Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/470 E. 2023/145 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: …Esas – …
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
KONYA KARAR
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZIM TARİHİ :

Davacı tarafından hasımsız olarak açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı … ……..2021 tarihli dilekçesiyle; … Bankası … Şubesinden …’nun 2018 yılı Mart ayı içinde kullandığı kredi için mülkiyetindeki … ili, … ilçesi, … Mahallesi, …. Ada, …. Parsel, 2. Kat, …. Bağımsız Bölümü banka lehine ipotek ettirdiğini, kredi borcu zamanında ödenmediğinden davalı tarafından mülkiyetindeki ipotekli taşınmazın satışı için Konya . İcra Müdürlüğünün … dosyası ile takip başlatıldığını, daha sonra şifahen … ile davalı arasında 18.10.2019 -17.10.2023 tarihleri arasını kapsayacak şekilde yeniden kredi yapılandırma yapıldığını, bu yapılandırmada kredi miktarının 393.500,00 TL, kredinin veriliş tarihinin 18.10.2019 olarak belirlendiğini öğrendiğini, bu yapılandırma ile eski kredi borcunun bu yeni kredi ile kapatıldığı sonucu çıktığını, yeniden kredi yapılandırması ile … tarafından çekilen eski kredi borcunun kapatıldığı, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davalı aksini iddia etse bile Yargıtay . Hukuk Dairesinin emsal kararı ve mahkemece gözetilecek diğer hususlar dikkate alınarak davalıya borcumun olmadığını tespitine; Konya ili, … ilçesi, … Mahallesi, …. Ada, …. Parsel, 2. Kat, …. Bağımsız Bölüm üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına; Konya . İcra Müdürlüğünün … sayılı esas dosyasında devam eden takibin iptal edilmesine, yargılama giderleri ile ileride vekille temsil edilmem hâlinde vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalı vekilinin 26/10/2021 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil Banka ile … arasında imzalanmış 23.03.2018 tarih Genel Nakdi ve Gayrı Nakdi Kredisi Sözleşmesi uyarınca ,…müvekkil bankadan taksitli ticari kredi kullandığını, davacı … ,…’ nun müvekkil banka nezdinde doğmuş ve doğacak tüm borçları için adına kayıtlı …ili,… İlçesi, … mah. ,… ada,… parsel,… bağımsız bölün numaralı mesken nitelikli taşınmazını 22/03/2018 tarih …yev. numaralı 250.000 TL bedelli fekki bildirilinceye kadar müvekkil banka lehine ipotek ettirdiğini, Müvekkil banka borçlusu …’nun kullanmış olduğu taksitli ticari kredi borçlarının ödenmemesi sebebiyle, taksitli ticari kredisi 03/06/2021 tarihi itibariyle kat edilmiş olup borç muaccel hale geldiğini, Konya . Noterliğinin 07/06/2021 tarihli ve …yev.nolu ihtarnamesi ile …’na ve Konya . Noterliğinin 07/06/2021 tarihli ve …yevmiye numaralı ihtarnamesi ile …’na durum ihtar edildiğini, …’nun kullanmış olduğu taksitli ticari kredi borçlarının ihtara rağmen ödenmemesi sebebiyle 16.06.2021 tarihinde Konya . İcra Dairesi …E. Dosyası ile … ve … hakkında banka lehine ipotekli taşınmaz için ipotek limiti dahilinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını, Müvekkil banka kredi borçlusu …’nun takip konusu yapılan kredi borçları banka kayıtları ile sabit olup, İpotek belgesi ve Tapu resmi senediyle … nun müvekkil bankaya doğmuş ve doğacak tüm borçları için verilmiş bir ipotek söz konusu olduğundan, davacının ipoteğin kaldırılması yönünde ki iddiaları hukuki dayanaktan yoksun, haksız ve mesnetsiz olduğunu, …’nun müvekkil banka kredi borçlusu …’na kefaleti olmadığından davacının bu konudaki iddiaları da hukuki dayanaktan yoksun, haksız ve mesnetsiz olduğunu, bu sebeplerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesinibu sebeplerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… Kaymakamlığı Tapu Müdürlüğü’nden, … Bankası A.Ş …Şubesi Müdürlüğü’nden, Konya . İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası, Konya Kadastro Müdürlüğün’den ilgili bilgi ve belgeler temin edilmiş, Bankacı Bilirkişiden rapor aldırılmış, raporun taraflara tebliği sağlanmıştır.
Bankacı bilirkişi …19/08/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre; Bankalar yeniden yapılandırma kapsamına aldıkları kredilerde; TBK m.133-134’de belirtildiği üzere; kredi ilişkisinin başladığı Genel Kredi Sözleşmesinde yer alan tarafların açık iradesinin varlığını gerektirir. Tarafların açık iradesinin varlığı; yapılandırma kapsamına alıran krediye bağlı Genel KrediSözleşmesi ve/veya yapılandırma sonucu oluşacak yeni Ödeme Planma tüm tarafların imzası ile sağlanmaktadır. Ancak davacı … Genel Kredi Sözleşmesinde taraf olmayıp …’nun … Bankası’na doğmuş ve dağacak tüm borçları için ipotek veren 3.kişi konumundadır. Mevcut ipotek; İpotek resmi senedinde de belirtildiği üzere doğacak borçları da kapsaması sebebiyle yenilenen ve/veya yapılandırılan kredi borcunu temin etmeye devam etmektedir. Sonuç olarak; Davacı … ve … Bankası’nın … Tapu Müdürlüğü huzurunda imzaladıkları İpotek Resmi Senedi’nde; teminata alınan ipotek, borçlunun doğmuş ve doğacak tüm borçlarını karşıladığı ve borçlu namma kullanıları ve kullandırlacak her tür krediye istinaden alındığını açık bir şekilde belirtmektedir. Bununla bağlantılı; ipoteğin kredi borcunu temin etmeye devamı ettiği ve ipoteğin kaldırılmasının doğru olmayacağı yönünden rapor beyan etmiştir.
Dava, “Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)” davasıdır.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; … Bankası … Şubesinden …’nun 2018 yılı Mart ayı içinde kullandığı kredi için mülkiyetindeki Konya ili, … ilçesi, … Mahallesi, …. Ada, …. Parsel, 2. Kat, …. Bağımsız Bölümü banka lehine ipotek ettirdiğini, kredi borcu zamanında ödenmediğinden davalı tarafından mülkiyetindeki ipotekli taşınmazın satışı için Konya . İcra Müdürlüğünün … dosyası ile takip başlatıldığını, daha sonra şifahen … ile davalı arasında 18.10.2019 -17.10.2023 tarihleri arasını kapsayacak şekilde yeniden kredi yapılandırma yapıldığını, bu yapılandırmada kredi miktarının 393.500,00 TL, kredinin veriliş tarihinin 18.10.2019 olarak belirlendiğini öğrendiğini, bu yapılandırma ile eski kredi borcunun bu yeni kredi ile kapatıldığı sonucu çıktığını, yeniden kredi yapılandırması ile … tarafından çekilen eski kredi borcunun kapatıldığı, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davalı aksini iddia etse bile Yargıtay . Hukuk Dairesinin emsal kararı ve mahkemece gözetilecek diğer hususlar dikkate alınarak davalıya borcumun olmadığını tespitine; Konya ili, … ilçesi, … Mahallesi, …. Ada, …. Parsel, 2. Kat, …. Bağımsız Bölüm üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına; Konya . İcra Müdürlüğünün … sayılı esas dosyasında devam eden takibin iptal edilmesine, yargılama giderleri ile ileride vekille temsil edilmem hâlinde vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği, davanın İİK.72. maddesine dayalı menfi tespit davası olduğu, İİK.72.maddesinde; “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir….” şeklinde, 6102 sayılı TTK.778/1-d maddesi yollaması ile TTK’nun 687.maddesinde; “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun. (2) Alacağın temliki yoluyla yapılan devirlere ilişkin hükümler saklıdır.” şeklinde, 6102 sayılı TTK’nun 825.maddesinde;”(1) Borçlu, emre yazılı bir senetten doğan alacağa karşı ancak senedin geçersizliğine ilişkin veya senet metninden anlaşılan def’ilerle alacaklı kim ise ona karşı, şahsen haiz bulunduğu def’ileri ileri sürebilir.(2) Borçlu ile önceki hamillerden biri veya senedi düzenleyen kişi arasında doğrudan doğruya varolan ilişkilere dayanan def’ilerin ileri sürülmesi, ancak senedi iktisap ederken hamilin bilerek borçlunun zararına hareket etmiş olması hâlinde caizdir.” şeklinde düzenlemelerin yapıldığı görülmektedir.
Dosya İncelendiğinde ; açılan davanın bir nevi borcu olmadığın tespitine dayanan menfi tespit davası olduğu görülmekle birlikte , yapılan incelemelerde davacının dava dışı … hakkında …’nun davalı bankadan kredi temini için dava dışı üçüncü kişiye kefalet sağlamak amacıyla, yani bir nevi teminat göstermek için kendisine ait gayri menkul üzerinde ipotek vermiş olduğu, ancak dava dışı üçüncü kişinin davalı bankadan birden fazla kredi kullandığı ve bu nedenle davacının sadece dava dışı …’nun talep etmiş ve almış kullanmış olduğu kredi sözleşmesine istinaden dava konusu ipoteği verdiği ve söz konusu kredinin ödendiğini iddia ederek artık lehine verdiği ipoteğin kaldırılmasını talep ettiği, buna karşın davalının verilen kredi borcunun revize edildiği, aynı zamanda verilen ipoteğin bağımsız olarak verildiği, bu nedenle dava dışı …’nun borcu nedeniyle ipoteğin devam etmesi gerektiği savunması görülmüştür. Mahkememizce taraflar arasında uyuşmazlık konusunun verilen ipoteğin sürekli işlemlere tabi mi olduğu, yoksa sadece bir kredi sözleşmesine istinaden kullanıp kullanılmayacağı yönündeki itilafın ana konusu oluşturduğu mahkememizce yargılama neticesinde değerlendirilmiş olup, bu yönüyle irdelenerek verilen ipoteğin davalıya karşı dava dışı üçüncü kişinin almış ve alacak olduğu bütün miktarlara yönelik mi verildiği, yoksa sadece bir işlem üzerinde mi olduğu değerlendirildiğinde, taraflar arasında yapılan ipotek sözleşmesi incelendiğinde bankanın sınırsız haklara sahip olduğu ve bunu davacının kabul ettiği, Borçlar Kanununun ipoteğe ilişkin bütün hükümleri yasal olarak yerine getirildiği, yine yapılan değerlendirilmelerde davacının iddia ettiği borcun tam olarak bittiğinin ispatlanmadığı, söz konusu borcun revize edildiği, davacı tarafından verilen güvencenin dava dışı kişinin bütün borçlarını kapsadığı, bu konuya ilişin alınan bilirkişi raporunda benzer konulara işaret ettiği anlaşılmakla, dava dışı üçüncü kişinin borçlarının bitmemesi, alacak hakkı sahibi davalının alacağından kendi rızası ile vazgeçmemesi, bu nedenle davacının davasını ispatlayamadığı anlaşıldığından aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacının davasının REDDİ ile;
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile davacı tarafından fazladan yatırıldığı anlaşılan 120,60 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer OLMADIĞINA,
5-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca (dava değerinin 2.000.00 TL olduğunun kabulü ile) davalı vekili için 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın, kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin istek halinde davacıya iadesine, karar kesinleşinceye kadar iade alınmaz ise gider avansının artan kısmının 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde re’sen davacıya İADESİNE,
Dair ; davacı asil ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.09/03/2023

Katip Hakim