Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/202 E. 2023/22 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
KONYA KARAR
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :1-
VEKİLİ :
DAVA :Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 17/03/2022 tarihli dilekçesiyle; dava açılmadan evvel arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, davacı ile davalı kooperatif arasında 10.02.2020 tarihli sözleşme imzalandığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin konusunun, sözleşmenin konusu olan binaların dış yüzeyindeki pencere ve kapıların PVC işlerinin yapılması ve cam doğramalarının yapılması işi olduğunu, davacının talep edilen işleri yapması karşılığında götürü bedel olmak üzere toplam 377.000,00 TL almaya hak kazanacağının kararlaştırıldığını, bu tutarın ödeme planının toplamda 15 aylık bir süre boyunca her ay için 25.000,00 TL olmak üzere ödeneceğini, ödemelerin Mart 2020 tarihinde başlayacağı, taraflardan birinin sözleşme şartlarına uymadığı takdirde 50.000,00 TL cezai şart ödeyeceği hususunun da sözleşmede yer alan diğer hususlar olduğunu, davalı kooperatif yöneticiliğinin, sözleşme kapsamında ödemeleri her ay 25.000 TL olarak yapmayı taahhüt etmiş olmasına rağmen ödemeleri 16 ay boyunca her ay 7.000 TL olmak üzere eksik olarak ifa ettiğini, karşılıklı ifaya başlanılmasının ardından 16 ayın sonunda davalı kooperatif yöneticiliğinin inşasını yaptığı sitenin 1. Etabının Pvc işlerinin tamamlandığı ve tüm cam doğramalarının takıldığını, ancak davalı tarafından toplamda 112.000,00 TL ödendiğini, davacının üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye hazır durumda iken davalı tarafın 2. Etabın inşa sürecini başlatma ve sürdürmekte sorunlar yaşadığını öğrendiğini, 10/02/2021 tarihinde davalının yapmayı taahhüt ettiği 2. Etaba ilişkin inşaat ruhsat alınamaması nedeniyle mühürlendiğini, davacının yaptığı araştırmalara göre davalının 10/02/2021 tarihinde yapı tatil zaptı düzenlendikten sonra kaçak olarak inşaata devam etmeye çalıştığını ve bu nedenle cezai yaptırıma uğradığını öğrendiğini, davacıya davalı tarafından 16 adet 7.000,00 TL tutarında senet verildiği, bu senetlerden üç tanesinin bedelinin hala ödenmediğini, davacı ile davalı kooperatif yöneticiliği arasındaki eser sözleşmesinin; davalı kooperatif yöneticiliğinin kendi iç ve dış sorunları nedeniyle ayrıca inşaatın mühürlenmesi ve yapı tatil zaptının düzenlenmesiyle ifası imkansız hale geldiğini, davacının uğramış olduğu müspet zararın ve yapmış olduğu işlerin güncel değerinin şu aşamada kesin olarak belirlenememesi, bu belirlemenin uzmanlık gerektiren bir alan olması nedeniyle davanın şimdilik kısmi dava olarak açıldığını beyan ederek davacının toplam müspet (olumlu) zararının miktarının; davacının yaptığı işlerin bedelinin ve imalata karşılık ödenen eksik iş bedelinin tespitini, davacının uğradığı müspet zararın ve eksik ödenen iş bedelinin/imalatın şimdilik 2.000,00 TL’sinin yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacıya verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalı vekilinin 19/04/2022 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, davacının tacir olmadığını, uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklığı olduğunu ve niteliği itibariyle doğrudan doğruya ticari bir iş olmadığını, birleştirme taleplerinin olduğunu, mevcut aynı sözleşmeden kaynaklı olarak açılan Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı davasında tarafların konusunun ve hukuki sebebin aynı olduğunu bu nedenle bu davanın o dava ile birleşmesini ya da sonucunun beklenmesini talep ettiklerini, davacı ile davalı arasında bir kısım pvc ve cam işlerinin davalı tarafından yapılması yönünde 10/02/2020 tarihli yazılı bir taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, ancak davacının sözleşmeyle üzerine düşen edimleri yerine getirmeden işi yarım bırakarak sahadan ayrıldığını, bu nedenle müvekkilinin çok fazla zararı olduğunu, bu zararların giderilmesi için Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasıyla tazminat davası açıldığını, davacıya yapılan sözlü uyarılara cevap verilmediğini, davacının kusurlu ve geciken imalatları nedeniyle inşaatın fiilen durduğunu, devamı gereken iş ve imalatlara da geçilemediğini, doğan bu zararlardan davacı tarafın sorumlu bulunduğunu, bu durumun Konya .Noterliğinin 23.09.2021 gün … yevmiye nolu ve Konya .Noterliğinin 17.12.2021 gün … yevmiye numaralı ihtarnameleri ile tespit altına alındığını, ayrıca inşaatın mevcut durumu ve davacı tarafça yapılan iş ve imalatların fiziksel seviyesi, yapılmayan işler vs yönünden Konya . Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası ile tespit yapıldığı, bu tespit raporu içeriğinin de anlatılan durumu doğruladığını, davacının kendisinin temerrüde düştüğü ancak bu şekilde tazminat istemesinin hukuka aykırı olduğunu, davalının davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını beyan ederek dava hakkında öncelikle usuli itirazlar konusunda bir değerlendirme yapılmasına, devamında yasal şartların oluşmayan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,karar verilmesini talep etmiştir.
Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası istenmiş, Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası istenmiş, Konya Selçuklu Belediye Başkanlığından ilgili belgeler istemiştir.
Davanın, Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davası olduğu görülmüştür.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; dava açılmadan evvel arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, davacı ile davalı kooperatif arasında 10.02.2020 tarihli sözleşme imzalandığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin konusunun, sözleşmenin konusu olan binaların dış yüzeyindeki pencere ve kapıların PVC işlerinin yapılması ve cam doğramalarının yapılması işi olduğunu, davacının talep edilen işleri yapması karşılığında götürü bedel olmak üzere toplam 377.000,00 TL almaya hak kazanacağının kararlaştırıldığını, bu tutarın ödeme planının toplamda 15 aylık bir süre boyunca her ay için 25.000,00 TL olmak üzere ödeneceğini, ödemelerin Mart 2020 tarihinde başlayacağı, taraflardan birinin sözleşme şartlarına uymadığı takdirde 50.000,00 TL cezai şart ödeyeceği hususunun da sözleşmede yer alan diğer hususlar olduğunu, davalı kooperatif yöneticiliğinin, sözleşme kapsamında ödemeleri her ay 25.000 TL olarak yapmayı taahhüt etmiş olmasına rağmen ödemeleri 16 ay boyunca her ay 7.000 TL olmak üzere eksik olarak ifa ettiğini, karşılıklı ifaya başlanılmasının ardından 16 ayın sonunda davalı kooperatif yöneticiliğinin inşasını yaptığı sitenin 1. Etabının Pvc işlerinin tamamlandığı ve tüm cam doğramalarının takıldığını, ancak davalı tarafından toplamda 112.000,00 TL ödendiğini, davacının üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye hazır durumda iken davalı tarafın 2. Etabın inşa sürecini başlatma ve sürdürmekte sorunlar yaşadığını öğrendiğini, 10/02/2021 tarihinde davalının yapmayı taahhüt ettiği 2. Etaba ilişkin inşaat ruhsat alınamaması nedeniyle mühürlendiğini, davacının yaptığı araştırmalara göre davalının 10/02/2021 tarihinde yapı tatil zaptı düzenlendikten sonra kaçak olarak inşaata devam etmeye çalıştığını ve bu nedenle cezai yaptırıma uğradığını öğrendiğini, davacıya davalı tarafından 16 adet 7.000,00 TL tutarında senet verildiği, bu senetlerden üç tanesinin bedelinin hala ödenmediğini, davacı ile davalı kooperatif yöneticiliği arasındaki eser sözleşmesinin; davalı kooperatif yöneticiliğinin kendi iç ve dış sorunları nedeniyle ayrıca inşaatın mühürlenmesi ve yapı tatil zaptının düzenlenmesiyle ifası imkansız hale geldiğini, davacının uğramış olduğu müspet zararın ve yapmış olduğu işlerin güncel değerinin şu aşamada kesin olarak belirlenememesi, bu belirlemenin uzmanlık gerektiren bir alan olması nedeniyle davanın şimdilik kısmi dava olarak açıldığını beyan ederek davacının toplam müspet (olumlu) zararının miktarının; davacının yaptığı işlerin bedelinin ve imalata karşılık ödenen eksik iş bedelinin tespitini, davacının uğradığı müspet zararın ve eksik ödenen iş bedelinin/imalatın şimdilik 2.000,00 TL’sinin yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacıya verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Mahkemelerin görevlerine ilişkin düzenlemelerin 6100 sayılı HMK.nun 1.2.3.4. maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 2.maddesinde;”Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” şeklinde düzenlendiği, yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 Sayılı Kanun ile değişik 6102 sayılı TTK. nun 5/3.maddesinde; “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenlemenin yapıldığı, Bu düzenleme ile Ticaret Mahkemeleri genel mahkemeler içinde yer alan Asliye Hukuk Mahkemelerinin bir dairesi olmaktan çıkarılarak genel mahkemeler arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğunun kabul edildiği, yine 6102 sayılı TTK.nun 4. Maddesinde Ticaret Mahkemelerinin görevine giren dava ve çekişmesiz yargı işlerinin düzenlendiği, dava şartlarına ilişkin düzenlemenin HMK.nun 114.ve 115.maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 114/1-c maddesinde mahkemenin görevli olmasının dava şartı olduğunun, aynı kanunun 115.maddesinde mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağının ve taraflarında her zaman ileri sürebileceğinin, dava şartlarının noksan olması halinde davanın usulden reddine karar verileceğinin, HMK’nun 138/1.maddesinde mahkemenin öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebileceğinin düzenlendiği görülmüştür.
Dosya incelendiğinde davalı Kooperatif Blok Yöneticiliği olduğu, söz konusu yapının tacir olup olmadığı incelendiğinde çeşitli Yargıtay emsal kararlarında Kooperatif Yapı Yöneticiliğinin ticari bir sıfatının olmadığı kazanç sağlamak için kurulmadığı, sadece apartman yönetimini temsilci olarak atandığı kabul edildiğinden ve davacı ile aralarında bir eser sözleşmesine ilişkin uyuşmazlık olduğundan yasamızın ilgili maddeler uyarınca eser sözleşmelerinde görevli mahkemelerin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu gibi ve TTK’nın ilgili hükümleri uyarınca görülen davada her iki tarafın da tacir olmaması , veya dava konusu olayın Ticaret Kanununca ticaret sıfatlı bir dava olmaması ve Ticaret Kanununda sayılan ve ticari dava olarak kabul edilen ve Ticaret Mahkemesinde görülmesi sayılı olarak tespit edilen anlaşmazlıklardan da biri olmadığı dikkate alındığından dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Mahkememizin görevsiz olması nedeniyle davacının davasının DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE, karar kesinleştiğinde ve istek halinde dosyanın görevli Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
2-Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin GÖREVLİ olduğuna,
3-6100 sayılı HMK.nun 20/1.maddesi gereğince bu karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden, süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurması halinde dava dosyasının görevli Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerine GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde re’sen davanın açılmamış sayılmasına KARAR VERİLMESİNE,
4-6100 sayılı HMK.nun 331/2.maddesi gereğince harç, arabuluculuk ücreti, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davaya görevli mahkemece devam edilmesi halinde görevli mahkemece, aksi takdirde talep halinde mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı Hanzade Sitesi I Blok Apartman Yöneticiliği vekili birleşen dosya davalısı Sağlamoğlu Şirket vekili vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.12/01/2023

Katip Hakim