Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/550 E. 2023/95 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
KONYA KARAR
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZIM TARİHİ :

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan “Tazminat” dava dosyasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 03/10/2021 tarihli dilekçesiyle; Davacının … San. ve Tic.Ltd.Şti., kullanımında bulunan “… Mh. … Sk. No:… Meram/Konya” adresindeki taşınmazının peyzaj işlerini yaptırmak için davalı şirketle ilişiği bulunan “… Mühendislik” isminde bir firma ile anlaştığı, Bu firmadan hakediş belgesi ve faturada yazılı ürünleri; ilgili taşınmazının bahçesine uygulanması, ekilip dikilmesi ve ağaçların toprağa uyumu/çimlerin sıkılaştırılması için bir süre gerekli bakımlarının yapılması karşılığında satın aldığını, bitkiler için 1(bir) yıl garanti verildiğini, belirtilen koşullarla anlaşma sağlandığını ve müvekkil şirkettin ödemelerini davalıya yaptığını, davalı şirketin yapması gereken iş ve işlemleri eksik ve ayıplı olarak ifa ettiğini, bir kısmını ise hiç yerine getirmediğini, Müvekkil şirket yetkilisi …’in, sürecin başından beri muhatap olduğunu, … Mühendislik isimli firmanın ve eldeki davamızda davalı olan şirketin de yetkilisi olduğunu beyan eden … isimli şahısa eksik ve ayıpları, uygulamaya başlandığı günden beri birden çok defa bildirmiş olmasına rağmen sürekli oyalandıklarını, Müvekkil şirkete satılan 120 m2 rulo çimin bazı yerleri açık, bazı yerleri koyu renkte çıktığını, ekildikten sonra en geç bir hafta içinde renk tonu farklılığının ortadan kalkacağının söylendiğini, ancak ilerleyen zamanlarda çeşitli bahaneler öne sürülerek durumun normal olduğunu ve beklenilmesi gerektiğinin söylendiğini, Müvekkil şirkete satılan otomatik damla sulama sisteminin de hatalı döşendiğini, Sulama sistemi döşendikten sonra ise sürekli arıza meydana geldiğini ancak davalının yine ilgilenmediğini, Bunun üzerine müvekkil şirket, sulama sistemini kendi imkanlarıyla tamir ettirdiğini, hem bitkilerin hem de sulama sisteminin geç ekilmesi/dikilmesi/uygulanması nedeniyle ve ayrıca yapılması gereken iş ve işlemlerin eksik/ayıplı yapıldığını, bazılarının ise hiç yapılmaması nedeniyle müvekkil şirket, anlaşmadan beklediği faydayı alamadığını bu sebeplerden dolayı davlarının kabulüne, Uyuşmazlık konusu ürün/hizmetlere yönelik bilirkişi incelemesinin ivedilikle yapılmasına, müvekkilinin ticari itibarının zedelenmesi, mağduriyetinin oluşması nedeniyle davalı aleyhine tazminat talep haklarının ve Fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla; Davaya konu eksik/ayıplı ürün-hizmetler, yapılmayan işler, yerine getirilmeyen edimler nedeniyle bilirkişi vb. incelemeleri neticesinde belirlenecek hususlar dikkate alınarak; gerekli ürünlerin satın alınması, uygulamaların ve işlerin yapımı vb. için gereken, başka bir firma tarafından yapılan keşif incelemesi sonucu müvekkil şirkete sunulan teklif formu da dikkate alınarak şimdilik belirledikleri 12.600-TL’nin zararın doğduğu tarih olarak davalıya ödemelerin yapıldığı tarihlerden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiliyle yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan alınarak , davacı tarafa verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 16/12/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davcının dava dilekçesinde yer alan taleplerinin ve iddialarının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, kabulünün mümkün olmadığını, davacı tarafından ihbar yükümlüğünün yerine getirilmediğini, müvekkil tarafından peyzaj düzenleme işi davacı şirkete 28/04/2021 tarihinde hakediş yapılarak teslim edildiğini, davacı tarafın 28/04/2021 tarihinde işi teslim aldığını, 03/05/2021 tarihli inceleme ve teklif formunu hiçbir şekilde kabul etmediklerini, taraflar arasında düzenlendiği iddia edilen inceleme ve teklif formunun adli yazılı bir belge olduğunu her zaman düzenlenmesinin mümkün olduğunu, davacının müvekkil şirket tarafından yapılan iş ve işlemleri eksik, ayıplı olduğu yönünde defalarca aranıp mesaj çekildiğine yönelik iddialarını kabul etmediklerini, davacı şirketin işlerin eksik ve ayıplı yapıldığına ilişkin mahkemeye herhangi bir somut delil sunmadıklarını sadece bu iddialarının söylemden ibaret olduğunu, bu davada tarafların tacir olup şayet bir ayıp olduğu iddia ediliyorsa ayıp ihbarının TTK’da belirlenen süre ve şekilde yapılması gerektiğini, TTK’nın 23/1 maddesine göre, müvekkil tarafından davacıya teslim edilen işte açık bir ayıp bulunduğunu, davacının ayıplı emtiayı 28/04/2021 tarihli irsaliyeli fatura ile teslim aldığını, davacının, davaya konu mallardaki açık ayıplar yönünden durumu TTK’nın 23. maddesine göre iki gün içerisinde yani en geç 30/04/2021 tarihine kadar davalıya ihbar etmesi gerekirken bunu yapmadığını, yine davacının şayet gizli bir ayıp var ise ; gizli ayıplar yönünden malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde (en geç 06.05.2021 tarihinde) incelettirmesi ve bu inceleme neticesinde ayıplı çıkması halinde haklarını korumak için durumu bu süre içerisinde TTK’nın 18/3 maddesinde belirtilen vasıtalarla müvekkile bildirmesi gerekirken bunları yapmadığını, davacının ilk olarak 03/05/2021 tarihinde kim olduğu dahi belli olmayan ve taraflarca daima düzenlenebilir olan inceleme ve teklif tutanağının mahkemece esas alınmaması gerektiğini, davacı tarafından bu belgenin resmi bir belge ile desteklenerek muayene ve kontrol yükümlülüğünün tam ve süresinde yapıldığının ispat edilmesi gerektiğini, davacının kanuni süre içerisinde muayene ve kontrol edimini yerine getirmediğini, davacı şirketin TTK’da sayılan vasıtalarla ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğinden basiretli bir tacir gibi davranmadığını, şayet ayıplı bir iş var ise bu işin ödemesini 07.05.2021 tarihinde yaparak tüm hususları ayıplı olarak teslim aldığını ve itirazının bulunmadığını, ortada bir zarar varsa işi bu şekilde kabul ettiğinden ve bu nedenle uğramış olduğunu ileri sürdüğü zarara katlanması gerektiğinden davanın reddi gerektiğini, tüm bu hususlar neticesinde avacının hukuka aykırı , asılsız ve mesnetsiz iddiaları ile açmış olduğu davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıdan alınarak tarafımıza verilmesine karar verilmesi yönünde beyanda bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacının … San. ve Tic.Ltd.Şti., kullanımında bulunan “… Mh. … Sk. No:… Meram/Konya” adresindeki taşınmazının peyzaj işlerini yaptırmak için davalı şirketle ilişiği bulunan “… Mühendislik” isminde bir firma ile anlaştığı, Bu firmadan hakediş belgesi ve faturada yazılı ürünleri; ilgili taşınmazının bahçesine uygulanması, ekilip dikilmesi ve ağaçların toprağa uyumu/çimlerin sıkılaştırılması için bir süre gerekli bakımlarının yapılması karşılığında satın aldığını, bitkiler için 1(bir) yıl garanti verildiğini, belirtilen koşullarla anlaşma sağlandığını ve müvekkil şirkettin ödemelerini davalıya yaptığını,Müvekkil şirkete satılan 120 m2 rulo çimin bazı yerleri açık, bazı yerleri koyu renkte çıktığını, ekildikten sonra en geç bir hafta içinde renk tonu farklılığının ortadan kalkacağının söylendiğini, ancak ilerleyen zamanlarda çeşitli bahaneler öne sürülerek durumun normal olduğunu ve beklenilmesi gerektiğinin söylendiği, başka bir firma tarafından yapılan keşif incelemesi sonucu müvekkil şirkete sunulan teklif formu da dikkate alınarak şimdilik belirleyebildiğimiz 12.600-TL’nin zararın oluştuğunun bilirkişi raporu ile belirlendiğinin iddia edilerek bu zararın davalıdan tahsilini talep ettiği, davalının davanın reddine karar verilmesini talep ettiği, müvekkil tarafından peyzaj düzenleme işi davacı şirkete 28/04/2021 tarihinde hakediş yapılarak teslim edildiğini, davacı tarafın 28/04/2021 tarihinde işi teslim alındığı, davalı tarafından sözleşme gereği yapılan bahçe peyzajında kullanılan ağaç ve çimlerin kurumuş olduğu ayrıca deformasyona uğramasından bahisle, tarafların bildirdikleri delillerin toplanarak mahkememizce sözleşmeye konu bahçede 12/09/2022 tarihinde Ziraat bilirkişi, Kadastro ve SMMM bilirkişileri eşliğinde keşif yapıldığı, bilirkişi heyetinin 30/11/2022 tarihli ek raporunu dosyaya sundukları, bilirkişi heyet raporunda peyzaj ile ilgili yapılan işlemde görülen sorunların ; 2 adet altuni piramit mazı, 4 adet tektop leylandi ve 2 adet mavi ladinin kurumuş olduğu, rulo çimin tesviyesinde bazı engebeliklerin görüldüğü, bunların da fatura değeri toplamının 2.946,00 TL olduğunu, davacının talep ettiği piyasa güncel piyasa fiyat araştırmasına göre kuruyan 2 adet altuni piramit mazı, 4 adet tektop leylandi, 2 adet mavi ladin ve 120 m? lik rulo çimin tesviyesinin toplam güncel piyasa Maliyetinin 8.900,00 TL olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Dosya kapsamı incelendiğinde taraflar arasında bir nevi eser sözleşmesi yapıldığı, tarafların bahçe peyzajı konusunda anlaştıkları, borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu ilgili kanunları uyarınca taraflar arasında yasalara ve ahlaka aykırı olmamak kaydıyla iradelerinin serbestçe sözleşme düzenleyebileceklerini ve bunu tarafların tacir olması nedeniyle basiretli tacir gibi davranarak yapmış oldukları sözleşmenin geçerli olduğu, dava konusu ihtilafta da taraflar arasında bir sözleşmenin yapıldığı, söz konusu sözleşmenin içeriğinde şartların belli olduğu, tarafların edimlerini yerine getirmek ve karşılığında da ücretlerini ödemek zorunluğu dikkate alındığında davacının sözleşme uyarınca edimini yerine getirdiği, ancak davalı tarafın vermeyi vadettiği hizmette bir takım ayıpların olduğu, bu ayıpların yasa gereğince şartların yönünden uygun olarak ihbar edildiği, yapılan keşiflerde de sözleşmeye yönelik dikilen bitkilerin bir kısmında bozulma olduğu, aynı zamanda peyzaja ilişkin çim alanında kısmi bozuklukların ve yükselti farklılıklarının mevcut olduğu, bilirkişi raporunda buna yönelik düzeltmeye ilişkin masrafların tespit edildiği aynı zamanda davalının sözleşme içerisinde dikilmesi gereken bitkilere ilişkin garanti süresi verdiği ve bu bitkilerdeki ayıba bakılmaksızın garanti kapsamında meydana gelen zararda tarafların kusuruna bakılmaksızın garanti kapsamında söz konusu zararların giderilmesi gerektiği dikkate alındığında, bilirkişi tarafından hesaplanan zararın güncel değerlere uygun olduğu anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
a)Davacının talep ettiği taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden dikilmesi gereken ancak kuruyan bitkiler ve 120 metre karelik rulo çimin düzenlenmesinden kaynaklanan zararın bedeli olan 8.900,00-TL’nin 07/05/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
b)Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli (8.900,00 TL. üzerinden) 607,96 TL karar ve ilam harcından 215,18 TL. peşin harcın mahsubu ile bakiye 392,78 TL. Harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE irad KAYDINA
3-6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan ve her iki tarafta ilk oturuma katıldıklarından 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 6235 sayılı Kanunu 18/A-14.maddesi gereğince kabul-red oranı dikkate alınarak 932,38 TL’sinin davalıdan tahsili, 387,62 TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazine’ye irad KAYDINA,
4-Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan 282,98 TL. ilk yargılama harcının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan bilirkişi ücreti 2.700,00 TL., 710 TL taksi ücreti, 183,95 TL tebligat ve posta gideri, 1.143,80 TL keşif ücreti olmak üzere toplam 4.737,75 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 3.346,51 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, BAKİYE YARGILAMA GİDERİNİN DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer OLMADIĞINA,
7-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Kabul edilen miktar (8.900,00TL.) üzerinden hesaplanan 8.900,00 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca red edilen miktar (3.700,00 TL.) üzerinden hesaplanan 3.700,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın, karar kesin olduğundan taraflara İADESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar bakımından kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı
. 16/02/2023

Katip Hakim