Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/374 E. 2022/486 K. 19.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
KONYA KARAR
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
DAVA :İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizin 02/12/2021 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı ile davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiği, davacı vekilinin istinaf incelemesi talepleri neticesinde Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 27/04/2022 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilerek dosya mahkememize iade edilmekle yukarıdaki esas sıra numarasına kaydı yapılarak davanın yapılıp bitirilen açık yargılama sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 24/01/2020 tarihli dilekçesiyle; 24.10.2016 tarihinde … ‘e ait ve kendi sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın Konya/Karatay’da çarpışması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, kazanın oluşumunda … kusurlu olduğu ve aracın ZMM sigortasının bulunmadığının tespit edildiğini, kaza sonucu … plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunan … yaralanarak malul kaldığını, yapılan başvuru sonucu davacı … tarafından, malul kalan … için 20.03.2019 tarihinde 39.004,00 TL maluliyet tazminatı ödendiğini, davacı … ödediği tazminatın borçludan müteselsilen rücuen tahsili amacı ile Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalılar tarafından 18.07.2019 tarihinde borca itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, sonrasında davacı tarafından 16.08.2019 tarihinde zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını iddia ederek hak sahibinin gerçek zararının tespit ettirilerek tespit edilen gerçek zarar tutarından kusur ve her türlü indirim tutarlarının düşüldükten sonra 40.071,53 TL’nin davalılardan tahsili için Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalının adına kayıtlı olan … plaka sayılı araç üzerine tedbir konulmasına, davalıların alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalı … ‘e dava dilekçesi ve ekleri tebliğ edilmiş, davalı süresinde davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmış ancak kendisini bir vekil ile temsil ettirmemiştir.
Konya . İcra Müdürlüğü’nün esas sayılı dosyası dosyamız içerisine getirtilmiş, Konya SGK İl Müdürlüğü’nden ilgili belgeler, Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’nden ilgili belgeler istenilmiş, Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimliğinden maluliyete ilişkin rapor, İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan maluliyete ilişkin rapor ve Ankara Adli Tıp Kurumu’ndan kusura ilişkin rapor alınmış, raporların taraflara tebliği sağlanmıştır.
Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 11/11/2020 tarihli raporuna göre ; davalı sürücü … %75 oranında kusurlu olduğu, dava dışı sürücü … %25 oranında kusurlu olduğu rapor edilmiştir.
Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimliğinden maluliyete ilişkin 15/02/2021 tarihli heyet raporu ile ; 11/10/2008 tarih ve 27021 s. Resmi Gazete’de yayınlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümlerine göre ; kişinin yaşına göre sürekli iş göremezlik oranının % 11,2 olduğu, mevcut arızasının iyileşme süresinin 3 aya kadar uzayabileceği, bu süre zarfında kişinin herhangi bir gelir getirecek işte çalışamayacağı bu sürenin geçici iş göremezlik süresi olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu süre zarfında kişinin %100 oranında malul sayılacağı, kişinin dosya kapsamında fatura SGK tarafından karşılanmayan tedavi masraflarının olmadığını, ancak bu tür bir yaralanmada bir takım fatura edilemeyen masrafların olacağını, bu harcamaların SGK ödeme kapsamı dışında olduğunu, kaçınılmaz giderlerin yapılan masrafların niteliği yapıldıkları tarih ve yerler tam olarak bilinmediğini, yaralanmanın ağırlık ölçüsü dikkate alındığında bu tür giderlerin 1.500,00 TL. olarak değerlendirildiğini, (bu tutarın 500,00 TL.si ulaşım gideri, 1.000,00 TL.si refakatçi özel beslenme vs. gideri olarak değerlendirildiği, bu değerlendirme yapılırken yaranın ağırlık ölçüsü kişinin tedavi olduğu merkezle yerleşim yeri gibi unsurların göz önüne alındığını), mevcut arızasının iyileşme süresinin 3 ayı bulacağı, bu sürenin ilk 1 aylık kısmında bir başkasının bakım ve yardımına ihtiyaç duyacağı rapor edilmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 17/07/2020 tarihli … E. … K. sayılı kararı doğrultusunda; dosya yeniden Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimliği’ne gönderilerek değişiklikler doğrultusunda ek rapor alınmış 05/04/2021 tarihli ek rapora göre ; 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre, kişinin sağ ayak bileğinde eklem hareket kısıtlılığı arızasına bağlı sürekli iş göremezlik oranının %4 olduğu ve kalıcı olduğu, kişinin sürekli iş göremezlik oranının bir önceki raporda farklı yönetmelik hükümlerine göre hesaplandığını bu nedenle sürekli iş göremezlik oranının farklı çıktığını, mevcut arızasının iyileşme süresinin 3 ayı bulacağını bu süre zarfında kişinin herhangi bir gelir getirecek iste çalışmayacağı, bu sürenin geçici iş göremezlik süresi olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu süre zarfında kişinin %100 malul sayılacağı, kişinin dosya kapsamında fatura SGK tarafından karşılanmayan tedavi masraflarının olmadığını, ancak bu tür bir yaralanmada bir takım fatura edilemeyen masrafların olacağını, bu harcamaların SGK ödeme kapsamı dışında olduğunu, kaçınılmaz giderlerin yapılan masrafların niteliği yapıldıkları tarih ve yerler tam olarak bilinmediğini, yaralanmanın ağırlık ölçüsü dikkate alındığında bu tür giderlerin 1.500,00 TL. olarak değerlendirildiğini, (bu tutarın 500,00 TL.si ulaşım gideri, 1.000,00 TL.si refakatçi özel beslenme vs. gideri olarak değerlendirildiği, bu değerlendirme yapılırken yaranın ağırlık ölçüsü kişinin tedavi olduğu merkezle yerleşim yeri gibi unsurların göz önüne alındığını), iyileşme süresinin 3 ayı bulacağı, bu sürenin ilk 1 aylık kısmında bir başkasının bakım ve yardımına ihtiyaç duyacağı rapor edilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 23/08/2021 tarihli raporuna göre ; 03/08/2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre kişinin yaşına göre sürekli iş göremezlik oranının %5.1 olduğu, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmeliği dikkate alındığında; Kas-İskelet Sistemi, Alt ekstremiteye ait sorunlar, eklem hareket açıklığı, ayak bileği hareket kısıtlılığı, alt ekstremite özürlülük oranı %.7 olup, kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %4 (yüzdedört) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği, başka birisinin sürekli veya geçici bakımına muhtaç durumda olmadığı rapor edilmiştir.
Tazminat Hesaplama Bilirkişisi … 11/10/2021 havale tarihli raporuna göre ; 24.10.2016 günü meydana gelen trafik kazasında yaralanan ve %4 oranında sürekli sakat kalan 3. kişi konumundaki … , kendisine sürekli sakatlık tazminatının ödendiği 20.03.2019 tarihine ve o tarihteki verilere göre yapılan hesaplama sonucu; 24.10.2016 – 01.01.2055 Tarihleri Arasındaki Süre ile Sınırlı Sürekli Sakatlığı Nedeni ile Uğradığı Maddi Zararının 17.907,59 TL olarak hesaplandığı, Davacı … tarafından yapılan ödemenin ise : 39.004,00 TL olduğu, aradaki farkın, tazminat hesabının, ödemeye esas alınan aktüerya raporunda %8 özür oranı, hazırlanan bu raporda ise azalan %4 sürekli sakatlık oranı üzerinden yapılmış olmasından kaynaklandığını rapor etmiştir.
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizin 02/12/2021 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı ile davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiği, davacı vekilinin istinaf incelemesi talepleri neticesinde Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 27/04/2022 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilerek dosya mahkememize iade edilmekle … esas sıra numarasına kaydı yapılmıştır.
Davanın, İİK.67.maddesine bağlı itirazın iptali davası olduğu görülmüştür.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; 24.10.2016 tarihinde …’e ait ve kendi sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın Konya/Karatay’da çarpışması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, kazanın oluşumunda …’in kusurlu olduğu ve aracın ZMM sigortasının bulunmadığının tespit edildiğini, kaza sonucu … plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunan …’in yaralanarak malul kaldığını, yapılan başvuru sonucu davacı … tarafından, malul kalan … için 20.03.2019 tarihinde 39.004,00 TL maluliyet tazminatı ödendiğini, davacı … ödediği tazminatın borçludan müteselsilen rücuen tahsili amacı ile Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalılar tarafından 18.07.2019 tarihinde borca itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, sonrasında davacı tarafından 16.08.2019 tarihinde zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını iddia ederek hak sahibinin gerçek zararının tespit ettirilerek tespit edilen gerçek zarar tutarından kusur ve her türlü indirim tutarlarının düşüldükten sonra 40.071,53 TL’nin davalılardan tahsili için Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalının adına kayıtlı olan … plaka sayılı araç üzerine tedbir konulmasına, davalıların alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Ancak Mahkemelerin görevlerine ilişkin düzenlemelerin 6100 sayılı HMK.nun 1.2.3.4. maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 2.maddesinde;”Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” şeklinde düzenlendiği, yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 Sayılı Kanun ile değişik 6102 sayılı TTK. nun 5/3.maddesinde; “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenlemenin yapıldığı, Bu düzenleme ile Ticaret Mahkemeleri genel mahkemeler içinde yer alan Asliye Hukuk Mahkemelerinin bir dairesi olmaktan çıkarılarak genel mahkemeler arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğunun kabul edildiği, yine 6102 sayılı TTK.nun 4. Maddesinde Ticaret Mahkemelerinin görevine giren dava ve çekişmesiz yargı işlerinin düzenlendiği, dava şartlarına ilişkin düzenlemenin HMK.nun 114.ve 115.maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 114/1-c maddesinde mahkemenin görevli olmasının dava şartı olduğunun, aynı kanunun 115.maddesinde mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağının ve taraflarında her zaman ileri sürebileceğinin, dava şartlarının noksan olması halinde davanın usulden reddine karar verileceğinin, HMK’nun 138/1.maddesinde mahkemenin öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebileceğinin düzenlendiği görülmüştür.
Dava … zarar verene ödediği tazminatın zarar sorumlusundan rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14-b maddesinde Güvence Hesabının amacıyla oluşma nedeninden bahsedilir ve devamı maddelerinde ödediği miktar oranında alacaklının yerine halefiyet ilkesine göre hak sahibi olacağı kabul edilir. Dolayısıyla bu halefiyet hakkıyla rücu haklarına sahiptir, bu durum … yönetmeliği 17/2 fıkrası gereğidir. Dolayısıyla Gücence Hesabının zarar görene yaptığı ödemelerde herhangi bir poliçe veya sigorta kaydından kaynaklanmamaktadır. Bu nedenlerde söz konusu sigorta işlemlerinin TTK hükümlerinden çok Genel hükümler ve Borçlar Kanununa dayandırılması kanaatine varılmıştır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22.3.1944 tarih … Esas – … Karar R.G.3.7.1944 sayılı kararında; “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde kabul edildiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın TTK.4.maddesinde tahdidi olarak sayılan dava türlerinden olmadığı gibi davacının … olduğu, davalının gerçek kişi olduğu, tacir olmadığı, ve her iki tarafın da ticari işletme ile ilgili hususlardan da olmadığı, eldeki davanın haksız fiilden kaynaklı zararın rücuen tahsili amacıyla yapılan icra takibine dayalı itirazın iptali davası olduğu davanın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar sayılı içtihatları ile; Ankara BAM . HD’nin … Esas, … Karar, İstanbul Bam . HD’nin … Esas, … Karar, Antalya BAM . HD’nin … Esas, … Karar, Adana Bam . HD’nin … Esas, … Karar, Gaziantep Bam . HD’nin … Esas, … Karar, Ankara BAM . HD’nin … Esas, … Sayılı karaları da; davamız konusu ile aynı mahiyetteki davalarda uyuşmazlık konusu haksız fiilden kaynaklandığı için halefiyet ilkeleri de nazara alınarak görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna yönelik içtihat ve kararları içermektedir. Yine Yargıtay . HD’nin merci tayinine ilişkin olmasa dahi Asliye Hukuk Mahkemelerince görülen davamız ile benzer mahiyetteki davalarda göreve ilişkin herhangi bir bozma kararı verilmemiştir ( Yüksek Yargıtay . Hukuk Dairesi(nin … Esas, … Karar, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar) yine Yargıtay . HD’nin 23/01/2017 tarih ve … -2017/… sayılı; 23/01/2017 tarih ve … -… sayılı; Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 29/12/2016 tarih ve … -… sayılı; 20/05/2019 tarih ve … -… sayılı; 16/10/2019 tarih ve … -… sayılı ve Ankara BAM . HD’nin 04/04/2019 tarih ve … … sayılı kararlarında da belirtildiği gibi dava niteliği itibariyle haksız fiilden kaynaklanmaktadır, Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 05/11/2015 tarih ve … Es. … Kar.,Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 17/12/2015 tarih ve … Es. … Kar., Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 09/06/2016 tarih ve … Es. … Kar.sayılı ilamlarının da aynı doğrultuda olduğu görülmüştür.
Ayrıca Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ilk derece mahkemesi olarak … Esas, … Karar sayılı ilamının Konya BAM . H.D’nin … Esas, … Karar sayılı 14/12/2020 tarihli ilamı ile Yargıtay . HD’nin 16/09/2021 tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamı (BAM arasındaki görüş ayrılığını gideren emsal kararı) ilamlarının benzer şekilde kabul edildiği, TTK.4.5. maddeleri gereğince mahkememizin görevli olmadığı, (Y. HGK 10.02.2016, … E, … Sayılı İlamının da aynı doğrultuda olduğu görülmüş, (… ; Ticaret Mahkemesi’nin görev alanını belirleyen ilam)) Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından dava dilekçesinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi (görev konusunun mahkemece her zaman resen dikkate alınabileceği yasal mevzuat gereği olduğu gibi Ankara BAM . HD’nin … Esas, … Karar sayılı 22/06/2021 tarihli ilamının da benzer nitelikte olduğu anlaşılmakla) ile mahkememizin görevsizliğine, Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Mahkememizin görevsiz olması nedeniyle davacının davasının DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE, karar kesinleştiğinde ve istek halinde dosyanın görevli Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
2-Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin GÖREVLİ OLDUĞUNA,
3-6100 sayılı HMK.nun 20/1.maddesi gereğince bu karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden, süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurması halinde dava dosyasının görevli Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerine GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde re’sen davanın açılmamış sayılmasına KARAR VERİLMESİNE,
4-6100 sayılı HMK.nun 331/2.maddesi gereğince harç ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davaya görevli mahkemece devam edilmesi halinde görevli mahkemece, aksi takdirde talep halinde mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/09/2022

Katip Hakim