağı inancı ile bedelsiz çekleri verdiğini, ancak dava dışı …’ün uydurma faturalar düzenleyerek çekleri davalı faktoring şirketine devir ve teslim ettiğini, ticari itibarın zedelenmemesi için çek bedellerinin ödenmek zorunda kalındığını ileri sürerek, müvekkili şirketten haksız olarak tahsil edilmiş bulunan toplam 43.000,00 TL.’nin ödeme tarihlerinden itibaren ticari işlerde uygulanan avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalı vekilinin süresi içinde mahkemenin yetkisiz olduğuna ilişkin itirazda bulunduğu, HMK.’nun 6. maddesi kapsamında davalının ikametgah adresinin … olup genel yetkili mahkemenin davalının ikametgahının bulunduğu yer mahkemesi olduğu, İ.İ.K.’nun 72/son maddesinde de bu kapsamda bir düzenleme yapmış olduğu, davanın icra takibine konu edilmemiş bir alacağın istirdatına ilişkin olduğundan davalının genel yetkili mahkeme olan … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olduğu gerekçesiyle, mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 10/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
Davacı-karşı davalı şirketin yerleşim yerinin Konya olduğu, davalı- karşı davacı şirketin yerleşim yerinin ” … Mah. … Cad. … Koop. San. Sitesi … Sok.No:… Hadımköy-Arnavutköy/…” olduğu, mahkemenin yetkisinin belirlenmesinde davanın icra takibine geçilmemiş bir alacağın istirdatı talepli alacak davası olması nedeniyle İİK’nunun 72/son maddesindeki yetkiye ilişkin düzenlemenin uygulanma imkanının olmadığı gibi doğrudan doğruya iadesi talep edilen çeklerden kaynaklanan bir istirdat davası da olmadığından HMK’nun 10. Maddesindeki yetkiye ilişkin düzenlemenin de uygulanma imkanının bulunmadığı, HMK’nun 6. Maddesinde düzenlenen genel yetki kuralının uygulanması gerektiği, davalının da yerleşim yerinin … olduğu, karşı dava yönünden de kesin yetki bulunmadığından HMK’nun 13. Maddesi gereğince asıl davanın görüldüğü mahkemenin yetkili olduğu, Yargıtay . Hukuk Dairesinin 30/04/2013 tarih ve … Es. … Kar. Sayılı ilamının da benzer mahiyette olduğu anlaşılmakla HMK.19.20.138.madderi gereğince mahkememizin yetkisizliğine, … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğuna karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-… Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesinin YETKİLİ olduğuna,
3-6100 sayılı HMK.nun 20/1.maddesi gereğince bu karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden, süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurması halinde dava dosyasının yetkili … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemelerine GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde re’sen davanın açılmamış sayılmasına KARAR VERİLMESİNE,
4-6100 sayılı HMK.nun 331/2.maddesi gereğince harç ve yargılama giderlerinin davaya yetkili mahkemece devam edilmesi halinde yetkili mahkemece, aksi takdirde talep halinde mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile İstinaf Yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi. 09/11/2022

Başkan Üye Üye Katip