Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/61 E. 2021/441 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO:
KARAR NO:
Konya . İcra Dairesi:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ:
KARARIN MAHİYETİ : GÖREVSİZLİK

Mahkememizde görülmekte bulunan ” İtirazın iptali ” davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …maliki olduğu …Manalilesi …Çevre Yolu Caddesi No:…Karatay/KONYA’ adresinde bulunan, tapuda ..ili, …ilçesi, …Mahallesi, …Ada, …Parselde kayıtlı taşınmaz; müvekkil şirkete …nolu …Poliçesi ile sigortalı olduğunu, Aralık 2018’de yağışlara bağlı olarak …Çevre Yolu üzerinde yağmur suları biriktiğini ve sigortalı taşınmazın yol kotunun altında kalması ve kanalizasyon sistemi ile drenaj sisteminin yetersizliği nedeniyle sigortalı taşınmazın bodrum katını yaklaşık 50-75 cm yükseklikte su bastığını ve davaya konu hasar ve zararın meydana geldiğini, sigortalının taşınmazda meydana gelen hasar ve zararın poliçe kapsamında tazmini hususunda müvekkil şirkete başvurusu üzerine müvekkili şirketin talebi ile eksper incelemesi yapılmıştır. 07.01.2019 tarih ve …nolu ekspertiz raporu ile; su baskını nedeniyle sigortalı taşınmazda toplam 12.100,00-TL hasar ve zararın meydana geldiğini, sigorta poliçesi gereği muafiyet bedeli tenzil edildikten sonra müvekkil şirket tarafından sigortalısına 10.600,00-TL ödenmesi gerektiğinin tespit olunduğunu, Eksper raporu ile sigortalıya ödenmesi gerektiği tespit olunan hasar ve zarar bedeli, müvekkil şirket tarafından 08.01.2019 tarihinde poliçe kapsamında …Bankası A.Ş. aracılığı ile ödendiğini, Müvekkil şirket tarafından hasar alacaklısına ödenen 10.600,00-TL ve işlemiş faizin rücu’an tahsili amacı ile hasar ve zararın meydana gelmesine kusuru ile sebebiyet veren …ve …Büyükşehir Belediyesi aleyhine Konya .İcra Müdürlüğü … E. Sayılı ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı Konya Büyükşehir Belediyesi’nin 10.05.2019 tarihinde itirazı üzerine işbu borçlu yönünden 10.05.2019 tarihinde takibin durduğunu, borçlu …13.05.2019 tarihinde itirazı üzerine işbu borçlu yönünden de 13.05.2019 tarihinde takip durduğunu, takibin haksız ve hukuksuz olarak durdurulduğunu, yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Davalılar müşterek cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın reddini talep ettikleri, davacı yanın haksız ve hukuksuz olarak dava açtığını, …Genel Müdürlüğü’nün kamu tüzel kişiliğine haiz bir kuruluş olduğunu, kurumun bir kamu kuruluşu olduğunu, açılan davanın reddini talep ettikleri görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili davalılar aleyhine “İTİRAZIN İPTALİ” davası açmıştır.
Mahkemelerin görevlerine ilişkin düzenlemelerin 6100 sayılı HMK.nun 1.2.3.4. maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 2.maddesinde;”Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” şeklinde düzenlendiği, yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 Sayılı Kanun ile değişik 6102 sayılı TTK. nun 5/3.maddesinde; “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenlemenin yapıldığı, Bu düzenleme ile Ticaret Mahkemeleri genel mahkemeler içinde yer alan Asliye Hukuk Mahkemelerinin bir dairesi olmaktan çıkarılarak genel mahkemeler arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğunun kabul edildiği, yine 6102 sayılı TTK.nun 4. Maddesinde Ticaret Mahkemelerinin görevine giren dava ve çekişmesiz yargı işlerinin düzenlendiği, dava şartlarına ilişkin düzenlemenin HMK.nun 114.ve 115.maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 114/1-c maddesinde mahkemenin görevli olmasının dava şartı olduğunun, aynı kanunun 115.maddesinde mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağının ve taraflarında her zaman ileri sürebileceğinin, dava şartlarının noksan olması halinde davanın usulden reddine karar verileceğinin, HMK’nun 138/1.maddesinde mahkemenin öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebileceğinin düzenlendiği görülmüştür.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22.3.1944 tarih …Esas – …Karar R.G….sayılı kararında; “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde kabul edildiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın TTK.4.maddesinde tahdidi olarak sayılan dava türlerinden olmadığı gibi davacının …Sigorta A.Ş olduğu, davalıların …Su ve Kanalisazyon İdaresi Genel Müd. İle …Büyükşehir Belediyesi olduğu, tacir olmadığı, eldeki davanın haksız fiilden kaynaklı zararın rücuen tahsili amacıyla yapılan icra takibine dayalı itirazın iptali davası olduğu davanın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği için halefiyet ilkeleri de nazara alınarak görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna yönelik içtihat ve kararları içermektedir.
Konu ile alakalı olarak TTK’nın 4. Maddesinde ” (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki
962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır. ” Hükümlerinin bulunduğu görülmüştür.
Yine TTK 5. Maddesinde ” (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı
işlerine bakmakla görevlidir.
(2) Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir.
(3) (Değişik: 26/6/2012-6335/2 md.) Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk
mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve
ilişkin usul hükümleri uygulanır.
(4) (Değişik: 26/6/2012-6335/2 md.) Asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yargı çevresindeki bir ticari davada görev kuralına dayanılmamış olması, görevsizlik kararı verilmesini gerektirmez; asliye hukuk mahkemesi, davaya devam eder.
” hükümleri bulunmaktadır.
Konu ile alakalı olarak Uyuşmazlık Mahkemesi’nin …Esas, …Karar sayılı 02/03/2015 sayılı ilamıyla “Ankara . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 26/11/2013 gün, E; …, …Karar sayılı kararı ile özetle; her ne kadar davacının davaya konu taşınmazın imar planında sağlık alanı olarak ayrıldığı ve aradan geçen süreye rağmen kamulaştırılmamış olduğundan bahisle davalılar aleyhine kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı 5.000,00 TL alacağın tahsili amacıyla Ankara . İcra Müdürlüğü’nün …takip sayılı dosyasından icra…” bulunduğu ayrıca Uyuşmazlık Mahkemesi’nin ….Esas, …Karar sayılı 26/10/2020 sayılı ilamı ile (Davanın görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu dolaysıyla, Trabzon İdare Mahkemesi’nin başvurusunun kabulü ile, Trabzon . Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 23/01/2020 gün ve E; …, k:….sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir) bulunduğu yine Uyuşmazlık Mahkemesi’nin …Esas, …Karar sayılı 08/07/2019 tarihli ilamı ile (İstanbul . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 12/07/2016 gün ve …E, …K. Sayılı …Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve …Belediye Başkanlığı yönünden verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir) şeklinde emsal kararlar bulunduğu görülmüştür.
Somut olayımızda; davacının …Sigorta A.Ş olduğu, davalıların Yerel Yönetim Birimlerinden …Büyükşehir Belediyesi ve özel yasası ile kurulan …Büyükşehir Belediye tüzel kişiliği bünyesinde kurulan …Genel Müdürlüğüdür. Davalılar tacir değildir. Dava konusu sigortadan kaynaklanan rücu davasıdır.
Tüm dosya kapsamı, tüm deliller TTK hükümleri, emsal Yargıtay Kararları, güncel Uyuşmazlık Mahkemesi Kararları değerlendirildiğinde ortada ticari dava olmadığı (davalılar vekillerinin güncel uyuşmazlık mahkemesi kararları dikkate alındığında yargı yolu itirazına itibar edilmemiştir) dolaysıyla mahkememizin görev alanında olmadığı anlaşılmakla HMK’nın 114. Ve 115. Maddeleri ile TTK.4.5. maddeleri gereğince mahkememizin görevli olmadığı, (Y. HGK 10.02.2016, …E, …Sayılı İlamının da aynı doğrultuda olduğu görülmüş, (özü; Ticaret Mahkemesi’nin görev alanını belirleyen ilam)) Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından dava dilekçesinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine, Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
1-Dava dilekçesinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİ ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2- Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin GÖREVLİ olduğuna,
3-6100 sayılı HMK.nun 20/1.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurması halinde dava dosyasının görevli Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerine GÖNDERİLMESİNE, kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin başvurmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına KARAR VERİLMESİNE,
4-6100 sayılı HMK.nun 331/2.maddesi gereğince harç ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davaya görevli mahkemece devam edilmesi halinde görevli mahkemece, aksi takdirde talep halinde mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalılar vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/10/2021

Katip Hakim

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.