Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/371 E. 2023/503 K. 04.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : … – … …
VEKİLLERİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : KABUL

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine Konya .İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibine konu bonolar üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmaması ve ayrıca alacaklıya da herhangi bir borcu bulunmaması sebebiyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile tedbir kararı verilerek icra takibinin durdurulmasını Müvekkilinin Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra takip dosyasından davalıya borçlu olmadığının tespit edilmesini, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeni ile takip konusu miktarın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinden özetle; Fazlaya dair tüm hakları saklı kalmak kaydı ile; İhtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ve takibin devamına karar verilmesini, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini ve davacının yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Mahkememiz ara kararı uyarınca talimat yazılarak Antalya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Talimat sayılı dosyasından davacı … ait imza örnekleri alınmıştır.
Taraf vekillerinin bildirmiş olduğu kurum ve kuruluşlara müzekkere yazılarak davacıya ait imza örnekleri dosyamıza kazandırılmıştır.
Mahkememiz ara kararı uyarınca dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumuna sevki ile dosya kapsamındaki delillerin incelenmesi neticesinde alınan bilirkişi raporundan özetle; Tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından yapılan incelemede; inceleme konusu senetlerde atılı borçlu imzaları ile …’in mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği hususlarını bildirir raporlarını tanzim etmişlerdir.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiştir.
Dava; Menfi Tespit davasıdır.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili davalı aleyhine Menfi Tespit davası açmıştır.
2004 sayılı İİK’nın 72. Maddesinde; “(Değişik: 18/2/1965-538/43 md.) Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir. (Değişik: 9/11/1988-3494/6 md.) Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez. (1) (Değişik: 9/11/1988-3494/6 md.) Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. (1)Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir. Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur.
Davacı (borçlu) Lehine tazminata Hükmetmenin koşulları
“a)Alacaklının borçlu hakkında icra takibinde bulunmuş olması: Borçlunun açtığı menfi tespit davasından önce veya dava sırasında, alacaklı tarafından borçluya karşı bir icra takibi yapılmışsa, menfi tespit davasının borçlu lehine sonuçlanması halinde, ayrıca borçlu lehine tazminata hükmedilemez.
b) İcra takibinin hem “haksız” ve hem de “kötü niyetle” yapılmış olması: Bu tazminata ancak, alacaklının yaptığı takibin hem “haksız” ve hem de “kötü niyetle” yapılmış olması halinde hükmedilir. Başka bir deyişle, takibin sadece ”haksız” olması yeterli olmayıp, ayrıca “kötü niyetle” de yapılmış ve bu hususların davacı-borçlu tarafından ispat edilmiş olması gerekir.
c) Davacı – borçlunun, lehine tazminata hükmedilmesini talep etmiş olması: Yukarıdaki iki koşul gerçekleştiğinde mahkeme kendiliğinden tazminata hükmetmez. Tazminata ancak, davacı – borçlunun bunu “talep etmiş” olması halinde hükmedilir. İcra takibinden sonra açılan olumsuz tespit davalarında, borçlunun, tazminat isteminin dava dilekçesinde bildirilmesi gerekir. Ancak, talep dava dilekçesinde bildirilmemişse “istemin genişletilmesi” itirazı ile karşılaşmadan, bu istemini daha sonra dava içinde de ileri sürebilir.” bilgileri ışığında,
2004 Sayılı İİK’nın 72/5. Maddesinde; “(Değişik: 9/11/1988-3494/6 md.) Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. ” ile
2004 Sayılı İİK’nın 72/6. Maddesinde; “Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı,
Mahkememiz ara kararı uyarınca dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumuna sevki ile dosya kapsamındaki delillerin incelenmesi neticesinde düzenlenen ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda; Tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından yapılan incelemede; inceleme konusu senetlerde atılı borçlu imzaları ile …’in mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği hususlarını bildirir raporda dikkate alındığında,
Davalı her ne kadar ciro silsilesinde 3. Şahıs gibi gözükse de lehtar davalı – alacaklının babası olması nedeniyle dava konusu bononun hukuki durumunu bilmesi gerektiği veya bilebilecek durumunda olduğundan Mahkememizce haksız ve kötüniyetli olduğu sonuç ve kanaatine varılarak İİK 72/5 gereği tazminata hükmedilmiştir.
İcra dairesine ödenen paranın iadesi talep edildiğinden İİK 72/6 gereği istirdadına karar verilmiştir.
TMK 1/3. Maddesinde; “Hâkim, karar verirken bilimsel görüşlerden ve yargı kararlarından yararlanır.”
Anayasa’nın 138/1. Maddesinde; ” Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler.” düzenlemeler olduğu,
Somut olayımızda; tüm dosya kapsamı, dosyadaki tüm bilgi – belgeler, tüm deliller, tarafların iddia – savunmaları, yukarıda yapılan açıklamalar, bir bütün halinde değerlendirildiğinde, TMK 1/3 ve 6100 Sayılı HMK 297. Maddesi kapsamında Anayasa’nın 138/1 maddesi atfı ile Davacının, Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından davalıya borçlu olmadığının tespitine, İİK 72/6 gereği borçlu tarafından ödenen 9.037,64TL’nin davalı – alacaklıdan istirdatı ile davacı borçluya verilmesine, Davacının tazminat talebi olduğundan İİK 72/5. Maddesi gereği 14.715,87 TL nin %20 si olan 2.943,17 TL nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, Karar kesinleştiğinde evrak asıllarının ilgili birimlere iadesine dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
1-Davacının, Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-İİK 72/6 gereği borçlu tarafından ödenen 9.037,64TL’nin davalı – alacaklıdan istirdatı ile davacı borçluya VERİLMESİNE,
3-Davacının tazminat talebi olduğundan İİK 72/5. Maddesi gereği 14.715,87 TL nin %20 si olan 2.943,17 TL nin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
4-Karar kesinleştiğinde evrak asıllarının ilgili birimlere İADESİNE,
5-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 1.005,24-TL harçtan dava başında yatırılan 97,70-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 907,54‬-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 14.715,87-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan sarfına mecbur kalınan ilk yargılama harcı 319,12-TL ve 3.184,95-TL Atk fatura bedeli, tebligat, posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 3.504,07‬-TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin davanın mahiyeti gereği kendi üzerine BIRAKILMASINA,
9-Tarafların dava başında yatırılan gider avanslarının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
10-6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin 6235 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, bağımsız ve tarafsız Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından KESİN olmak üzere karar verildi. 04/10/2023

Katip … Hakim …