Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/198 E. 2022/528 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO:

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-
DAVA : Ticaret Sicil Müdürlüğü Kayıtlarının Düzeltilmesi
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine mahkememize açılmış bulunan “Ticaret Sicil Müdürlüğü Kayıtlarının Düzeltilmesi” davasının yapılıp bitirilen açık yargılaması sonucunda;
HEYETİMİZCE GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 16.03.2022 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, … Mah. … Sk. … No:… … /Konya adresinde bulunan mecurun kira sözleşmesi ile … ‘ndan 02.02.2021 tarihinde boş olarak kiraladığını ve söz konusu tarihten bu yana da faaliyet göstermeye başladığını, müvekkili şirketin, ticaret sicilde bulunan adresinin de söz konusu adres olduğunu, ancak daha sonrasında söz konusu mecurun eski kiracısı olan … Firma adresinin de ticaret sicilde halen müvekkilinin faaliyet gösterdiği işbu adres olduğunun daha sonrasında anlaşıldığını, davacı şirkete … Ticaret Limited Şirketi Firması’nın borçlarından kaynaklı olarak hacze gelindiğini, davacı şirketin makinelerinin sebepsiz yere sırf borçlu şirketin ticaret sicil adresinin müvekkili şirketin bulunduğu adres olması nedeniyle haczedildiğini, İstihkak iddialarının ise gerek icra dairesi gerekse Bursa .İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E.sayılı dosyasından reddedildiğini, söz konusu şirketin işbu adreste faaliyeti olmadığı halde ticaret sicilde müvekkil ile aynı adreste gözükmeye devam etmesi sonrası müvekkili tarafından …ne yazılı başvuru yapıldığını lakin başvuruların sonuçsuz kaldığının ve söz konusu şirketin de herhangi bir girişimde bulunmaması sonrasında da herhangi bir sonuç elde edilemediğinin, müvekkilinin ticaret sicile kayıtların düzeltilmesi maksadıyla her ne kadar başvuru yapmış ise sonuç alınamadığından bahisle; Müvekkilinin kiracı olarak faaliyette bulunduğu mecurda davalı … Firmasının hiçbir faaliyette bulunmadığının tespiti akabinde Ticaret Sicil Kayıtlarının düzeltilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı …’nün 08.04.2022 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin müdürlüklerinde, … Ticaret Limited Şirketi unvanı ve … sicil numarası ile 27.12.2017 tarihinde tescil edildiğini, şirket firma adresinin 04.10.2019 tarihli tescil işlemleri ile … Mahallesi … . Sk. … Apt. No:… … /KONYA adresine taşındığını, halen tescilli adresinin de bu adres olduğunu, davacı şirketin ise müdürlüklerinde … unvanı ve … sicil numarası ile 02.02.2021 tarihli tescil işlemleri ile davalı şirketin adresi ile aynı adres olan … Mah. … Sokak … Apt. No:… … /KONYA adresinde kurulduğunu, halen tescilli adresinin bu adres olduğunu, TTK madde 27 gereği Ticaret Siciline tescil işleminin, mevzuat gereği ilgilinin talebi üzerine yapıldığını, davalı şirketin adres değişikliğinin tesciline dair müdürlüklerine herhangi bir tescil başvurunun olmadığını, müdürlüklerinin, davalı şirketin adresini değiştirdiğinden davacı şirketin 20.10.2021 tarihli dilekçesi üzerine haberdar olduğunu, davacı tarafından verilen dilekçe üzerine, odalarının İç Ticaret Müdürlüğü memurlarınca istihbarat çalışmasının yapıldığını ve 25.10.2021 tarihli tutanak ile söz konusu adreste davalı şirketin adresinin olmadığının tespit edildiğini, yapılan bu tespit sonucunda müdürlüklerince davalı şirket yetkilisine adres değişikliği tescilini 1 ay içerisinde yaptırması için tescile davet yazısının yazıldığını ve iadeli taahhütlü olarak gönderildiğini, yazılarının 03.11.2021 tarihinde şirket yetkilisi tarafından teslim alınmış olmasına rağmen tescil yaptırmaya gelmediğini ve tescile davetlerinin sonuçsuz kaldığını, davacının müdürlüklerine husumet yöneltemeyeceğini, usule aykırı olduğunu, müdürlüklerinin böyle bir davada taraf olamayacağını, zira müdürlüklerinin tüzel kişiliği ve taraf ehliyetinin bulunmadığını, müdürlüklerinin tüzel kişiliği olmadığından hiçbir geliri ve mamalekinin de bulunmadığını, davanın açılmasına kendi hal ve kusuru ile sebebiyet verilmediğinden bahisle; Usul ve yasaya aykırı olarak açılan davada müdürlüklerine husumet yöneltilemeyeceğinden öncelikle davanın usul ve husumet yönünden reddine, bunun mahkemece yerinde görülmemesi halinde ise her türlü masraf ve ücretin davacıya veya diğer davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı …’ne usulüne uygun olarak dava dilekçesinin tebliğ edildiği ancak davalının davaya karşı herhangi bir cevap vermediği gibi kendisini vekil ile de temsil ettirmediği anlaşılmıştır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiyeler tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Taraflarca bildirilen deliller ilgili yerlerden dosyamız içerisine celbedilmiş, davacı şirket ile davalı şirketin ticari kayıtları, Bursa .İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı UYAP dosyası, Bursa .İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı UYAP dosyası, Konya .İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı UYAP dosyası dosyamıza içerisine celbedilmiştir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacının, davacı şirketin, … Mah. … Sk. … No:… … /Konya adresinde bulunan mecurun kira sözleşmesi ile … 02.02.2021 tarihinde boş olarak kiraladığı ve söz konusu tarihten bu yana da faaliyet göstermeye başladığı, davacı şirketin, ticaret sicilde bulunan adresinin de söz konusu adres olduğu, ancak daha sonrasında söz konusu mecurun eski kiracısı olan … Firma adresinin de ticaret sicilde halen davacı şirketin faaliyet gösterdiği işbu adres olduğunun daha sonrasında anlaşıldığı, davacı şirkete … Ticaret Limited Şirketi Firması’nın borçlarından kaynaklı olarak hacze gelindiğini, davacı şirketin makinelerinin sebepsiz yere sırf borçlu şirketin ticaret sicil adresinin müvekkili şirketin bulunduğu adres olması nedeniyle haczedildiğini, İstihkak iddialarının ise gerek icra dairesi gerekse Bursa .İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E.sayılı dosyasından reddedildiğini, söz konusu şirketin işbu adreste faaliyeti olmadığı halde ticaret sicilde davacı şirket ile aynı adreste gözükmeye devam etmesi sonrası davacı şirket tarafından …ne yazılı başvuru yapıldığı, lakin başvuruların sonuçsuz kaldığı ve söz konusu şirketin de herhangi bir girişimde bulunmaması sonrasında da herhangi bir sonuç elde edilemediği, davacı şirketin ticaret sicile kayıtların düzeltilmesi maksadıyla her ne kadar başvuru yapmış ise de sonuç alınamadığından; Davacı şirketin kiracı olarak faaliyette bulunduğu mecurda davalı … Firmasının hiçbir faaliyette bulunmadığının tespiti akabinde Ticaret Sicil Kayıtlarının düzeltilmesine karar verilmesini talep ve beyan ettiği, davalı …’nün davanın reddine karar verilmesini talep ettiği, diğer davalı şirketin davaya karşı herhangi bir cevap vermediği anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nun 28.maddesinde;” 1) Tescil istemi ilgililer, temsilcileri veya hukuki halefleri tarafından yetkili sicil müdürlüğüne yapılır. (2) Bir hususun tescilini istemeye birden çok kimse zorunlu ve yetkili olduğu takdirde, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, bunlardan birinin talebi üzerine yapılan tescil tümü tarafından istenmiş sayılır. ” şeklinde, TTK’nun 31. Maddesinde; “(1) Tescil edilmiş hususlarda meydana gelen her türlü değişiklik de tescil olunur. (2) Tescilin dayandığı olgu veya işlemler tamamen veya kısmen sona erer ya da ortadan kalkarsa sicildeki kayıt da kısmen yahut tamamen silinir. (3) Her iki hâlde 27 ilâ 30 uncu madde hükümleri geçerlidir.” şeklinde, TTK’nun 32/3.maddesinde; ” Tescil edilecek hususların gerçeği tam olarak yansıtmaları, üçüncü kişilerde yanlış izlenim yaratacak nitelik taşımamaları ve kamu düzenine aykırı olmamaları şarttır.” şeklinde, TTK’nun 33. Maddesinde; “(1) Tescili zorunlu olup da kanuni şekilde ve süresi içinde tescili istenmemiş olan veya 32 nci maddenin üçüncü fıkrasındaki şartlara uymayan bir hususu haber alan sicil müdürü, ilgilileri, belirleyeceği uygun bir süre içinde kanuni zorunluluklarını yerine getirmeye veya o hususun tescilini gerektiren sebeplerin bulunmadığını ispat etmeye çağırır. (2) (Değişik fıkra: 26/06/2012-6335 S.K./4.md.) Sicil müdürünce verilen süre içinde tescil isteminde bulunmayan ve kaçınma sebeplerini de bildirmeyen kişi, sicil müdürünün teklifi üzerine mahallin en büyük mülki amiri tarafından bin Türk Lirası idari para cezasıyla cezalandırılır. (3) Süresi içinde kaçınma sebepleri bildirildiği takdirde, sicilin bulunduğu yerde ticari davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesi, dosya üzerinde inceleme yaparak tescili gerekli olan bir hususun bulunduğu sonucuna varırsa, bunun tescilini sicil müdürüne emreder, aksi takdirde tescil istemini reddeder. Süresi içinde tescil isteminde bulunmayan veya kaçınma sebeplerini bildirmeyen kişinin ikinci fıkradaki cezayla cezalandırılması bu fıkra hükmünün uygulanmasına engel oluşturmaz.” şeklinde, TTK’nun 34. Maddesinde; ” (1) İlgililer, tescil, değişiklik veya silinme istemleri ile ilgili olarak, sicil müdürlüğünce verilecek kararlara karşı, tebliğlerinden itibaren sekiz gün içinde, sicilin bulunduğu yerde ticari davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile itiraz edebilirler. (2) Bu itiraz mahkemece dosya üzerinden incelenerek karara bağlanır. Ancak, sicil müdürünün kararı, üçüncü kişilerin sicilde kayıtlı bulunan hususlara ilişkin menfaatlerine aykırı olduğu takdirde, itiraz edenle üçüncü kişi de dinlenir. Bunlar mahkemeye gelmezlerse dosya üzerinden karar verilir. ” şeklinde düzenlemelerin yapıldığı görülmüştür.
Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 13/02/2019 tarih ve … Es. … Kar. Sayılı ilamında;” …6102 sayılı TTK’nın 28. maddesinde tescil isteminin ilgililer, temsilcileri veya hukuki halefleri tarafından yetkili sicil müdürlüğüne yapılacağı, 32/3. maddesinde tescil edilecek hususların gerçeği tam olarak yansıtmaları, üçüncü kişilerde yanlış izlenim yaratacak nitelik taşımamaları ve kamu düzenine aykırı olmamaları gerektiği, 31. maddesinde tescil edilmiş hususlarda meydana gelen her türlü değişikliğin de tescil olunacağı, tescilin dayandığı olgu veya işlemler tamamen veya kısmen sona erer ya da ortadan kalkarsa sicildeki kaydın da kısmen yahut tamamen silineceği, 33. maddesinde tescili zorunlu olup da kanuni şekilde ve süresi içinde tescili istenmemiş olan veya 32 nci maddenin üçüncü fıkrasındaki şartlara uymayan bir hususu haber alan sicil müdürünün, ilgilileri, belirleyeceği uygun bir süre içinde kanuni zorunluluklarını yerine getirmeye veya o hususun tescilini gerektiren sebeplerin bulunmadığını ispat etmeye çağıracağı, sicil müdürünce verilen süre içinde kaçınma sebepleri bildirildiği takdirde, sicilin bulunduğu yerde ticari davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesi, dosya üzerinde inceleme yaparak tescili gerekli olan bir hususun bulunduğu sonucuna varırsa, bunun tescilini sicil müdürüne emredeceği, aksi takdirde tescil istemini reddedeceği, 34. maddesinde ilgililerin, tescil, değişiklik veya silinme istemleri ile ilgili olarak, sicil müdürlüğünce verilecek kararlara karşı, tebliğlerinden itibaren sekiz gün içinde, sicilin bulunduğu yerde ticari davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile itiraz edebilecekleri düzenlenmiş ve yine Ticaret Sicil Yönetmeliği’nde bu yönde düzenlemelere yer verilmiştir. Somut uyuşmazlıkta, ticaret sicil kaydındaki merkez adresinin değiştirilmesi talep edilen şirket, dahili davalı olarak kabul edilen şirkettir. Mahkemece, dahili davalı şirket tarafından bu yönde bir başvuru yapılmamış olması nedeniyle, alakadar olan 3. kişi konumundaki davacının başvurusu üzerine davalı … müdürlüğünün dahili davalı şirketi tescile davet etmesi, davet gereğini yerine getirmemesi halinde ise asliye ticaret mahkemesine durumu bildirmesi, mahkemenin terkin kararı vermesi durumunda davalı şirketin ticaret sicil kaydını düzeltmesi gerekirken davalı … müdürlüğünce bu yönde işlemler yapılmaksızın davacının başvurusunun reddi doğru olmadığı gerekçesiyle davalı kurumun red kararının iptaline karar verilmiştir. Ancak, belirtilen yasal düzenleme karşısında 3. kişi konumunda olan davacı tarafın ilgili ya da alakadar olarak kabulü mümkün değildir. Bu durumda belirtilen hususlar gözönünde bulundurularak bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmeyip bozmayı gerektirmiştir.” şeklinde kabul edilmiştir.
Davacı şirket tarafından davalılar aleyhine açılan ticaret sicil kayıtlarında davacının adresi ile davalı şirketin adresinin aynı adres olması nedeniyle bu adreste davalı şirketin hiçbir faaliyette bulunmadığının tespiti ile ticaret sicil kayıtlarının düzeltilmesine yönelik talebi hakkında TTK’nun 34. Maddesi ve Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 13/02/2019 tarih ve … Es. … Kar. Sayılı ilamı birlikte değerlendirildiğinde davacı şirketin 3. kişi olup ilgili sıfatının dolayısıyla aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, husumetin varlığı veya yokluğunun taraflarca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi ileri sürülmese bile mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiği, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı anlaşılmakla davacının aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer OLMADIĞINA,
3-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı bulunması halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04.10.2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.