Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/436 E. 2022/706 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
İHBAR OLUNAN :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine mahkememize açılmış bulunan “İtirazın İptali”davasının yapılan açık yargılaması sonunda mahkememizce verilen 01.12.2020 tarih … Esas … Karar sayılı görevsizlik kararına istinaden dosyanın Konya .Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esasına tevzi edildiği, Konya . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 13.04.2021 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile karşı görevsizlik kararı verildiği, görev yeri belirlenmesi bakımından dosya Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4.Hukuk Dairesine gönderildiği, Konya Bölge Adliye Mahkemesi .Hukuk Dairesinin 09.09.2021 tarih ve … Esas … Kararı ile mahkememizin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilerek dosya mahkememize iade edilmekle, dava dosyasının mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılmakla davanın yapılıp bitirilen açık yargılaması sonunda:
HEYETİMİZCE GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 15.10.2019 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı … Sitesi’nin içerisinde birçok işyeri ve fabrikanın bulunduğu bir yapı olduğunu, … Sitesinin bulunduğu yerleşkede 24/08/2018 tarihinde saat 17:12 sularında oldukça geniş bir alana yayılan ve sanayi sitesinde bulunan 9 işyerinin zarar görmesine yol açan oldukça büyük çaplı bir yangın meydana geldiğini, yangın sebebiyle zarar ögren işyerlerinde meydana gelen maddi hasarın hayli yüksek olduğunu ve söz konu işyerlerinin adeta kül olma seviyesine geldiğini, meydana gelen yangının çıkma sebebi olarak sitede güvenlik görevlisi olarak çalışan davalı …’ın kusuru/kastı olduğunun tespit edildiğini, …’ın meydana gelen yangın sebebiyle Konya . Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı üzerinden yargılandığını ve kendisine 10 yıl 5 ay hapis cezası verildiğini, yangın sebebiyle zarar gören işyerlerinden birisi olan … A.Ş.’nin müvekili sigorta şirketine “Birleşik Ürün Sigorta Poliçesi” kapsamında sigortalı olduuğnu, dava dışı sigortalı … A.Ş.’nin kiracısı bulunduğu başvuru dışı …’e ait depoda bulunan ve sigortalı şirkete ait malların meydana gelen yangında zarar gördüğünü ve kullanılamaz hale geldiğini, … Limited Şirketi bünyesinde hizmet veren ekspertizler tarafından hazırlanan kesin raporda sigortalı … A.Ş.’de meydana gelen zararın 535.773,87 olarak tespit edildiğini, müvekkili sigorta şirketinin tespit edilen hasar miktarını sigorta poliçesi sigortalıya ödemekle yükümlü olduğundan poliçe limiti çerçevesinde sigortalının hasarı karşılanarak 26/10/2018 tarihinde 535.773,87 TL ödendiğini, yangının çıkmasında davalı …’ın eylemlerinin etkisinin tartışılmaz olduğunu, Konya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daresi Başkanlığı tarafından hazırlanan yangın raporunda yangının çıkış sebebi olarak “Yangın söndürüldükten sonra yapılan inceleme sonucunda: … Tic. Ltd. Şti’ye ait kamera görüntüleri incelendiğinde açık kimliği emniyet ekiplerince de tespit edilen site güvenlikk personelinin önce … Keresteye ait bahçeye duvardan atlayarak ardından bitişiğindeki … ait işyerine ara duvardan geçtiği, yangının başlangıç noktası şahsın duvardan girdiği yer olup yangının başlama zamanı da şahsın görüntülerde koşarak uzaklaştığı dakika ile eş zamanlıdır. Söz konusu şahsın içeride kaldığı süre içerisinde herhangi bir ateş kaynağı ve hızlandırıcı kullanarak ahşap malzemeleri yaktığı düşünülmektedir. Aynı şahsın yangının başlamasını görmesine rağmen ihbar etmediği yangının hızlıca büyüyerek ısının çok arttığı rüzganın etkisiyle diğer işyerlerine hızlıca sirayet ettiği tespit edilmiştir” şeklinde olduğunu, davalı …’ın yargılandığı ceza dosyasında “… Sitesi Yöneticiliğinde özel güvenlik görevlisi olarak çalıştığını ve özel güvenlik görevini sanayi yönetiminin kendisinin belirlediğini açıkça beyan ettiğini, … Sitesi Yöneticiliğinin Türk Borçlar Kanununun 66. maddesi gereği …’ın fiil ve eylemlerinden sorumlu olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin sigortalısına ödediği tutar için … ve … Sitesi Yöneticiliğine başvuru hakkının doğduğunu, müvekkili şirket tarafından … Sitesi Yöneticiliğine ilk olarak 31/10/2018 tarihinde yazılı talepte bulunulduğunu, ancak site yöneticiliğinin bu talebi 19/11/2018 tarihli yazısı ile reddettiğini, bu sebeplerle davalılar aleyhine Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibine geçildiğini ancak borçlu tarafların itirazı üzerine takibin durduğunu, davalıların icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ederek müvekkili şirketin alacağını tahsil etmesini engellediklerini, müvekkili şirketin alacağının likit bir alacak olması sebebiyle haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itiraz eden borçlunun İİK’nun 67. maddesinde öngörülen icra inkar tazminatı ödemesi gerektiğini, bu nedenlerle müvekkili şirketin alacağının hayli yüksek olması sebebiyle hak kayıplarının önüne geçilmesi ve davalı-borçluların varsa malvarlığı (banka hesapları, tapu vs…) değerleri üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı-borçlular tarafından Konya .İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak yapılan itirazın iptali, işleyecek faiziyle birlikte takibin devamına ve %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sitesi Yöneticili 05.11.2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu alacak iddiasının temelinin haksız fiilden kaynaklanan bir alacağa ilişkin rüc’u davasına dayandığını, site yöneticiliği işyeri malikleri adına genel kurul ile kendisine verilen işlerde kat maliklerini temsil edebileceğini, site yöneticiliği’nin görevlerinin 634 s. Kat Mülkiyeti Kanunu ile belirlendiğini, bunun dışında işyeri maliklerinin uhdesinde yenilik doğuran hak ve borçlardan doğrudan etkilenecek işyeri sahiplerini iş bu davada 634 s. Kanu’nun 35. Maddesi dışındaki işlerde site yöneticiliğinin temsil yetkisi bulunmadığını, ayrıca davacının dava dışı … San. AŞ’nin halefi konumunda olup aynı zamanda işveren konumunda olduğunu, davacının tüm tazminat taleplerinin vekil konumunda olan site yönetiminden değil, kendisinin de işveren olduğu diğer işveren konumunda olan diğer işyeri maliklerine karşı arsa payı oranında ileri sürmesinin gerektiğini, tüm tazminat iddialarının site yöneticiliğinden talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu, şayet ortaya çıkan zararın, zarar verenin kendi kusurunun dışında işverenin de kusurundan kaynaklanmış ise bu zarar işverenlerin malik olduğu taşınmazlardaki arsa payı oranına göre istenmesinin gerektiğini, davanın her bir işverene karşı ayrı ayrı ileri sürülmesinin gerektiğini, iş bu davanın 634 s. Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca işyeri maliklerine karşı açılması gerekirken davalı Site yöneticiliğine yöneltilen bu dava site yöneticiliğinin olağan yönetim işleri dışında kalan bir konu olduğundan davalı site yöneticiliği’nin davada taraf sıfatının bulunmadığını, yargılama sonucunda tazminat ödenmesi yönünde verilecek kararın tüm kat (işyeri) maliklerini doğrudan doğruya etkileyeceğinden davanın kat (işyeri) maliklerine karşı yöneltilmesinin gerektiğini, tüzel kişiliği olmayan ve davalı işverenler nezdinde borç doğurucu mali sorumluluk işlemleri için temsil yetkisi de bulunmayan site yöneticiliğine yöneltilen davanın taraf sıfatı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinin gerektiğini, dava konusu yangının çıkmasına kasten sebep olanın … Sitesi’nde güvenlik görevlisi olan şahıs diğer davalı … olduğunu, yangın sonrasında Konya .Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas Sayılı dosyası ile kamu davası açıldığını, yapılan yargılama sonrasında kasten mala zarar verme suçundan mahkum edildiğini, Konya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı’nın yangın raporuna göre güvenlik personeli …’ın davaya konu yangının çıkmasına kasten sebebiyet verdiğini, 6098 Sayılı TBK Md. 66 ‘da ” Adam çalıştıran, çalışanın, kendisine verilen işin yapılması sırasında başkalarına verdiği zararı gidermekle yükümlü olduğunu, adam çalıştıranın, çalışanını seçerken, işiyle ilgili talimat verirken, gözetim ve denetimde bulunurken, zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni gösterdiğini ispat ederse, sorumlu olmaz.” hükmünün yer aldığını, somut olay itibari ile meydana gelen zararın, hizmetin ifası sırasında ancak hizmetle ilgili bir zarar olmadığından hukuka aykırı eylem ile meydana gelen zarar arasında uygun nedensellik bağının bulunmadığını, diğer davalı …’ın gerçekleştirmiş olduğu eylemle vekil eden davalının çalışanına vermiş olduğu iş arasında da herhangi bir nedensellik bağının bulunmadığını, diğer davalı …’ın vekil eden davalı sitede güvenlik görevlisi olarak çalışmakta olup yangının çıkmasına verilen iş sebebiyle değil kasten kendisinin sebebiyet verdiğini, diğer davalı …’ın zarar verici eylemi ile hizmeti arasında gaye ve görev bakımından “sıkı bir” ilgi olmadığından vekil eden site yöneticiliğinin sorumlu tutulabilmesi mümkün olmadığını, müvekkilinin herhangi bir kusuru olmadığı gibi söz konusu olayın ortaya çıkacağını bilebilmesinin, öngörebilmesinin, engelleyebilmesinin de mümkün olmadığını, öngörülebilmesi mümkün dahi olmayan bir olayda müvekkilinin dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı gerekçe gösterilerek zarardan sorumlu tutulmaya çalışılmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, ayrıca müvekkili davalı … Sitesi’nde çalışmakta olan güvenlik personellerinin, … Sigorta Şirketi kapsamında Özel Güvenlik Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı olduğunu, sigorta poliçesi kapsamında özel güvenlik görevlilerinin üçüncü kişilere vermiş olduğu zararların sigorta poliçesinde belirtilen tutara kadar Özel Güvenlik Mali Sorumluluk Genel Şartları içerisinde teminat altına alındığını, bu sebeple ortaya çıkan zarardan … Sigorta Şirketi’nin de sorumlu olup, davacı tarafça bu sigorta şirketinin de dahili davalı olarak dahil etmesinin gerektiğinden bahisle haksız ve hukuka aykırı açılan davanın vekil eden davalı bakımından reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı … 25.10.2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; 24.08.2018 tarihinde yaşanan olaydan dolayı herhangi bir kastının olmadığını ve olaydan sonra yapılan incelemelerde gerek hazırlık aşamasında yapılan keşif, gerek ise Ankara Kriminal İnceleme ve Gönderilen Giyim Eşyalarında Kimyasal bir artığa yanıcı veya yakıcı v.s.patlayıcı herhangi bir bulguya rastlanılmadığının tespit edildiğini, olayın kasten olmadığını, Konya .Asliye Ceza Mahkemesi ile yargılanmakta olan dosyasında henüz bir sonuca ulaşılmadığını ve üzerine kayıtlı bulunan dosya numarasında gerek şahsı adına gerek ise … Sitesi Yöneticiliği adına herhangi bir ihtiyati tedbirin konulmamasını talep ve beyan etmiştir.
Tarafların bildirmiş oldukları delilleri, Konya .Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası, Konya .İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ve sigorta kayıtları ilgili yerlerden dosyamız içerisine celbedilmiştir.
Mahkememizce verilen 01.12.2020 tarih … Esas … Karar sayılı görevsizlik kararına istinaden dosyanın Konya .Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esasına tevzi edildiği, Konya . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 13.04.2021 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile karşı görevsizlik kararı verildiği, görev yeri belirlenmesi bakımından dosya Konya Bölge Adliye Mahkemesi .Hukuk Dairesine gönderildiği, Konya Bölge Adliye Mahkemesi .Hukuk Dairesinin 09.09.2021 tarih ve … Esas … Kararı ile mahkememizin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilerek dosya mahkememize iade edildiği anlaşılmıştır.
Dosyamız içerisine celbedilen Konya .İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının incelemesinde; Alacaklısının … Sigorta A.Ş., borçlularının … Sitesi Başkanlığı ve … olduğu, 535.773,87 TL asıl alacak, 7.001,76 TL işlemiş faiz (yasal faiz) olmak üzere toplam 542.775,63 TL alacaktan kaynaklı ilamsız takip yoluyla icra takibi başlatıldığı, takip dayanağının 24.08.2018 tarihinde meydana gelen yangında alacaklı şirkete sigortalı bulunan iş yerinde oluşan zararın rüc’uen tahsilinden kaynaklı olduğu, Örnek 7 ödeme emrinin borçlu şirkete 21.12.2018 tarihinde, diğer borçlu …’a 13.02.2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu şirket vekili aracılığıyla UYAP sistemi üzerinden 24.12.2018 tarihinde takibe, borca, faizine ve fer’ilerine itiraz edildiği ve yapılan itiraz sonucunda borçlu şirket yönünden 25.12.2018 tarihinde icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, yine borçlu … E Tipi Kapalı Cezaevi Müdürlüğü kanalı ile Konya .İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu 14.02.2019 tarihli dilekçesi ile alacaklı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığından borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz ederek takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ettiği ve yapılan itiraz sonucunda borçlu … yönünden 14.02.2019 tarihinde icra takibinin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasının konusunda uzman aktüerya bilirkişi Av.Arb….’a tevdi edilerek, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda rapor düzenlenmesinin istenildiği, Aktüerya bilirkişisi Av.Arb…. tarafından düzenlenen 19.01.2022 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı sigorta şirketinin, dava dışı sigortalı … A.Ş.’ye ödemiş olduğu yangın sigortası tazminatı nedeniyle, davalılar … Sitesi Yöneticiliği ve …’a rüc’u edebilmesi hususundaki değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğu için bu hususta bir tespit yapılmadığını, davacı sigorta şirketinin, dava dışı sigortalı … A.Ş.’ye ödemiş olduğu 535.773,87 TL yangın sigortası tazminatının mevzuat hükümleri, yangın sigortası genel şartları ve sigorta poliçesine uygun olduğu, davacı sigorta şirketinin, dava dışı sigortalı … A.Ş.’ye ödemiş olduğu yangın sigortası tazminatı nedeniyle; 6102 sayılı TTK nun 1472.maddesi gereği, dava dışı sigortalı … A.Ş.’nin halefi olduğu ve rüc’u hakkına sahip olduğu, davacı sigorta şirketi tarafından davalılar hakkında yapılan Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından istenen asıl alacak (535.773,87 TL) talebinin ödenen tazminat tutarı ile uygun olduğunun, ancak takip öncesi istenen faiz miktarının uygun olmadığının, buna göre davalı …’ın takip öncesi temerrüde düşürüldüğüne ilişkin dosyada bir bilgi ve belge olmaması nedeniyle takip öncesi faiz hesabının yapılamadığının, davalı … Sitesi Yöneticiliğinden istenecek takip öncesi faiz miktarının ise; 03.11.2018-19.12.2018 tarihleri arası (43 gün) 6.077,00 TL olabileceğinin, davacı sigorta şirketi tarafından ödemeye esas alınan ekspertiz raporundaki emtialara ilişkin değer tespitlerinin denetlenmesinin; uzmanlık alanı dışında olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak; Mobilya – Marangoz – Ağaç İşleri Uzmanlık alanında uzman bir bilirkişiye tevdi edilerek; Davacı şirket tarafından rüc’uya tabi ödemeye ilişkin dava dışı şirketin hasarı ile ilgili rapor düzenlenmesinin istenildiği, Mobilya bilirkişisi … tarafından düzenlenen 20.09.2022 tarihli bilirkişi raporunda; Ekspertiz raporunda envanter dökümünde adet ve değerleri belirtilen ürünlerin 2018 yılı piyasa değerlerine uygun olduğunun, ekspertiz raporunda 533.773,86 TL doğruluğu ve 2.000,00 TL iş durması bedeli uzmanlık alanı dışında olduğu için ve iş yerinde kaç kişi çalışıyor ve kaç gün iş durması olduğu bilinmediğinden 2.000,00 TL’lik iş durması bedelinin takdirinin mahkemede olmakla birlikte 533.773,86 TL bedelin tarafınca doğruluğunun anlaşıldığının bildirildiği görülmüştür.
Dava, “Bileşik Ürün Sigorta Poliçesinden kaynaklanan rücu alacağına ilişkin yapılan icra takibine karşı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacı tarafın; davalı borçlu hakkında Konya .İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla takip yapıldığını, borçluların itirazda bulunduklarını, davalı borçluların haksız ve yersiz itirazlarının iptali ile takibin devamına ve davalıların icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine karar verilmesini talep ettiği, davalıların davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri, davanın yasal dayanağının İİK.67.maddesi ve 6102 sayılı TTK’nun 1472. Maddesi olduğu, davanın yasal dayanağını oluşturan İİK.67. maddesinde; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” şeklinde, TTK.1472.maddesinde;”(1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. (2) Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.” şeklinde düzenleme yapıldığı, Konya .İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasından alacaklı … Sigorta A.Ş. tarafından borçlular … Sitesi Başkanlığı ve … aleyhine 24.08.2018 tarihinde meydana gelen yangında alacaklı şirkete sigortalı bulunan iş yerinde oluşan zararın rüc’uen tahsilinden kaynaklı 535.773,87 TL asıl alacak, 7.001,76 TL işlemiş faiz (yasal faiz) olmak üzere toplam 542.775,63 TL alacaktan kaynaklı ilamsız takip yoluyla icra takibi başlatıldığı, Örnek 7 ödeme emrinin borçlu şirkete 21.12.2018 tarihinde, diğer borçlu …’a 13.02.2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu şirket vekili aracılığıyla UYAP sistemi üzerinden 24.12.2018 tarihinde takibe, borca, faizine ve fer’ilerine itiraz edildiği ve yapılan itiraz sonucunda borçlu şirket yönünden 25.12.2018 tarihinde icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, yine borçlu … E Tipi Kapalı Cezaevi Müdürlüğü kanalı ile Konya .İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu 14.02.2019 tarihli dilekçesi ile alacaklı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığından borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz ederek takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ettiği ve yapılan itiraz sonucunda borçlu … yönünden 14.02.2019 tarihinde icra takibinin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce verilen 01.12.2020 tarih … Esas … Karar sayılı görevsizlik kararına istinaden dosyanın Konya .Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esasına tevzi edildiği, Konya . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 13.04.2021 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile karşı görevsizlik kararı verildiği, görev yeri belirlenmesi bakımından dosya Konya Bölge Adliye Mahkemesi .Hukuk Dairesine gönderildiği, Konya Bölge Adliye Mahkemesi .Hukuk Dairesinin 09.09.2021 tarih ve … Esas … Kararı ile mahkememizin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilerek dosya mahkememize iade edildiği anlaşılmıştır.
Davalı … Sitesi Yöneticiliğinin davada taraf sıfatı bulunmadığına yönelik itirazı konusunda yapılan değerlendirmede;
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22/06/2022 tarih ve … Es. … Kar. Sayılı içtihadında;” Taraf sıfatına bir başka deyişle husumet ehliyetine gelince, bu kavram dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, “aktif husumeti”, davalı sıfatı ise “pasif husumeti” karşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukukî koruma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Taraf sıfatının bu anlamda önemli özelliği ise def’î değil itiraz niteliğinde olması nedeniyle taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve taraflar ileri sürmemiş olsa bile mahkemece re’sen nazara alınmasıdır. ” şeklinde kabul edilmiştir.
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 21/06/2018 tarih ve … Es. … Kar. Sayılı ilamında;” Taraf sıfatı, bir başka deyişle husumet ehliyeti, dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini belirler. Uygulamada davacı sıfatı aktif husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Taraf sıfatının bu anlamda önemli özelliği ise def’i değil itiraz niteliğinde olması nedeniyle taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği gibi taraflar ileri sürmemiş olsalar bile mahkemece re’sen nazara alınmasıdır. Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında, davacının, davalı … Sitesi Yöneticiliği ile 13.12.2007 tarihinde güvenlik hizmeti alımına ilişkin sözleşme imzaladığı ve davalı site yöneticiliğinin ana sözleşmesinde sanayi sitesi yönetim kurulunun site adına sözleşme yapma ve siteyi mahkemede temsile yetkisi bulunduğu anlaşıldığından davalının pasif husumet ehliyeti vardır. Bu nedenle davanın, davalıya karşı açılamayacağı gerekçesi ile hukuki değerlendirmede yanılgıya düşülerek dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi hatalı olup, davanın esasına girilerek bir karar verilmesi için kararın bozulması gerekmiştir.” şeklinde kabul edilmiştir.
Yapılan değerlendirmede UYAP istemi üzerinden yapılan kontrolde davalı …’ın diğer davalı sanayi sitesinde hizmet sözleşmesi kapsamında 06/07/2012- 26/08/2018 tarihleri arası çalıştığı, davalı sanayi site yönetiminin site adına sözleşme yaptığı, mahkemede temsil edilmek üzere vekaletname düzenlediği hususları dikkate alındığında davalı sanayi sitesinin taraf sıfıtı (pasif husumet ehliyeti) nın olduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı … Sitesi Yöneticiliğinin adam çalıştıran sıfatı ile sorumluluğunun bulunmadığına yönelik yapılan itirazın değerlendirilmesinde;
6098 sayılı TBK’nun 66.maddesinde;”Adam çalıştıran, çalışanın, kendisine verilen işin yapılması sırasında başkalarına verdiği zararı gidermekle yükümlüdür. Adam çalıştıran, çalışanını seçerken, işiyle ilgili talimat verirken, gözetim ve denetimde bulunurken, zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni gösterdiğini ispat ederse, sorumlu olmaz. Bir işletmede adam çalıştıran, işletmenin çalışma düzeninin zararın doğmasını önlemeye elverişli olduğunu ispat etmedikçe, o işletmenin faaliyetleri dolayısıyla sebep olunan zararı gidermekle yükümlüdür. Adam çalıştıran, ödediği tazminat için, zarar veren çalışana, ancak onun bizzat sorumlu olduğu ölçüde rücu hakkına sahiptir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 03/07/2018 tarih … Es. … Kar. Sayılı ilamında; ” Olay tarihinde yürürlükte bulunan BK’nun 55/1.maddesine göre; ”Başkalarını istihdam eden kimse, mahiyetinde istihdam ettiği kimselerin ve amelesinin hizmetlerini ifa ettikleri esnada yaptıkları zarardan mesuldür. Şu kadar ki, böyle bir zararın vukubulmaması için hal ve maslahatın icabettiği bütün dikkat ve itinada bulunduğunu yahut dikkat ve itinada bulunmuş olsa bile zararın vukuuna mani olamıyacağını ispat ederse mesul olmaz.” ( TBK m.66 )Borçlar Kanununun 55.maddesi hükmü gereğince adam çalıştıranın sorumlu tutulabilmesi için; zararın çalışanın hukuka aykırı eyleminden doğması ve zarar ile çalışanın eylemi arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir. Sorumluluk Hukukunun önemli ögelerinden biri de zarar ile eylem arasında illiyet bağının bulunmasıdır. İlliyet bağının kesildiği durumlarda kusursuz sorumlu olan kişi sorumlu tutulmayacaktır. Teoride ve uygulamada; mücbir sebep, zarar görenin tam kusuru ve üçüncü kişinin ağır kusuru ile illiyet bağı kesilir ve kusursuz sorumlu olan kişi sorumluluktan kurtulur. Adam çalıştıran, görülecek işe uygun fikri, mesleki bilgi ve yeteneklere sahip bir kişi seçmekle yükümlüdür. Seçeceği yardımcı kişinin göreceği iş için vasıflı, yeterli eğitim görmüş, yeni bilgi, yöntem ve tekniği, özümsemiş ve izlemiş olmasını arayacaktır (Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Prof. … , Cilt: 2-4 bası, sh.160). (HGK. 15.06.1994 gün ve … K.). Davalının bu en basit tedbirlere başvurmaması objektif özen görevini açıkça kötüye kullandığını kanıtlayan deliller olarak görülmelidir. Davalı, adam çalıştıran sıfatıyla sorumluluktan kurtulabilmesi için, gerekli özeni göstermiş olması halinde de zararın gerçekleşeceğini ispat etmesi icap etmesi gerekecektir. Somut olayda; olayın davalıların kat malikleri olduğu sitede, kat maliklerinin talimatları doğrultusunda hareket eden site görevlisinin, yaptığı iş ile ilgili eylemi nedeniyle dava konusu olayın meydana geldiği, kat maliklerinin, davalı … işlediği fiil nedeniyle B.K.’nun 55. (T.B.K. 66.) maddesi hükmü gereğince sorumlu tutulmaları gerektiği anlaşıldığından yazılı gerekçe ile iş bu davalılar açısından davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. ” şeklinde kabul edilmiştir.
Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 10/12/2019 tarih ve … Es…. Kar. Sayılı ilamında; ” Dava, işyeri sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.6098 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 66.maddesi hükmüne göre “Adam Çalıştıranın Sorumluluğu” düzenlemesiyle işverene sorumluluk yüklemektedir. İşçilerin çalışmasından yararlanan işverene, kendi hakimiyetinde çalışan kişilerin başkalarına zarar vermelerini önleyecek özenli davranışta bulunma yükümlülüğü getirilmiş, işçinin işini görürken üçüncü kişilere zarar vermesi durumunda, işverenin gerekli özeni göstermediği ve zararın bu sebeple meydana geldiği karine olarak kabul edilmiştir. Bilindiği gibi adam çalıştıranın sorumluluğu bir kusur sorumluluğu olmayıp, olağan sebep sorumluluğudur. Burada yasa adam çalıştırana genel nitelikte objektif bir özen yükümlüğü, bir gözetim ödevi yüklenmiştir. Adam çalıştıranın sorumluluğu kendisinin veya emrinde çalışan yardımcı kişinin kusurlu olup olmamasına bakılmaksızın, kusurdan bağımsız olarak doğmaktadır.Sorumluluğun doğması için objektif özen yükümlülüğünün ihlaliyle meydana gelen zarar arasında, uygun illiyet bağının bulunması yeterli kabul edilmiştir.” şeklinde kabul edilmiştir.
UYAP istemi üzerinden yapılan kontrolde davalı …’ın diğer davalı sanayi sitesinde hizmet sözleşmesi kapsamında olay tarihinde sigortalı olarak çalıştığı, yangının davalı …’ın görevli olduğu saatte ve davacıya sigortalı olan şirket dışında dava dışı Konya palet isimli iş yerinde çıkardığı yangın nedeniyle davacı şirkete sigortalı iş yerinde de yangın çıktığı, davalı … hakkında Konya . Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Es…. Kar. Sayılı dosyasından kamu davası açıldığı ve davalının kasten yangın çıkarmak suçundan mahkumiyetine karar verildiği, davalı sanayi sitesi’nin objektif özen yükümlülüğünü yerine getirmediği, oluşan zarar ile uygun illiyet bağının bulunduğu, davalının gerekli özeni göstermiş olması halinde de zararın gerçekleşeceği yönünde herhangi bir delil sunmadığı, bu nedenle 6098 sayılı TBK’nun 66.maddesi kapsamında oluşan zarardan sorumluluğunun bulunduğu mahkememizce değerlendirilmiştir.( Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nin 04/03/2022 tarih ve… Es…. Kar. Sayılı ilamı da benzer doğrultudadır.)
Mahkememiz dosyasının konusunda uzman aktüerya bilirkişi Av.Arb….’a tevdi edilerek, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda rapor düzenlenmesinin istenildiği, Aktüerya bilirkişisi Av.Arb…. tarafından düzenlenen 19.01.2022 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı sigorta şirketinin, dava dışı sigortalı … A.Ş.’ye ödemiş olduğu yangın sigortası tazminatı nedeniyle, davalılar … Sitesi Yöneticiliği ve …’a rüc’u edebilmesi hususundaki değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğu için bu hususta bir tespit yapılmadığını, davacı sigorta şirketinin, dava dışı sigortalı … A.Ş.’ye ödemiş olduğu 535.773,87 TL yangın sigortası tazminatının mevzuat hükümleri, yangın sigortası genel şartları ve sigorta poliçesine uygun olduğu, davacı sigorta şirketinin, dava dışı sigortalı … A.Ş.’ye ödemiş olduğu yangın sigortası tazminatı nedeniyle; 6102 sayılı TTK nun 1472.maddesi gereği, dava dışı sigortalı … A.Ş.’nin halefi olduğu ve rüc’u hakkına sahip olduğu, davacı sigorta şirketi tarafından davalılar hakkında yapılan Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından istenen asıl alacak (535.773,87 TL) talebinin ödenen tazminat tutarı ile uygun olduğunun, ancak takip öncesi istenen faiz miktarının uygun olmadığının, buna göre davalı …’ın takip öncesi temerrüde düşürüldüğüne ilişkin dosyada bir bilgi ve belge olmaması nedeniyle takip öncesi faiz hesabının yapılamadığının, davalı … Sitesi Yöneticiliğinden istenecek takip öncesi faiz miktarının ise; 03.11.2018-19.12.2018 tarihleri arası (43 gün) 6.077,00 TL olabileceğinin, davacı sigorta şirketi tarafından ödemeye esas alınan ekspertiz raporundaki emtialara ilişkin değer tespitlerinin denetlenmesinin; uzmanlık alanı dışında olduğunun bildirildiği, mahkememizce Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak; Mobilya – Marangoz – Ağaç İşleri Uzmanlık alanında uzman bir bilirkişiye tevdi edilerek; Davacı şirket tarafından rüc’uya tabi ödemeye ilişkin dava dışı şirketin hasarı ile ilgili rapor düzenlenmesinin istenildiği, Mobilya bilirkişisi … tarafından düzenlenen 20.09.2022 tarihli bilirkişi raporunda; Ekspertiz raporunda envanter dökümünde adet ve değerleri belirtilen ürünlerin 2018 yılı piyasa değerlerine uygun olduğunun, ekspertiz raporunda 533.773,86 TL doğruluğu ve 2.000,00 TL iş durması bedeli uzmanlık alanı dışında olduğu için ve iş yerinde kaç kişi çalışıyor ve kaç gün iş durması olduğu bilinmediğinden 2.000,00 TL’lik iş durması bedelinin takdirinin mahkemede olmakla birlikte 533.773,86 TL bedelin tarafınca doğruluğunun anlaşıldığının bildirildiği, mahkememizce bilirkişi raporunun ayrıntılı ve denetimine açık olması nedeniyle kısmen hükme esas alındığı, iş durması bedeline ilişkin zararında sigorta eksperi’nin iş yerine inceleme için gittiği tarih ile yangın olayı arasında yaklaşık 4 günlük süre bulunduğu, eksperin çekmiş olduğu fotoğraflardan iş yerinin halen kullanılamaz halde bulunduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde sigorta şirketi tarafından ödenen iş durması bedeline bağlı tazminatının eksper raporunda belirtildiği şekilde yerinde olduğu, her ne kadar aktüerya bilirkişisi tarafından icra takibinde işlemiş temerrüt faizi yönünden temerrüde düşürülmesi hususu değerlendirilmiş ise de sigorta rücu davalarında alınması gereken temerrüt faizinin halefiyet ilkesi gereğince sigortalının zarar sorumlusundan isteyebileceği faizin niteliğine göre değişeceği gibi davacının ayrıca bir ihtara gerek görülmeksizin ödeme tarihinden itibaren temerrüt faizi isteyebileceği, ( Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 10/12/2007 tarih ve … Es…. Kar. sayılı ilamı benzer doğrultudadır) bu nedenle mahkememizce davacının icra takibinde yasal faiz talebinde bulunduğu hususları dikkate alınarak ödeme tarihi olan 26/10/2018- takip tarihi olan 18/12/2018 tarihleri arası hesaplamanın yapıldığı (535.773,87x %9/365×53=7.001,76 TL), böylece Konya .İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından davacı tarafından davalılar aleyhine yapılan icra takibine karşı davalıların itirazlarında haksız oldukları anlaşılmakla davanın kabulüne, davalıların İİK.67/2.maddesi gereğince takibe konu alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KABULÜ İLE;
1-Konya . İcra Müdürlüğünün … Es.sayılı dosyasından 535.773,87 TL asıl alacak, 7.001,76 TL takip tarihine kadar işlemiş temerrüt faizi olmak üzere toplam 542.775,63 TL’lik alacağa yönelik davalıların itirazlarının İPTALİ ile bu miktar alacak ve asıl alacağa icra takip tarihi olan 19/12/2018 tarihinden itibaren işletilecek %9 ve değişen oranlarda YASAL faiz uygulanmak ve tahsilde tekerrür olmamak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2-İİK.67/2.maddesi gereğince kabul edilen 542.775,63 TL’lik alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsilde tekerrür olmamak üzere müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 37.077,00 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 6.555,38 TL harç ve Konya .İcra Müdürlüğü’nün … Es.sayılı dosyasından alınan 2.713,88 TL peşin harç toplamı 9.269,26 TL harcın mahsubu ile bakiye 27.807,74 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad KAYDINA,
4-6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 6235 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad KAYDINA,
5-Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan toplam 6.679,28 TL ilk yargılama harcı, Konya .İcra Müdürlüğü’nün … Es.sayılı dosyasından alınan 2.713,88 TL peşin harç, 1.550,00 TL bilirkişi ücreti ile 407,70 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 11.350,86 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre hesaplanan 77.705,32 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının bulunması halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı … Sitesi Yöneticiliği vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20.12.2022

Başkan Üye Üye Katip

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.