Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/396 E. 2022/134 K. 21.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
KONYA KARAR
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR: 1-.
2-
3-
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 02/09/2021 tarihli dilekçesiyle; Davacı şirketin davalı şirketle 06/07/2017 tarihli gayrimenkul alım ve satım sözleşmesi akdettiğini, sözleşme gereği davalı şirketin … İli, … Mah. … Ada … Parselde … bağımsız bölüm numaralı 33.60 m2 alanlı gayrimenkulü satmayı taahhüt ettiğini, davacıların satış bedelini ödediğini, gayrimenkulün tapuda devir ve temlik alındığını, sözleşmede teslim süresinin belirlendiğini ancak bu güne kadar teslim yapılmadığını, davacılara bedel ödemesinin de yapılmadığını, bu nedenle hak kaybına uğradıklarını, dava konusu hakkında arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını beyan ederek gayrimenkul satım sözleşmesinden kaynaklı geç teslim nedeniyle kira kaybı bedeli olarak fazlaya dair haklar saklı tutularak 5.000,00 TL maddi tazminat alacağının yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalı vekilinin 15/11/2021 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacıların taleplerinin tamamının zamanaşımına uğradığını, davacı … ile müvekkili şirket arasında gayrimenkul satış sözleşmesi akdedildiğini, davanın taraflarının aynı zamanda sözleşmenin tarafları olması gerektiğini, müvekkili şirket ile … dışında … ve …nin davada taraf olarak gösterilmesinin hukuki mesnedi bulunmadığını, gayrimenkul satış sözleşmesine göre taşınmazın intifa hakkının süresiz olarak müvekkili şirketin devrettiği İng gayrimenkul … Ltd. Şti de olduğunu, bu nedenle davacıların davayı ikame etme hak ve yetkilerinin olmadığını, davacıların geç teslim olunduğu iddiasının doğru olmadığını, 18/07/2016 – 19/07/2018 tarihleri arasında yaşanan olağanüstü hal süresinden … AVM nin inşasının etkilendiğini, müvekkili şirketin söz konusu mücbir sebepler halinde dahi edimini tam olarak yerine getirdiğini beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Konya Esnaf Ve Sanatkarlar Odası Başkanlığından ilgili belgeler, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünden ilgili belgeler, Konya Vergi Dairesi Müdürlüğünden ilgili belgeler istenmiştir.
Davanın, İİK.67.maddesine bağlı itirazın iptali davası olduğu görülmüştür.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; Davacı şirketin davalı şirketle 06/07/2017 tarihli gayrimenkul alım ve satım sözleşmesi akdettiğini, sözleşme gereği davalı şirketin … İli, … Mah. … Ada … Parselde … bağımsız bölüm numaralı 33.60 m2 alanlı gayrimenkulü satmayı taahhüt ettiğini, davacıların satış bedelini ödediğini, gayrimenkulün tapuda devir ve temlik alındığını, sözleşmede teslim süresinin belirlendiğini ancak bu güne kadar teslim yapılmadığını, davacılara bedel ödemesinin de yapılmadığını, bu nedenle hak kaybına uğradıklarını, dava konusu hakkında arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını beyan ederek gayrimenkul satım sözleşmesinden kaynaklı geç teslim nedeniyle kira kaybı bedeli olarak fazlaya dair haklar saklı tutularak 5.000,00 TL maddi tazminat alacağının yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ettiği görülmekle davanın yasal dayanağını oluşturan İİK.67. maddesinde; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” şeklinde düzenlemenin yapıldığı görülmektedir.
Yargıtay . HD.nin 29/09/2015 gün ve … E. … K. sayılı emsal içtihadına göre, “Dava, taraflar arasında düzenlenen cari hesap sözleşmesinden doğan borç nedeni ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir… Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir. Türk Ticaret Kanununun 3. maddesinde, “Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” düzenlemesi getirilmiştir. Bir hukukî işlemin veya fiilin TTK’nın kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlemin veya fiilin olması gerekir. Somut olayda, her ne kadar davalı tacir ise de, davacıların gerçek kişi olduğu ve tacir olmadığı ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olmadığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.”
Somut olayda ; Dava her ne kadar mahkememizde açılmış ise de; Konya Esnaf Ve Sanatkarlar Odası Başkanlığının, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünün ve Konya Vergi Dairesi Müdürlüğünün cevabı yazısı içeriğinde … ve …nin tacir olmadığı gibi, taraflar arasındaki davanın taraflardan birisi tacir olmasa dahi ticaret mahkemelerinde görülmesi gereken mutlak ticari davalardan da olmadığı, anlaşıldığından Mahkememizin görevsiz olduğu sonucuna varılmış ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Mahkemelerin görevlerine ilişkin düzenlemelerin 6100 sayılı HMK.nun 1.2.3.4. maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 2.maddesinde;”Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” şeklinde düzenlendiği, yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 Sayılı Kanun ile değişik 6102 sayılı TTK. nun 5/3.maddesinde; “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenlemenin yapıldığı, Bu düzenleme ile Ticaret Mahkemeleri genel mahkemeler içinde yer alan Asliye Hukuk Mahkemelerinin bir dairesi olmaktan çıkarılarak genel mahkemeler arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğunun kabul edildiği, yine 6102 sayılı TTK.nun 4. Maddesinde Ticaret Mahkemelerinin görevine giren dava ve çekişmesiz yargı işlerinin düzenlendiği, dava şartlarına ilişkin düzenlemenin HMK.nun 114.ve 115.maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 114/1-c maddesinde mahkemenin görevli olmasının dava şartı olduğunun, aynı kanunun 115.maddesinde mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağının ve taraflarında her zaman ileri sürebileceğinin, dava şartlarının noksan olması halinde davanın usulden reddine karar verileceğinin, HMK’nun 138/1.maddesinde mahkemenin öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebileceğinin düzenlendiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın TTK.4.maddesinde tahdidi olarak sayılan dava türlerinden olmadığı gibi davalının … Tic. Ltd. Şti. olduğu, davacı … ve …’nin gerçek kişi olduğu, tacir olmadığı, ve ticari işletme ile ilgili hususlardan da olmadığı, eldeki davanın tazminat davası olduğu davanın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmakla Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından dava dilekçesinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine, Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Mahkememizin görevsiz olması nedeniyle davacının davasının DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE, karar kesinleştiğinde ve istek halinde dosyanın görevli Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
2-Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin GÖREVLİ olduğuna,
3-6100 sayılı HMK.nun 20/1.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurması halinde dava dosyasının görevli Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerine GÖNDERİLMESİNE, kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin başvurmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına KARAR VERİLMESİNE,
4-6100 sayılı HMK.nun 331/2.maddesi gereğince harç, arabuluculuk ücreti, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davaya görevli mahkemece devam edilmesi halinde görevli mahkemece, aksi takdirde talep halinde mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/02/2022

Katip … Hakim …