Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/750 E. 2022/252 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
KONYA KARAR
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA :İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 30/12/2021 tarihli dilekçesiyle; 13/03/2021 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile seyir halindeyken karşıdan karşıya geçmeye çalışan yaya …’e çarpması sonucu ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, kazaya karışan otomobilin ZMM sigortası olmadığını, 13/03/2021 tarihli trafik kazası tespit tutanağında 2918 Sayılı KTK’nın 48/5, 36/3-a ve 52/1-B maddelerini ihlal ettiğinin tespit edildiğini, ayrıca Konya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen Trafik kazası Bilirkişi Raporunda da …’ın aynı sebepler dolayısıyla kusurlu olduğunun tespit edildiğini, gerçekleşen kazada ölün …’in hak sahiplerine başvuru sonucu 21/05/2021 tarihinde 430.000,00 TL tazminat ödemesi yapıldığını, yapılan ödemenin davalıdan tahsili amacıyla Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini ve icra takibinin durduğunu, icra takibinin durması sonrasında arabuluculuk yoluna başvurulduğu ancak anlaşma sağlanamadığını beyan ederek davalının Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, davalının takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, alacağın tahsilini teminen davalıya ait taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına, yargılama giderleri, arabuluculuk ücreti ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalı vekilinin 26/01/2021 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; davacının icra takibi yaparken talep ettiği alacağın sebebine ilişkin olarak ilgili belgeleri dosyasına eklemediğini ve müvekkiline sadece ödeme emrinin gönderildiğini, dava konusu kazanın müteveffa …’in yaya geçiti olmayan bir yerden karşıdan karşıya geçerken aniden müvekkilinin kullandığı aracın önüne çıkması neticesinde meydana geldiğini, 2918 Sayılı KTK’nın 48/5, 36/3-a ve 52/1-B maddelerini ihlal edilmesinin bu kazanın oluşumunda bir öneme sahip olmadığını, bu nedenle müvekkiline kusur atfedilmemesi gerektiğini, ayrıca müvekkilinin sürücü belgesi olmadığı hususunun da doğru olmadığını beyan ederek davanın reddine, davacının talep ettiği alacağın likit olmadığı ve yargılamayı gerektirdiği için icra inkar tazminatı ve ihtiyati haciz taleplerinin reddine, alacağın % 20 den aşağı olmamak üzere davacı aleyhine icra tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Konya Cumhuriyet Başsavcılığı Hazırlık Bürosu’nun … soruşturma sayılı dosyası ve Konya . İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası istenmiş, Türkiye Noterler Birliği Başkanlığı’ndan ilgili belgeler, Tramer Müdürlüğünden ilgili belgeler istenmiştir.
Davanın, İİK.67.maddesine bağlı itirazın iptali davası olduğu görülmüştür.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; 13/03/2021 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile seyir halindeyken karşıdan karşıya geçmeye çalışan yaya …’e çarpması sonucu ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, kazaya karışan otomobilin ZMM sigortası olmadığını, 13/03/2021 tarihli trafik kazası tespit tutanağında 2918 Sayılı KTK’nın 48/5, 36/3-a ve 52/1-B maddelerini ihlal ettiğinin tespit edildiğini, ayrıca Konya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen Trafik kazası Bilirkişi Raporunda da …’ın aynı sebepler dolayısıyla kusurlu olduğunun tespit edildiğini, gerçekleşen kazada ölün …’in hak sahiplerine başvuru sonucu 21/05/2021 tarihinde 430.000,00 TL tazminat ödemesi yapıldığını, yapılan ödemenin davalıdan tahsili amacıyla Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini ve icra takibinin durduğunu, icra takibinin durması sonrasında arabuluculuk yoluna başvurulduğu ancak anlaşma sağlanamadığını beyan ederek davalının Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, davalının takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, alacağın tahsilini teminen davalıya ait taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına, yargılama giderleri, arabuluculuk ücreti ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmekle davanın yasal dayanağını oluşturan İİK.67. maddesinde; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” şeklinde düzenlemenin yapıldığı görülmektedir.
Ancak Mahkemelerin görevlerine ilişkin düzenlemelerin 6100 sayılı HMK.nun 1.2.3.4. maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 2.maddesinde;”Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” şeklinde düzenlendiği, yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 Sayılı Kanun ile değişik 6102 sayılı TTK. nun 5/3.maddesinde; “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenlemenin yapıldığı, Bu düzenleme ile Ticaret Mahkemeleri genel mahkemeler içinde yer alan Asliye Hukuk Mahkemelerinin bir dairesi olmaktan çıkarılarak genel mahkemeler arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğunun kabul edildiği, yine 6102 sayılı TTK.nun 4. Maddesinde Ticaret Mahkemelerinin görevine giren dava ve çekişmesiz yargı işlerinin düzenlendiği, dava şartlarına ilişkin düzenlemenin HMK.nun 114.ve 115.maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 114/1-c maddesinde mahkemenin görevli olmasının dava şartı olduğunun, aynı kanunun 115.maddesinde mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağının ve taraflarında her zaman ileri sürebileceğinin, dava şartlarının noksan olması halinde davanın usulden reddine karar verileceğinin, HMK’nun 138/1.maddesinde mahkemenin öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebileceğinin düzenlendiği görülmüştür.
Dava Güvence Hesabının zarar verene ödediği tazminatın zarar sorumlusundan rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14-b maddesinde Güvence Hesabının amacıyla oluşma nedeninden bahsedilir ve devamı maddelerinde ödediği miktar oranında alacaklının yerine halefiyet ilkesine göre hak sahibi olacağı kabul edilir. Dolayısıyla bu halefiyet hakkıyla rücu haklarına sahiptir, bu durum … yönetmeliği 17/2 fıkrası gereğidir. Dolayısıyla Gücence Hesabının zarar görene yaptığı ödemelerde herhangi bir poliçe veya sigorta kaydından kaynaklanmamaktadır. Bu nedenlerde söz konusu sigorta işlemlerinin TTK hükümlerinden çok Genel hükümler ve Borçlar Kanununa dayandırılması kanaatine varılmıştır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22.3.1944 tarih … Esas – … Karar R.G.3.7.1944 sayılı kararında; “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde kabul edildiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın TTK.4.maddesinde tahdidi olarak sayılan dava türlerinden olmadığı gibi davacının … olduğu, davalının gerçek kişi olduğu, tacir olmadığı, ve her iki tarafın da ticari işletme ile ilgili hususlardan da olmadığı, eldeki davanın haksız fiilden kaynaklı zararın rücuen tahsili amacıyla yapılan icra takibine dayalı itirazın iptali davası olduğu davanın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar sayılı içtihatları ile; Ankara BAM . HD’nin … Esas, … Karar, İstanbul Bam . HD’nin … Esas, … Karar, Antalya BAM . HD’nin … Esas, … Karar, Adana Bam . HD’nin … Esas, … Karar, Gaziantep Bam . HD’nin … Esas, … Karar, Ankara BAM . HD’nin … Esas, … Sayılı karaları da; davamız konusu ile aynı mahiyetteki davalarda uyuşmazlık konusu haksız fiilden kaynaklandığı için halefiyet ilkeleri de nazara alınarak görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna yönelik içtihat ve kararları içermektedir. Yine Yargıtay . HD’nin merci tayinine ilişkin olmasa dahi Asliye Hukuk Mahkemelerince görülen davamız ile benzer mahiyetteki davalarda göreve ilişkin herhangi bir bozma kararı verilmemiştir ( Yüksek Yargıtay . Hukuk Dairesi(nin … Esas, … Karar, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar) yine Yargıtay . HD’nin 23/01/2017 tarih ve … -… sayılı; 23/01/2017 tarih ve …-… sayılı; Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 29/12/2016 tarih ve … -… sayılı; 20/05/2019 tarih ve … -… sayılı; 16/10/2019 tarih ve … -… sayılı ve Ankara BAM . HD’nin 04/04/2019 tarih ve … … sayılı kararlarında da belirtildiği gibi dava niteliği itibariyle haksız fiilden kaynaklanmaktadır, Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 05/11/2015 tarih ve … Es. … Kar.,Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 17/12/2015 tarih ve … Es. … Kar., Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 09/06/2016 tarih ve … Es. … Kar.sayılı ilamlarının da aynı doğrultuda olduğu görülmüştür.
Ayrıca Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ilk derece mahkemesi olarak … Esas, … Karar sayılı ilamının Konya BAM . H.D’nin … Esas, … Karar sayılı 14/12/2020 tarihli ilamı ile Yargıtay . HD’nin 16/09/2021 tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamı (BAM arasındaki görüş ayrılığını gideren emsal kararı) ilamlarının benzer şekilde kabul edildiği, TTK.4.5. maddeleri gereğince mahkememizin görevli olmadığı, (Y. HGK 10.02.2016, … E, … Sayılı İlamının da aynı doğrultuda olduğu görülmüş, (özü; Ticaret Mahkemesi’nin görev alanını belirleyen ilam)) Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından dava dilekçesinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi (görev konusunun mahkemece her zaman resen dikkate alınabileceği yasal mevzuat gereği olduğu gibi Ankara BAM . HD’nin … Esas, … Karar sayılı 22/06/2021 tarihli ilamının da benzer nitelikte olduğu anlaşılmakla) ile mahkememizin görevsizliğine, Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Mahkememizin görevsiz olması nedeniyle davacının davasının DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE, karar kesinleştiğinde ve istek halinde dosyanın görevli Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
2-Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin GÖREVLİ olduğuna,
3-6100 sayılı HMK.nun 20/1.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurması halinde dava dosyasının görevli Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerine GÖNDERİLMESİNE, kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin başvurmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına KARAR VERİLMESİNE,
4-6100 sayılı HMK.nun 331/2.maddesi gereğince harç, arabuluculuk ücreti, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davaya görevli mahkemece devam edilmesi halinde görevli mahkemece, aksi takdirde talep halinde mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 31/03/2022

Katip Hakim