Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/689 E. 2022/465 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine Kulu Asliye Hukuk Mahkemesi’ne açılan “Menfi Tespit ve İstirdat” davasına Kulu Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 06.12.2021 tarih ve … Esas … Karar sayılı HSK’nın 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile görevli ve yetkili Konya Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesi kararına istinaden Konya Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na gönderilen dava dosyasının, mahkememizin yukarıdaki esas sırasına tevzi edilen davanın yapılıp bitirilen açık yargılaması sonunda;
HEYETİMİZCE GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 10.11.2021 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin taşınmazların bedeline teminat oluşturması için davalı yan adına senet düzenlediğini, bu sözleşmenin davalı yan tarafından Kulu İcra Müdürlüğünün … Esas numaralı dosyasında takip başlatıldığını bu nedenlerle geçersiz sözleşmeye dayanılarak davalı yana verilen senet dayanak olarak gösterilerek müvekkil aleyhine icra takibine başlanılan icra dosyasının tedbiren durdurulmasına, haksız ve kötü niyetli olarak başlatılan icra takibi için %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, davalı yanın icra dosyası kapsamında müvekkilden tahsil ettiği bedellerin faizi ile birlikte tahsili ile müvekkiline iadesine, müvekkilinin haksız icra takibi nedeni ile uğradığı zararların davalıdan tahsili ile davacı müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilinin 21.06.2022 tarihli dilekçesi ile; İcra takibi nedeni ile müvekkilinin uğramış olduğu zarar tazminine yönelik taleplerinden feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı vekili 24.01.2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Söz konusu açılan davanın yersiz olup reddinin gerektiğini, dava konusu edilen bononun, ekli protokolde geçen ve önceden davacı (borçlu tarafından ödenmesi gereken bir borç ilişkisini ihtiva ettiğini, davacı tarafın ileriki bir vadede ödeyeceği bu borç için dava konusu edilen bonoyu düzenleyerek müvekkiline verdiğini, sözleşmede açıkça belirtildiği ve tarafların üzerinde anlaştığı üzere önce tüm bedelin ödeneceğini, sonrasında taşınmazların tapularının devredileceğini, durum bu iken, davacının ilk peşinatı verdikten sonra vadesi gelen bonoyu ödememesi üzerine müvekkilinin haklı olarak tahsili için icra takibi yaptığını, borçlu tarafından bugüne kadar herhangi bir ödemenin yapılmadığını, yapılan tasarrufun gerçek bir işlem olup, iptali için açılan bu davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Tarafların bildirmiş oldukları delilleri ilgili yerlerden, Kulu İcra Dairesi’nin … Esas sayılı UYAP dosyası, dava konusu … İli … İlçesi … /… Mahallesi … Ada … Parsel sayılı 165.133,00 m2 ile … İli … İlçesi … /… Mahallesi … Ada … Parsel sayılı161.800,00 m2 yüzölçümlü taşınmazlara ait tapu kayıtları, dava konusu taşınmazların ÇKS kayıtları, … plaka sayılı … Marka … beyaz renkli aracın araç kaydına ait satış kayıtları ilgili yerlerden dosyamız içerisine celbedilmiştir.
Dosyamız içerisine celbedilen Kulu İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Alacaklısının …, borçlusunun … olduğu, 31.08.2020 tanzim tarihli 05.12.2020 vade tarihli 1.400.000,00 TL bedelli senet ve fer’ileri ile birlikte toplam 1.459.000,00 TL borçtan kaynaklı kambiyo senetlerine özgü haciz yapıldığı görülmüştür.
Mahkememizce eksik olduğu tespit olunan 23.849,2‬0 TL peşin harcın 13.04.2022 tarihinde, menfi tespit ve istirdat talebi yönünden takip çıktısı üzerinden eksik kalan 59.000,00 TL dava değeri üzerinden hesaplanan 1.007,58 TL peşin harcın 21.06.2022 tarihinde davacı tarafça mahkememiz dosyasına yatırıldığı görülmüştür.
Dava; İİK.72.maddesine dayalı Menfi Tespit ve İstirdat davasıdır.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacının; Dava konusu … İli … İlçesi … /… Mahallesi … Ada … Parsel sayılı 165.133,00 m2 ile … İli … İlçesi … /… Mahallesi … Ada … Parsel sayılı161.800,00 m2 yüzölçümlü taşınmazların bedeline teminat oluşturması için davalı yan adına senet düzenlediğini, bu sözleşmenin davalı yan tarafından Kulu İcra Müdürlüğünün … Esas numaralı dosyasında takip başlatıldığını bu nedenlerle geçersiz sözleşmeye dayanılarak davalı yana verilen senet dayanak olarak gösterilerek aleyhine icra takibine başlanılan icra dosyasının tedbiren durdurulmasına, haksız ve kötü niyetli olarak başlatılan icra takibi için %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, davalı yanın icra dosyası kapsamında tahsil ettiği bedellerin faizi ile birlikte tahsili ile iadesine, haksız icra takibi nedeni ile uğradığı zararların davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği, davacının davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davacı vekilinin 21.06.2022 tarihli dilekçesi ile; İcra takibi nedeni ile davacının uğramış olduğu zarar tazminine yönelik taleplerinden feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Davanın İİK.72.maddesine dayalı menfi tespit & istirdat davası olduğu, İİK.72.maddesinde; “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir…………..Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir. Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur.” şeklinde, 6102 sayılı TTK.778/1-d maddesi yollaması ile TTK. 677. Maddesinde; “Bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kişilerin imzasını, sahte imzaları, hayali kişilerin imzalarını veya imzalayan ya da adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imzaları içerirse, diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmez.” şeklinde, TTK. 778/1-a maddesi yollaması ile TTK’nun 687.maddesinde; “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun. (2) Alacağın temliki yoluyla yapılan devirlere ilişkin hükümler saklıdır.” şeklinde, 6102 sayılı TTK’nun 825.maddesinde;”(1) Borçlu, emre yazılı bir senetten doğan alacağa karşı ancak senedin geçersizliğine ilişkin veya senet metninden anlaşılan def’ilerle alacaklı kim ise ona karşı, şahsen haiz bulunduğu def’ileri ileri sürebilir.(2) Borçlu ile önceki hamillerden biri veya senedi düzenleyen kişi arasında doğrudan doğruya varolan ilişkilere dayanan def’ilerin ileri sürülmesi, ancak senedi iktisap ederken hamilin bilerek borçlunun zararına hareket etmiş olması hâlinde caizdir.” şeklinde, 6100 sayılı HMK.nun 200.maddesinde;”Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.(2) Bu madde uyarınca senetle ispatı gereken hususlarda birinci fıkradaki düzenleme hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati hâlinde tanık dinlenebilir. ” şeklinde, HMK’nun 201.maddesinde:”Senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler ikibinbeşyüz Türk Lirasından az bir miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamaz.” şeklinde düzenlemelerin yapıldığı, görülmüştür.
Davalı tarafından davacı aleyhine Kulu İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasından kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibine geçildiği, takip dayanağının 31.08.2020 tanzim tarihli 05.12.2020 vade tarihli 1.400.000,00 TL bedelli bono olduğu görülmüştür.
Taraflar arasında 31.08.2020 tarihinde “Gayrimenkul Alım Satım Devir Senedi Sözleşmesi”düzenlendiği, sözleşme ile satıcı – davalı …’ın kendine ait olan … İli … İlçesi … /… Mahallesi … Ada … Parsel sayılı 165.133,00 m2 ile … İli … İlçesi … /… Mahallesi … Ada … Parsel sayılı 161.800,00 m2 yüzölçümlü tarla niteliğindeki taşınmazları toplam 1.500.000,00 TL bedel ile sattığı, bu bedelin 100.000,00 TL’sinin alıcı-davacı …’ın oğlu … ‘a ait olan … plaka sayılı … Marka … model beyaz renkli arabanın satıcıya resmi kaydının devredilmesi şeklinde karşılanacağı, kalan bedel olan 1.400.000,00 TL bedelin ise 05.12.2020 tarihinde ödeneceğinin, buna ilişkin olarak 31.08.2020 düzenleme tarihli ve 05.12.2020 vade tarihli 1.400.000,00 TL bedelli bononun verildiği, belirtilen tarihte ödeme yapılmadığı takdirde satıcı – davalı …’ın bu bonoyu yasal işlem ve tasarruflara tabi tutabileceğinin kararlaştırıldığı, ayrıca sözleşmeye aykırılık halinde yaptırımlarının hükme bağlandığı, yapılan sözleşmenin her iki tarafın kabulünde olduğu görülmüştür.
Mahkememiz dosyası içerisine Kadınhanı Tapu Müdürlüğü’nün 28.12.2021 tarihli yazı cevabı ekinde gönderilen sözleşmeye konu … İli … İlçesi … Mahallesi … Ada … Parsel sayılı 165.133,00 m2 ile … İli … İlçesi … Mahallesi … Ada … Parsel sayılı 161.800,00 m2 yüzölçümlü tarla niteliğindeki taşınmazların tapu kayıtları incelendiğinde 01.08.2019 tarihinde davalı -sözleymeye göre satıcı … adına tapuya tescilli olduğu ve yine Türkiye Noterler Birliği Sicil ve Tescil Hizmetleri Müdürlüğü tarafından mahkememiz dosyasına gönderilen 16.06.2022 tarihli yazı cevabı ekinde gönderilen sözleşmeye konu … plaka sayılı … Marka … model beyaz renkli arabanın 01.09.2020 tarihinde … İnşaat Otomotiv Taşımacılık ve Gıda Sanayi Ticaret Limited Şirketi adına tescilli olduğu tespit edilmiştir.
6098 sayılı TBK’nun 237. maddesinde;” Taşınmaz satışının geçerli olabilmesi için, sözleşmenin resmî şekilde düzenlenmesi şarttır. Taşınmaz satışı vaadi, geri alım ve alım sözleşmeleri, resmî şekilde düzenlenmedikçe geçerli olmaz. Önalım sözleşmesinin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmış olmasına bağlıdır.” şeklinde, TMK’nun 706.maddesinde; ” Taşınmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan sözleşmelerin geçerli olması, resmi şekilde düzenlenmiş bulunmalarına bağlıdır. Ölüme bağlı tasarruflar ve mal rejimi sözleşmeleri, kendilerine özgü şekillere tabidir.” şeklinde, düzenlemelerin yapıldığı görülmüştür.
Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 23/10/2017 tarih ve … Es…. Kar. Sayılı ilamında;”Dava, satış geçerliliği resmi şekle tabi olan gayrimenkulün satışına ilişkin adi yazılı sözleşmeden doğan uyuşmazlığa ilişkindir. Gayrimenkul satışları TMK’nun 706.maddesi uyarınca resmi şekle tabidir. Somut olayda, sözleşme resmi şekilde yapılmadığı için geçersiz olup, herkes aldığını geri verir. Mahkemece bu yön gözetilmeden eksik inceleme ile yasa maddeleri dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir…” şeklinde,
Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 02/10/2018 tarih ve … Es. … Kar. Sayılı ilamında;”Dava, icra takibine konu bonodan dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dava konusu bononun taraflar arasındaki adi yazılı taşınmaz satış sözleşmesi uyarınca verildiği anlaşılmaktadır. Satış sözleşmesi resmi şekilde yapılmadığı için geçersiz olmakla herkes aldığını iade etmekle yükümlüdür. …” şeklinde kabul edildiği görülmüştür.
Davanın; Taraflar arasında imzalanan taşınmaz satışına ilişkin harici sözleşmeye istinaden verilen senede istinaden yapılan icra takibine karşı borçlu olunmadığının tespiti talebine ilişkindir.
Taşınmaz satışlarının TBK’nun 237. ve TMK’nın 706. Maddeleri gereğince resmi şekle tabi olup taraflar arasında düzenlenen 31.08.2020 tarihli “Gayrimenkul Alım Satım Devir Senedi Sözleşmesi”nin resmi şekilde yapılmadığı için geçersiz olmakla herkes aldığını geri vermekle yükümlüdür. (Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nin 15/12/2021 tarih ve … Es…. Kar. Sayılı ilamı, Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nin 14/11/2019 tarih ve … Es…. Kar. Sayılı ilamı benzer doğrultudadır) Davaya konu Kulu İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında icra takibine dayanak 31.08.2020 tanzim tarihli 05.12.2020 vade tarihli 1.400.000,00 TL bedelli senedin taraflar arasındaki “Gayrimenkul Alım Satım Devir Senedi Sözleşmesi” nedeniyle düzenlendiği, TTK’nun 825. Maddesi gereğince geçersiz sözleşmeye istinaden verilen bono nedeniyle davalının bono bedelini tahsil ve takibe hakkı bulunmadığı, davacının da geçersiz sözleşme nedeniyle bonoya istinaden yapılan icra takibinde dolayı davalıya borçlu olmadığı anlaşılmakla davacının davalıya Kulu İcra Müdürülüğü’nün … Es. sayılı dosyasından borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin bu davacı yönünden iptaline, davalının sözleşmedeki hüküm nedeniyle icra takibine geçmekte kötüniyetli sayılamayacağı ve şartları oluşmadığından davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine, davacının zarar tazminine yönelik talebinin ise feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
1-Davacının davalıya Kulu İcra Müdürülüğü’nün … Es. Sayılı dosyasından borçlu olmadığının TESPİTİNE, icra takibinin bu davacı yönünden İPTALİNE,
2-Davacının kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Davacının zarar tazminine yönelik talebinin feragat nedeniyle REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 99.664,29 TL karar ve ilam harcından peşin alınan toplam 24.916,50 TL’nin mahsubu ile bakiye 74.747,79 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad KAYDINA,
5-6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin menfi tespit davalarının Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 04/06/2020 … Es. … Kar. Sayılı ilamı gereğince arabulucuya gidilmesinin zorunlu olmadığından 6235 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince davacıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
6-Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan toplam 127,10 TL ilk yargılama harcı, 23.849,2‬0 TL peşin harç ile 1.007,58 TL peşin(tamamlama) harç toplamı 24.983,88 TL yargılama harcının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan tebligat ve posta gideri olan 150,95 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davalının yaptığı yargılama gideri olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer OLMADIĞINA,
9-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre hesaplanan 36.720,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
10-Davacının zarar tazminine yönelik talebinin feragat nedeniyle reddedildiğinden davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT’nin 6. maddesine göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
11-Kullanılmayan gider avansı bulunması halinde kararın kesinleşmesi halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair, davacı ve davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13.09.2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.