Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/238 E. 2023/353 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
KONYA KARAR
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ :
DAVALI : … – T.C…., …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZIM TARİHİ :

Mahkememizce verilen 18/07/2019 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 10/02/2022 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamıyla mahkememiz kararın kaldırılmasına karar verilerek dosya mahkememize iade edilmekle, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yapılan inceleme sonunda
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 20/12/2017 tarihli dilekçesiyle; müvekkilinin davalı ile toplamda 4,930 kg incir alı verişi için sözlü olarak anlaştığını, müvekkilinin bu anlaşmaya binaen 3 adet çeki le incirlerin bedeli olan 140.000,00 TL.yi davalıya ödediğini, 3 adet çekin davalıya teslim edildiğine dair tediye makbuzlarının bulunduğunu, söz konusu çekler davalıya teslim edildikten sonra sevk irsaliyeleri ile birlikte incirlerin müvekkiline gönderildiğini ve müvekkilinin de bu incirleri satmak için … Mah. … Sit … Sok. No:… Karatay /Konya adresindeki yer alan … Kuru Üzüm firmasına verdiğini, bu firmanın sahibinin müvekkiline incirleri kimsenin almadığını incirlerin kurtlu çıktığını bildirdiğini, satılan tüm incirlerin de kurtlu olduğu gerekçesiyle geri gönderildiğini, müvekkilinin davalıya gönderilen incirlerin kurtlu çıktığını, bu nedenle elindekileri alıp kurtsuz olanları göndermesini telefonda defalarca ihtar ettiğini, davalının hiçbir adım atmadığını ve davalıya Konya . Noterliğinin 04/12/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini beyan ederek, her türlü fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı ile yapılan sözlü anlaşmada belirlenen yükümlülüklerinin davalı tarafından kasten ayıplı olarak ifa edilmiş ve ayıbı her türlü ihtara rağmen gidermemiş olması sebebiyle davacının davalı lehine keşide ettiği çekler karşılığında davalıya herhangi bir borcunun olmadığının tespitini, dava konusu farklı tarihli 3 adet çekin iptalini, verilecek kararın kesinleşmesine kadar davaya konu çeklerin ödenmesini engeller mahiyette ve muhtamel icra takiplerinin durdurulması amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilerek bankaya ödeme yasağı konulmasını, davalının ayıplı satmış olduğu ürünlerin kurtlu olduğunun tespit için delil tespiti yapılmasını, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerine tahmiline karar verilmesini talep ve dava ettikleri görülmektedir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkilinden incir alıdğını, bu incirlerin bir kısmının ambar vasıtası ile gönderdiğini, davacı incirler seçilirken bizzat başında bulunduğunu, davacı bu alışveriş için ödeme şekli olarak çeki çektiğini, çeklerin ödeme gününden önce malın ayıplı olduğu iddiasında bulunduğunu, malin ayıplı olduğu iddiasının en geç 8 gün iinde yapması gerektiğini ve davacının bu süre içerisinde ihbarda bulunmadığını beyan ederek, davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretini de davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden, Nazilli Vergi Dairesi Müdürlüğü’nden, Aydın Esnaf ve Sanatkarlar Odası’ndan, Konya . Noterliği’nden, Selçuklu … Bankası Şube Müdürlüğü’nden, Nazilli Ticaret Müdürlüğü’nden ilgili belgeler temin edilerek dosya arasına alınmıştır, bilirkişi raporu aldırılmış ve taraflara tebliği sağlanmıştır.
Gıda Mühendisi bilirkişi … 17/01/2018 tarihli bilirkişi raporuna göre; 196 koli üründen farklı sıra ve paletten koliler seçilerek ürünler gözlemlenmiştir. Kolilerde iyi sayılabilecek durumda ürünlerin olması yanı sıra içlerinde kuruma (sertleşme) , ağlaşma ve siyahlaşmanın mevcut olduğu tüketime uygun olmayan kuru incirler de gözlemlenmiştir. Ürünlerin afla toksinli olup olmadığını UV ışınları altında görünümü ya da laboratuvar analizleri haricinde yorumlamak mümkün değildir. Çünkü iyi görünümde olan bir kuru incirde afla toksin olabileceği gibi , kötü görünümde bir kuru incirde de afla toksin olmama olasılığı vardır. Ürünlerin içinde iyi durumda olanların yanı sıra irili ufaklı , hasarlı , kararmış , kurumuş ve ağlaşmış olması sebebi ile söz konusu ürünlerin sınıflandırılmadan paketlendiği kanaatindeyim. Orta düzey kuru incirin kilogram fiyatının piyasa araştırması yapılarak ortalama 20-25 TL olduğu tahmini olarak belirlendiği yönünde rapor bildirmiştir.
Gıda Mühendisi bilirkişi … 04/06/2018 tarihli ek bilirkişi raporuna göre; TS-541 de yer alan Kuru İncir için tarifler ve muhafaza-taşrma koşulları paylaşılmıştır. Bu veriler ve ilk bilirkişi raporunda sunmuş olduğum görsellerde görüleceği üzere davaya konu ürünler tekrar değerlendirildiğinde harmanlanarak bakılmış kuru incir kolilerinin içinde Türk Standardı – 541 Kuru İncir Standardına göre, Kuru incir Ficus carica domestica L türüne giren ağaçların olgun, meyvelerinin hasat edildikten sonra tabil veya sun’i metotlarla kurutulmasıyla elde edilen ve doğrudan ya da işlendikten sonra insan tüketimine arz edilen kuru incir, Küflü kuru incir Çıplak gözle görülebilir küf lifleri bulunan kuru incir, aşırı derecede kurumuş kuru İncir Sert, doğal rengini kaybetmiş, elâstiki yapısı kaybolmuş, lezzet kaybına uğramış kuru incir, kurtlu ürün gözlemlenmemiştir, Ürünlerin kolileri açıldığında göz – el teması ile ayıbın fark edilebilecek düzeyde olduğu, Keşif esnasında arbalajları kapalı , kuru ve serin yerde saklanması gereken Ürünlerin saklama şartlarını keşif sırasında sağladığının gözlemlendiğini, Ayıbın saklama koşullarından kaynaklanmış olması için ürünün çoğunun aynı şekilde vasfını yitirerek ayıplı ürüne dönüşmesi beklenir, Ancak kolilerde iyi ürünlerin çoğunlukta olması ara ara küflü ağlaşmış incirlerin ve bazı incirlerin aşırı derecede kurumuş İncir olduğunun görülmesi ürünün saklama koşullarından ziyade paketleme esnasında seçiminden kaynaklandığı düşüncesini öne çıkarmaktadır. Keşif yapılan tarih (22.12.2017 ) ile ürünlerin fatura tarihi (12-.19.11.2017) arasında geçen (ürünlerin davacı firmaya teslim tarihi) yaklaşık 1 aylık süre içerisinde ürünlerin depolama koşullarından dolayı bozulması meysimsel olarak kuru ve serin bir ortam olması sebebi ile de depolama koşullarının olumsuzluğundan kaynaklı bozulma olmadığı düşüncesi kuvvetlenmektedir. (Ayrıca davacı tarafından davalıya iletilen şikayetlerin , Müşteri tarafından geri dönen ürünlerin ; ürün tesliminden hernen sonra başlaması ürünlerin depolamadan ziyade teslimat öncesinde / ürün ayıklamasında /ürün sınıflandırmasından süre gelen sıkıntılardan kaynaklanmış olduğunuda kanıtlayabilir nitelikte olduğu yönünde rapor bildirmiştir.
Mahkememizin 25/10/2018 tarihli 3. celsesinde taraflara duruşma tarihinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davacının duruşmaya gelmediği gibi, mazeret de bildirmediği gerekçesiyle davalı vekilinin de davayı takip etmediğini beyan etmesi üzerine dosyanın 1. kez işlemden kaldırıldığı görülmektedir.
Davacı vekilinin 26/10/2018 tarihli dilekçesinde davanın yenilenmesini talep ettiği görülmektedir. Mahkememizce yenileme tensibi yapılarak duruşmanın 20/12/2018 tarihine verildiği, 18/07/2019 tarihli 6. celsede ise yine davacı vekilinin duruşma gün ve saatinden haberdar olmasına rağmen duruşmaya gelmediği, davalı vekilinin yine davayı takip etmeyeceğine dair beyanlarının alındığı görülmektedir.
Mahkememizce verilen 18/07/2019 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 10/02/2022 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamıyla mahkememiz kararın kaldırılmasına karar verilerek dosya mahkememize iade edilmekle, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
Dava, “Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)” davasıdır.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; müvekkilinin davalı ile toplamda 4,930 kg incir alı verişi için sözlü olarak anlaştığını, müvekkilinin bu anlaşmaya binaen 3 adet çeki le incirlerin bedeli olan 140.000,00 TL.yi davalıya ödediğini, 3 adet çekin davalıya teslim edildiğine dair tediye makbuzlarının bulunduğunu, söz konusu çekler davalıya teslim edildikten sonra sevk irsaliyeleri ile birlikte incirlerin müvekkiline gönderildiğini ve müvekkilinin de bu incirleri satmak için … Mah. … Sit … Sok. No:… Karatay /Konya adresindeki yer alan … Kuru Üzüm firmasına verdiğini, bu firmanın sahibinin müvekkiline incirleri kimsenin almadığını incirlerin kurtlu çıktığını bildirdiğini, satılan tüm incirlerin de kurtlu olduğu gerekçesiyle geri gönderildiğini, müvekkilinin davalıya gönderilen incirlerin kurtlu çıktığını, bu nedenle elindekileri alıp kurtsuz olanları göndermesini telefonda defalarca ihtar ettiğini, davalının hiçbir adım atmadığını ve davalıya Konya . Noterliğinin 04/12/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini beyan ederek, her türlü fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı ile yapılan sözlü anlaşmada belirlenen yükümlülüklerinin davalı tarafından kasten ayıplı olarak ifa edilmiş ve ayıbı her türlü ihtara rağmen gidermemiş olması sebebiyle davacının davalı lehine keşide ettiği çekler karşılığında davalıya herhangi bir borcunun olmadığının tespitini, dava konusu farklı tarihli 3 adet çekin iptalini, verilecek kararın kesinleşmesine kadar davaya konu çeklerin ödenmesini engeller mahiyette ve muhtamel icra takiplerinin durdurulması amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilerek bankaya ödeme yasağı konulmasını, davalının ayıplı satmış olduğu ürünlerin kurtlu olduğunun tespit için delil tespiti yapılmasını, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerine tahmiline karar verilmesini talep ettiği, davanın İİK.72. maddesine dayalı menfi tespit davası olduğu, İİK.72.maddesinde; “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir….” şeklinde, 6102 sayılı TTK.778/1-d maddesi yollaması ile TTK. 677. Maddesinde; “Bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kişilerin imzasını, sahte imzaları, hayali kişilerin imzalarını veya imzalayan ya da adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imzaları içerirse, diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmez.” şeklinde, TTK. 778/1-a maddesi yollaması ile TTK’nun 687.maddesinde; “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun. (2) Alacağın temliki yoluyla yapılan devirlere ilişkin hükümler saklıdır.” şeklinde, 6102 sayılı TTK’nun 825.maddesinde;”(1) Borçlu, emre yazılı bir senetten doğan alacağa karşı ancak senedin geçersizliğine ilişkin veya senet metninden anlaşılan def’ilerle alacaklı kim ise ona karşı, şahsen haiz bulunduğu def’ileri ileri sürebilir.(2) Borçlu ile önceki hamillerden biri veya senedi düzenleyen kişi arasında doğrudan doğruya varolan ilişkilere dayanan def’ilerin ileri sürülmesi, ancak senedi iktisap ederken hamilin bilerek borçlunun zararına hareket etmiş olması hâlinde caizdir.” şeklinde düzenlemelerin yapıldığı görülmektedir.
Dosya incelendiğinde ; Dosya incelendiğinde davacının davalı ile arasında yapmış olduğu alışveriş neticesinde almış olduğu incirlere istinaden 4 adet çek vermiş olduğu, ancak alınan incirlerin bozuk olması nedeniyle vermiş oldukları çeklerin ödenmemesi gerektiği ve yapılan anlaşmanın bozulması nedeniyle çeklerin kendisine iade edilmesi için ve söz konusu dört adet çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile çeklerin iptalini talep ettiği anlaşılmıştır.
Yapılan incelemede dosyamız içeriğinde keşif yapıldığı, yapılan keşif içeriğinde dava dışı … Ltd Şti. Temsilcisinin ifadesi bulunduğu, keşif sonrası alınan raporda herhangi bir çürüme olmadığı , ancak düzgün istiflenmediği, herhangi bir kurtlanma olmadığı, bozulmanın zamanla oluşabileceğinin tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında mahkememiz haricinde yeniden tespit örneğinin dosyamıza sunulmuş olduğu anlaşılmış ve mahkememizce de ek bilirkişi raporu alınmış, kurtlu ürün görülmediği ama bir kısım ayıpların oluşmaya başladığı, ancak malların düzgün şekilde saklanmadığının gözlemlediğini bildirir rapor sunulmuş olduğu görülmüştür.
Yapılan incelemelerde, mahkememiz dosyasının birkaç kez düşerek yenilendiği, bu nedenle duruşmanın sekteye uğradığı anlaşılmakla, son olarak BAM bozma kararından sonra mahkememizin aldığı … Esas sayılı dosyası yargılamaya başladıktan sonra davacı vekilinin bildirdiği tanık listesindeki tanıklara ulaşılamaması nedeniyle son celsede vazgeçildiği, dosya kapsamında yapılan değerlendirmelerde ve dosya kapsamındaki mesajlar okunup incelendiğinde, taraflar arasındaki ticaretin gözle görülür bir mal alım satımdan kaynaklandığı, davacının malı satın alınırken başında bulunduğu, söz konusu mallar konusunda gizli bir ayıbın olma ihtimalinin düşük olduğu anlaşılmıştır.
Bununla birlikte alınan bütün raporlarda dava konusu malların kurtlu olmadığı, ancak şekil itibariyle birbirlerinden farklı olduğu ve bununla birlikte söz konusu malların bozulmaya müsait olup uygun şartlarda saklanması gerektiğinden söz konusu malların davacının uhdesinde bulunması, bu nedenle bu malların korunması , saklanması konusunda yükümlülüğün kendi üzerinde bulunması da dikkate alınarak, aynı zamanda tarafların tacir olması kendi üzerine düşen sorumlulukları da yerine getirmesi gerektiği kabul edilmekle, dosya kapsamında davacının zarara uğradığına ilişkin somut net deliller de sunamadığı nedeniyle davacının davasının reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacının davasının ispatlanamaması nedeniyle REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 2.390,85 TL’den mahsubu ile davacı tarafından fazladan yatırıldığı anlaşılan 2.210,95 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından yapılan 4,30 TL’lik yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 10/02/2022 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı doğrultusunda davacıya İADESİNE,
6-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca (dava değerinin 140.000,00 TL olduğunun kabulü ile) 22.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
7-Taraflarca tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın, kararın kesinleşmesi halinde taraflara İADESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/06/2023

Katip … Hakim …