Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/736 E. 2022/29 K. 13.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :1-.
VASİSİ :
2-
3-
DAVA :Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Davacı vekili 27/12/2021 tevzii tarihli dava dilekçesi ile “Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)” talep ettiği, davanın 15.03.2018 Tarihli ve 30361 Sayılı Resmî Gazetede yayımlanıp yürürlüğe giren 7101 Sayılı İcra ve İflâs Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 61. Maddesi ile değişik 6102 sayılı T.T.K.’nun 4/2. Maddesi gereğince 6100 sayılı HMK’nun … .-… .maddeleri göre basit yargılama usulüne tabi olduğu, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Konya’da inşaat yapım ve mühendislik faaliyetleri ile uğraşan bir şirket olduğunu, müvekkili şirketin temsilcisi olan … da davalılardan … Konut Yapı Kooperatifinin üyesi olduğunu, müvekkili şirketin temsilcisinin üyesi olduğu davalı kooperatif dava dışı arsa sahipleri ile inşaat yapım işi nedeniyle bir takım sorunlar yaşadığını, daha sonra dava dışı arsa sahipleri tarafından davalı kooperatif ile imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin mahkeme kararıyla feshedildiğini, bu fesih sonucunda davalı yüklenici kooperatif tarafından yapılan imalat bedelinin tahsili amacıyla Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas ve … karar sayılı dava dosyası ile alacak davası açıldığını, dava devam ederken mahkemece davalı … Konut yapı kooperatifine; taraflar arasında fesh edilen kat karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle davacı kooperatif tarafından dava konusu taşınmazlar üzerinde yapılan inşaatlar açısından mevcut imar durumu, deprem yönetmeliği, yapı ruhsatı vs. açısından yapılan mevcut fiili imalatların yasal hale getirilebilmesi için inşai ve mimari açıdan gerekli bütün resmi işlemlerin yapılabilmesi için davalı kooperatife süre ve yetki verildiğini, davalı yüklenici kooperatifin hak kaybına uğramaması ve davanın kazanılabilmesi için o zaman kooperatifin diğer yöneticileri ve üyeleri tarafından Konya’da tanınan ve birçok inşaat, proje hazırlama vs. İşlerinde tecrübe sahibi davacı şirketten yardım istenmesi üzerine müvekkilinin bu teklifi kabul ettiğini, davalı kooperatife bu kapsamda 01.03.2016 tarihli teklif mektubunu sunduğunu, bu amaçla hiçbir kâr amacı gütmeden, hatta kâr bedeli dahi talep etmeden 11.03.2016 tarihli sözleşmeyi imzalamayı kabul etmiş ve taraflarca imza altına alındığını, 11.03.2016 tarihli sözleşme ile iş sahibi kooperatife ait … ili, … ilçesi, … Mah, … ada … parselde … dairelik ve … ada … parselde … dairelik inşaatlara ait yapı ruhsatlarının kooperatif adına veya kooperatifin belirleyeceği 3. şahısların adına alım işi yüklenici davacı müvekkili tarafından üstlenildiğini, sözleşmede yapılacak işler; yukarıda anılan yapı ruhsatlarının alınabilmesi için, zemin etütleri, karotların alınması, performans analizleri, güçlendirme raporu, mimari proje, statik proje, elektrik proje, mekanik proje, aplikasyon projesi yapılması, yaptırılması, haritacılık işleri, yapım denetim işlerinin yaptırılması vs işleri olarak gösterildiğini, sözleşme konusu işlerin toplam bedeli; 210.000,00 TL+KDV olup, işin süresi sözleşme onayından itibaren 150 gün olduğu, ödemelerin iş bitimi fatura edildiğinde tahsil edileceği hükümleri getirildiğini, müvekkilinin bu kapsamda davalı kooperatif adına 18.03.2016 tarih … nolu, 247.800,00 TL lik proforma fatura düzenlediğini, davalı kooperatif tarafından müvekkili tarafından yapılan işe ait teklif, sözleşme ve fatura Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen … esas ve … karar sayılı dava dosyasına 07.02.2017 tarihli dilekçe ekinde mahkemeye sunulduğunu, davalı kooperatifin bu dilekçesi ile “temin edilebilen ruhsat için yapılan harcamaya ilişkin fatura ve dayanağı sözleşmenib ekte sunulduğunu, davalı tarafın daha önce hazırlamış olduğu ve başvurusu yapıldığı halde ruhsata imza atmamaları neticesinde iş bu masraflar yapılmak zorunda kalındığını, müvekkili tarafından yapılan imalatlar ile ruhsatlandırma aşamasında yapılan masrafların (210.000,00 TL bedelli fatura) hesaplanmasına” denilmek suretiyle müvekkili tarafından yapılan işe ilişkin alacak ikrar ve kabul edildiğini, müvekkilinin söz konusu projeler üzerinde değişiklik, düzenleme yapma faaliyetleri 27.12.2016 tarihine kadar devam ettiğini ve bu tarihte tamamlandığını, taşınmazın bulunduğu Selçuklu Belediye Başkanlığınca bu tarih itibarıyla taşınmazlardaki binaya ruhsat verildiğini ve bunun sonucunda da davalı kooperatif yararına mahkemece 756.519,00 TL imalat bedeline hükmedildiğini, müvekkilinin davalı kooperatifin mağdur olmaması için yaptığı iş bedelinin tahsili için hükmedilen paranın davalı kooperatifçe tahsil edilmesini beklemeye başladığını, ancak hükmedilen imalat bedelinin nakdi olarak değil, bir kısım taşınmazların davalı kooperatife devri şeklinde anlaşmaya varıldığını, bu anlaşma kapsamında davalı kooperatifin avukatının da yönlendirmesiyle davalı kooperatifin Konya . Asliye Hukuk mahkemesinin … esas ve … karar sayılı dosyasından feragat ettiğini, aradan geçen süre içinde diğer üyeler gibi müvekkilinin de dava dışı arsa sahipleri tarafından yapılacak arsa devri sonucu yapmış olduğu iş bedelini tahsil edeceğini düşünürken bugüne kadar davalı kooperatife herhangi bir tapu devri yapılmadığını, müvekkilinin yaptığı harici araştırmada dava dışı arsa sahipleri tarafından davalı kooperatife imalat bedeli olarak yapılması gereken tapu devirlerinin davalı kooperatife değil, davalılardan … Tarım Hayvancılık İnşaat Taşımacılık Sanayi Ticaret ltd. Şti ye devredildiğini öğrendiğini, bunun gerçek bir devir olmadığını, karşılığında bir ödeme almadığını, muvazaalı bir işlemin söz konusu olduğunu, diğer davalı …’ın bu şirket tek ortağı ve sahibi olduğunu, müvekkilinin bu durumu öğrenir öğrenmez davalılara Konya . Noterliğinin 25.12.2020 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesini gönderdiğini, davalılardan …’ın vermiş olduğu cevap dilekçesinde talepleri kabul etmediğini bildirdiğini, müvekkil şirket tarafından davalı kooperatife karşı yüklenilen tüm edimlerin yerine getirilerek teslim edilmiş olmasına rağmen bugüne kadar hak edilen iş bedeli müvekkili şirket tarafından tahsil edilemediğini, aradan geçen süre içinde davacı müvekkil iyi niyetli olarak alacağının ifa edilmesini beklediğini ancak yaşanan olaylar sonucunda bunun artık hukuk dışı yollarla olmayacağı sonucuna vardığını, somut olayda, davalı kooperatif iş sahibi olarak, davalı şirket ve tek sahibi olarak iki davalının da davalı kooperatife devredilecek tapu devirlerini haksız olarak üzerine almak suretiyle bu alacaktan sorumlu olduğunu, davalı …’in diğer davalı kooperatifi davada temsil eden …’ın eşi olduğunu, yine dava dışı … yönlendirmesi sonucu davalı kooperatife geçmesi ve davacı müvekkilin de alacağını buradan tahsil edeceği taşınmazların İbrahim’in sahip olduğu davalı şirkete devri sonucu müvekkilinin iş bedeli alacağını bugüne kadar tahsil edemediğini, müvekkil tarafından gerçekleştirilen işler ve bedeli, ruhsat yenileme işlemleri için davalı kooperatiften 247.800,00 TL, yüklenicilik sözleşmesi bedeli olarak da 31.000,00 TL olmak üzere toplam 278.000,00 TL alacaklı olduğunu, bu nedenlerle (Sözleşme bedeli 210.000,00 TL+31.000,00 olmak üzere toplam; 278.800,00 TL olup, bu aşamada HMK. m.109 kapsamında 10.000,00 TL kısmı dava konusu yapıldığından), 10.000,00 TL imalat bedeli alacağının teslim tarihi olan 27.12.2016 tarihinden itibaren ticari işlere uygulanan en yüksek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretini davalı yana ait olmak üzere karar verilmesini verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce 28/12/2021 tarihinde ihtarname düzenlenerek, davacı vekiline arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin arabuluculuk son tutanağı aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini mahkememize sunmak üzere bir haftalık kesin süre verildiği, bu kesin süre içerisinde arabuluculuk son tutanağının mahkememize sunulmaması halinde davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verileceği hususunun ihtar edildiği, kesin süreleri içerir 28/12/2021 tarihli ihtarın davacı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davacı tarafça, ihtarnameye süresinde cevap verilmediği anlaşılmıştır.
Dava, Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasıdır.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacı taraf, Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Konya’da inşaat yapım ve mühendislik faaliyetleri ile uğraşan bir şirket olduğunu, müvekkili şirketin temsilcisi olan … da davalılardan … Konut Yapı Kooperatifinin üyesi olduğunu, müvekkili şirketin temsilcisinin üyesi olduğu davalı kooperatif dava dışı arsa sahipleri ile inşaat yapım işi nedeniyle bir takım sorunlar yaşadığını, daha sonra dava dışı arsa sahipleri tarafından davalı kooperatif ile imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin mahkeme kararıyla feshedildiğini, bu fesih sonucunda davalı yüklenici kooperatif tarafından yapılan imalat bedelinin tahsili amacıyla Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas ve … karar sayılı dava dosyası ile alacak davası açıldığını, dava devam ederken mahkemece davalı S.S Yücetaş Konut yapı kooperatifine; taraflar arasında fesh edilen kat karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle davacı kooperatif tarafından dava konusu taşınmazlar üzerinde yapılan inşaatlar açısından mevcut imar durumu, deprem yönetmeliği, yapı ruhsatı vs. açısından yapılan mevcut fiili imalatların yasal hale getirilebilmesi için inşai ve mimari açıdan gerekli bütün resmi işlemlerin yapılabilmesi için davalı kooperatife süre ve yetki verildiğini, davalı yüklenici kooperatifin hak kaybına uğramaması ve davanın kazanılabilmesi için o zaman kooperatifin diğer yöneticileri ve üyeleri tarafından Konya’da tanınan ve birçok inşaat, proje hazırlama vs. İşlerinde tecrübe sahibi davacı şirketten yardım istenmesi üzerine müvekkilinin bu teklifi kabul ettiğini, davalı kooperatife bu kapsamda 01.03.2016 tarihli teklif mektubunu sunduğunu, bu amaçla hiçbir kâr amacı gütmeden, hatta kâr bedeli dahi talep etmeden 11.03.2016 tarihli sözleşmeyi imzalamayı kabul etmiş ve taraflarca imza altına alındığını, 11.03.2016 tarihli sözleşme ile iş sahibi kooperatife ait … ili, … ilçesi, … Mah, … ada … parselde … dairelik ve … ada … parselde … dairelik inşaatlara ait yapı ruhsatlarının kooperatif adına veya kooperatifin belirleyeceği 3. şahısların adına alım işi yüklenici davacı müvekkili tarafından üstlenildiğini, sözleşmede yapılacak işler; yukarıda anılan yapı ruhsatlarının alınabilmesi için, zemin etütleri, karotların alınması, performans analizleri, güçlendirme raporu, mimari proje, statik proje, elektrik proje, mekanik proje, aplikasyon projesi yapılması, yaptırılması, haritacılık işleri, yapım denetim işlerinin yaptırılması vs işleri olarak gösterildiğini, sözleşme konusu işlerin toplam bedeli; 210.000,00 TL+KDV olup, işin süresi sözleşme onayından itibaren 150 gün olduğu, ödemelerin iş bitimi fatura edildiğinde tahsil edileceği hükümleri getirildiğini, müvekkilinin bu kapsamda davalı kooperatif adına 18.03.2016 tarih … nolu, 247.800,00 TL lik proforma fatura düzenlediğini, davalı kooperatif tarafından müvekkili tarafından yapılan işe ait teklif, sözleşme ve fatura Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen … esas ve … karar sayılı dava dosyasına 07.02.2017 tarihli dilekçe ekinde mahkemeye sunulduğunu, davalı kooperatifin bu dilekçesi ile “temin edilebilen ruhsat için yapılan harcamaya ilişkin fatura ve dayanağı sözleşmenib ekte sunulduğunu, davalı tarafın daha önce hazırlamış olduğu ve başvurusu yapıldığı halde ruhsata imza atmamaları neticesinde iş bu masraflar yapılmak zorunda kalındığını, müvekkili tarafından yapılan imalatlar ile ruhsatlandırma aşamasında yapılan masrafların (210.000,00 TL bedelli fatura) hesaplanmasına” denilmek suretiyle müvekkili tarafından yapılan işe ilişkin alacak ikrar ve kabul edildiğini, müvekkilinin söz konusu projeler üzerinde değişiklik, düzenleme yapma faaliyetleri 27.12.2016 tarihine kadar devam ettiğini ve bu tarihte tamamlandığını, taşınmazın bulunduğu Selçuklu Belediye Başkanlığınca bu tarih itibarıyla taşınmazlardaki binaya ruhsat verildiğini ve bunun sonucunda da davalı kooperatif yararına mahkemece 756.519,00 TL imalat bedeline hükmedildiğini, müvekkilinin davalı kooperatifin mağdur olmaması için yaptığı iş bedelinin tahsili için hükmedilen paranın davalı kooperatifçe tahsil edilmesini beklemeye başladığını, ancak hükmedilen imalat bedelinin nakdi olarak değil, bir kısım taşınmazların davalı kooperatife devri şeklinde anlaşmaya varıldığını, bu anlaşma kapsamında davalı kooperatifin avukatının da yönlendirmesiyle davalı kooperatifin Konya . Asliye Hukuk mahkemesinin … esas ve … karar sayılı dosyasından feragat ettiğini, aradan geçen süre içinde diğer üyeler gibi müvekkilinin de dava dışı arsa sahipleri tarafından yapılacak arsa devri sonucu yapmış olduğu iş bedelini tahsil edeceğini düşünürken bugüne kadar davalı kooperatife herhangi bir tapu devri yapılmadığını, müvekkilinin yaptığı harici araştırmada dava dışı arsa sahipleri tarafından davalı kooperatife imalat bedeli olarak yapılması gereken tapu devirlerinin davalı kooperatife değil, davalılardan … Tarım Hayvancılık İnşaat Taşımacılık Sanayi Ticaret ltd. Şti ye devredildiğini öğrendiğini, bunun gerçek bir devir olmadığını, karşılığında bir ödeme almadığını, muvazaalı bir işlemin söz konusu olduğunu, diğer davalı …’ın bu şirket tek ortağı ve sahibi olduğunu, müvekkilinin bu durumu öğrenir öğrenmez davalılara Konya 16. Noterliğinin 25.12.2020 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesini gönderdiğini, davalılardan …’ın vermiş olduğu cevap dilekçesinde talepleri kabul etmediğini bildirdiğini, müvekkil şirket tarafından davalı kooperatife karşı yüklenilen tüm edimlerin yerine getirilerek teslim edilmiş olmasına rağmen bugüne kadar hak edilen iş bedeli müvekkili şirket tarafından tahsil edilemediğini, aradan geçen süre içinde davacı müvekkil iyi niyetli olarak alacağının ifa edilmesini beklediğini ancak yaşanan olaylar sonucunda bunun artık hukuk dışı yollarla olmayacağı sonucuna vardığını, somut olayda, davalı kooperatif iş sahibi olarak, davalı şirket ve tek sahibi olarak iki davalının da davalı kooperatife devredilecek tapu devirlerini haksız olarak üzerine almak suretiyle bu alacaktan sorumlu olduğunu, davalı …’in diğer davalı kooperatifi davada temsil eden …’ın eşi olduğunu, yine dava dışı … yönlendirmesi sonucu davalı kooperatife geçmesi ve davacı müvekkilin de alacağını buradan tahsil edeceği taşınmazların İbrahim’in sahip olduğu davalı şirkete devri sonucu müvekkilinin iş bedeli alacağını bugüne kadar tahsil edemediğini, müvekkil tarafından gerçekleştirilen işler ve bedeli, ruhsat yenileme işlemleri için davalı kooperatiften 247.800,00 TL, yüklenicilik sözleşmesi bedeli olarak da 31.000,00 TL olmak üzere toplam 278.000,00 TL alacaklı olduğunu, bu nedenlerle (Sözleşme bedeli 210.000,00 TL+31.000,00 olmak üzere toplam; 278.800,00 TL olup, bu aşamada HMK. m.109 kapsamında 10.000,00 TL kısmı dava konusu yapıldığından), 10.000,00 TL imalat bedeli alacağının teslim tarihi olan 27.12.2016 tarihinden itibaren ticari işlere uygulanan en yüksek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretini davalı yana ait olmak üzere karar verilmesini verilmesini dava ve talep etmiştir.
6102 sayılı TTK’nun 5/A-1. maddesinde;”(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” şeklinde, yine 7155 sayılı Kanun’un 23.maddesi ile eklenen 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-1.ve 2. Maddesinde;”(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklinde, 6100 sayılı HMK’nun 114/2.maddesinde;” (2) Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” şeklinde, HMK’nun 115/1.ve 2. maddesinde;” (1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı görülmektedir.
Davacı tarafça dava açarken arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemediği gibi Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının da anlaşılamaması nedeniyle, mahkememizce 28/12/2021 tarihinde ihtarname düzenlenerek, davacı vekiline arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin arabuluculuk son tutanağı aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini mahkememize sunmak üzere bir haftalık kesin süre verildiği, bu kesin süre içerisinde arabuluculuk son tutanağı aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin mahkememize sunulmaması halinde davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verileceği hususunun ihtar edildiği, kesin süreleri içerir 28/12/2021 tarihli ihtarın davacı vekilne usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davacı tarafça süresi içerisinde arabuluculuk son tutanağı aslını sunmadığı anlaşılmakla, davanın HMK’nun 115. ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2. maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVACININ DAVASININ DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Peşin alınan 170,78 TL. maktu karar ve ilam harcından karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL. maktu karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 90,08 TL. harcın istek halinde davacı tarafa İADESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer OLMADIĞINA,
5-Davacı tarafça dava başında yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE,
Dair ; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi. 13/01/2022

Katip … Hakim …