Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/403 E. 2022/43 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ:
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ :
KARARIN MAHİYETİ : YETKİSİZLİK

Mahkememizde görülmekte bulunan ” Alacak ” davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının birincikalite.com sitesinin sahibi olduğunu, bu iş nedeniyle davacının dava dışı … ile tanışmış olduğunu, … ’in … Tekstil adına hareket ederek davalının ürünlerinin davacının sitesinde satış işine aracılık ettiğini, davacı ile davalının 22/07/2013 tarihinde sözleşme imzaladıklarını, davacının davalıya 28/06/2013’te 10.000TL, 22/07/2013’te 12.000TL olmak üzere toplam 22.000TL kapora gönderdiğini, ürünlerin satılmaması halinde sözleşmeye göre davalının 22.000TL Kapora ve buna ek 22.000TL’yi davacıya ödeyeceğini, davalının ürün satışı için gerekli işlemleri yapmadığını, davacının davalıdan sözleşme gereği 44.000TL talep ettiğini, davalını ödeme yapmadığını beyan ederek 44.000TL’nin ihtar tarihi olan 23/06/2015 tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı taraf, cevap dilekçesinde özetle; ispat yükünün davacı tarafta bulunduğunu, davacı tarafın … kargo belgesinin dahi davanın haksızlığını ortaya koyduğunu, bu belgeye göre davalı tarafından Kenya’ya ürün gönderildiğini, davacı ile sözlü olan bir kerelik ticari ilişkiye karşılık davacının kendisine ve onun isteği üzerine Kenya gibi birçok ülkeye numune gönderildiğini, davanın yetkisiz Çorlu Mahkemelerinde ikame edildiğini, Konya Mahkemelerinin yetkili olduğunu, taraflar arasında hiçbir şekilde yazılı anlaşma olmadığını, davacı ile bir defa ticareti ilişkisi olduğunu, bu ilişkinin yazılı değil sözlü olduğunu, davacının 2,550TL açık hesap borcu bulunduğunu, davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiş ve yetki itirazında bulunmuştur.
Çorlu . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas, … Karar 25/01/2021 tarihli gerekçeli kararına göre Yetki dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, Karar kesinleştiğinde ve kesinleşmeden itibaren 2 hafta içinde talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Konya Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine dair karar verildiği görülmüştür.
Mahkememize gönderilen dosyanın … Esas sırasına tevzi edildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekili davalı aleyhine Alacak (Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan) davası açmıştır.
Mahkemelerin yetkilerine ilişkin düzenlemelerin HMK.nun 5.Mad.-19.Mad. arasında düzenlendiği, HMK.nun 6.maddesinde;”Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. (2) Yerleşim yeri, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre belirlenir.” şeklinde, HMK’nın 17. Maddesinde “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” hükmü bulunduğu, HMK’nın 18. Maddesinde ise “Yetki sözleşmesinin geçerlilik şartları olarak “1)Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri konular ile kesin yetki hâllerinde, yetki sözleşmesi yapılamaz, 2) “Yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması, uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli veya belirlenebilir olması ve yetkili kılınan mahkeme veya mahkemelerin gösterilmesi şarttır.” hükmü bulunduğu, HMK’nın 19.maddesinde; ise “Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir.(2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.(3) Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir. (4) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir.” şeklinde düzenlendiği, HMK.nun 116.maddesinde kesin yetkinin bulunmadığı hallerde yetki itirazının ilk itirazlardan olduğunun, HMK.nun 117.maddesinde ilk itirazların hepsinin cevap dilekçesinde ileri sürülmesinin aksi takdirde dinlenmeyeceğinin, ilk itirazların ön sorunlar gibi incelenip karara bağlanacağının, HMK.138.maddesinde mahkemenin öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar vereceğinin, gerektiğinde ön inceleme duruşmasında tarafları dinleyebileceğinin düzenlendiği, aynı zamanda Yargıtay 19. HD’nin 02/06/2015 tarihli, 2015/387 Esas, 2015/1991 Karar sayılı ilamında da bu hususun hüküm altına alındığı görülmüştür.
Konu ile alakalı olarak 6100 sayılı HMK’nın 6. Maddesinde “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. (2) Yerleşim yeri, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre belirlenir.” hükmünün bulunduğu,
Yine 6100 Sayılı HMK nın 16. Maddesinde ” (1) Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmünün bulunduğu,
Yine aynı kanunun 19. Maddesinde ise ” (1) Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir.
(2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.
(3) Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir.
(4) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir.” hükümlerinin
4721 sayılı TMK’nın 19. Maddesinde ise “Yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir.
Bir kimsenin aynı zamanda birden çok yerleşim yeri olamaz.
Bu kural ticarî ve sınaî kuruluşlar hakkında uygulanmaz.” hükmünün bulunduğu bulunduğu görülmektedir.
Her ne kadar sözleşmeye dayalı bir dava açılmışsa da ortada taraflar arasında hukuken geçerli bir sözleşme olmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Davacı vekili mahkememizin 19/01/2022 tarihli duruşmada; “Taraflar arasında imza altına alınmış bir sözleşme yoktur, kapora ödemesinden kaynaklı bir para alacağı dava konusudur, dava dilekçemizi tekrar ederiz, eksik hususlar giderilsin, davamızın kabulünü talep ederiz,” demiştir.
Aynı tarihli duruşmada davalı vekili; ” araflar arasında imza altına alınmış sözleşme yoktur, davacı tarafın iddia ettiği kapora adı altında alınmış para alacağına ilişkindir, Müvekkilimin Dilek Baydemir veya Jelfi Triko testil ile resmi ya da gayri resmi bir bağı da yoktur.” demiştir.
Davacı yan davalıya ödediğini iddia ettiği paralarını talep etmektedir. Başka bir ifade ile para alacağını dava konusu etmektedir. TBK 89/1. Maddesinde ” Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anlaşma yoksa, aşağıdaki hükümler uygulanır; 1. Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde Alacaklının yerleşim yerinde ifası gereken bir borcun doğumundan sonra alacaklının yerleşim yerini değiştirmesi sebebiyle ifa önemli ölçüde güçleşmişse borç, alacaklının önceki yerleşim yerinde ifa edilebilir. ” şeklinde hüküm bulunmaktadır, dosya kapsamından anlaşılacağı üzere ise davacının yerleşim yeri … MAH. … SK. NO:… İÇ KAPI NO:… … TEKİRDAĞ adresidir, tüm deliller ile dosya kapsamı ve gerekli kanun maddeleri ve taraf vekillerinin beyanları birlikte değerlendirildiğinde dosyasının görevli ve yetkili Çorlu . Asliye Hukuk Mahkemesi’ne Gönderilmesine dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİ ile mahkememizin KARŞI YETKİSİZLİĞİNE,
2-Çorlu . Asliye Hukuk Mahkemesinin YETKİLİ olduğuna,
3-Kararın kanun yoluna başvurmaksızın kesinleşmesi halinde yetki konusunda yargı yerinin belirlenmesi maksadıyla dosyanın HMK.nun 21.ve 22.maddeleri gereğince Konya Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE,
4-6100 sayılı HMK.nun 331/2.maddesi gereğince harç ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin yetkili mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 07/02/2022

Katip … Hakim …

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.