Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/437 E. 2022/391 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ :
DAVALI : … – …
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ :
KARARIN MAHİYETİ : RED

Mahkememizde görülmekte bulunan ” Menfi Tespit ” davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil dava dışı … Ltd. Şti. Nin internet üzerinden, sosyal medyadan ve gazeteler üzerinden yaptığı reklamları görerek davalıdan dört adet bağımsız bölüm satın almak istediği, sözleşmenin yapıldığı müvekkilin kısmi ödemeler yaptığı senetler yapıldığı, dava dışı şirket hakkında Konya . Tüketici Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile dava açıldığı, dava konusu bonolar ile Koya . İcra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasından borçlu olmadığının tespitine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile dava dışı lehtar şirket arasındaki hukuki ilişkiden kambiyonun mücerretliği genel kuralı kapsamında hiç bir şekilde sorumlu ve sözleşmenin sonuçlarından etkilenmesi mümkün olmayan davalı aleyhine açılan haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Açılan davanın menfi tespit istemine ilişkin dava olması nedeniyle Konya . Tüketici Mahkemesi tarafından görevsizlik kararı verilmekle dosyanın mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Mahkememizin … Esas sırasına kaydı yapılan dosyada Kangal Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazıldığı, yazılan talimatta tanık …’nın beyanında özetle; “… ve ben … ile ev almak maksadı ile sözleşme imzaladık, … bunun karşılığında …’e yüklü bir miktar para verdi, bunun karşılığında senet alıp almadığı konusunda emin değilim. Bu evlerin sayısı 2 yada 3 tanedir , biri Konya’dadır biri Alanya’dadır, yüzlerce kişi mağdur edildi. Ben de dava açtım, para ödedik ancak dairelerimizi alamadık. Temel atılmasından sonra hiçbir iş yapılmadı, … ortalıktan kayboldu, hiçbir şekilde ulaşamıyoruz. Yurtdışına kaçtığını sonra tekrar Türkiye’ye döndüğünü duyduk ama iletişime geçemedik. … … ilçesinden iş arkadaşım olur, ona yönelik bir icra takibi olup olmadığı konusunda bir bilgim yoktur. …’ın …’nın senetlerini başka bir kişiye devretmiş olma ihtimali yüksektir. Biz dediğim gibi yaptığımız ödemeler karşılığında hiçbir şey alamadık. …’nın ödediği peşinatın miktarını tam olarak bilmiyorum. Ben …’e verdiğim senetler dolayısıyla menfii tespit davası açtım, bir senedim için açtığım dava kesinleşti kazandım. Dediğim gibi ben de … da mağdur durumdadır, bildiklerim bunlardan ibarettir, tanıklık ücreti istemiyorum” dediği görülmüştür.
İstanbul . Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazıldığı, yazılan talimatta tanık Metin Kıraç’ın beyanında; “Ben davacıyı benim gibi mağdur olması sebebiyle tanıyorum, davalıyı tanımam, bende davacı gibi dava dışı … Ltd. Şti. Den 1 adet gayrimenkul almak için satış sözleşmesi imzaladım, bende bono verdim, ben dört ay boyunca bonoları ödedim, 40.000 TL de peşin ödedim. Ben bu şirketin Alanyadaki büroyla irtibata geçtim, biz noter huzurunda bir sözleşme yapmamıştık, dört ay sonra telefonla görüştüğümde … beyin yurtdışına gittiğini söylediler, bu şirketle bir daha irtibat kuramadık, evlerimizi de alamadık, ödediğimiz bedelleri de iade etmediler.Davacı … da benim gibi mağdur oldu, benimde davacı gibi ödenmeyen diğer bonolar nedeniyle aleyhime takip başlatıldı, bu sebeple davacı da benim gibi mağdur oldu, ortada yapılmış bir gayrimenkul de yoktur, şirket sahibi yurtdışına kaçtığından arsa halinde durmaktadır.bildiğim kadarıyla davalı …’ın, … Ltd. Şti ile bir irtibatları var ki verdiğimiz senetler ondaydı ve beni … diye birisi aradı, anlaşma teklif ettiler, bono bedelinden daha az miktarla anlaşalım dediler, bende kabul etmedim.Bu yaptığımız sözleşmelerin geçersizliği için Tüketici mahkemesinde davalar devam etmektedir, benim bilgim görgüm bu yöndedir, tanıklık ücreti talebim yoktur” demiştir.
Araklı Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazıldığı, yazılan talimatta tanık Süleyman Sami Atasoy’un beyanında; “Davacı ya da davalıyı tanımıyorum. Biz Konya dan daire almak için senetle ödeme yapmak için … isimli müteahhitle anlaşmıştık. Daha sonra evimizi yapmadı kaçtı. Senetleri başkasına verdiğini duydum. Ödemesini yaptığımız senetleri geri alamadık. Bu şekilde mağdur 1500 kişi olduğunu biliyorum. Bildiğim kadarıyla bana sorduğunuz davanın davacısına ödediğim senetleri vermiş. Bunun dışında aralarında bu konuda ne geçtiğini bilmiyorum.Davacı ya da davalı ile başka da bir ilgim yoktur, görmedim tanımıyorum. Başkaca diyeceğim bir şey yoktur” dediği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasında dava konusu taşınmaz ile alakalı olarak Konya . Tüketici Mahkemesi tarafından “Mahkememizin 25/07/2014 tarihli tensip zaptı gereğince “… ili, … ilçesi, … Kasabası, … , … Katlı, … daireli inşaatındaki … -… -… -… numaralı bağımsız bölümler” davalı … Mühendislik Tic. Ltdi. Şti adına kayıtlı ise taşınmazın tapu kaydı üzerine 3. şahıslara devir ve temlikinin önlenmesi için HMK nın 389-392 maddesi uyarınca İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA” karar verilmiş olup, tensip zaptı yazımız ekinde gönderilmiş olup, gerekli tedbir işleminin yapılarak mahkememize bilgi verilmesi rica olunur. ” şeklinde ara karar kurularak taşınmaza ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’na müzekkere yazılarak taraflar arasındaki soruşturma dosyasının incelenmek üzere istenildiği, soruşturma dosyasının incelenmesi neticesinde takipsizlik kararı verildiği görülmüştür.
Mahkememizce verilen 17/02/2021 tarihli … Esas, … Karar numaralı ilam ile Görevsizlik kararı verilerek dosyanın Konya . Tüketici Mahkemesi’ne gönderilme kararı verildiği görülmüştür.
Davalı vekilinin mahkememize vermiş olduğu 18/03/2021 tarihli istinaf dilekçesi ile dosyanın Konya BAM . HD’ye gönderildiği, HD’nin … Esas, … Karar sayılı ilamı ile 21/05/2021 tarihinde mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil dava dışı … Ltd. Şti. Nin internet üzerinden, sosyal medyadan ve gazeteler üzerinden yaptığı reklamları görerek davalıdan dört adet bağımsız bölüm satın almak istediği, sözleşmenin yapıldığı müvekkilin kısmi ödemeler yaptığı senetler yapıldığı, dava dışı şirket hakkında Konya . Tüketici Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile dava açıldığı, dava konusu bonolar ile Koya . İcra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasından borçlu olmadığının tespitine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
TTK 687. Maddesi uyarınca ” (1) Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.
(2) Alacağın temliki yoluyla yapılan devirlere ilişkin hükümler saklıdır.
” hükmü bulunmaktadır
İİK 72. Maddesinde” Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.
İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.
İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir.
(Değişik: 9/11/1988-3494/6 md.) Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez. (1)
(Değişik: 9/11/1988-3494/6 md.) Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. (1)
Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.
Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir.
Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazımgelmediğini ispata mecburdur. ” hükmü bulunmaktadır.
Somut olayımızda; Tüm dosya kapsamı ve deliler birlikte değerlendirildiğinde mahkememiz dosyasına toplanan deliller ve ilgili mahkeme evrakları incelendiğinde davalının iyi niyetli 3. Kişi olduğunun tespit edildiği, davalının bilerek borçlunun zararına hareket ettiğini ispat edilememesi hususları da dikkate alındığında Davacının davasının reddine, takip tedbiren durdurulduğundan İİK 72/4 maddesi gereğince 30.273,69 TL nin %20 si olarak tespit edilen 6.054,73 TL tazminatın davacıdan alınıp davalıya verilmesine, ve tedbir ile takibin durdurulmasına dair karar verilerek mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-İİK 72/4 maddesi gereğince 30.273,69 TL nin %20 si olarak tespit edilen 6.054,73 TL tazminatın davacıdan alınıp davalıya VERİLMESİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL nin mahsubu ile eksik, 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafından yapılan 35,50 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafça depo edilip kullanılmayan gider avansının bulunması halinde karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
7- AAÜT’ye göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/06/2022

Katip … Hakim …

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.