Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/530 E. 2022/202 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
KONYA KARAR
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA :Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 28/10/2021 tarihli dilekçesiyle; dava konusu alacağın tahsili amacıyla Konya . İdare Mahkemesi … İdare sayısı ile dava açıldığını, ve davanın sonucunda adli yargının görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verildiği, taraflarca istinaf edilmemesi üzerine kararın kesinleştiğini, mahkememizde açılan dava öncesi arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, … A.Ş adına tescilli ve sürücüsü … olan ve davacı şirket … Sigorta A.Ş. nezdinde Kasko Sigorta poliçesi ile sigortalanan … plakalı aracın 02/07/2020 tarihinde yol kusuru nedeniyle tek taraflı, maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, yetkili memurların görevleri içinde usulüne uygun olarak kaza tespit tutanağı düzenlediklerini ve bu tutanağın kesin delil teşkil ettiğini, kaza neticesinde davacı şirket araç maliki sigortalı şirket ile aralarında bulunan kasko sigorta poliçesine binaen 09/09/2020 tarihinde 9.335,00 TL tutarında, 04/01/2021 tarihinde 990,00 TL olmak üzere toplam 10.325,00 TL ödeme yaptığını, davalının hizmet gereklerine uygun ve yeterli olmayacak biçimde yetki ve görev alanı içerisindeki sokağın bakım ve onarımını uygun standartlarda yerine getirmemesinden kaynaklandığını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 1472. maddesi bağlamında halefiyet ilkesi gereği sigortalıya yapılan 10.325,00-TL ödemenin faizi ile birlikte davacı şirkete ödenmesini talep ettiklerini beyan ederek davanın kabulüne , sigortalıya ödenen 10.325,00-TL hasar bedelinin, ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan rücuen tazmini ile tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalı vekilinin 15/11/2021 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle ; davacının açtığı davanın görev yönünden reddinin gerektiğini, davacının açması gereken davanın idari yargıda tam yargı davası olduğunu, davacının belediyenin hizmet kusuru olduğu nedeniyle tazminat talebinde bulunduğu, idari eylem ve işlemlerden dolayı haklarının ve menfaatlerinin ihlal edildiğini iddia edenlerin açacakları iptal davalarının görüleceği mahkemenin Danıştay ve İdare Mahkemeleri olduğunu, bu işleme ilişkin tam yargı davasının açılabileceği tek görevli ve yetkili mahkemenin Konya İdare Mahkemesi olduğunu, davacının 04/08/2021 tarihinde müvekkili belediyeye dilekçe verdiğini ve dilekçesinde kazadan kaynaklanan 11.352,34 TL tazminatı talep ettiklerini belirttiklerini, müvekkili kurumun 20/08/2021 tarihli yazısında meydana gelen kazada herhangi bir kusurunun bulunmadığını belirttiği, ayrıca kazanın meydana geldiği alanda yapılan incelemelerde yola taşmış bir ağacın bulunmadığını beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Konya . İdare Mahkemesinin … idare sayılı dosyası istenmiş, … Sigorta A.Ş den ilgili belgeler istenmiş, Türkiye Noterler Birliği Başkanlığından ilgili belgeler istenmiştir.
Dava, “Tazminat (Özel Sigorta Ödemesinden Kaynaklanan Rücuya İlişkin Tazminat)” davasıdır.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; dava konusu alacağın tahsili amacıyla Konya . İdare Mahkemesi … İdare sayısı ile dava açıldığını, ve davanın sonucunda adli yargının görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verildiği, taraflarca istinaf edilmemesi üzerine kararın kesinleştiğini, mahkememizde açılan dava öncesi arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, … A.Ş adına tescilli ve sürücüsü … olan ve davacı şirket … Sigorta A.Ş. nezdinde Kasko Sigorta poliçesi ile sigortalanan … plakalı aracın 02/07/2020 tarihinde yol kusuru nedeniyle tek taraflı, maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, yetkili memurların görevleri içinde usulüne uygun olarak kaza tespit tutanağı düzenlediklerini ve bu tutanağın kesin delil teşkil ettiğini, kaza neticesinde davacı şirket araç maliki sigortalı şirket ile aralarında bulunan kasko sigorta poliçesine binaen 09/09/2020 tarihinde 9.335,00 TL tutarında, 04/01/2021 tarihinde 990,00 TL olmak üzere toplam 10.325,00 TL ödeme yaptığını, davalının hizmet gereklerine uygun ve yeterli olmayacak biçimde yetki ve görev alanı içerisindeki sokağın bakım ve onarımını uygun standartlarda yerine getirmemesinden kaynaklandığını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 1472. maddesi bağlamında halefiyet ilkesi gereği sigortalıya yapılan 10.325,00-TL ödemenin faizi ile birlikte davacı şirkete ödenmesini talep ettiklerini beyan ederek davanın kabulüne , sigortalıya ödenen 10.325,00-TL hasar bedelinin, ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan rücuen tazmini ile tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Dosya incelendiğinde taraflar arasında sigorta bedelinin ödenmesinden kaynaklanan rücu davası olduğu görülerek davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısının uğramış olduğu zarardan dolayı ödemiş olduğu bedelin davalı … Belediyesi ‘nin kusuru nedeniyle dava konusu zararın meydana geldiği iddiasıyla sigortalısına ödemiş olduğu tazminatı rücuen davalıdan talep ettiği anlaşılmaktadır.
Davacının dosya kapsamında davasını öncelikli olarak Konya . İdare Mahkemesinin … esas numaralı dosyası ile idare mahkemesine dava açtığı ancak söz konusu davanın Konya . İdare Mahkemesi 17/09/2021 tarihli … esas … karar sayılı ilamı ile karar verilmiş olup söz konusu kararın 23/10/2021 tarihinde kesinleşmiş olduğu, anlaşılmıştır. Davacı taraf bunun üzerine söz konusu davasını kazanın trafik sigortasından dolayısıyla Karayolları Trafik Kanunu ile TTK’nun hükümleri uyarınca adli yargı makamlarına getirerek mahkememiz nezdinde davasını açmıştır.
Ancak davalı taraf davanın idari yargının görevi kapsamında olduğu iddiasıyla davanın reddini savunmuştur.
Davacının ödemiş olduğu bedeli yol üzerinde bulunan ağacın dava dışı şahsın aracını zarar vermesi nedeniyle ortaya çıktığı, dolayısıyla söz konusu kazanın belediyenin kamu hizmetlerindeki eksik hizmetinden kaynaklandığı anlaşılmakla idari yargılama usulü hakkındaki kanunun 2.maddesi uyarınca nitelik itibariyle hizmet noksanlığı nedeniyle oluşan zararlarda idari yargı yerinde tam yargı davası ikame edilerek tazminat talep edilmesi gerekmektedir. Bu nedenle adli yargının yargı yolu bakımından görevsizlik nedeniyle davanın reddedilmesi gerekmektedir.
Söz konusu izahatımıza ışık tutacak Yargıtay Hukuk Genel KUrulunun … -… esas … karar sayılı ilamı da mahkememizin incelediği olaya benzer bir konu üzerinde emsal karar oluşturmaktadır.
Söz konusu karar incelendiğinde her ne kadar kamuya ait araçların meydana getirdiği kazalarda KTK’nın ilgili hükümleri uygulandığında söz konusu kazalara ilişkin tazminatların Adli Yargı Mercilerinde karara bağlanacağına işaret edildiyse de davamız konusu olayda tek taraflı kaza gibi görülse de kamuya ait bir aracın meydana getirdiği bir zarar söz konusu değildir.
Olayımızda davalı belediyenin sorumlu bulunduğu alanda ilgilenmesi bakımı , onarımı , düzeltilmesi , kendisince sorumlu olan ağaçları zamanında budanmayarak trafik yol üzerine çıkması ve yola çıkan dalları park halindeki araca zarar vermesi nitelik itibariyle Karayolları Trafik Kanunundaki sorumluluk esaslarına girmeyip burada idarenin hizmet kusuru ön plandadır.
Hizmet kusuru içtihatlarda belirtildiği üzere hizmeti hiç işlememesi hizmetin geç işlemesi veya kötü işlemesinden kaynaklıdır. Olayımızda belediye yol kenarındaki ağaçlara zamanında bakım yapmaması bir hizmet kusuru kabul edilmelidir.
Sorum olaya gelinince davalının yol üzerinde bulunan ağaçların budamasını yapmaması nedeniyle sigortalı aracın mevcut yere park etmesi park ettiği yerden ayrıldığı sırada aracın söz konusu dallara sürtünerek zarara uğraması hizmet kusurundan kaynaklandığı, düşünülmekle uyuşmazlığın çözümü yerininde idari yargı olacağı açıktır.
Yargıtay Genel Kurulu kararı da emsal alınarak dosya incelendiğinde dava konusu eylemin idari bir hizmet kusurundan kaynaklandığı, dolayısıyla mahkememizin yetki alanında bulunmadığı konu itibariyle yargı yolu uyuşmazlığı mevcut olduğu kanaatiyle idarinin eylem ve sorumluluklarından doğan zararlara ilişkin tazminat davaları idari mahkemelerde görülmesi gerektiğinden mahkememizin davaya ilişkin olayda görevli olmaması nedeniyle davanın yargı uyuşmazlığı nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar mahkememiz … esas sayılı dosyasında 17/03/2022 tarihli duruşmasının hüküm kısmının 1.maddesinde” Mahkememizin görevsiz olması nedeniyle davacının davasının DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİ ile söz konusu dosyanın mahkememize görevsizlik kararı ile Konya . İdare Mahkemesi’nin 17/09/2021 tarih … esas ve … karar sayılı görevsizlik kararına istinaden geldiğinden karşı görevsizlik kararı verilerek, karar kesinleştiğinde dosyanın karşı görevsizlik olarak yetkili ve görevli mahkemenin tespiti için UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNE gönderilmesine,” şeklinde karşı görevsizlik kararı verilmiş ise de Konya . İdare Mahkemesi’nin 17/09/2021 tarih … esas ve … karar sayılı görevsizlik kararı kesinleşmiş ve davacının mahkememizde yeni bir dava açtığı görülmüştür. İş bu nedenle DAVANIN YARGI UYUŞMAZLIĞI nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Yargı uyuşmazlığı nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70 TL harcın, peşin alınan 176,33 TL harçtan mahsubu ile davacı tarafça fazladan yatırıldığı anlaşılan 95,63 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 6235 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince davacıdan alınarak Hazineye İrad KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer OLMADIĞINA,
6-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı vekili için 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın, kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin istek halinde davacıya iadesine, karar kesinleşinceye kadar iade alınmaz ise gider avansının artan kısmının 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde re’sen davacıya İADESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/03/2022

Katip Hakim