Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/410 E. 2023/312 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
KONYA KARAR
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1- … -T.C…. …
2-
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZIM TARİHİ :

Davacı tarafından hasımsız olarak açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Davacı Müvekkil unlu mamüller ve fırın işletmekte olup, Davalı şirket … Tic.Ltd.Şti ile çok uzun süre un alışverişi yaptıklarını, bu alışverişlerden kaynaklı olarak davalı şirket davacı müvekkilin aleyhine toplam asıl alacak olarak 78.805 TL lik icra takibi başlatılmış olup, takip başlatıldıktan sonra kişileri aldatma nedeni ile dosyaları 3.bir kişiye temlik ettiklerini, temlik alan ise …’nin olduğunu, davacı müvekkil ile davalı şirket arasında uzun zamandır ticari ilişki bulunmakta olup kendisine bugüne kadar davacı … adına gelen mallar karşılığı bir çok ödemeler banka yolu ile, elden ve evrak karşılığında yapıldığını, Davacı Müvekkil aleyhine başlatılan asıla alacak tutarı 78.805 TL lik tutarda takip başlatılsa da bu tutardan 44.455 TL fazla başlatılmıştır. Davacı … ın davalı şirkete olan borcu 34.250 TL olduğunu, davacı Müvekkil ile davalı şirket 2 side deftere tabi olup, ticari defterlerinin mevcut olduğunu, Davacı müvekkil aleyhine ödenebilecek bir borç var iken şuan yapılan haksız işlemlerden kaynaklı olarak borcunun katlandığını, bu nedenle ivedilikle ihtiyati tedbir talebimizin kabulü ile icra veznesine yatacak paranın dava neticelenip karar kesinleşinceye kadar alacaklıya ödenmemesine karar verilmesine, Davamızın kabulü ve borçlu olmadığımızın tespiti ile icra takibinin iptaline ve haksız ve kötüniyetli davalı aleyhine %20’ dan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatı hükmedilmesine, yargılama masraflarının ve ücreti vekaletin davalı taraf üzerinde bırakılmasına Karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalı vekilinin davaya cevap dilekçesinde özetle; Açılan menfi tespit davası ve davaya dayanak iddialar haksız, mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olup davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini, Davalı müvekkilin senetlerde yetkili hamil konumunda olduğunu, Davalı müvekkilin senetlerde hak sahibi olduğunu ve yetkili hamil olduğunu ayrıca ispat etmesine gerek olmadığını, Dava konusu icra dosyalarında takibe dayanak kambiyo senetlerinin tamamı un satışına ilişkin faturaları malın teslimine yönelik olduğunu, kambiyo senedine konu ticarete esas faturalar her iki tarafında ticari defterlerinde işlenmiş durumda olduğunu, bu bedellerin ödendiği iddiası ancak havale dekontu ile kanıtlanabileceğini, Davacının dava dilekçesinde bahsettiği ve ticari defterlerde de görüleceği üzere takibe konulan senet miktarının çok üzerinde bir un alışverişi ticaret bulunduğunu, Yazılı delil olan havale dekontunun hangi borca istinaden gönderildiğinin de ayrıca kanıtının gerektiğini, Davalı müvekkile olan başkaca borçlu olduğu dosyalardan dilekçesinde bahsetmeyen davacı taraf, mahkemeniz dava dilekçesinde borcu kabul ederek ödeme definde bulunması mahkeme için ikrarınını açıkça ortaya koymakta olduğunu, tüm bu davalar taşınmaz satışını engellemeye yönelik sadece tedbir kararı almaya yönelik yapılmakta olduğunu, ödeme definde bulunan davacı borçlunun hangi borcunu ödediğini de ayrıca kanıtlamasının gerektiğini, öncelikle kambiyo senetlerine özgü takip yolu ile takibe giren ve kesinleşmiş icra takibinin durdurulmasına yönelik tedbir talebinin reddine, Yasal dayanaktan yoksun dava dilekçesinin reddi ile davanın reddine, davacı tarafın soyut ve gerekçesiz iddialarının reddine, Kötü niyet ile borca itiraz eden davacıya takibin % 20’si oranında kötü niyet tazminatının yükletilmesine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas ve … Esas sayılı, Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı, Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas, Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyalarından ilgili evraklar dosya arasına alınmış, Ilgın Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden, Bucak Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden, Bucak Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanlığı’ndan, Konya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanlığı’ndan, Burdur Defterdarlığı’ndan, Mevlana Vergi Dairesi Müdürlüğü’nden ilgili belgeler temin edilmiş ve dosya arasına alınmıştır.
Dava, “Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)” davasıdır.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; Davacı Müvekkil unlu mamüller ve fırın işletmekte olup, Davalı şirket … Tic.Ltd.Şti ile çok uzun süre un alışverişi yaptıklarını, bu alışverişlerden kaynaklı olarak davalı şirket davacı müvekkilin aleyhine toplam asıl alacak olarak 78.805 TL lik icra takibi başlatılmış olup, takip başlatıldıktan sonra kişileri aldatma nedeni ile dosyaları 3.bir kişiye temlik ettiklerini, temlik alan ise …’nin olduğunu, davacı müvekkil ile davalı şirket arasında uzun zamandır ticari ilişki bulunmakta olup kendisine bugüne kadar davacı … adına gelen mallar karşılığı bir çok ödemeler banka yolu ile, elden ve evrak karşılığında yapıldığını, Davacı Müvekkil aleyhine başlatılan asıla alacak tutarı 78.805 TL lik tutarda takip başlatılsa da bu tutardan 44.455 TL fazla başlatılmıştır. Davacı … ın davalı şirkete olan borcu 34.250 TL olduğunu, davacı Müvekkil ile davalı şirket 2 side deftere tabi olup, ticari defterlerinin mevcut olduğunu, Davacı müvekkil aleyhine ödenebilecek bir borç var iken şuan yapılan haksız işlemlerden kaynaklı olarak borcunun katlandığını, bu nedenle ivedilikle ihtiyati tedbir talebimizin kabulü ile icra veznesine yatacak paranın dava neticelenip karar kesinleşinceye kadar alacaklıya ödenmemesine karar verilmesine, Davamızın kabulü ve borçlu olmadığımızın tespiti ile icra takibinin iptaline ve haksız ve kötüniyetli davalı aleyhine %20’ dan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatı hükmedilmesine, yargılama masraflarının ve ücreti vekaletin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği, davanın İİK.72. maddesine dayalı menfi tespit davası olduğu, İİK.72.maddesinde; “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir….” şeklinde, 6102 sayılı TTK.778/1-d maddesi yollaması ile TTK’nun 687.maddesinde; “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun. (2) Alacağın temliki yoluyla yapılan devirlere ilişkin hükümler saklıdır.” şeklinde, 6102 sayılı TTK’nun 825.maddesinde;”(1) Borçlu, emre yazılı bir senetten doğan alacağa karşı ancak senedin geçersizliğine ilişkin veya senet metninden anlaşılan def’ilerle alacaklı kim ise ona karşı, şahsen haiz bulunduğu def’ileri ileri sürebilir.(2) Borçlu ile önceki hamillerden biri veya senedi düzenleyen kişi arasında doğrudan doğruya varolan ilişkilere dayanan def’ilerin ileri sürülmesi, ancak senedi iktisap ederken hamilin bilerek borçlunun zararına hareket etmiş olması hâlinde caizdir.” şeklinde düzenlemelerin yapıldığı görülmektedir.
Dosya İncelendiğinde ; ön inceleme duruşmasında davacıya dava konusu taleplerini netleştirmesi iddia etmiş olduğu, borçlu olmadığı hukuki ilişkiyi açıklaması, borçlu olmadığı bedelin dava dilekçesinde gösterdiği değerden yüksek olması halinde harcı tamamlaması için kendisine kesin süre verilmesine rağmen herhangi bir beyanda bulunmadığı veya iddialarını açıklayamadığı, bu nedenle HMK’nın dava şartlarına ilişkin 114. Ve davamı maddeleri incelendiğinde, 114.h maddesi gereğince davacının dava açmakta hukuki yararda bulunup bulunmadığının izah edilememiş olması, yine HMK’nın 115.maddesine dayanarak 115/2 maddesi gereğince noksanlıkların giderilmemesi halinde dava şartı yokluğundan usulden reddedilebileceği ve yine HMK’nın 119.maddesinde dava dilekçesindeki şekil şartlarının belirtilmiş olup, söz konusu şekil şartlarının tamamlanmaması halinde davanın açılmamış sayılacağı dikkate alınarak davacının davasının aşağıdaki gibi hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacının davasının USULDEN REDDİNE,
2-Davalı tarafın talep etmiş olduğu kötü niyet tazminatının ispatlanamamış olması nedeniyle REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 584,91 TL harcından mahsubu ile davacı tarafından fazladan yatırıldığı anlaşılan 405,00 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer OLMADIĞINA,
5-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca (dava değerinin 34.250,00 TL olduğunun kabulü ile) davalı için 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın, kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin istek halinde davacıya iadesine, karar kesinleşinceye kadar iade alınmaz ise gider avansının artan kısmının 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde re’sen davacıya İADESİNE,
Dair ; davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.09/03/2023

Katip … Hakim …