Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/48 E. 2021/540 K. 01.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
KONYA KARAR
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:
KARAR NO:

HAKİM:
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
DAVALI : HASIMSIZ

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacıların 26/01/2021 tarihli dilekçeleriyle; Davacı …’ın …Şti ünvanlı şirketin ortağı olan …yasal mirasçısı olduğunu, babasının yakın zamanda vefat ettiğini, mevcut şirketin tasfiyesinin başlatılabilmesi için karar defterinin gerektiğini, bu nedenle davanın açıldığını, davacı …’ın şirketin ortağı olduğunu, şirketin diğer ortağı olan …2012 de kurulan şirketin karar defterinin tutulması ve saklanmasında görevli olduğunu, şirket kurulduktan sonra …birlikte aktif olarak şirketi kullanmadıklarını bu nedenle karar defterinin nerede tutulduğunu bilmediğini, diğer davacı … ile birlikte defteri aradıklarını ancak bulamadıklarını, şirket tasfiyesinin başlatılabilmesi için zayi belgesinin verilmesi gerektiğini beyan ederek şirkete ait karar defterinin zayi olduğuna dair belgenin verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden ilgili belgeler getirtilmiş, Konya Vergi Dairesi Başkanlığı’na müzekkere yazılmış, Konya 7. Noterliği’nden ilgili belgeler getirtilmiş.
Dava, “Zayi Belgesi Verilmesi ” davasıdır.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; Davacı …’ın …Şti ünvanlı şirketin ortağı olan …yasal mirasçısı olduğunu, babasının yakın zamanda vefat ettiğini, mevcut şirketin tasfiyesinin başlatılabilmesi için karar defterinin gerektiğini, bu nedenle davanın açıldığını, davacı …’ın şirketin ortağı olduğunu, şirketin diğer ortağı olan …2012 de kurulan şirketin karar defterinin tutulması ve saklanmasında görevli olduğunu, şirket kurulduktan sonra …birlikte aktif olarak şirketi kullanmadıklarını bu nedenle karar defterinin nerede tutulduğunu bilmediğini, diğer davacı … ile birlikte defteri aradıklarını ancak bulamadıklarını, şirket tasfiyesinin başlatılabilmesi için zayi belgesinin verilmesi gerektiğini beyan ederek şirkete ait karar defterinin zayi olduğuna dair belgenin verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyası ile alakalı olarak TTK 82. gereğince ( Her tacir; a) Ticari defterlerini, envanterleri, açılış bilançolarını, ara bilançolarını, finansal tablolarını, yıllık faaliyet raporlarını, topluluk finansal tablolarını ve yıllık faaliyet raporlarını ve bu belgelerin anlaşılabilirliğini kolaylaştıracak çalışma talimatları ile diğer organizasyon belgelerini, b) Alınan ticari mektupları, c) Gönderilen ticari mektupların suretlerini, d) 64 üncü maddenin birinci fıkrasına göre yapılan kayıtların dayandığı belgeleri, sınıflandırılmış bir şekilde saklamakla yükümlüdür. (2) Ticari mektuplar, bir ticari işe ilişkin tüm yazışmalardır. (3) Açılış ve ara bilançoları, finansal tablolar ve topluluk finansal tabloları hariç olmak üzere, birinci fıkrada sayılan belgeler, Türkiye Muhasebe Standartlarına da uygun olmak kaydıyla, görüntü veya veri taşıyıcılarda saklanabilirler; şu şartla ki; a) Okunur hâle getirildiklerinde, alınmış bulunan ticari mektuplar ve defter dayanaklarıyla görsel ve diğer belgelerle içerik olarak örtüşsünler; b) Saklama süresi boyunca kayıtlara her an ulaşılabilsin ve uygun bir süre içinde kayıtlar okunabilir hâle getirilebiliyor olsun. (4) Kayıtlar 65 inci maddenin dördüncü fıkrasının ikinci cümlesi uyarınca elektronik ortama alınıyor ise, bilgiler; bilgisayar yerine basılı olarak da saklanabilir. Bu tür yazdırılmış bilgiler birinci cümleye göre de saklanabilir. (5) Birinci fıkranın (a) ilâ (d) bentlerinde öngörülen belgeler on yıl saklanır. (6) Saklama süresi, ticari defterlere son kaydın yapıldığı, envanterin çıkarıldığı, ara bilançonun düzenlendiği, yılsonu finansal tablolarının hazırlandığı ve konsolide finansal tabloların hazırlandığı, ticari yazışmaların yapıldığı veya muhasebe belgelerinin oluştuğu takvim yılının bitişiyle başlar. (7) Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir. (8) Gerçek kişi olan tacirin ölümü hâlinde mirasçıları ve ticareti terk etmesi hâlinde kendisi defter ve kâğıtları birinci fıkra gereğince saklamakla yükümlüdür. Mirasın resmî tasfiyesi hâlinde veya tüzel kişi sona ermişse defter ve kâğıtlar birinci fıkra gereğince on yıl süreyle sulh mahkemesi tarafından saklanır. ) hükmünün bulunduğu,
Dosya incelendiğinde TTK 82 uyarınca zayi belgesi istenilmesi gerek zamanaşımına tabi olduğu, gerekse de zayi işleminin talep edilebilmesi için sınırlı sayıda gerekçenin bulunduğu, bu gerekçelerin yangın afet, hırsızlık, ve elde olmayan sebepler olduğu, davalıların söz konusu nedenlerden birine dayanmadığı, ayrıca söz konusu zayi talebinin 15 günlük sürenin olduğu, zayi belgesi isteyen tarafın da bu süreyi çoktan geçirdiği, TTK tacirin defter tutma yükümlülüğü olduğu, söz konusu defterleri özenle saklama mükellefiyeti olduğu, ayrıca söz konusu evraklı en az 10 yıl saklaması gerektiği, basiretli tacirin söz konusu kurallara uymak zorunda olduğu dikkate alındığından davacıların taleplerinin reddi gerekmiştir.
Somut olayımızdan ve mahkememiz dosyası içerisinde bulunan delillerden de anlaşılacağı üzere tacirin üzerine düşen dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediği ve ayrıca olağanüstü bir durumun da mevcut olmadığı anlaşıldığından ve Yüksek Yargıtay . HD’nin …Esas, …Karar sayılı ilamı ve Konya BAM . HD’nin …Esas, …Karar, 27/02/2020 tarihli kararının da aynı doğrultuda olduğu anlaşılmakla ispat edilemeyen davanın reddine karar verilerek oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacıların davasının REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer OLMADIĞINA,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerine BIRAKILMASINA,
4-Davacılar tarafından yatırılan gider avansının artan kısmının istek halinde davacılara iadesine, karar kesinleşinceye kadar iade alınmaz ise gider avansının 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde re’sen davacılara iadesine,
Dair ; davacı … ve davacı …’ın yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/11/2021

Katip … Hakim …