Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/5 E. 2022/289 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ :
KARARIN MAHİYETİ : KISMEN KABUL

Mahkememizde görülmekte bulunan ” Tazminat ” davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Müvekkilimiz … maliki olduğu … plakalı araç ile 06.06.2019 tarihinde … Caddesi No: … … /KONYA adresinde seyir halindeyken …’in kullandığı … plakalı araç ile maddi hasarlı trafik kazası yapmıştır. Kaza neticesinde müvekkilimize ait araç kullanılamaz hale gelmiş; bu nedenle … Sigorta A.Ş. tarafından … numarası hasar dosyası oluşturulmuş (EK-2) ve bu kapsamda sigorta şirketi tarafından prodesüre göre aracın çekili olduğu … otomotiv’e exper atanmış ve yapılan inceleme ile pert mutabakatı telefon görüşmesi ile sağlanmıştır. Yapılan son görüşme neticesinde davalı … şirketi tarafından 60.000,000 TL ödeme yapılmıştır. Ancak belirtilen ödeme müvekkilimizce kabul edilmemiş olup; fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak pert protokolü imzalanarak ödeme alınmıştır. Protokol sonrası davalı … şirketine eksik kalan bedelin iadesi için yazılı olarak başvuru yapılmıştır. Ancak yapılan başvurumuza cevap verilmemiş olup; kabul edilmemiştir. Bu nedenle ile anlaşma sağlamak için 04.02.2020 tarihinde arabulucuya başvurulmuş ancak yapılan görüşmeler neticesinde anlaşma sağlanamamıştır. Kaza neticesi ile pert hale gelen müvekkilimize ait araç … 1.5 DCI SPORT PACK modeldir. Araç kedi yılı bazında en full serinin bir alt paketidir ve tek eksiği de arka kameralı teyptir. Bu nedenle piyasa da çok tutulmakta olup; ikinci el piyasası yüksektir. Ayrıca aracın kilometresi de 140.xxx olup, motor ve mekanik konusunda bütün bakımları yapılmıştır. Aracı satın alacak kişinin herhangi bir bakım yaptırmasına gerek olmayacak haledir. Ayrıca herhangi bir hasar kaydı, değişen parçası, boyası bulunmamaktadır. Aracın rengi özel ve nadir bulunan bir renktir (Gri-Gümüş). Kaza yapıldığı dönemde Piyasadaki lider araç satış sitelerinde (sahibinden.com ve arabam.com) 2012 model … 1.5 DCI SPORT PACK (Gümüş-Gri) filtrelemesi ile arandığında bu sitelerde herhangi bir aracın olmadığı görülmektedir. Dilekçemizde belirttiğimiz tüm bu hususlar dikkate alındığında müvekkilimiz belirtilen aracını satma durumundayken kaza nedeniyle kullanılmaz hale gelerek pert durumuna çıkması sonucu bunu gerçekleştirememiştir. Kaza öncesi aracı satmış; bayram öncesi olması nedeni ile noter işlemini ertelemişlerdir. Kaza tarihinde aracın piyasası 70.000,00-75.000,00 TL iken davalı … şirketi tarafından yalnızca 60.000,00 TL ödeme yapılmıştır. Burada açıkça görüleceği üzere müvekkilimizin kayba uğrayan bir menfaati vardır. Kanun hükümleri ve yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına göre kullanılamaz hale gelen aracın ikinci el rayiç değeri ile sovtaj değeri tespit edilerek; sovtaj değerinin mahsubu ile bakiye zararın araç sahibine ödenmesi gerekmektedir. Açıkladığımız tüm hususlar doğrultusunda hiç bir kusuru olmadığı halde aracı perte çıkan müvekkilimizin zarara uğrayan menfaatinin teminini sağlamak amacıyla da işbu davayı açma zorunluluğu doğmuştur. ” şeklinde dava açmışlardır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacının açtığı davayı kabul etmediklerini, talep konusunun miktarının taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamayacağını, müvekkili şirket tarafından dava konusu hasar bedelinin davacıya dava öncesinde ödendiğini, bu haksız ve mükerrer talepleri içeren davanın reddini talep ettiklerini, müvekkili şirketin bu ödemeyle ibra edildiğini, davacının başkaca bir talebi olamayacağını, ayrıca talep edilen hasar bedelinin de davacı tarafından ispatlanması gerektiğini, müvekkili şirketin dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini, davacının da ancak yasal faiz talep edebileceğini, davanın ödeme ve mükerrerlik nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca dosyanın Hasar Kusur Uzmanı Bilirkişi … tevdi edildiği, bilirkişinin raporunda özetle; … plakalı araç sürücüsü dava dışı …’in %100 oranında tam kusurlu olduğu, davaya konu araçta meydana gelen gerçek hasar miktarının 35.100,00 TL olacağı, araçta meydana gelen toplam hasar miktarının poliçede belirtilen 36.000,00 TL teminat limiti dahilinde olduğu, davalı … şirketi tarafından davacı tarafa araçta meydana gelen hasar bedeli ile ilgili 36.600,00 TL ödemenin yapıldığı, kusur oranına göre davacı …’ın davalı … AŞ den talep edebileceği kalan miktarın 12.500,00 TL olacağı bildirilmiştir.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili davalı aleyhine Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davası açmış, davalı yan yasal süresi içerisinde cevap dilekçesini ibraz etmiştir.
Konunun 6098 sayılı TBK.49.maddesi ve KTK.85. ve devam eden maddelerinde düzenlendiği TBK.49/1. maddesinde; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde, KTK.85. maddesinde;”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar………….İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” şeklinde, KTK’nun 86/1.maddesinde;”İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” şeklinde, KTK’nun 91/1.maddesinde;”İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde, KTK’nun 92.maddesinde; “Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler, b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler, c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler, d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar, f) Manevi tazminata ilişkin talepler. g) (Ek bent: 14/04/2016-6704 S.K. 4. mad.) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri, h) (Ek bent: 14/04/2016-6704 S.K. 4. mad.) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri, i) (Ek bent: 14/04/2016-6704 S.K. 4. mad.) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklinde, KTK’nun 97.maddesinde; “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” şeklinde, KTK’nun 99.maddesinde;”Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar. ” şeklinde düzenlemeler yapıldığı, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceğinin düzenlendiği görülmüştür.
Hasar Kusur Uzmanı Bilirkişi … bilirkişinin raporunda; … plakalı araç sürücüsü dava dışı …’in %100 oranında tam kusurlu olduğu, davaya konu araçta meydana gelen gerçek hasar miktarının 35.100,00 TL olacağı, araçta meydana gelen toplam hasar miktarının poliçede belirtilen 36.000,00 TL teminat limiti dahilinde olduğu, davalı … şirketi tarafından davacı tarafa araçta meydana gelen hasar bedeli ile ilgili 36.600,00 TL ödemenin yapıldığı, kusur oranına göre davacı …’ın davalı … AŞ den talep edebileceği kalan miktarın 12.500,00 TL olacağı bildirilmiş olup mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi raporunun hukuka, oluşa uygunluğu ile denetime elverişli olduğu da dikkate alındığında ve HMK 109/2 maddesi mülga olduğundan bu yöndeki itiraza itibar edilmemiştir. Diğer taraftan eldeki dava trafik kazası nedeniyle açılmış bir davadır. Dava açılırken “1.000 TL üzerinden ve tespit edilecek bedele arttırma taleplidir” şeklinde açılmıştır. Kısacası ortada bir belirsiz alacak davası vardır.
Davacı yan gerekli müracaatı yaptığı ve bunun üzerine davacı yanın itirazı kaydı ile anlaşmaya varıldığı anlaşılmakla, usulüne uygun müracaat yoktur savunmasına itibar edilmemiştir. İtirazı kayıtla anlaşma yapıldığından mükerrerlik olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Diğer taraftan ödeme ile dosyamızdaki belirtilen zararı değerlendirdiğimizde somut olayda aradaki farkın fahiş olduğunun kabulü gerekir. Davacı yanın ıslah yetkisi olduğundan bu yöndeki itiraza da itibar edilmemiş olup davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile 12.500,00 TL nin temerrüt tarihi olan 22/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
1-12.500,00 TL nin temerrüt tarihi olan 22/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 854 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile geriye kalan 795 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad KAYDINA,
3- Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan 127,10 TL ilk yargılama harcının davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4- Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan 759,75 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5- Davalının yaptığı yargılama gideri olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer OLMADIĞINA,
6- Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’ye göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7- Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT’ye göre hesaplanan 900 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8- Davacı tarafından dava başında depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
9- 6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 6235 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince davalıdan alınarak Hazine’ye gelir KAYDINA,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı ve davalı yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/04/2022

Katip … Hakim ..

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.