Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/711 E. 2022/587 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO:

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ :
DAVALI : … – …
DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ :
KARARIN MAHİYETİ : YETKİSİZLİK

Mahkememizde görülmekte bulunan ” Tapu İptali ve Tescil ” davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ” Davacı müvekkilim, davalı Kooperatifin kayıtlı üyesidir. Konya . Noterliğinin 20.12.1997 tarih ve … yevmiye numaralı “Düzenleme Suretiyle Tasfiye Halindeki … Yapı Kooperatifine ait Kur’a Zaptı Tutanağı” na göre … ili, … ilçesi, … mah. … ada … parsel, .Blokta kayıtlı … nolu bağımsız bölüm davacı müvekkilimize isabet etmiştir. Davacı müvekkilimiz, davalı Kooperatifin üyelerine tapu teslimlerinin yapıldığı sırada Almanya’da olması ve bu tarihlerde hastalığı nedeniyle Türkiye’ye gelememesinden kaynaklı olarak tapusunu alamamıştır. Davacı müvekkilimiz, kooperatif üyeliğinden kaynaklı tüm yükümlülüklerini yerine getirmiş ve Türkiye’ye döndüğünde tapusunu almak istemişse de bir muhatap bulamamış ve tapusunu teslim alamamıştır. Davalı kooperatifin tasfiye halinde olmasından kaynaklı olarak da davacı müvekkilimiz kooperatif yetkililerine ulaşamamıştır. Her ne kadar davacı müvekkilimiz, tapu işlemlerini yapamamış ise de, Konya .Noterliğinin 20.12.1997 tarih ve … yevmiye numaralı “Düzenleme Suretiyle Tasfiye Halindeki … Yapı Kooperatifine ait Kur’a Zaptı Tutanağı” na göre kendisine isabet eden … Blok … nolu bağımsız bölümü, fiilen teslim edildiği tarihten itibaren kullanmaya başlamıştır. Dava konusu daireye ait elektrik ve su aboneliklerinin alınabilmesi için de davalı kooperatif tarafından kendisine gerekli belgeler verilmiştir. Davalı kooperatif tarafından dava konusu edilen daire eksiklikleri ile birlikte davacı müvekkilimize teslim edilmiş olduğundan müvekkilimiz öncelikle eksik imalatları tamamlamış ve dairesini oturulabilir hale getirmiştir. Davacı müvekkilimiz, dava konusu edilen dairede zaman zaman kendisi zaman zamanda yakın akrabalarını oturtmak suretiyle bu güne kadar kullanmıştır. Ancak tapu işlemlerinin yapılamaması nedeniyle dava konusu taşınmaz halen davalı kooperatif adına kayıtlı bulunmaktadır. Davacı müvekkilimiz, kendisine ait taşınmazın resmi işlemleri nedeniyle sıkıntı yaşamaktadır. Bu nedenle dairesinin tapusunu alabilmek adına davalı kooperatife Antalya . Noterliğinin 06.04.2021 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ederek … Blokta bulunan … nolu dairesinin tapusunun verilmesi için talep etmiştir. (Ek-4) Ancak bu ihtarname de davalı kooperatife tebliğ edilememiş ve davacı müvekkilimiz yine bir muhatap bulamamıştır. 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun 23. maddesi uyarınca, kooperatif ortakları, bu yasanın kabul ettiği ilkeler ışığında hak ve yükümlülüklerde eşittirler. Davacı müvekkilimiz yukarıda anlatılmaya çalışıldığı üzere davalı Kooperatife karşı tüm yükümlülüklerini yerine getirmiş iken hakkına kavuşamamış, dairesinin tapusunu alamamıştır. ” şeklinde dava açılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekili davalı aleyhine Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) davası açmış, dava yan yasal süresi içerisinde cevap dilekçesini ibraz etmemiştir.
Mahkemelerin yetkilerine ilişkin düzenlemelerin HMK.nun 5.Mad.-19.Mad. arasında düzenlendiği, HMK.nun 6.maddesinde;”Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. (2) Yerleşim yeri, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre belirlenir.” şeklinde, HMK’nın 17. Maddesinde “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” hükmü bulunduğu, HMK’nın 18. Maddesinde ise “Yetki sözleşmesinin geçerlilik şartları olarak “1)Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri konular ile kesin yetki hâllerinde, yetki sözleşmesi yapılamaz, 2) “Yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması, uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli veya belirlenebilir olması ve yetkili kılınan mahkeme veya mahkemelerin gösterilmesi şarttır.” hükmü bulunduğu, HMK’nın 19.maddesinde; ise “Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir.(2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.(3) Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir. (4) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir.” şeklinde düzenlendiği, HMK.nun 116.maddesinde kesin yetkinin bulunmadığı hallerde yetki itirazının ilk itirazlardan olduğunun, HMK.nun 117.maddesinde ilk itirazların hepsinin cevap dilekçesinde ileri sürülmesinin aksi takdirde dinlenmeyeceğinin, ilk itirazların ön sorunlar gibi incelenip karara bağlanacağının, HMK.138.maddesinde mahkemenin öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar vereceğinin, gerektiğinde ön inceleme duruşmasında tarafları dinleyebileceğinin düzenlendiği, aynı zamanda Yargıtay . HD’nin 02/06/2015 tarihli, … Esas, … Karar sayılı ilamında da bu hususun hüküm altına alındığı görülmüştür.
Konu ile alakalı olarak 6100 sayılı HMK’nın 6. Maddesinde “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. (2) Yerleşim yeri, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre belirlenir.” hükmünün bulunduğu,
Yine 6100 Sayılı HMK nın 16. Maddesinde ” (1) Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmünün bulunduğu,
Yine aynı kanunun 19. Maddesinde ise ” (1) Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir.
(2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.
(3) Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir.
(4) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir.” hükümlerinin
4721 sayılı TMK’nın 19. Maddesinde ise “Yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir.
Bir kimsenin aynı zamanda birden çok yerleşim yeri olamaz.
Bu kural ticarî ve sınaî kuruluşlar hakkında uygulanmaz.” hükmünün bulunduğu bulunduğu görülmektedir.
Ayrıca konu ile alakalı olarak HMK’nın 12. Maddesinde ” (1) Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.
(2) İrtifak haklarına ilişkin davalar, üzerinde irtifak hakkı kurulan taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır.
(3) Bu davalar, birden fazla taşınmaza ilişkinse, taşınmazlardan birinin bulunduğu yerde, diğerleri hakkında da açılabilir.” hükümleri bulunmaktadır.
Dava konusu gayrimenkulun bulunduğu yerin ayrıntılı incelenmesi neticesinde … ili, … İlçesi, … Mahallesi, … Ada, … parsel, … Blok da kayıtlı bağımsız bölüm olduğu tespit edilmiştir.
Somut olayımızda tapu iptali ve tescil dava konusu olduğundan ve KESİN YETKİ kurallarına tabi olduğu ve taşınmazın bulunduğu yer mahkemelerinin yetkili olduğu anlaşılmakla mahkememizin yetkisizliğine, bu nedenle dava dilekçesinin reddine, yetkili Mahkemenin Antalya Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun tespitine mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
1-Mahkememizin YEKSİZİLİĞİ’ne, bu nedenle dava dilekçesinin reddine,
2- Yetkili Mahkemenin ANTALYA NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ olduğunun tespitine,
3- HMK’nın 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde taraflarca müracaat edilmesi halinde dava dosylasının görevli ve yetkili ANTALYA NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE,
4- HMK’nın 331/2. Maddesi uyarınca harç ve yargılama gideri hususunda görevli mahkemece karar verilmesine,
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, Konya Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanlığı’na sunulmak üzere Mahkememize ya da başka yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/11/2022

Katip … Hakim …

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.