Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
KONYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI :… – T.C…., …
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZIM TARİHİ :
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davalı … Tarımsal Kalkınma Koop. müvekkilinden 2017 yılı Mart ve Nisan aylarına ait toplam 8646 litre süt bedeli olan 11.044 TL tutarında süt alındığını, Seydişehir İcra Müdürlüğü … ve … esas numaralı dosyalar ile Seydişehir İcra Müdürlüğünde icra takibine başlandığını, icra takibine kötü niyetle itiraz edildiğini, Müvekkilinin ve daha bir çok köy halkı uzun süren emekler ve zahmetler elde ettikleri sütü sözde kalkınma kooperatifi olan kuruma verdiğini, ancak vermiş oldukları sütün karşılığını hiç bir şekilde alamadıklarını, İlgili kooperatifin ticaret defterleri incelendiğinde 2017 yılı Mart ve Nisan ayında hemen hemen hiçbir üyesine ödeme yapmadığını, bu nedenlerle davanın kabulü ile borçlunun itirazının iptaline, takibin Seydişehir İcra Müdürlüğü … ve … sayılı dosyaları üzerinden devamına, haksız ve kötü niyetle itiraz eden borçlu aleyhine toplam alacağının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun meşruhatlı davetiye çıkarıldığı, ancak davalı tarafın cevap dilekçesi sunmamış olduğu görüldü.
Konya Vergi Dairesi Başkanlığı’ndan, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden, Konya Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliği’nden, … Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nden ilgili belgeler temin edilmiş, Seydişehir İcra Müdürlüğü’nün … Esas ve … Esas sayılı dosyalarının ilgili belgeleri dosya arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekilinin dava dilekçesinde; Davalı … Kasabası Tarımsal Kalkınma Koop. müvekkilinden 2017 yılı Mart ve Nisan aylarına ait toplam 8646 litre süt bedeli olan 11.044 TL tutarında süt alındığını, Seydişehir İcra Müdürlüğü … ve … esas numaralı dosyalar ile Seydişehir İcra Müdürlüğünde icra takibine başlandığını, icra takibine kötü niyetle itiraz edildiğini, Müvekkilinin ve daha bir çok köy halkı uzun süren emekler ve zahmetler elde ettikleri sütü sözde kalkınma kooperatifi olan kuruma verdiğini, ancak vermiş oldukları sütün karşılığını hiç bir şekilde alamadıklarını, İlgili kooperatifin ticaret defterleri incelendiğinde 2017 yılı Mart ve Nisan ayında hemen hemen hiçbir üyesine ödeme yapmadığını, bu nedenlerle davanın kabulü ile borçlunun itirazının iptaline, takibin Seydişehir İcra Müdürlüğü … ve … sayılı dosyaları üzerinden devamına, haksız ve kötü niyetle itiraz eden borçlu aleyhine toplam alacağının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Seydişehir İcra Dairesi’Nin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının …, borçlunun …, borç dayanağının 2017 Mart ve Nisan aylarında ödenmeyen süt bedeli, asıl alacağın 2.184,00 TL olduğu görülmüştür.
HMK’nun 2.maddesinde; “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” şeklinde düzenlendiği, yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 Sayılı Kanun ile değişik 6102 sayılı TTK’nın 5/3.maddesinde; “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenlemenin yapıldığı, Bu düzenleme ile Ticaret Mahkemeleri genel mahkemeler içinde yer alan Asliye Hukuk Mahkemelerinin bir dairesi olmaktan çıkarılarak genel mahkemeler arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğunun kabul edildiği, yine 6102 sayılı TTK’nın 4. Maddesinde Ticaret Mahkemelerinin görevine giren dava ve çekişmesiz yargı işlerinin düzenlendiği, dava şartlarına ilişkin düzenlemenin HMK’nın 114.ve 115.maddelerinde düzenlendiği, HMK’nın 114/1-c maddesinde mahkemenin görevli olmasının dava şartı olduğunun, aynı kanunun 115.maddesinde mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağının ve taraflarında her zaman ileri sürebileceğinin, dava şartlarının noksan olması halinde davanın usulden reddine karar verileceğinin, HMK’nın 138/1.maddesinde mahkemenin öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebileceğinin düzenlendiği, Aynı zamanda TTK 4. maddesinde ” Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi[3] sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
(2) Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır. ” denildiği yine TTK 5. maddesinde ise; ” (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.
(2) Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir.
(3) Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
(4) Asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yargı çevresindeki bir ticari davada görev kuralına dayanılmamış olması, görevsizlik kararı verilmesini gerektirmez; asliye hukuk mahkemesi, davaya devam eder.” hükmünün bulunduğu,
6102 sayılı TTK.nun 4. Maddesinde Ticaret Mahkemelerinin görevine giren dava ve çekişmesiz yargı işlerinin düzenlendiği, bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra nispi ticari davaya ilişkin de düzenleme yapılmış olup, davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için her iki tarafın da tacir olması ve uyuşmazlık konusu işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olmasının gerekli olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı üzerinden yapılan değerlendirmede; Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 29/12/2021 tarihli cevabi yazısında; …’ın tacir kaydına rastlanmadığının belirtildiği, Bozkır Kaymakamlığı Malmüdürlüğü’nün 29/12/2021 tarihli cevabi yazısında; …’ın gelir getirisi olmayan potansiyel vergi kaydının bulunduğu, şirket ortaklığı gibi vergi kayıtlarına rastlanılmadığının bildirildiği görülmekle, dava tarihinde ve icra takibi tarihinde davacının tacir olmadığı anlaşıldığından, tüm dosya kapsamı ve kanunun yukarıdaki maddeleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde, Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından dava dilekçesinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİ ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin GÖREVLİ olduğuna,
3-6100 sayılı HMK.nun 20/1.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurması halinde dava dosyasının görevli Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerine GÖNDERİLMESİNE, kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin başvurmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına KARAR VERİLMESİNE,
4-6100 sayılı HMK.nun 331/2.maddesi gereğince harç ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davaya görevli mahkemece devam edilmesi halinde görevli mahkemece, aksi takdirde talep halinde mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, Tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/11/2023
Katip … Hakim …