Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/408 E. 2022/468 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
VEKİLİ :
2-Müteveffa … – T.C.No:…,
TASFİYE MEMURU :
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizce verilen 10.04.2018 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararına karşı davalı şirket vekili tarafından İstinaf incelemesi talebinde bulunulduğu, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi .Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 06.11.2019 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamıyla esastan reddine karar verildiği, davalı şirket vekili tarafından temyiz talebinde bulunulduğu, Yargıtay .Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 23.11.2020 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nin .Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın kararının bozularak kaldırılarak dosya mahkememize iade edilmekle dava mahkememizin … Esas sırasına kaydının yapılıp yapılıp bitirilen açık yargılaması sonucunda Mahkememizce verilen 30.03.2021 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararına karşı davacı ve davalı şirket vekili tarafından temyiz talebinde bulunulduğu, Yargıtay .Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 28.02.2022 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamıyla bozularak dosya mahkememize iade edilmekle dava mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kaydedilerek yapılıp bitirilen açık yargılaması sonucunda:
HEYETİMİZCE GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 30.03.2015 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin temsilciler vasıtasıyla yıllık %20’ye varan kâr payı verileceği ve istendiğinde yatırılan paranın geri ödeneceği vaadi ile davacıyı yanıltmak suretiyle müvekkilinden 27.03.2000 tarihinde para aldığını, paranın iadesi için defalarca başvuruda bulunmasına rağmen davalıların davacının taleplerini görmezlikten geldiğini, davalı Kombassan grubu tarafından başta Almanya olmak üzere bir çok ülkede belirtilen şekilde insanları yanıltarak para topladığını, gayri resmi banka gibi davrandığını, özellikle kendi deyimleri ile “helal süt emmiş”, “namazında niyazında”, “gösterişten uzak yaşam tarzını benimsemiş muhafazakar kişiler” vasıtasıyla yüklü miktarda paralar topladığını, bir nevi kendi içerisinde kapalı devre borsa sistemi kurduğunu, ortaklık belgesi adı altında değerli senetleri satışa çıkardığını, bu şekilde gurbetçilerden toplanan paraları açık ve gizli yollarla Türkiye’ye getirip borç adı altında kayıt yaptığını, her yıl ortaklık senetlerinin birim fiyatlarını açıklamak suretiyle örneğin; 100.000,00 DM vermiş bir vatandaşın elindeki senetlerin değerini bir yıl sonra 140.000,00 DM’ye çıkarmak suretiyle on binlerce kişinin birikimlerini ellerinden aldığını, kendilerine verilen senetleri satmak istemeleri halinde alıcı bulunmadığını, bu durumda davalı şirket grubu ile çalışan diğer şirket grupları devreye sokularak vatandaşın elindeki senetlerin kendileri tarafından belirlenen değer üzerinden satın alındığını, 2000 yılından itibaren şirket temsilcilerinin paraları geri ödemesini durdurması üzerine SPK ve benzeri kuruluşlara şikayetler yapıldığını, yatırımcıların dava açmasını önlemek maksadıyla grup şirketler yönetim kurulu başkanı … imzalı mektuplar gönderilerek mektuplarda “Allah’ın izni”, “sevenlerimizin duası”, “Allah’a çok şükür” gibi ifadeler kullanılarak problemlerin kısa sürede çözüleceği vaatlerinde bulunulduğunu, SPK tarafından hazırlanan raporlarda davalı şirketin faaliyetlerinin kanunlara aykırı olduğunu, alınan senet ve ortaklık durum belgeleri ile şirket ortağı olunamayacağını, davalı faaliyetinin bankalar kanununa da uygun olmadığının belirtilerek suç duyurularında bulunulduğunu, bu nedenle şirket yöneticileri hakkında birden fazla dava açıldığını belirterek davacı ile davalı şirket arasında geçerli bir ortaklığın bulunmadığının tespitini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili …’den alınan 29.735 DM karşılığında 42.312,24 TL’nin davalılardan tahsili ile birlikte müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili 29.04.2015 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olmadığını, yetkili mahkemenin Konya Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, dava dilekçesinin usulüne uygun düzenlenmediğini, davacılar arasında mecburi veya ihtiyari dava arkadaşlığının bulunmadığını, her bir davacının davasının tefrik edilmesini, davacı ile davalı arasında herhangi bir hukuki ilişki bulunmadığını, davacının yatırdığını iddia ettiği paraların TTK 329. ve 405. maddelerindeki düzenleme nazara alındığında iadesini istemesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin SPK mevzuatını ihlal ettiği iddiasının doğru olmadığını, müvekkili şirketlerin yöneticileri ile ilgili açılan davalarda kesinleşmiş bir mahkumiyet kararının bulunmadığını, davacının aldatmaya yönelik iddialarının da doğru olmadığını, doğru olsa bile davanın hakdüşürücü süre içerisinde açılmadığını ve alacağın zamanaşımına uğradığını, davanın esastan hakdüşürücü süre ve zamanaşmı yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’a Konya .Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 17/07/2017 tarih … Esas … Karar numarası ile oğlu …’ın vasi olarak atandığı, dava dilekçesinin davalı … vasisi …’a usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ancak davaya karşı herhangi bir cevap vermediği gibi kendisini vekil ile de temsil ettirmediği, davalı …’ın 31.10.2021 tarihinde vefat ettiği, mahkememizce mahkememizin benzer … Esas sayılı dosyası üzerinden Konya Sulh Hukuk Mahkemeleri’ne müzekkereler yazıldığı, müteveffa … mirasçıları tarafından mirasın reddine ilişkin dava açılıp açılmadığı, açılmış ise karar verilip verilmediği hususlarının araştırılarak karardan bir örneğinin gönderilmesinin istenildiği, Konya .Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 24.11.2021 tarih ve … Esas … Karar sayılı mirasın gerçek reddi kararının 04.01.2022 tarihinde kesinleştiğinin bildirildiği, kesinleşme şerhli gerekçeli kararın UYAP sistemi üzerinden bir suretinin mahkememizin … Esas sayılı dosyasına gönderildiği, ayrıca mahkemenin aynı esaslı 07.02.2022 tarihli ek kararı ile …’ın terekesinin iflas hükümlerine göre tasfiyesine ve tasfiye memuru olarak …’nın atanmasına karar verildiğinin bildirildiği, mahkeme kararı ile ek karardan UYAP sistemi üzerinden çıktılarının alınarak bu dosyamız içerisine eklenmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Mahkememizin 10/4/2018 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararına karşı davalı şirket vekili tarafından İstinaf incelemesi talebinde bulunulduğu, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi .Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 06.11.2019 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamıyla esastan reddine karar verildiği, davalı şirket vekili tarafından temyiz talebinde bulunulduğu, Yargıtay .Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 23.11.2020 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nin .Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın kararının;”… 07.12.2019 tarih, 30971 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’nun 41. maddesinde 25.03.1987 tarihli ve 3332 sayılı Sermaye Piyasasının Teşviki, Sermayenin Tabana Yaygınlaştırılması ve Ekonomiyi Düzenlemede Alınacak Tedbirler İle 5422 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu ve 3182 Sayılı Bankalar Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuna aşağıdaki geçici maddenin eklendiği belirtilmiş olup, işbu geçici 4. maddede ”31.12.2014 tarihine kadar, pay sahibi sayısı nedeniyle payları halka arz olunmuş sayılan ve payları borsada işlem gören anonim ortaklıklar tarafından doğrudan veya dolaylı olarak nominal ya da primli değer üzerinden pay veya pay adı altında satışı yapılmış olan her türlü araç, 06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun kaydileştirmeye ilişkin şartlarına tabi olmaksızın 29.06.1956 tarihli ve 6762 sayılı mülga Türk Ticaret Kanunu ile 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında pay addolunur, bu ortaklıklara yapılan ödemeler pay karşılığı yapılmış kabul edilir ve ortaklık ilişkisi kurulmuş sayılır. Bu payların kaydileştirilmemiş olması ortaklık haklarına halel getirmeyeceği gibi ortaklık ilişkisinin kurulmadığı da iddia edilemez. Birinci fıkra kapsamında kurulmuş olan ortaklık ilişkileri hakkında; geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı veya primli pay satışı yapıldığı ileri sürülerek sebepsiz zenginleşme, haksız fiil, sözleşme öncesi görüşmelere aykırılık veya sözleşmeye aykırılık nedenlerine dayalı olarak açılan ve kanun yolu incelemesindekiler dahil görülmekte olan menfi tespit, tazminat veya alacak davalarında, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilir ve yargılama gideri ile maktu vekalet ücreti ortaklık üzerinde bırakılır.” hükmü düzenlenmiş, aynı Kanun’un 52/1-h maddesinde de işbu hükmün yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği hükme bağlanmıştır. Bu durum karşısında, mahkemece taraf iddia ve savunmalarının Sermaye Piyasası Kanunu ile yukarıda anılan yasal düzenleme kapsamında değerlendirme sonucuna göre bir karar vermek üzere kararın re’sen bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” gerekçesi ile bozularak dosyanın mahkememize iade edilmekle dava mahkememizin … Esas sırasına kaydının yapılıp yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizin 30.03.2021 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamına karşı davacı ve davalı şirketin temyizi üzerine Yargıtay .Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 28.02.2022 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı ile; “…1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve 7194 sayılı Yasa’nın 41. maddesiyle 3332 sayılı Yasa’ya eklenen geçici 4. maddesi gereğince dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermekle yetinilmesi gerekirken davalıların ileri sürdüğü zamanaşımı def’inin ve hak düşürücü süre itirazının incelenmesinin sonuca etkili olmamasına göre davalı şirket vekilinin tüm temyiz itirazlarının ve davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Dava, davacı ile davalı şirket arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece 10.04.2018 tarihli karar ile davacı ile davalı şirket arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine ve 42.312,24 TL’nin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiş olup bölge adliye mahkemesince davalı şirket istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. Bahse konu karar taraflara tebliğ edilmiş olup davacı vekili veya davalılardan … vasisi tarafından bu karara karşı temyiz başvurusunda bulunulmamıştır. Bölge adliye mahkemesince 06.11.2019 tarihinde verilen karar davalı şirket vekilinin temyizi üzerine dairemizce bozulmuştur. Davada davalı şirket ile davalı gerçek kişi arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunmamaktadır. Bu itibarla anılan karar … yönünden kesinleşmiş olup mahkemece … hakkındaki 10.04.2018 tarihli kararın kesinleştiği gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, bu davalı hakkında da 7194 sayılı Yasa’nın 41. maddesi kapsamında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” ile bozulması üzerine yukarıdaki esasına kaydı yapılarak mahkememizce Yargıtay .Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 28.02.2022 tarih ve … Esas … Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Dava; Taraflar arasında geçerli şekilde ortaklık ilişkisi kurulmadığının tespiti ve verilen paranın istirdadını sağlamaya yönelik alacak davasıdır.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacının; davalı şirket ile aralarında geçerli bir ortaklığın bulunmadığının tespitini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla …’den alınan 29.735 DM karşılığında 42.312,24 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini dava ve talep ettiği, davalı tarafın, davacı taraftan para almadığını, bankacılık mevzuatına dayanarak herhangi bir mevduat toplamadığı gibi bunun da mümkün olmadığını, aynı şekilde SPK, TTK ve BK hükümlerini ihlal etmediğini, hak düşürücü süre ve zamanaşımı sürelerinin geçtiğini, davacının Türkiye’de mutad meskeni olmadığını, teminat yatırılması gerektiğini davanın reddine karar verilmesini talep ettiği,
Mahkememizin 30.03.2021 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamına karşı davacı ve davalı şirketin temyizi üzerine Yargıtay .Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 28.02.2022 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı ile; kararın re’sen bozulması üzerine yukarıdaki esasına kaydı yapılarak mahkememizce Yargıtay .Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 28.02.2022 tarih ve … Esas … Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Davacı tarafından davalılardan … Holding A.Ş.’ye karşı açılan dava hakkında Mahkememizin 30/03/2021 tarih ve … Es. … Kar. Sayılı ilamı ile verilen karar Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 28/02/2022 tarih ve … Es…. Kar. sayılı ilamı ile kesinleşmiş olduğundan karar verilmesine yer olmadığına, yine davacı tarafından davalılardan …’a karşı açılan dava hakkında Mahkememizin 10/04/2018 tarih ve … Es. … Kar.sayılı ilamı ile verilen karar davalı … vasisi … tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmadığından kesinleşmiş olduğundan karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş olup, yargılama giderleri ile harç ve vekalet ücreti konusunda Mahkememizin 10/04/2018 tarih ve … Es. … Kar.sayılı ilamı ile verilen karar davalı … vasisi … tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmadığından kesinleşmiş olduğundan ve Mahkememizin 30/03/2021 tarih ve … Es. … Kar. Sayılı ilamı ile verilen karar Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 28/02/2022 tarih ve … Es…. Kar. sayılı ilamı ile kesinleşmiş olduğundan , kesinleşen kararlardaki hesaplamalar da dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalılardan … Holding A.Ş.’ye karşı açılan dava hakkında Mahkememizin 30/03/2021 tarih ve … Es. … Kar. Sayılı ilamı ile verilen karar Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 28/02/2022 tarih ve … Es…. Kar. sayılı ilamı ile kesinleşmiş olduğundan KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacı tarafından davalılardan …’a karşı açılan dava hakkında Mahkememizin 10/04/2018 tarih ve … Es. … Kar.sayılı ilamı ile verilen karar davalı … vasisi … tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmadığından kesinleşmiş olduğundan KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli harç konusunda davalılardan … Holding A.Ş yönünden (Mahkememizin 30/03/2021 tarih ve … Es. … Kar. Sayılı ilamı ile verilen karar Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 28/02/2022 tarih ve … Es…. Kar. sayılı ilamı ile kesinleşmiş olduğundan), davalılardan … yönünden (Mahkememizin 10/04/2018 tarih ve … Es. … Kar.sayılı ilamı ile verilen karar davalı … vasisi … tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmadığından kesinleşmiş olduğundan) alınması gereken 2.890,35 TL harçtan peşin alınan mahkememizin 2017/86 esas sayılı dosyası üzerinden peşin alınan 722,58 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.167,77 TL karar ve ilam harcının (davalılardan … Holding AŞ hakkında alınması gereken harç konusunda mahkememizin 30/03/2021 tarih ve … Es. … Kar. Sayılı ilamı ile hükmedilen harç mahsup edildiğinden) davalılardan …’dan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
4-Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan toplam 753,98 TL ilk yargılama harcının davalılardan (davalı … Aş’nin sorumluluğu 91,10 TL ile sınırlı olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan 2.250,00 TL bilirkişi ücreti, 338,55 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 2.588,55 TL’nin (davalı …Ş.’nin sorumluluğu 2.512,85 TL ile sınırlı olmak üzere ) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 3332 sayılı Kanun’un Geçici 4/2. Maddesi ve AAÜT’ne göre hesaplanan 5.004,00 TL vekalet ücretinin (davalı …Ş.’nin sorumluluğu 4.080,00 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı tarafından sarfına mecbur kalınan 722,58 TL istinaf karar harcının Yargıtay .Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 23.11.2020 tarih ve … Esas – … Karar sayılı ilamı ile istinaf kararı bozulduğundan talep halinde davalı tarafa İADESİNE,
8-Davalı tarafından sarfına mecbur kalınan 723,00 TL peşin temyiz karar harcının Yargıtay .Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 23.11.2020 tarih ve … Esas – … Karar sayılı ilamı gereğince talep halinde davalı tarafa İADESİNE,
9-Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan 59,30 TL peşin temyiz harcının Yargıtay .Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 28.02.2022 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı gereğince talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
10-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
11-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı bulunması halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair, davalı şirket vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin ve tasfiye memurunun yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13.09.2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.