Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
KONYA KARAR
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZIM TARİHİ :
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Borçlu … Ticaret Limited Şirketi ve davalı/borçlu kefil … ile müvekkil banka arasında muhtelif kredi sözleşmelerinin imzalandığını, bu sözleşmeler gereğince borçlulara krediler kullandırıldığını, borçluların söz konusu kredi ve ürünlerin kullanımından kaynaklanan borçlarını süresinde ödememesi sebebi ile kendilerine ihtarnameler gönderilmiş ve ihtarnamenin tebliği ile temerrüde düşen borçlular hakkında Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğine ancak davalı/borçlu kefil … tarafından takibe itiraz edildiğini, bu davanın ikamesinden önce arabuluculuk sürecinin işletildiğini ancak anlaşmaya varılamadığını, borçlunun itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle; Davalı/borçlunun Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazlarının iptali ile takibin devamıyla alacağın tahsiline, İtiraz edilen alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere davalı/borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, Yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davalı/borçluldan tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, Davacı Bankaya asıl borçlu olan dava dışı borçlu … Tic. Ltd. Şti. nde 20.12.2018 ile 24.04.2019 tarihleri arasında temsile yetkili olup, iş bu tarihten sonra şirket ile hiçbir hukuki bağının kalmadığını, Müvekkilinin şirket paydaşı ve yetkili müdür sıfatıyla görev yaptığı zaman diliminde ne davacı bankaya ne de başkaca bir kurum ya da kuruluşa şirketinin borcu olmadığını, Müvekkilin devrettiği tarihten sonraki doğan borçlardan da müvekkilin sorumluluğunun bulunmadığının davaya konu Konya . İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası incelendiğinde takip konusu yapılan tüm alacak kalemlerinin müvekkilinnin hisselerini devrettiği ve yetkisinin sona erdiği tarihten sonraki tarihler olduğunu, davacı banka takip konusu yaptığı alacaklarına ilişkin kredi kullandırımını şirketin yeni hisse sahibi …’e ve şirkete yapmış olup, müvekkilinin şirket ile bağının kalmadığını bildiği halde, şirkete sonraki tarihlerde kullandırdığı kredilerin ve teminatların ödenmemesi durumunda eski pay sahibine karşı takip başlatmasının iyi niyetli olmadığını, Kefalet sözleşmeleri B.K. ‘da sıkı şekil şartlarına bağlanmış olup, bu hususları taşımayan bir kefalet sözleşmesinin de hukuken geçersiz olduğunu, buna göre davacı bankanın dosyaya delil olarak ibraz ettiği kefalet sözleşmesinde tarih kısmı sonradan banka tarafından doldurulmuş olup, yazının kesinlikle müvekkile ait olmadığını, Müvekkil hakkında başlatılan iş bu itirazın iptali davasının esastan reddini, Haksız ve kötü niyetli olarak başlatılan Konya . İcra Müd. … E. sayılı takibin müvekkil yönünden iptalini, Takibinde Haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, Yargılama masrafları, harç ve ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası istenmiş, … Bankası Anonim ŞTİ’den, Niğde İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden, T.C. … Bankası … Şubesi’nden, İstanbul Doğalgaz İgdaş Genel Müdürlüğü’nden, İstanbul İski Genel Müdürlüğü’nden, İstanbul Bedaş Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş’den, CK Boğaziçi Elektrik Perakende Satış A.Ş’den ilgili evraklar alınmış, ATK’dan rapor alınmış ve raporun taraflara tebliği sağlanmıştır.
Dava, “İtirazın İptali ” davasıdır.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; Borçlu … Ticaret Limited Şirketi ve davalı/borçlu kefil … ile müvekkil banka arasında muhtelif kredi sözleşmelerinin imzalandığını, bu sözleşmeler gereğince borçlulara krediler kullandırıldığını, borçluların söz konusu kredi ve ürünlerin kullanımından kaynaklanan borçlarını süresinde ödememesi sebebi ile kendilerine ihtarnameler gönderilmiş ve ihtarnamenin tebliği ile temerrüde düşen borçlular hakkında Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğine ancak davalı/borçlu kefil … tarafından takibe itiraz edildiğini, bu davanın ikamesinden önce arabuluculuk sürecinin işletildiğini ancak anlaşmaya varılamadığını, borçlunun itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle; Davalı/borçlunun Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazlarının iptali ile takibin devamıyla alacağın tahsiline, İtiraz edilen alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere davalı/borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, Yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davalı/borçluldan tahmiline karar verilmesini talep ettiği, davanın İİK.72. maddesine dayalı menfi tespit davası olduğu, İİK.72.maddesinde; “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir….” şeklinde, 6102 sayılı TTK.778/1-d maddesi yollaması ile TTK. 677. Maddesinde; “Bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kişilerin imzasını, sahte imzaları, hayali kişilerin imzalarını veya imzalayan ya da adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imzaları içerirse, diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmez.” şeklinde, TTK. 778/1-a maddesi yollaması ile TTK’nun 687.maddesinde; “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun. (2) Alacağın temliki yoluyla yapılan devirlere ilişkin hükümler saklıdır.” şeklinde, 6102 sayılı TTK’nun 825.maddesinde;”(1) Borçlu, emre yazılı bir senetten doğan alacağa karşı ancak senedin geçersizliğine ilişkin veya senet metninden anlaşılan def’ilerle alacaklı kim ise ona karşı, şahsen haiz bulunduğu def’ileri ileri sürebilir.(2) Borçlu ile önceki hamillerden biri veya senedi düzenleyen kişi arasında doğrudan doğruya varolan ilişkilere dayanan def’ilerin ileri sürülmesi, ancak senedi iktisap ederken hamilin bilerek borçlunun zararına hareket etmiş olması hâlinde caizdir.” şeklinde düzenlemelerin yapıldığı görülmektedir.
Dosya incelendiğinde ; davacı olduğunu iddia eden alacaklı … Bankasının Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası uyarınca yapmış olduğu takibe davalı borçlunun itiraz etmiş olması üzerine davacı alacaklı tarafından mahkememize itirazın iptali davası açılmış olduğu görülmüştür.
Dosya incelendiğinde; davalı vekilince davaya konu kredi sözleşmesindeki imzanın borçluya ait olmadığı iddiasıyla davaya konu icra takibine itiraz etmiş olduğu anlaşılmakla mahkememizce bu itiraza yönelik incelemeler yapılmış, borçluya ait imza örnekleri toplanmış ve borçludan imza örneği bizzat alınarak toplanan toplanan imza örneklerinin karşılaştırılmak üzere dosyasının ATK’ya gönderildiği görülmüştür. ATK’dan gelen rapor doğrultusunda söz konusu imzaların davalıya ait olmadığı bilirkişi raporunda belirlenmiştir.
Davacının bilirkişi raporuna yönelik yapmış olduğu itirazlar mahkememizce değerlendirilerek yeni bir rapor alınmasının dosyamıza yeni bir açıklayıcı durum kazandırmayacağı ve usul ekonomisi yönünden dikkate alınarak reddine karar verilip alınan raporun denetime elverişli olduğu kabul edilmekle, davaya konu kefalet sözleşmesindeki imzanın borçluya ait olmadığı , dolayısıyla borçlunun söz konusu sözleşmeye dayanarak herhangi bir borcunun bulunduğun ispatlanamaması nedeniyle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE;
1-Davacının davasının REDDİ ile;
2-İspatlanamayan kötü niyet tazminatının REDDİNE
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 772,77 TL harçtan mahsubu ile davacı tarafından fazladan yatırıldığı anlaşılan 592,87 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya İADESİNE,
4-6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 6235 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince davacıdan alınarak Hazine’ye gelir KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davalı tarafından yapılan 2.393,86 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca (dava değerinin 78.760,00 TL olduğunun kabulü ile) davalı vekili için 12.601,60 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
8-Taraflarca tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın, kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin istek halinde taraflara iadesine, karar kesinleşinceye kadar iade alınmaz ise gider avansının artan kısmının 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde re’sen taraflara İADESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/05/2023
Katip Hakim