Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/51 E. 2021/740 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ:
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ:
KARARIN MAHİYETİ : RED

Mahkememizde görülmekte bulunan ” Menfi Tespit ” davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … tarafından, müvekkil aleyhine Konya . İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü takip talebinde 150.000,00.-TL asıl alacak 351,80.-TL ihtiyati haciz masrafı ve 3.643,53.-TL Asıl alacak işlemiş faiziyle birlikte toplam 154.015,33.-TL alacak için takip başlatıldığını, davalı tarafça 18/11/2020 tarihinde Konya . İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasından 02.09.2020 vade tarihli 150.000,00.-TL bedelli senede dayalı olarak Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı ihtiyati haciz kararı ile müvekkilin ticari faaliyet gösterdiği iş yeri adresine gelinerek fiili haciz işlemi gerçekleştirildiğini, müvekkilinin 18.11.2020 tarihli ihtiyati haciz tutanağından da görüleceği üzere; “ben bu dosyadaki borcun 70.000,00.-TL sini kabul ediyorum…borcu taksitler halinde ödeyebilirim.” şeklinde itiraz beyanı olduğunu, bu senedin ödenmeyen bedeli olarak davalının icra takibine konu ettiği senet üzerinde yazan 150.000,00.-TL bedelin tamamının müvekkiline yükletilmeye çalışılmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davalının icra dosyasına konu ettiği 150,000,00-TL’lik senedin müvekkil ile davalının aralarında konuşup anlaşarak kâr ortaklığı yaptığı dönemde, davalının sermaye olarak verdiği 149.200.00 TL’ye karşılık olarak müvekkil tarafından davalıya verildiğini, müvekkilinin alım-satım işiyle uğraştığını, davalı ile aralarında başlayan geçici kar ortaklığında müvekkilinin aldığı her çuval un karşılığında çuval başına 2,00 TL kar payının davalıya verileceğini ve bu sırada da davalının sermaye olarak verdiği 149.200,00.-TL de kar payı dışında davalıya pey der pey ödeneceğini, davalı ile müvekkili arasındaki söz konusu geçici kar ortaklığının davalının sermaye verip karşılığında elde edilen kardan kar payı alacağı ve koymuş olduğu sermayenin tamamının ödeneceği anlaşılarak kurulmuş geçici bir kar ortaklığı olduğunu, müvekkili ile davalının birbirlerini uzun zamandır tanıdığını, hatta davalının, müvekkilinin oğlunun askere gittiği dönem olan 2015-2016 yıllarında iş yerinde müvekkile yardım ettiğini ve müvekkilinin yapmakta olduğu işi tam olarak bilmediğini, başladıkları geçici kar ortaklığının da müvekkilin davalıya olan güveni ile başladığını, davalının geçici kar ortaklığı için müvekkiline verdiği sermaye olan 149.200,00 TL’ye karşılık müvekkil tarafından “Ölüm var kalım var borcumuzu bilelim, sünnet yerine gelsin” denilerek 150.090,00 TL’lik senedin teminat olarak davalının talebi olmamasına karşın verildiğini, Müvekkili, davalı ile başladığı bu kar ortaklığında ilk olarak 14.000,00.-TL kar payım ödemiş bunu sermayeden düşmediğini, müvekkilinin davalıya ödediği 79.000,40 TL’yi de davalının sermaye ularak koyduğu 149.200,00.-TL’den düşerek davalıya elden ödendiğini, icra takibi yapıldıktan sonra da davacı müvekkilinin, davalı vekiline kalan 70.000,00 TL borcundan mahsup edilmek üzere; 09.12.2020 tarihinde 5.000,00 TL, 12.01.2021 tarihinde 5.000,00 TL olmak üzere toplamda 10.000,00 TL daha ödeme yaptığını müvekkilinin bu ödemeleri yaparken de en başta sermaye borcu için düzenlediği senette ödenen miktarı gösterecek hiçbir işlem yapmadığını, senet üzerine ödemeleri yazmadığını, ödemelerin yapıldığına dair resmi bir işlem yapmayışının nedeninin davalıyı yıllardır tanıması neticesinde aralarında oluşan güven duygusundan kaynaklandığını, müvekkilinin davalıya güvendiği için ödediği hiçbir para için davalıdan imza almadığını herhangi bir belge düzenlemediğini, ancak bu ödemeleri ticari defterine kaydettiğini, arabuluculuk bürosuna başvurmuşlarsa da herhangi bir sonuç alınamadığını, müvekkilinin Konya . İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasında bulunun 18/11/2020 tarihli haciz tutanağından da anlaşılacağı üzere senette yazılı olan 150.000,00 TL nin tamamından sorumlu tutulamayacağını, icra takibinde haksız olmayan bir borcun istenmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu haliyle müvekkilinin davalıya olan borcunun 150.000,00.-TI. Olmadığının tespiti için iş bu davayı açtıklarını, müvekkilinin mağduriyetinin giderilmesi için haksız yapılan icra takibinde 150.000,00 TL senet için 89.000,00.-TL borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Davalı yan yasal süresi içerisinde cevap dilekçesini ibraz etmemiştir.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca davalı yana usulüne uygun yemin davetiyesi gönderildiği görüldü.
Davalının mahkememizin 15/12/2021 tarihli duruşmasındaki yemininde” davalı borçlu ile aramızda yazılı-sözlü hiçbir ticari ilişki kurulmadığına, davacı-borçluya 149.200 TL para karşılığında almadığıma, Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki takibe dayanak 150.000,00 TL lik bonoyu 149.200,00 TL ye karşılık almadığıma, bono üzerinde malen kaydına bağlı olarak davacı-borçludan mal alışverişi ticari ilişkisinden kaynaklı almadığıma, davacı-borçlu ile ile aramızda kar ortaklığı ticari ilişki olmadığına, kar ortaklığına dayalı davacı-borçluya 149.200 TL sermaye olsun diye para vermediğime, davacı-borçlunun sünnet olsun talebiyle 150.000 TL takibe konu bono almadığıma, davacı-borçlu ile kar ortaklığı nedeniyle çuval başına 2,00 TL kar alacağına ilişkin herhangi bir yazılı şifahi anlaşmamız olmadığına, davacı-borçludan dava konusu bonodan kaynaklı 79.000 TL almadığıma, 14.000 TL de kar payı almadığıma yemin ederim.” dediği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekili davalı aleyhine Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davası açtığı, davalı yanın yasal süresi içerisinde cevap dilekçesini ibraz etmemiştir.
Davanın İİK.72.maddesine dayalı menfi tespit davası olduğu, İİK.72.maddesinde; “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir….” şeklinde, 6102 sayılı TTK.778/1-a maddesi yollaması ile TTK’nun 687.maddesinde; “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun. (2) Alacağın temliki yoluyla yapılan devirlere ilişkin hükümler saklıdır.” şeklinde, 6102 sayılı TTK’nun 825.maddesinde; “(1) Borçlu, emre yazılı bir senetten doğan alacağa karşı ancak senedin geçersizliğine ilişkin veya senet metninden anlaşılan def’ilerle alacaklı kim ise ona karşı, şahsen haiz bulunduğu def’ileri ileri sürebilir.(2) Borçlu ile önceki hamillerden biri veya senedi düzenleyen kişi arasında doğrudan doğruya varolan ilişkilere dayanan def’ilerin ileri sürülmesi, ancak senedi iktisap ederken hamilin bilerek borçlunun zararına hareket etmiş olması hâlinde caizdir.” şeklinde, 6100 sayılı HMK.nun 200.maddesinde;”Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.(2) Bu madde uyarınca senetle ispatı gereken hususlarda birinci fıkradaki düzenleme hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati hâlinde tanık dinlenebilir. ” şeklinde, HMK’nun 201.maddesinde:”Senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler ikibinbeşyüz Türk Lirasından az bir miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamaz.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı, 6100 Sayılı HMK’nın 225-239. Maddeleri arasında yemin hukuki müessesesi düzenlenmiştir. (Yargıtay . HD’nin 15/01/2018 tarihli … Esas, … Karar sayılı ilamı, özü; yeminin konusu, davanın çözümü bakımından önem taşıyan, çekişmeli olan ve kişinin kendisinden kaynaklanan vakıalardır. Yüksek Yargıtay . HD’nin 20/09/2017 tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamı, özü; bir kimsenin bir hususu bilmesi, onun kendisinden kaynaklanan vakıa sayılır.) bu kapsamda davalı tarafından davacı aleyhine Konya .İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından icra takibine geçtiği, davacı tarafın davalıya yemin teklifi üzerine davalıya meşruhatlı davetiye çıkartıldığı, davalının bu konuda mahkememizin 15/12/2021 tarihli duruşmasında yemin ettiği, davacı borçlu ile kar ortaklığı nedeniyle çuval başına 2,00 TL kar alacağına ilişkin herhangi bir yazılı şifahi anlaşmalarının olmadığına, davacı borçludan dava konusu bonodan kaynaklı olarak 79,000 TL almadığına dair yemin ettiği görülmekle davanın reddine dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.519,90 TL den mahsubu ile fazla yatan 1.460,60 TL harcın davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
5-Davacı tarafça depo edilip kullanılmayan gider avansının bulunması halinde karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
6- Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT’ye göre hesaplanan 12.370,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
7- 6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 6235 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince davacıdan alınarak Hazine’ye gelir KAYDINA,
Dair, davacı vekilinin, davalı vekilinin ve davalı asilin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/01/2022

Katip … Hakim …

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.