Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACILAR : 1-
2-
3-
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
VEKİLİ :
2-
VEKİLLERİ :
3-
DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizde görülmekte olan “Maddi ve Manevi Tazminat” davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
HEYETİMİZCE GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekilinin 27.01.2021 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; 20.05.2017 tarihihde davalılardan …’ın kullanmış olduğu davalı … adına kayıtlı … plakalı aracın, …’ın kullanmış olduğu … plakalı araca Konya-Ankara-Yunak-Cihanbeyli Kavşağı’nda çarpması sonucu ölümlü trafik kazasının meydana geldiğini, davacılardan …’nın eşi, … ve …’ın babaları … hayatını kaybettiğini, …’ın vefatı nedeniyle Yunak Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E.sayılı dosyası ile açılmış olan davada davalılardan …’ın asli kusurlu bulunarak 17.12.2020 tarihli karar ile …’ın 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiğini, …’ın kusursuz olduğunun dosya ile sabit olduğunu, …’ ın vefatı dolayısıyla … Sigorta tarafından bedeni-maddi zarar tutarı olarak; gayri resmi nikahlı eş … için 174.291,38 TL, çocukları … için 34.366,82 TL ve … için 34.418,67 TL olmak üzere toplamda 243.076,87 TL tutarında poliçe limitinden düşük tazminat ödemesinin yapıldığından bahisle; Fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacıların her biri için 1.000,00’er TL olmak üzere toplam 3.000,00TL destekten yoksun kalma/maddi tazminatlarının, kaza tarihi olan 20.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine (davalı … Sigorta A.Ş. bakımından poliçe limitleri çerçevesinde sınırlı kalmak kaydıyla), …’ın ölümü sebebiyle derin bir üzüntü yaşayan ve manen çöküntüye uğrayan davacı … için 100.000.00TL, … için 50.000.00TL, … için 50.000,00TL olmak üzere toplam 200.000,00TL manevi tazminatların kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’tan alınarak davacılara verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş.vekili UYAP sistemi üzerinden mahkememiz dosyasına sunmuş olduğu 11.03.2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde bahsi geçen … plakalı aracın, müvekkili şirkete 27.05.2016-2017 tarihleri arasında … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalılarının kusuru oranında olmak üzere, ölüm/sakatlık halinde her biri için ayrı ayrı azami 310.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, kaldı ki ödeme yapılması nedeniyle davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, bakiye teminat limitinin 33.039,07 TL olduğunu, zira Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. Maddesine göre trafik sigortalarının, aynı kanunun 85. maddesine göre işletenlere düşen sorumlulukları karşılamak üzere yapıldığını, dolayısıyla, sigortalı aracın sürücüsünün kusuru yoksa işletene düşen bir sorumluluğun da bulunmadığını, teminat limitini bildirmelerinin davayı kabul anlamına gelmemek üzere, manevi tazminatın poliçe teminatı kapsamında olmadığını, müvekkili şirket ile davacılar arasında 07.06.2017 tarihinde ibraname imzalandığından müvekkili şirket açısından davanın reddinin gerektiğini, yargılama öncesinde müvekkili sigorta şirketi ile davacılar arasında huzurda görülen davaya konu olan uyuşmazlık sebebiyle mahkeme dışında anlaşma sağlandığını, buna ilişkin 07.06.2017 tarihli ibranamenin tanzim edildiğini, dava konusu kaza dolayısıyla meydana gelen destekten yoksun kalma zararların tazminine ilişkin olarak 03.07.2017 tarihinde …’e 174.291,38 TL, …’a 19.415,83 TL, …’a 14.468,24 TL, …’a 34.366,82 TL, …’a 34.418,67 TL olmak üzere toplam 276.960,93 TL müvekkili şirket tarafından ödendiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte bakiye teminat limitinin 33.039,07 TL olduğunun, bu nedenle davacının zararının karşılandığını, müvekkil … Sigorta A.Ş.’nin üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirdiğini, davacıların tazminat isteminin zamanaşımına uğradığını, KTK madde 111/2 gereği yetersiz ödemeler ile ilgili uyuşmazlıkların iki yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, davacılarıh 15.06.2017 tarihinde müvekkili şirkete başvurduklarını, başvurusu sonucunda kendilerine hak ettikleri ödemelerin yapıldığını, davacının ikame ettiği işbu dava tarihinnin ise 27.01.2021 olup davanın süresinin zamanaşımına uğradığından bahisle; Öncelikle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan davanın, KTK’nın m.111/2 gereği hak düşürücü süre dolduğundan ve müvekkil şirket tam ve eksiksiz olarak ödeme yaptığından davanın reddine, müvekkili şirketin dava açılmasına sebebiyet vermediği için yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı … vekili tarafından Samsun Hukuk Mahkemeleri Ön Bürosu aracılığı ile mahkememiz dosyasına sunmuş olduğu 25.02.2021 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davanın hak düşürücü süresi içerisinde açılmadığını, davaya konu alacakların da zamanaşımına uğradığını, bu sebeple zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğunun, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğunu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edildiğini, müvekkilinin kaza tarihi itibariyle tek sorumluluğunun kazaya karışan aracın adına kayıtlı olması sebebiyle KTK’ya göre aracın işleteni sıfatına haiz olup; 85.maddesine göre zararın, davalılardan …’ın ağır kusurundan ileri geldiğini, bu durumun Yunak Asliye Ceza Mahkemesi … E. dosyası 17.12.2020 tarihli kararıyla davalı …’ın asli kusurlu bulunması ile sabit olduğundan bahisle; Fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile öncelikle hak düşürücü süre içerisinde açılmayan zamanaşımına uğrayan davanın reddine, zarar diğer davalı …’ın ağır kusurundan ileri geldiği sabit olduğundan davanın müvekkili yönünden reddine, yargılama giderleri, ücreti vekâletin ise davacı taraf üzerinde bırakılmasına , müvekkil aleyhine karar verilmesi halinde ise; azami poliçe teminat limiti ile davalı …’ın ve müteveffanın kusur oranları dikkate alınarak yargılama giderleri, faiz ile ücreti vekâlete hükmolunmasını, reddedilen kısım için yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davacılara tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı …’ın davaya karşı herhangi bir cevap vermediği gibi kendisini vekil ile de temsil ettirmediği anlaşılmıştır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Tarafların bildirmiş oldukları deliller ilgili yerlerden celbedilmiş, Yunak Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı UYAP dosyası, SGK kayıtları, poliçe ve hasar dosyası, kazaya karışan araçların trafik kayıtları, dava konusu kazada vefat eden müteveffa …’ın kullanmış olduğu krediye ilişkin kredi kullanımında gelirine ilişkin alınan belgelerin yada tespit edilen gelir bilgilerine ilişkin banka kayıtları, müteveffa …’ın tarım ve hayvancılık ile uğraştığı bildirildiğinden, müteveffa …’ın gelirinin tespitine ilişkin olmak üzere adına kayıtlı küçükbaş hayvanların kayıtlarının, küpe kayıtlarının, yılda ortalama kaç adet küçükbaş hayvan kayıt ettirdiğinin, yine tarıma ilişkin gelirinin tespit edilmesi halinde gelirine ilişkin tüm bilgi ve belgeler ilgili kurumlardan, davacıların, müteveffa …’ın ve davalı asillerin mali ve sosyal durum araştırması ilgili kollukça yaptırılmış, tanık beyanları alınarak dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Davacı tanığı … mahkememizin 21.10.2021 tarihli duruşmasındaki beyanında; Biz davacı müteveffa ile daha önce köyde komşuyduk, ben daha sonradan da davacı …’in yeğeni ile evlendim, aramızda bir akrabalık oluştu, ben komşum olması nedeniyle merhumu tanırım kendisi köyde komşum olup, aynı zamanda çiftçilik, yapardı, küçük baş hayvancılığı yapardı, 100’e yakın koyunu vardı. Ben davacının eşini uzun süredir tanırım bu süreç uzun yıllar sürmekteydi, komşum öncelikle çiftçilik yapardı, ancak yavaş yavaş da hayvancılık yapmaya başladı, bu sürenin sonucunda hayvan sayısını 100’e yakın miktara getirdi, benim tanıdığım dönemde … her sene aralıksız tarımla uğraşır toprakla ilgilenir ve ürün alırdı. Aynı zamanda hayvan satışı yaptığını da biliyorum, miktarını bilmiyorum, benim bildiğim kadarıyla 50 ila 70 dekar arasında tarlası vardı, söz konusu tarlaların özelliği olarak komşu tarlalara göre daha sulak bir yerde bulunduğu için, komşularına göre tarıma hiç ara vermeksizin tarlaları ekerdi, bu tarlalarda genellikle buğday ve pancar tarımı yapardı, bununla beraber müteveffanın eşi de söz konusu hayvanların sütünden yararlanıp gerek süt gerek yağ ve benzeri malların ufak tefek ticaretini yapardı, demiştir.
Talimat mahkemesi kanalıyla beyanı alınan davacı tanığı … beyanında; Ben Yunak … mahalle muhtarıyım. Davacılar bizim köylümüz olur. Olay günü olay yerinde değildim. … sağlığında oldukça çalışkan ve aklı başında biriydi. 200’e yakın hayvanı vardı. Çiftçilik ve hayvancılık yapıyordu. Kaza anında vefat etti. Geride kalan ailesi mağdur oldular. Çocukları da küçüktür. Bu olaydan sonra konyaya taşındılar. Benim bacımın yanında yufka ekmek işiyle geçinmeye çalışıyorlar. Sigorta şirketinden veya SGK’dan ödeme alıp almadıklarını bilmiyorum. Benim bilgim görgüm bundan ibarettir, demiştir.
Mahkememiz dosyasının mahkememizce re’sen seçilen Ziraat Yüksek Mühendisi … tevdi edilerek; Müteveffa …’ın gelirinin tespit edilerek rapor düzenlenmesinin istenildiği, Ziraat Yüksek Mühendisi … tarafından düzenlenen 25.10.2022 tarihli bilirkişi raporunda; Müteveffa …’ın Yunak İlçesi … Mahallesinde tarım ve hayvancılık ile uğraştığının, Yunak İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü kayıtlarına göre yasal olarak 10.11.2009 tarihinden itibaren işletme sahibi olduğunun, işletmesine farklı tarihlerde hayvan giriş ve çıkışları olduğunun, bunların bazılarının işletmedeki anaç hayvanların doğurmaları neticesinde işletmeye doğum yoluyla katıldığının, işletmesinde bulunan hayvanların kültür ırkı ve kombine verimli simental büyükbaş hayvanlar ve yöreye adapte olmuş farklı ırklarda küçükbaş hayvanlar olduğunun, dosyada mevcut USB bellekte kayıt altına alınmış … TV programının tarafınca incelenerek müteveffa …’ın hayvancılık yaptığının, program kayıtlarında otlatmış olduğu küçükbaş hayvanların ırklarının dosyada mevcut bulunan Yunak İlçe Tarım Müdürlüğündeki kayıtlar ile örtüştüğünün görüldüğünü, dosyada mevcut bulunan USB bellekteki … TV program kayıtlarına göre … tarafından otlatılan hayvanların 80-100 baş civarında küçükbaş hayvan olduğunun görüldüğünü, dinlenen tanık … ve tanık … da beyanlarında …’ın hayvancılık yaptığının, 50-70 dekar alanda ise tarım yaptığı ve buğday arpa yetiştirdiğini belirttiklerinin, açıklanan hususlar doğrultusunda; Müteveffa …’ın 2017 yılı itibari ile tarım ve hayvancılık kaynaklı olarak yıllık gelirinin: 62.940,00 TL, aylık gelirinin 5.245,00 TL olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasının mahkememizce re’sen seçilen aktüerya bilirkişisi …’a tevdi edilerek; Davacıların destekten yoksun kalma tazminatı hesabı yapılmasının istenildiği, aktüerya bilirkişisi Av.Arb…. tarafından düzenlenen 04.01.2023 tarihli bilirkişi raporunda; Hesaplamanın müteveffanın desteğe kusur verilmeden yapıldığının, davacılar için hesap edilen tazminatlardan kusur indirimi yapılmadığını, müteveffa destek …’ın 20.05.2017 tarihinde trafik kazasında vefatı nedeniyle davacıların (bakiye) destekten yoksun kalma maddi zararlarının eş … için 3.617.058,52 TL, kızı … için 480.823,23 TL, oğlu … için 282.289,33 TL olarak hesaplandığının, davalı … Sigorta A.Ş.’nin kaza tarihindeki ZMSS Poliçesinin Kişi Başı Ölü Teminat Limitinin 310.000,00 TL olduğunun, davalı sigorta şirketi tarafından 03.07.2017 tarihinde davacılar vekiline yapılan 276.960,03 TL ödemenin düşülmesinden sonra bakiye teminat limitinin 33.039,07 TL olduğunun, bu nedenle davacılar için hesap edilen tazminatların bakiye teminat limitini aşması nedeniyle garame hesabı yapıldığının, buna göre davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu miktarların; Eşi … için 24.910,60 TL, kızı … için 3.311,42 TL, oğlu … için 1.944,12 TL hesaplandığının bildirildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasının önceki aktüerya bilirkişisi Av.Arb…. tevdi edilerek; Tarafların itirazları da değerlendirilmek suretiyle 2010 TRH yaşam tablosuna göre ek rapor düzenlenmesinin istenildiği, aktüerya bilirkişisi Av.Arb…. tarafından düzenlenen 04.01.2023 tarihli bilirkişi raporunda; Hesaplamanın müteveffanın desteğe kusur verilmeden yapıldığının, davacılar için hesap edilen tazminatlardan kusur indirimi yapılmadığınını, müteveffa destek …’ın 20.05.2017 tarihinde trafik kazasında vefatı nedeniyle davacıların (bakiye) destekten yoksun kalma maddi zararlarının; Eşi … için 3.342.390,41 TL, kızı … için 584.621,55 TL, oğlu … için 324.452,12 TL olarak hesaplandığının, davalı … Sigorta A.Ş.’nin kaza tarihindeki ZMSS Poliçesi Kişi Başı Ölüm Teminat Limiti’nin 310.000,00 TL olduğunun, davalı sigorta şirketi tarafından 03.07.2017 tarihinde davacılar vekiline yapılan 276.960,03 TL ödemenin düşülmesinden sonra bakiye teminat limitinin 33.039,07 TL olduğunun, bu nedenle davacılar için hesap edilen tazminatların bakiye teminat limitin aşması nedeniyle garame hesabının yapıldığının, buna göre davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu miktarların; Eşi … için 22.154,64 TL, kızı … için 3.875,10 TL ve oğlu … için 2.150,59 TL olarak hesaplandığının bildirildiği görülmüştür.
Davacılar vekili tarafından UYAP sistemi üzerinden mahkememiz dosyasına sunulan 09.03.2023 tarihli dilekçe ile davayı ıslah ettiği ve aynı gün ıslah harcını mahkememiz veznesine yatırdığı görülmüştür.
Dava; Trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacıların, 20.05.2017 tarihihde davalılardan …’ın kullanmış olduğu davalı … adına kayıtlı … plakalı aracın, …’ın kullanmış olduğu … plakalı araca Konya-Ankara-Yunak-Cihanbeyli Kavşağı’nda çarpması sonucu ölümlü trafik kazasının meydana geldiğini, davacılardan …’nın eşi, … ve …’ın babaları … hayatını kaybettiğini, …’ın vefatı nedeniyle Yunak Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E.sayılı dosyası ile açılmış olan davada davalılardan …’ın asli kusurlu bulunarak 17.12.2020 tarihli karar ile …’ın 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiğini, …’ın kusursuz olduğunun dosya ile sabit olduğunu, …’ ın vefatı dolayısıyla … Sigorta tarafından bedeni-maddi zarar tutarı olarak; gayri resmi nikahlı eş … için 174.291,38 TL, çocukları … için 34.366,82 TL ve … için 34.418,67 TL olmak üzere toplamda 243.076,87 TL tutarında poliçe limitinden düşük tazminat ödemesinin yapıldığından bahisle; Fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacıların her biri için 1.000,00’er TL olmak üzere toplam 3.000,00TL destekten yoksun kalma/maddi tazminatlarının, kaza tarihi olan 20.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine (davalı … Sigorta A.Ş. bakımından poliçe limitleri çerçevesinde sınırlı kalmak kaydıyla), …’ın ölümü sebebiyle derin bir üzüntü yaşayan ve manen çöküntüye uğrayan davacı … için 100.000.00TL, … için 50.000.00TL, … için 50.000,00TL olmak üzere toplam 200.000,00TL manevi tazminatların kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’tan alınarak davacılara verilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği, davalılardan … ve … Sigorta A.Ş.’nin davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri, davalı …’ın davaya karşı herhangi bir cevap vermediği gibi kendisini vekil ile de temsil ettirmediği anlaşılmıştır.
Dava ve kaza tarihi itibariyle 2918 sayılı KTK’nunun da 6704 Sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerin yürürlükte olduğu, bu nedenle yapılan yasal değişiklik hükümlerinin ulgulanması gerektiği, konunun 6098 sayılı TBK.nun 49.ve devam eden maddelerinde ve KTK.85. vd.eden maddelerinde düzenlendiği, TBK’nun 49/1.maddesinde;”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde, TBK’nun 51/1. maddesinde;”Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” şeklinde, TBK.nun 53.maddesinde;”Ölüm hâlinde uğranılan zararlar özellikle şunlardır:1. Cenaze giderleri.2. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.3. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.” şeklinde, TBK.nun 55/1.maddesinde;”Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.” şeklinde,TBK.56.maddesinde;”Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenlemelerin yapıldığı, 2918 sayılı KTK.nun 85/1.maddesinde;”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” şeklinde, KTK.nun 86/1.maddesinde;”İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” şeklinde, KTK.nun 91/1.maddesinde;”İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde, KTK.nun 92.maddesinde;” “Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler, b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler, c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler, d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler, e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar, f) Manevi tazminata ilişkin talepler. g) (Ek bent: 14/04/2016-6704 S.K. 4. mad.) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri, h) (Ek bent: 14/04/2016-6704 S.K. 4. mad.) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri, i) (Ek bent: 14/04/2016-6704 S.K. 4. mad.) şeklinde, KTK’nun 97.maddesinde;”Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” şeklinde, KTK’nun 99.maddesinde; “Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” şeklinde, KTK’nun 111.maddesinde; “Bu Kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı görülmüştür.
Mahkememiz dosyasının mahkememizce re’sen seçilen Ziraat Yüksek Mühendisi …’a tevdi edilerek; Müteveffa …’ın gelirinin tespit edilerek rapor düzenlenmesinin istenildiği, Ziraat Yüksek Mühendisi … tarafından düzenlenen 25.10.2022 tarihli bilirkişi raporunda; Müteveffa …’ın Yunak İlçesi … Mahallesinde tarım ve hayvancılık ile uğraştığının, Yunak İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü kayıtlarına göre yasal olarak 10.11.2009 tarihinden itibaren işletme sahibi olduğunun, işletmesine farklı tarihlerde hayvan giriş ve çıkışları olduğunun, bunların bazılarının işletmedeki anaç hayvanların doğurmaları neticesinde işletmeye doğum yoluyla katıldığının, işletmesinde bulunan hayvanların kültür ırkı ve kombine verimli simental büyükbaş hayvanlar ve yöreye adapte olmuş farklı ırklarda küçükbaş hayvanlar olduğunun, dosyada mevcut USB bellekte kayıt altına alınmış … TV programının tarafınca incelenerek müteveffa …’ın hayvancılık yaptığının, program kayıtlarında otlatmış olduğu küçükbaş hayvanların ırklarının dosyada mevcut bulunan Yunak İlçe Tarım Müdürlüğündeki kayıtlar ile örtüştüğünün görüldüğünü, dosyada mevcut bulunan USB bellekteki … TV program kayıtlarına göre … tarafından otlatılan hayvanların 80-100 baş civarında küçükbaş hayvan olduğunun görüldüğünü, dinlenen tanık Ahmet Şimşek ve tanık …’nın da beyanlarında …’ın hayvancılık yaptığının, 50-70 dekar alanda ise tarım yaptığı ve buğday arpa yetiştirdiğini belirttiklerinin, açıklanan hususlar doğrultusunda; Müteveffa …’ın 2017 yılı itibari ile tarım ve hayvancılık kaynaklı olarak yıllık gelirinin: 62.940,00 TL, aylık gelirinin 5.245,00 TL olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasının mahkememizce re’sen seçilen aktüerya bilirkişisi …’a tevdi edilerek; Davacıların destekten yoksun kalma tazminatı hesabı yapılmasının istenildiği, aktüerya bilirkişisi Av.Arb…. tarafından düzenlenen 04.01.2023 tarihli bilirkişi raporunda; Hesaplamanın müteveffanın desteğe kusur verilmeden yapıldığının, davacılar için hesap edilen tazminatlardan kusur indirimi yapılmadığını, müteveffa destek …’ın 20.05.2017 tarihinde trafik kazasında vefatı nedeniyle davacıların (bakiye) destekten yoksun kalma maddi zararlarının eş … için 3.617.058,52 TL, kızı … için 480.823,23 TL, oğlu … için 282.289,33 TL olarak hesaplandığının, davalı … Sigorta A.Ş.’nin kaza tarihindeki ZMSS Poliçesinin Kişi Başı Ölü Teminat Limitinin 310.000,00 TL olduğunun, davalı sigorta şirketi tarafından 03.07.2017 tarihinde davacılar vekiline yapılan 276.960,03 TL ödemenin düşülmesinden sonra bakiye teminat limitinin 33.039,07 TL olduğunun, bu nedenle davacılar için hesap edilen tazminatların bakiye teminat limitini aşması nedeniyle garame hesabı yapıldığının, buna göre davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu miktarların; Eşi … için 24.910,60 TL, kızı … için 3.311,42 TL, oğlu … için 1.944,12 TL hesaplandığının bildirildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasının önceki aktüerya bilirkişisi Av.Arb…. tevdi edilerek; Tarafların itirazları da değerlendirilmek suretiyle 2010 TRH yaşam tablosuna göre ek rapor düzenlenmesinin istenildiği, aktüerya bilirkişisi Av.Arb…. tarafından düzenlenen 04.01.2023 tarihli bilirkişi raporunda; Hesaplamanın müteveffanın desteğe kusur verilmeden yapıldığının, davacılar için hesap edilen tazminatlardan kusur indirimi yapılmadığınını, müteveffa destek …’ın 20.05.2017 tarihinde trafik kazasında vefatı nedeniyle davacıların (bakiye) destekten yoksun kalma maddi zararlarının; Eşi … için 3.342.390,41 TL, kızı … için 584.621,55 TL, oğlu … için 324.452,12 TL olarak hesaplandığının, davalı … Sigorta A.Ş.’nin kaza tarihindeki ZMSS Poliçesi Kişi Başı Ölüm Teminat Limiti’nin 310.000,00 TL olduğunun, davalı sigorta şirketi tarafından 03.07.2017 tarihinde davacılar vekiline yapılan 276.960,03 TL ödemenin düşülmesinden sonra bakiye teminat limitinin 33.039,07 TL olduğunun, bu nedenle davacılar için hesap edilen tazminatların bakiye teminat limitin aşması nedeniyle garame hesabının yapıldığının, buna göre davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu miktarların; Eşi … için 22.154,64 TL, kızı … için 3.875,10 TL ve oğlu … için 2.150,59 TL olarak hesaplandığının bildirildiği, mahkememizce alınan bilirkişi raporlarının ayrıntılı ve denetime açık olması nedeniyle kısmen hükme esas alınmıştır.
Davacılar vekili tarafından UYAP sistemi üzerinden mahkememiz dosyasına sunulan 09.03.2023 tarihli dilekçe ile davayı ıslah ettiği ve aynı gün ıslah harcını mahkememiz veznesine yatırdığı görülmüştür.
Davalılardan … ve … Sigorta A.Ş.’nin zamanaşımı def’ine yönelik itirazlarının; KTK’nun 109.maddesi kapsamında yerinde olmadığından reddine karar verilmiştir.
Davalılardan …’ın kullanmış olduğu davalı … adına kayıtlı … plakalı aracın, …’ın kullanmış olduğu … plakalı araca Konya-Ankara-Yunak-Cihanbeyli Kavşağı’nda çarpması sonucu 20.05.2017 tarihinde ölümlü trafik kazasının meydana geldiği, davacılardan …’nın eşi, … ve …’ın babaları …’ın vefat ettiği, kazaya karışan … plakalı aracın davalı sigorta şirketine 27.05.2016 – 27.05.2017 tarihleri arasında … numara ile Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu, destekten yoksun kalma nedenli maddi zararlarından davalı sigorta şirketinin ZMMS sigortası kapsamında sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlı olarak sorumluluğunun bulunduğu, diğer davalıların araç işleteni ve sürücüsü olması nedeniyle oluşan zararlardan sorumluluklarının bulunduğu, tarafların kusur oranları yönünden Yunak Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Es. sayılı dosyasından yapılan yargılama sırasında 06/02/2020 tarihli Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen kusur raporuna göre müteveffa …’ın kusursuz, …’ın asli ve tam kusurlu olduğunun bildirildiği, mahkememizce usul ekonomisi açısından yeniden rapor aldırılmayıp kusur raporunun taraflara taraflara tebliğ edilerek davalı …’ın %100 kusurlu olduğu mahkememizce kabul edilmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş.’nin müterafik kusurun varlığına yönelik itirazının; kaza tespit tutanağında müteveffanın emniyet kemerini takıp takmadığının belirlenemediğinin kayıtlı olduğu, davalı şirketin de müteveffanın müterafik kusurun varlığına yönelik herhangi bir delil sunmadığından müterafik kusurun varlığı mahkememizce kabul edilmemiştir.
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 23/06/2021 tarih ve … Es. … Kar. Sayılı ilamında; “Dava, çift taraflı trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin meydana gelen kazada yaralandığını açıklayıp geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talebinde bulunmuş, tazminatın belirlenmesi amacı ile bilirkişiden rapor alınmış, alınan raporda davacının kaza tarihinden sonraki muhtemel yaşam süresi belirlenmesinde 1931 tarihli PMF yaşam tablosu dikkate alınarak hesaplama yapılmış, mahkemece bu rapor hükme esas alınmıştır. Gerçek zarar miktarı; hak sahibinin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır. Hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvelleri ile saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir. Buna göre davacının muhtemel bakiye yaşam süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre belirlenmesi suretiyle tazminat miktarının hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” şeklinde kabul edildiği ve yüksek mahkemenin bu kararının artık uygulama halini aldığı, yine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 02/12/2021 tarih ve … Es. … Kar. Sayılı içtihadında;” ….56. Yukarıda da açıklandığı üzere gerçek zarar hesabının özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesaplama olması nedeniyle gerçeğe en yakın verilerin kullanılması gerekliliği karşısında bakiye ömür süresinin belirlenmesinde ülkemize özgü ve güncel verileri içeren TRH 2010 yaşam tablosunun esas alınması yerindedir.” şeklinde kabul edildiği görülmüştür.
Dava konusu kaza dolayısıyla meydana gelen destekten yoksun kalma zararların tazminine ilişkin olarak davalı sigorta şirketince gayri resmi nikahlı eş …’e 03.07.2017 tarihinde 174.291,38 TL, çocukları … için 34.366,82 TL ve … için 34.418,67 TL tutarında poliçe limitinden düşük tazminat ödemesinin yapıldığı, yapılan bu ödemenin davacıların zararını karşılamadığı, 2010 TRH yaşam tablosuna göre aktüerya bilirkişisi Av.Arb…. tarafından düzenlenen 04.01.2023 tarihli bilirkişi raporunda; müteveffa destek …’ın 20.05.2017 tarihinde trafik kazasında vefatı nedeniyle davacıların (bakiye) destekten yoksun kalma maddi zararlarının; Eşi … için 3.342.390,41 TL, kızı … için 584.621,55 TL, oğlu … için 324.452,12 TL olarak hesaplandığının, davalı … Sigorta A.Ş.’nin kaza tarihindeki ZMSS Poliçesi Kişi Başı Ölüm Teminat Limiti’nin 310.000,00 TL olduğunun, davalı sigorta şirketi tarafından 03.07.2017 tarihinde davacılar vekiline yapılan 276.960,03 TL ödemenin düşülmesinden sonra bakiye teminat limitinin 33.039,07 TL olduğunun, bu nedenle davacılar için hesap edilen tazminatların bakiye teminat limitin aşması nedeniyle garame hesabının yapıldığının, buna göre davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu miktarların; Eşi … için 22.154,64 TL, kızı … için 3.875,10 TL ve oğlu … için 2.150,59 TL olarak hesaplandığının bildirildiği, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 02/12/2021 tarih ve … Es. … Kar. Sayılı içtihadı ve Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 23/06/2021 tarih ve … Es. … Kar. Sayılı ilamı ve yerleşik Yargıtay uygulamaları kapsamında 2010 TRH yaşam tablosundaki veriler dikkate alınarak düzenlenen bilirkişi ek raporunun usul ve yasaya uygun, denetime elverişli olması nedeniyle hükme esas alınmıştır.
Davacılardan …’in müteveffa …’ın gayri resmi eşi olduğu, müteveffanın sağlığında davacıya eylemli ve düzenli yardımının bulunduğu ve dosya kapsamından olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, müteveffanın davacıya gelecekte yardım sağlayacağı (Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nin 03/03/2023 tarih ve … Es. … Kar. Sayılı ilamı), diğer davacıların müteveffanın çocukları oldukları, desteklerinin vefatı nedeniyle destekten yoksun kalmaya bağlı maddi zararlarının bulunduğu, davacıların oluşan maddi zararlarından sigorta şirketinin poliçe limiti kapsamında sorumluluğunun bulunduğu, dava açmadan önce davalı sigorta şirketinin 07/06/2017 tarihinde 276.960,03 TL ödeme yaptığı ancak yapılan ödemenin yetersiz olduğu, dava tarihinden önce ödeme yapıldığından bilirkişi tarafından ödemenin güncelleştirildiği ve güncelleştirilmiş ödemenin davacıların toplam zararlarından mahsup edildiği, sigorta şirketinin bakiye kalan poliçe limiti davacıların zararını karşılamadığından garamaten paylaşım yapıldığı, davacıların sigorta şirketine başvuru yaptıkları, başvurunun 26/05/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı sigorta şirketinin 08/06/2017 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü (Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 13/09/2021 tarih ve … Es…. Kar.) diğer davalıların araç işleteni ve sürücüsü olması nedeniyle davacıların maddi zararından sorumluluklarının bulunduğu anlaşılmakla davacıların maddi tazminat taleplerinin kısmen kabul kısmen reddine, davacıların desteklerinin vefatı nedeniyle, acı çektikleri ve sağlık bütünlüklerinin bozulduğu, bu nedenle manevi zarara uğradıkları, tarafların müteveffaya yakınlık dereceler, sosyal ve ekonomik durumları, haksız eylemin ağırlığı, paranın alım gücü ve ülkenin ekonomik koşulları ile hakkaniyet ilkesi ve diğer hususlar dikkate alınarak davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
1-Davacı … için 3.342.390,41 TL destekten yoksun kalma zararına bağlı maddi tazminatın davalılar … ve … yönünden olay tarihi olan 20/05/2017 tarihinden, davalı … Sigorta Aş yönünden temerrüt tarihi olan 08/06/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte (davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğunun kaza tarihinde geçerli poliçe limiti olan 310.000,00 TL’lik miktardan ödeme dışında kalan bakiye teminat limiti üzerinden garameten sorumlu olduğu 22.154,64 TL’si ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Davacı …’in maddi tazminata yönelik fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3-Davacı … için 480,823,23 TL destekten yoksun kalma zararına bağlı maddi tazminatın davalılar … ve … yönünden olay tarihi olan 20/05/2017 tarihinden, davalı … Sigorta Aş yönünden temerrüt tarihi olan 08/06/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte (davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğunun kaza tarihinde geçerli poliçe limiti olan 310.000,00 TL’lik miktardan ödeme dışında kalan bakiye teminat limiti üzerinden garameten sorumlu olduğu 3.311,42 TL’si ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı … için 282.289,33 TL destekten yoksun kalma zararına bağlı maddi tazminatın davalılar … ve … yönünden olay tarihi olan 20/05/2017 tarihinden, davalı … Sigorta Aş yönünden temerrüt tarihi olan 08/06/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte (davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğunun kaza tarihinde geçerli poliçe limiti olan 310.000,00 TL’lik miktardan ödeme dışında kalan bakiye teminat limiti üzerinden garameten sorumlu olduğu 1.944,12 TL’si ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı … için 65,000,00 TL, davacı … için 35.000,00 TL, davacı … için 35.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 20/05/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
6-Davacıların manevi tazminata yönelik fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
7-a)Maddi tazminat yönünden; Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 280.446,91 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL (peşin alınan 693,35 TL’den manevi tazminat talebi için alınan peşin harcın mahsubundan sonra kalan), 14.277,37 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 14.336,67 TL’nin mahsubu ile bakiye 266.110,24 TL harcın (davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğunun kaza tarihinde geçerli poliçe limiti olan 310.000,00 TL’lik miktardan ödeme dışında kalan bakiye teminat limiti üzerinden garameten sorumlu olduğu davacı … için 22.154,64 TL, davacı … için 3.311,42 TL ve davacı … için 1.944,12 TL ile sınırlı olmak üzere alınması gereken 1.872,39 TL karar ve ilam harcı davacı tarafça yatırılan harçtan mahsup edildiğinden) davalılardan … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad KAYDINA,
b)Manevi tazminat yönünden; Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 9.221,85 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 634,05 TL’nin (peşin alınan 693,35 TL’den maddi tazminat talebi için alınan peşin harcın mahsubundan sonra kalan) mahsubu ile bakiye 8.587,80 TL harcın davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad KAYDINA,
8-6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 6235 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince kabul red oranına göre hesaplanan 1.138,78 TL’sinin davalılardan (davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğunun kaza tarihinde geçerli poliçe limiti olan 310.000,00 TL’lik miktardan ödeme dışında kalan bakiye teminat limiti üzerinden garameten sorumlu olduğu davacı … için 22.154,64 TL, davacı … için 3.311,42 TL ve davacı … için 1.944,12 TL ile sınırlı olmak üzere ve arabuluculuk ücretinin 7,36 TL’sinden sorumlu olmak üzere ) müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad KAYDINA, geriye kalan 181,22 TL arabuluculuk ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad KAYDINA
9-Davacılar tarafından sarfına mecbur kalınan toplam 769,65 TL ilk yargılama harcı, 14.277,37 TL ıslah harcı ve davacı … tarafından yatırılan 269,85 TL başvurma harcı ile davac … tarafından yatırılan 269,85 TL başvurma harcı olmak üzere toplamda 15.586,72 TL’nin (davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğunun kaza tarihinde geçerli poliçe limiti olan 310.000,00 TL’lik miktardan ödeme dışında kalan bakiye teminat limiti üzerinden garameten sorumlu olduğu davacı … için 22.154,64 TL, davacı … için 3.311,42 TL ve davacı … için 1.944,12 TL ile sınırlı olmak üzere ve harcın 2.471,39 TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
10-Davacı … tarafından 23.10.2023 tarihinde … sıra no’lu sayman mutemet alındısı ile fazladan yatırıldığı anlaşılan 269,85 TL başvurma harcının talep halinde davacı …’a İADESİNE,
11-Davacılar tarafından sarfına mecbur kalınan 2.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 738,40 TL tebligat ile müzekkere gideri olmak üzere toplam 3.238,40 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 2.998,24 TL’sinin (davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğunun kaza tarihinde geçerli poliçe limiti olan 310.000,00 TL’lik miktardan ödeme dışında kalan bakiye teminat limiti üzerinden garameten sorumlu olduğu davacı … için 22.154,64 TL, davacı … için 3.311,42 TL ve davacı … için 1.944,12 TL ile sınırlı olmak üzere ve yargılama giderlerinin 19,38 TL’sinden sorumlu tutulmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE, geri kalan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
12-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer OLMADIĞINA,
13-Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden maddi tazminat yönünden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’ne göre hesaplanan davacı … için 302.272,71 TL, davacı … için 73.315,25 TL ve davacı … için 44.343,40 TL vekalet ücretinin (davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğunun kaza tarihinde geçerli poliçe limiti olan 310.000,00 TL’lik miktardan ödeme dışında kalan bakiye teminat limiti üzerinden garameten sorumlu olduğu davacı … için 22.154,64 TL, davacı … için 3.311,42 TL ve davacı … için 1.944,12 TL ile sınırlı olmak üzere ve vekalet ücretinin davacı … yönünden 17.900,00 TL’sinden sorumlu tutulmak kaydıyla, davacı … yönünden 3.311,42 TL’sinden sorumlu tutulmak kaydıyla, davacı … yönünden 1.944,12 TL’sinden sorumlu tutulmak kaydıyla)davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
14-Davalılar … Sigorta A.Ş. ile … kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden maddi tazminat yönünden reddedilen miktar üzerinden AAÜT’nin 13/3.maddesine göre hesaplanan 43.200,22 TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalılardan …’a ve (davalı … Sigorta A.Ş.’nin 2.755,96 TL ile sınırlı olmak üzere) davalı … Sigorta A.Ş.’ye VERİLMESİNE,
15-Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden manevi tazminat yönünden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’ne göre hesaplanan davacı … için 17.900,00 TL vekalet ücretinin, davacı … için 17.900,00 TL vekalet ücretinin ve davacı … için 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara VERİLMESİNE,
16-Davalılardan … kendini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden reddedilen miktar üzerinden AAÜT’nin 10. ve 13.maddelerine göre hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den, 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan, 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalı …’a VERİLMESİNE,
17-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı bulunması halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/10/2023
Başkan Üye Üye Katip
* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.