Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/71 E. 2021/765 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ:
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ:
KARARIN MAHİYETİ : GÖREVSİZLİK

Mahkememizde görülmekte bulunan ” Menfi Tespit ” davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından , davacı müvekkili site yönetimi hakkında Konya .İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmıştır. İcra takibinin, muhtelif vade tarihli , 33.000-TL bedelli 4 adet bonoya dayalı olduğunu, Takipte davacı site yönetimi keşideci, diğer borçlu … Ltd.Şti firması lehdar ciranta, davalının ise hamil olduğunu, takibe konu bonoların tanzim tarihi olan 26/08/2019 tarihinde site yöneticilerinin … , … ve … olduğu, 15/11/2020 tarihli site olağanüstü genel kurulda ; … , … ve … yeni yönetici olarak seçildiğini, bir önceki site yöneticileri … , … ve … , yönetim kurul asil üyeliklerine seçildikleri 20/01/2019 tarihli Site olağan genel kurul tutanağı incelendiğinde , kat maliklerince , yönetim kuruluna , kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisinin verilmediğinin tespit olunduğunu, Yüksek Mahkeme Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da ifade edildiği üzere, Kat Mülkiyeti Kanunu ‘nun 35. Maddesi uyarınca yöneticinin kambiyo taahhüdünde bulunabilmesi için kat malikleri kurulunca özel yetki verilmiş olması gerektiğini, Olayımızda, bir önceki yönetim kuruluna , kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi verilmediğinden takibe konu edilen bonolardan dolayı site yöneticiliği ve kat maliklerinin sorumlu tutulamayacağını, ayrıca, davacı site yöneticiliğinin, takibe konu bonolarda lehdar ciranta borçlu olarak görünen … Ltd.Şti ‘ne takibe konu bonolardan dolayı her hangi bir borcu da bulunmadığını, uyuşmazlığın arabulucu nezdinde çözümü için Konya Arabuluculuk Bürosuna müracaat edildiğini, sonuç alınamadığını, davacı site yöneticiliğinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerektiğini, açılan davanın kabulünü talep ettikleri görülmüştür.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davanın haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, davacı olan site yöneticiliği sitelerine otopark yalıtım işi yapıldığını ve bunun karşılığında ödemesi devam eden senetlerin olduğunu bildikleri halde kötüniyetli olarak işbu davayı açtıklarını, davanın yalnızca müvekkile yöneltilmesi yasal olarak mümkün olmadığını, dayanın … Ltd Şti ye karşı da açılması gerektiğini, siteye sözleşme karşılığı iş yapan, bu işe karşılık senetleri asıl alan ve müvekkiline ciro eden firma site yönetimi ile ticari ilişki kuran … Ltd Şti. Olduğunu, müvekkilinin ticari ilişki içerisinde bulunduğu … Ltd. Şti den alacağına karşılık, icra takibine ve davaya konu senetleri senet tevdi bordrosunda görüldüğü üzere ciro yoluyla aldığını, seri senetlerden pek çoğu ödenmesine rağmen bir kısmının ödenmemesi üzerine senetler için protesto prosedürü yerine getirildiğini ve ilgili borçlular hakkında Konya . İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosya numarası icra takibi başlatıldığını, takip gereği gönderilen ödeme emrinin tebliğ edildiğini ve takibin kesinleştiğini, kesinleşmesinden sonra olağan haciz işlemleri, uyap sorgulamaları yapıldığını, hacze çıkılmış ve banka genel müdürlüklerine ve site borçlularına İİK 89. Maddesine göre haciz ihbarnamesi gönderildiğini, bu zamana kadar borçlulardan ilgili icra dosyasına ve müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını, borçlu yöneticilik ve site sakinleri ile de harici görüşmelerin devam ettiğini ve harici görüşmelerde borcun ödeneceğinin belirtildiğini, bu aşamalarda ne site yöneticiliğinden ne de site sakinlerden ne hukuki ilişkiye ne de bonolara ilişkin bir itiraz olmadığını, hatta dava dışı senet alacaklısı … Ltd Şti nin siteye otopark yalıtımı yaptığını kabul ettiğini 19/01/2020 tarihli davacı site yöneticiliğinin denetim kurulu raporunun 9 ve 10 maddelerinde afors firmasına otopark yalıtım işinin yaptırılacağı ve bu iş karşılığında 314.000 tl ödeme yapılacağını, durumda ilk olarak davacının kötüniyetinin göstergesi olduğunu, açılan davanın reddini talep ettikleri görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davada öncelikle çözülmesi gereken sorun ; mahkememizin görevli olup olmadığı sorunudur. TTK. 4. ve 5. maddeleri gereğince mahkememizin görevli olmadığı, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi;mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, ESER, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, sağlayıcı: kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder.
6502 sayılı Kanunun 73. maddesinde de bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
28/11/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 3/1-(k-l) maddesinde; ” Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi, Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” şeklinde, 6502 sayılı TKHK’nun 4/5. maddesinde;”(5) Tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenebilir. Bu fıkra hükümlerine aykırı olarak düzenlenen senetler tüketici yönünden geçersizdir.” şeklinde, 6502 sayılı TKHK’nun 73/1. maddesinde;”Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” şeklinde, 6502 sayılı TKHK’nun 83/2.maddesinde; “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” şeklinde düzenlemelerin olduğu görülmektedir. Dosyadaki tüm bilgi ve belgeler dikkate alınarak incelendiğinde ve yine Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … Esas ve … Karar sayılı ilamında “4077 sayılı yasanın 23. Maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması hakkındaki kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz.” düzenlemeleri de dikkate alındığında 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 3/1-(k-l), 73/1., 83/2. maddeleri gereğince dava tarihi itibariyle TTK. 4 ve 5. maddeleri gereğince mahkememizin görevli olmadığı, (Y. HGK 10.02.2016, … -… E, … Sayılı İlamının da aynı doğrultuda olduğu görülmüş, (özü; Ticaret Mahkemesi’nin görev alanını belirleyen ilam)) somut olayımızda davacı yüklenici ile davalı iş sahibi (tüketici) arasında eser sözleşmesi niteliğinde tüketici işlemi vardır. Eser sözleşmesi de T.K.H. Kanunu kapsamındadır. Davalı yanda (site yönetimi) tacir veya bir meslek amacı olmayan bir yapı olduğu gerçeği karşısında TÜKETİCİ olarak kabulü gerekir. (Emsal Yargıtay . H.D.’nin 11/03/2019 tarihli … Esas – … Karar sayılı, Yargıtay . H.D.’nin 25/10/2017 tarihli … Esas – … Karar sayılı, Yargıtay . H.D.’nin 02/04/2018 tarihli … Esas – … Karar sayılı ilamları.) yasal düzenlemeler ve emsal kararlar da dikkate alındığında Mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin Konya Nöbetçi Tüketici Mahkemelerinin olduğu, HMK 114/1-c maddesi uyarınca görevin dava şartı olduğu, HMK’nın 115. maddesine göre de, mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmak zorunda olduğu, bu nedenle dava dilekçesinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine, Konya Nöbetçi Tüketici Mahkemesinin görevli olduğuna karar vermek gerekmiş olup, ayrıca somut olayımızda; davacı yanın site yöneticisi olduğu, bonodaki lehtar ile aralarındaki eser sözleşmesi olduğu, davacı yanın iddiası mutlak defi olduğu başka bir ifade ile herkese karşı ileri sürülebileceği emsal kararlara göre site yöneticisinin tüketici konumunda olduğu anlaşılmakla mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
1-Dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 sayılı HMK.nun 20/1.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurması halinde dava dosyasının görevli KONYA TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin başvurmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına KARAR VERİLMESİNE,
3-6100 sayılı HMK.nun 331/2.maddesi gereğince harç ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davaya görevli mahkemece devam edilmesi halinde görevli mahkemece, aksi takdirde talep halinde mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/12/2021

Katip … Hakim …

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.