Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/524 E. 2022/14 K. 11.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KONYA
.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememize açılmış bulunan “Şirketin İhyası” davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
HEYETİMİZCE GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 25.10.2021 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Dava dışı …’nin … ticaret sicil numarası ile 05.09.1997 tarihinde ilan ve tescil edildiğini, ilgili şirketin, ticaret sicilinden silindiğine ilişkin verilen 26.06.2014 tarihli kararın, Ticaret Sicil Gazetesi’nin 04.07.2014 tarihli ve 8605 sayılı nüshasında ilan edilerek … tarafından re’sen tasfiye edildiğini, müvekkili …’nın, re’sen tasfiye edilen ve ihyasını talep ettikleri şirketin 25.09.2008 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 7157 sayılı nüshasında yapılan ilan ile birlikte ortağı ve şirketin %50 hissesinin maliki olduğunu, şirketlerin haiz olduğu tüzel kişiliğin sona ermesi için ticaret sicilinden silinmesi(terkin) edilmesinin gerektiğini, ayrıca terkin esnasında yapılacak tasfiye işlemlerinde eksiklik olması, tasfiyesi gereken hususların yapılmamış olması veya tasfiye gerektiği gibi tamamlanmamış olması halinde ise tüzel kişilik ticaret sicil kayıtlarından silinse bile, şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulünün mümkün olmadığını, limited şirketlerin tasfiye usulünü düzenleyen TTK.643.maddesi uyarınca yapılan tasfiyenin eksiksiz yapılmasının gerektiğini, …’nce re’sen tasfiye edilen … Ltd. Şti.adına kayıtlı araçları satabilmek için müvekkili …’nın tasfiye memuru olarak atanmasını, şirketin vergi dairelerindeki kaydının aktif hale gelmeden şirketin ihyasına karar verilmesi gerektiğinden bahisle; İşbu ihya davasının kabulüne ve ilgili şirketin vergi dairelerindeki kaydının aktif hale gelmeden şirketin ihyasına, müvekkili …’nın ilgili şirkete tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … 12.11.2021 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu …’nin müdürlüklerinde kaydı terkin işlemi yapılmadan önce öngörülen ihtarın şirket yetkilisi …’ya ve şirketin merkez adresine gönderildiğini, ancak şirketin tescilli adresinden taşındığından dolayı tebligatın iade olunduğunu, daha sonra Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan suretiyle TTK.Geçici 7.madde kapsamında 26.06.2014 tarihi itibariyle re’sen terkin edildiğini, şirketin kaydının silinme işleminin usul ve yasaya uygun olduğunu, müdürlükleri’nin bu hususta herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davacının, her ne kadar şirketin ek tasfiyesiyle ihyasını talep etmiş olsa da ihyası istenen şirketin, TTK.’nın 547.maddesi gereği genel kurul kararı ile tasfiye sonucu terkin edilmediğini, TTK.’nın geçici 7.maddesi gereği resen terk edildiğini, ayrıca ihyası istenen şirketin ticaret sicil kaydının 26.06.2014 tarihinde silindiğini, davanın ise 25.10.2021 tarihinde açıldığını, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7/15 maddesinde öngörülen 5 yıllık sürenin hak düşürücü süre olduğundan terkin tarihinden dava tarihine kadar 5 yıllık sürenin geçtiğini, müdürlüklerinin davanın açılmasına kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermediğini, aksine TTK.’nun geçici 7.maddesine istinaden şirket unvanını res’en terkin etmekle yasa emrini yerine getirdiğini ve gereğini yaptığını, usulüne ve davanın niteliği gereği yasal hasım olduğundan dolayı yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olmadığından bahisle; Davacı tarafın ihya talebinin reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
…’nden dava dışı …’nin ticari kayıtları dosyamız içerisine celbedilmiştir.
…’nün 01.11.2021 tarihli yazı cevabı ile; Dava dışı …’nin 26.06.2014 tarihli tescil işlemiyle terkin olup kaydının silindiğinin bildirildiği görülmüştür.
Dava “Limited Şirketin İhyası” davasıdır.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacının, dava dışı …’nin … ticaret sicil numarası ile 05.09.1997 tarihinde ilan ve tescil edildiğini, ilgili şirketin, ticaret sicilinden silindiğine ilişkin verilen 26.06.2014 tarihli kararın, Ticaret Sicil Gazetesi’nin 04.07.2014 tarihli ve 8605 sayılı nüshasında ilan edilerek … tarafından re’sen tasfiye edildiğini, …’nın, re’sen tasfiye edilen ve ihyasını talep ettikleri şirketin 25.09.2008 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 7157 sayılı nüshasında yapılan ilan ile birlikte ortağı ve şirketin %50 hissesinin maliki olduğunu, şirketlerin haiz olduğu tüzel kişiliğin sona ermesi için ticaret sicilinden silinmesi(terkin) edilmesinin gerektiğinden bahisle; İşbu ihya davasının kabulüne ve ilgili şirketin vergi dairelerindeki kaydının aktif hale gelmeden şirketin ihyasına, ilgili şirkete tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği, davalı tarafın, davanın açılmasına sebebiyet vermediklerini ve yasal hasım olarak bulunduğu bir davada vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden sorumlu olmadıklarını, ihya talebinin reddine karar verilmesini talep ettiği, 6102 sayılı TTK.’nun Geçici Madde 7/15. maddesinde; “…Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” şeklinde düzenleme yapıldığı, TTK’nun 547.maddesinde; “(1)Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2)Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” şeklinde, TTK’ nun 636. maddesinde; “(1)Limited şirket aşağıdaki hâllerde sona erer: a)Şirket sözleşmesinde öngörülen sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesiyle. b)Genel kurul kararı ile. c)İflasın açılması ile. d)Kanunda öngörülen diğer sona erme hâllerinde. (2)Uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli organlarından biri mevcut değilse veya genel kurul toplanamıyorsa, ortaklardan veya şirket alacaklılarından birinin şirketin feshini istemesi üzerine şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi, müdürleri dinleyerek şirketin, durumunu Kanuna uygun hâle getirmesi için bir süre belirler, buna rağmen durum düzeltilmezse, şirketin feshine karar verir. (3)Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir. (4)Fesih davası açıldığında mahkeme taraflardan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alabilir. (5)sona ermenin sonuçlarına anonim şirketlere ilişkin hükümler uygulanır.” şeklinde, TTK’ nun 643. maddesinde;”(1)Tasfiye usulü ile tasfiyede şirket organlarının yetkileri hakkında anonim şirketlere ilişkin hükümler uygulanır:” şeklinde, TTK’nun 644. maddesinde;”(1)Aşağıda madde numaraları bildirilen anonim şirketlere ilişkin hükümler limited şirketlere de uygulanır. A)Belgelerin ve beyanların kanuna aykırılığına ilişkin 549 uncu; sermaye hakkında yanlış beyanlar ve ödeme yetersizliğinin bilinmesi hakkında 550 nci; değer biçilmesinde yolsuzluğa dair 551 inci; kurucuların, yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerin ve tasfiye memurlarının sorumluluğunu düzenleyen 553 üncü; denetçilerin sorumluluğuna ilişkin 554 ilâ 561 inci maddeler. b)(Değişik: 26/6/2012-6335/32 md.) Feshe ilişkin 353 üncü madde, şirkete karşı borçlanma yasağına ilişkin 358 inci madde, müdürlerin yakınlarının şirkete borçlanmasına ilişkin 395 inci maddenin ikinci fıkrasının birinci ve ikinci cümlesi hükümleri, kâr payı avansına ilişkin 509 uncu maddenin üçüncü fıkrası. C)Yönetim kurulu kararlarının butlanı hakkındaki 391 inci ve müdürlerin bilgi alma haklarına kıyas yolu ile uygulanmak üzere 392 nci madde. d)Limited şirketlere de uygulanan 549 ilâ 551 inci maddelerine aykırı hareket edenler, 562 nci maddenin sekizinci ilâ onuncu fıkralarında öngörülen cezalarla cezalandırılırlar.” şeklinde düzenlemelerin yapıldığı, …’nün 01.11.2021 tarihli yazısında dava dışı …’nin 26.06.2014 tarihli tescil işlemiyle terkin olup kaydının silindiğinin bildirildiği, davacının dava dışı “…’nin adına … , … , … plakalı araçların halen kayıtlı olması nedeniyle bu şirketin ihyasına yönelik dava açmakta ve ihyasını talep etmekte hukuki menfaatinin olduğu, davalı … müdürlüğünün taraf sıfatının kanundan kaynaklandığı, davalı tarafça dosyaya sunulan tebligat belgesinde dava dışı …’nin en son adresi olan”… Mah. … Cad. … Sok. No:… Konya”adresine tebligat yapılması gerekirken “… Mahallesi … Sokak … Konya” adresine usulsüz olarak tebligat evrakının gönderildiği, tebligatın iade edildiği, bu hale göre şirkete ve şirket temsilcilerine tebligat yapılmadığı, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesinin 4/a bendi gereğince terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtarın öncelikle şirkete ve şirketin yetkilisine tebliğ edilmeksizin doğrudan Ticaret Sicil Gazetesinde ilan suretiyle yapılan ihtarın usule aykırı olduğu, dava konusu ihyası istenen şirketin terkin işleminin hukuka uygun olmadığı, usulsüz terkin işlemi sebebiyle 6102 sayılı TTK’nın geçici 7/15. Maddesindeki 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahsedilemeyeceği, davanın süresi içerisinde açıldığı, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi .Hukuk Dairesi’nin 23/06/2021 tarih ve … Es. … Kar. Sayılı, Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nin 06/11/2020 tarih ve … Es. … Kar. Sayılı ilamlarının da benzer doğrultuda olduğu, Ticaret Sicil Müdürlüğünün terkin işleminde kusurlu olduğu, davacı tarafın davalı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KABULÜ İLE;
1-Konya Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün … sicil numarasına kayıtlı iken 26/06/2014 tarihinde 6102 sayılı TTK.’nun Geçici 7. maddesi gereğince terkin edilmiş olan “…”nin 6102 sayılı TTK.’nun Geçici 7/15 maddesi gereğince İHYASI ile Konya Ticaret Sicili Müdürlüğü’ne KAYIT VE TESCİLİNE,
2-Şirketin ihya işlemlerini yapması için son şirket müdürü … ve … kızı, … doğumlu, … TC. nolu …’nın ATANMASINA,
3-Kararın …’ne KAYDINA ve Ticaret Sicil Gazetesinde İLANINA,
4-Karardan bir örneğinin tescil ve ilan için Konya Ticaret Sicili Müdürlüğüne GÖNDERİLMESİNE,
5-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın talep doğrultusunda davacıdan tahsili ile hazineye irad KAYDINA,
6-Davacının yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına YER OLMADIĞINA,
7-Davacı tarafından dava başında yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11.01.2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.