Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/745 E. 2022/70 K. 26.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
3-
4-
5-
DAVALI : T
DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait; … ili … ilçesi … Köyü … ada … (Eski parsel No:… ) parselde kayıtlı tarla önceki malik … tarafından, davalı lehine … Tic AŞ, … Yiyecek ve İht. Maddeleri Ltd Şti, … Tic Ltd Şti, … Ltd Şti ile … Tic Ltd Şti’nin davalı bankaya, ipotek senedi ile doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı olarak 12.06.2017 tarihinde 202.500TL bedelli ve 1. derece 1. sıra ile ipotek verildiğini, taşınmaz üzerinde bulunan üst limit ipoteğinin kalkması için üst limit ipoteğinden fazla miktarda 403.000TL … adına davalı banka hesabına yatırıldığını, ipotek senedinde belirtilen borçluların bankaya olan borçlarından düşüldüğünü, konulan ipoteğin azami bir miktarı garanti ettiğinden, alacak miktarına ilişkin kesin bir belirleme söz konusu olmadığını ve taşınmazın sağlayacağı azami güvence miktarı tapu kütüğünde gösterildiğinden kesinleşmediği, gerçek miktarı zamanla ortaya çıkacak alacak için konulduğundan tapuya konulan ipotek üst sınır ipoteği olduğunu, üst sınır ipoteklerinde ipoteğin başkasının borcu için kurulması durumunda malik tarafından borcun ödenmiş olması ipoteğin sona ermesine yol açmayacağını, önceki malik belirtilen miktarı yatırdığından ipoteğin kaldırılmasını talep etme hakkına haiz olduğunu, … ili … ilçesi … Köyü … ada … parselde (eski parsel no:… ) kayıtlı tarla üzerinde davalı adına olan ipotek şerhlerinin kaldırılmasını ve yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce 26/10/2021 Tarihli muhtıra ile davacı taraf vekiline işbu davaya ilişkin arabulucuya müracatının olup olmadığı, olmuş ise arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini mahkememize sunmak üzere bir hafta kesin süre verildiği, davacı vekilinin 02/11/2021 tarihli dilekçesi ile davalarının arabulucuya başvurmanın dava şartı olmadığının gözönüne alınarak yargılamaya devam olunmasını talep ettikleri ve arabuluculuk son tutanağı aslını veya arabulucu tarafından onaylı suretini Mahkememiz dosyasına sunmadıkları anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; İpotek fekki normal şartlar altında taraflar arasında yapılabilecek bir işlemdir. Aksine bir durumda ortada bir alacağın olduğu sonucu çıkmaktadır. İpotek tesisinin özünde bir alacak vardır. Dolayısıyla davacı vekilinin arabuluculuk işletilmesine gerek yok savına itibar edilmemiştir. Kaldı ki dava dilekçesinde birden fazla talep olsa dahi davanın esasında ipoteğin fekki vardır. Ayrıca Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nin 12/03/2020 Tarihli … Esas … Karar sayılı ilamı da dikkate alınarak, 6102 sayılı Türk Ticaret kanunun’na eklenen 5/A maddesi uyarınca 1.1.2019 tarihi itibarıyla Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiştir. Ayrıca Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. (HUAK m. 18/A/2, c. 1-3). Davacının arabulucuya başvurma zorunluluğunu yerine getirdiği bu halde, anlaşmazlığa ilişkin son tutanağı dava dilekçesine eklememesi şeklindeki noksanlıklar bu sayede tamamlanabilecektir. ARABULUCUYA BAŞVURULMADAN DAVA AÇILDIĞININ ANLAŞILMASI HALİNDE HERHANGİ BİR İŞLEM YAPILMAKSIZIN VE DOSYA ÜZERİNDEN DAVANIN, DAVA ŞARTI YOKLUĞU SEBEBİYLE USULDEN REDDİNE KARAR VERİLİR. (HUAK m. 18A/2, c. 4; HUAK Yönetmeliği m. 22/3). Burada dava şartı arabuluculuk sürecinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 115 inci maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde, gider avansı yatırılmasında veya gerekli hallerde teminat gösterilmesinde olduğu gibi TAMAMLANABİLEN BİR DAVA ŞARTI EKSİKLİĞİ OLARAK DÜZENLENMEDİĞİ GÖRÜLMEKTEDİR. BİR BAŞKA İFADEYLE, DAVA ŞARTI NOKSANLIĞININ GİDERİLMESİ VE ARABULUCUYA BAŞVURULMASI İÇİN MAHKEMECE DAVACIYA SÜRE VERİLMEYECEKTİR. (Ticari Uyuşmazlıklarda Dava Şartı Arabuluculuk Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü Arabuluculuk Daire Başkanlığı Yayını Birinci Baskı, Yazarlar; … Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi Başkanı, … Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi) yine 7155 sayılı Kanun’un 23.maddesi ile eklenen 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-1.ve 2. Maddesinde;”(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklinde, 6100 sayılı HMK’nun 114/2.maddesinde;” (2) Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” şeklinde, HMK’nun 115/1.ve 2. maddesinde;” (1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı, davacı tarafça arabuluculuk son tutanağını dosyaya sunulmadığı anlaşılmakla; “6102 sayılı Türk Ticaret kanunun’na eklenen 5/A maddesi uyarınca 1.1.2019 tarihi itibarıyla Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında DAVA AÇILMADAN ÖNCE ARABULUCULUĞA BAŞVURULMUŞ OLMASI DAVA ŞARTI OLARAK KABUL EDİLMİŞTİR” şartı sağlanamadığı anlaşılmıştır. Dava dilekçesi ve dosyadaki tüm deliller bilgi belgeler, dosyanın safahatı külhalinde değerlendirildiğinde; dava konusunun ipoteğin fekkine ilişkin olduğu ayrıca dava açılış tarihinin 01/09/2021 olduğu ve arabuluculuk şartı yerine getirilmediği anlaşılmakla davanın HMK’nun 115. Ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2. maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş olup vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1- Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70TL karar ve ilam harcından peşin alınan 3.458,20TL harcın mahsubu ile bakiye 3.377,5TL harcın istek halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-Davacı tarafından dava başında yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, Konya Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanlığı’na sunulmak üzere Mahkememize ya da başka yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 26/01/2022

Katip Hakim