Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/205 E. 2023/110 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : GÖREVSİZLİK

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı taraf müvekkili aleyhine Konya . İcra Dairesi … E. Sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattığını, b u takip itiraz edilmeksizin kesinleştiğini, müvekkilinin takibe konu olan borçtan sorumlu olmadığını, çünkü bu borç zamanaşımına uğradığını, Müvekkili 25.01.2019 tarihinde bahsi geçen nakliye aracının sürücüsü konumunda iken Konya ili … ilçesi sınırları içerisinde tek taraflı olarak trafik kazası yapmış olduğunu,,tır ve dorsesi yan yattığını, bu sebeple dorsede yüklü olan ve … Tic. A.Ş. ye ait ithal arpalar tamamen zayi olduğunu, bu kazadan dolayı davalı … zayi olan arpaların bedeli olarak sigortalısına … No’lu hasar dosyası üzerinden 56.290,40TL ödeme yapıldığını, Müvekkilinin kullanımında olan tır, zayi olan yükü Mersin ilinden alıp Konya ili … ilçende yer alan bira fabrikasına teslim edilmesi için yola çıkmıştır. Zayi olan yük teslim alınan yer ile teslim edilecek yer arasında ki uzaklık göz önüne alındığında kazanın gerçekleştiği gün içerisinde teslim edilecek şekilde iş ve araç sahibi … veya amcası … adına nakliye irsaliyesi düzenlendiğini, TTK 885/1-2 maddeleri ve TTK 1472/1 maddesi birlikte değerlendirildiğinde halefiyet kuralları uyarınca sigorta tazminatını ödeyen sigortacının zarara sebebiyet veren aleyhinde açtığı davada zamanaşımı, sigorta ettirenin aynı şahıs aleyhinde açabileceği davanın zamanaşımına tabidir ve aynı tarihte başlayacağını, müvekkil borçlunun davalı alacaklıya borçlu bulunmadığının tespitine, konya . icra dairesi … e. sayılı takibin iptaline, davalının iik m. 72/5 uyarınca %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine , yargılama harç ve masrafları ile ücret-i vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mersin Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanlığına yazılan müzekkere cevabında; “yazınızda … T.C. kimlik numaralı …’nin Esnaf Sicil Müdürlüğümüzde esnaf olarak kayıtlı olup olmadığı sorulmuştur. Ticaret Bakanlığı e-esnaf ve sanatkarlar bilgi sisteminde yapılan incelemeler sonucunda ilgili şahsın kaydına rastlanmamıştır.” şeklinde cevap verilmiştir.
Mersin Vergi Dairesi Başkanlığı’na yazılan müzekkere cevabında; “İlgide kayıtlı yazınızda adı geçen … T.C. Kimlik Numaralı …’nin, bilgisayar kayıtlarının tetkikinde Başkanlığımıza bağlı Şehitkerim Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi kimlik numaralı potansiyel mükellefi olduğu tespit edilmiş olup, gelir vergisi yönünden herhangi bir mükellefiyet kaydı bulunamadığından istenilen bilgiler verilememiştir.” şeklinde cevap verilmiştir.
Mersin Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabında; “İlgi yazınızda adı geçen … TC kimlik numaralı …’nin Müdürlüğümüzde mevcut şirket ortaklığı veya şahıs kaydı bulunmamaktadır.” şeklinde cevap verilmiştir.
Dava; “Menfi Tespit ” davasıdır.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili davalı aleyhine Menfi Tespit davası açmıştır.
Mahkemelerin görevlerine ilişkin düzenlemelerin 6100 sayılı HMK.nun 1.2.3.4. maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 2.maddesinde;”Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” şeklinde düzenlendiği, yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 Sayılı Kanun ile değişik 6102 sayılı TTK. nun 5/3.maddesinde; “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenlemenin yapıldığı, Bu düzenleme ile Ticaret Mahkemeleri genel mahkemeler içinde yer alan Asliye Hukuk Mahkemelerinin bir dairesi olmaktan çıkarılarak genel mahkemeler arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğunun kabul edildiği, yine 6102 sayılı TTK.nun 4. Maddesinde Ticaret Mahkemelerinin görevine giren dava ve çekişmesiz yargı işlerinin düzenlendiği, dava şartlarına ilişkin düzenlemenin HMK.nun 114.ve 115.maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 114/1-c maddesinde mahkemenin görevli olmasının dava şartı olduğunun, aynı kanunun 115.maddesinde mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağının ve taraflarında her zaman ileri sürebileceğinin, dava şartlarının noksan olması halinde davanın usulden reddine karar verileceğinin, HMK’nun 138/1.maddesinde mahkemenin öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebileceğinin düzenlendiği görülmüştür.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22.3.1944 tarih … Esas – … Karar R.G.3.7.1944 sayılı kararında; “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde kabul edildiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın TTK.4.maddesinde tahdidi olarak sayılan dava türlerinden olmadığı gibi davacının Güvence Hesabı olduğu, davalının gerçek kişi olduğu, tacir olmadığı, ve her iki tarafın da ticari işletme ile ilgili hususlardan da olmadığı, eldeki davanın haksız fiilden kaynaklı zararın rücuen tahsili amacıyla yapılan icra takibine dayalı itirazın iptali davası olduğu davanın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar sayılı içtihatları ile; Ankara BAM . HD’nin … Esas, … Karar, İstanbul Bam . HD’nin … Esas, … Karar, Antalya BAM . HD’nin … Esas, … Karar, Adana Bam . HD’nin … Esas, … Karar, Gaziantep Bam . HD’nin … Esas, … Karar, Ankara BAM . HD’nin … Esas, … Sayılı karaları da; davamız konusu ile aynı mahiyetteki davalarda uyuşmazlık konusu haksız fiilden kaynaklandığı için halefiyet ilkeleri de nazara alınarak görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna yönelik içtihat ve kararları içermektedir. Yine Yargıtay . HD’nin merci tayinine ilişkin olmasa dahi Asliye Hukuk Mahkemelerince görülen davamız ile benzer mahiyetteki davalarda göreve ilişkin herhangi bir bozma kararı verilmemiştir ( Yüksek Yargıtay . Hukuk Dairesi(nin … Esas, … Karar, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar) yine Yargıtay . HD’nin 23/01/2017 tarih ve … -… sayılı; 23/01/2017 tarih ve … -… sayılı; Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 29/12/2016 tarih ve … -… sayılı; 20/05/2019 tarih ve … -… sayılı; 16/10/2019 tarih ve … -… sayılı ve Ankara BAM . HD’nin 04/04/2019 tarih ve … … sayılı kararlarında da belirtildiği gibi dava niteliği itibariyle haksız fiilden kaynaklanmaktadır, Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 05/11/2015 tarih ve … Es. … Kar.,Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 17/12/2015 tarih ve … Es. … Kar., Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 09/06/2016 tarih ve … Es. … Kar.sayılı ilamlarının da aynı doğrultuda olduğu görülmüştür.
Ayrıca Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ilk derece mahkemesi olarak … Esas, … Karar sayılı ilamının Konya BAM . H.D’nin … Esas, … Karar sayılı 14/12/2020 tarihli ilamının da benzer şekilde kabul edildiği, TTK.4.5. maddeleri gereğince mahkememizin görevli olmadığı, (Y. HGK 10.02.2016, … -… E, … Sayılı İlamının da aynı doğrultuda olduğu görülmüş, (… ; Ticaret Mahkemesi’nin görev alanını belirleyen ilam)) Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından dava dilekçesinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi (görev konusunun mahkemece her zaman resen dikkate alınabileceği yasal mevzuat gereği olduğu gibi Ankara BAM . HD’nin … Esas, … Karar sayılı 22/06/2021 tarihli ilamının da benzer nitelikte olduğu anlaşılmakla) ayrıca Konya BAM . HD’nin … Esas, … Esas, 23/05/2022 tarihli kararında ise “… Somut olayda; davacı Güvence Hesabı, yönetmeliğin 16. Maddesinde sayılan hallerde ödediği tazminatı sorumlu davalılara rücu etmektedir. Davalılar gerçek kişi olup uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Her ne kadar dairemizin önceki kararında; dava haksız fiilden kaynaklanıyor ise de zorunlu mali mesuliyet sigortası bulunmayan davalının sorumluluğuna ilişkin olup, zorunlu mali mesuliyet sigortasının 6102 sayılı TTK da düzenlenmesine göre, ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması ve bu nedenle ticaret mahkemelerinin görevli olduğu kabul edilmekte idi ise de; Yargıtay . HD’nin 16/09/2021 tarihli … Esas, … Karar sayılı, “Bölge Adliye Mahkemesi Kesin Kararları Arasındaki Uyuşmazlığın Giderilmesi İstemine Dair”, dairemizin bu yöndeki kararları kapsamında oluşan uyuşmazlıkların giderilmesine ilişkin yeni tarihli kararına göre; uyuşmazlığın giderilmesine konu somut olaylarda, davacı Güvence Hesabı zorunlu trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu trafik kazasılarında zarar gören üçüncü kişilere ödediği tazminatı yönetmeliğin 16. Maddesinde sayılan hallerde zarardan sorumlu olan gerçek kişi sürücü ya da işleten davalıya rücu etmektedir. TTK’nın 4/1 maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi dava söz konusu değildir. Davalılar gerçek kişi olup uyuşmazlık hasız fiilden kaynaklanmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir” şeklinde, BAM hukuk daireleri arasındaki uyuşmazlığın giderilmesine dair karar karşısında önceki verilen kararlardan dönülmesi şeklinde görev konusunda uygulama birliğinin sağlanmasının uygun olacağı değerlendirilmiştir. Bu durumda uyuşmazlığın genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden, mahkemece bu sebeple görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esasına girerek karar verilmesinde isabet bulunmadığından, kamu düzeninden kaynaklanan sebeple davalıların istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir. Nitekim Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar; . Hukuk Dairesinin … Esas, … karar sayılı ilamları dikkate alındığında…”
Dosyanın; Konya BAM . H.D.nin 07/07/2021 tarih … Esas … Karar sayılı ilamı ile mahkememize gönderildiği anlaşılmakla;
Eldeki dava ile ilgili olarak 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca görev dava şartıdır.
HMK’nın 115. maddesine göre Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmak zorundadır hükümleri bulunmaktadır.
HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca görev dava şartıdır.
HMK’nın 115. maddesine göre Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmak zorundadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın TTK.4.maddesinde tahdidi olarak sayılan dava türlerinden olmadığı gibi davacının gerçek kişi ve tacir olmadığı, dosyadaki tüm tarafların ticari işletme ile ilgili hususlardan da olmadığı, eldeki davanın MENFİ TESPİT davası olduğu davanın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmaktadır.
Somut olayımızda; davanın Menfi Tespit davası olduğu, tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu (HMK 114 ve 115. Maddeleri de dikkate alındığında) ve kanunun yukarıdaki maddeleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde (Y. HGK 10.02.2016, 2014/17-2389 E, 2016/129 Sayılı İlamının da aynı doğrultuda olduğu görülmüş, (… ; Ticaret Mahkemesi’nin görev alanını belirleyen ilam)) davacının tacir olmadığı, dava konusunun, davalının, trafik kazasından kaynaklı ödediği tazminata ilişkin (rücuya) Menfi Tespit davası olduğu, rücu davalarına emsal kararlarda dikkate alındığında Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu dolayısıyla aynı konuya ilişkin açılan Menfi Tespit davalarına da Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli ve yetkili olduğu sonuç ve kanaati ile dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile mahkememizin görevsizliğine, Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
1-Dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2- Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin GÖREVLİ olduğuna,
3-6100 sayılı HMK.nun 20/1.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurması halinde dava dosyasının görevli KONYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin başvurmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına KARAR VERİLMESİNE,
4-6100 sayılı HMK.nun 20/1.maddesi gereğince kanun yoluna başvuru halinde bu başvurunun reddi halinde red kararının veya görevli yargı yerinin belirlenmesi halinde bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin başvurması halinde dava dosyasının Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, bu süre içerisinde taraflardan birinin başvurmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına KARAR VERİLMESİNE,
5-6100 sayılı HMK.nun 331/2.maddesi gereğince harç ve yargılama giderlerinin davaya görevli mahkemece devam edilmesi halinde görevli mahkemece, aksi takdirde talep halinde mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/02/2023

Katip … Hakim …