Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/361 E. 2022/248 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :
Konya . İcra Dairesi:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ :
KARARIN MAHİYETİ : KABUL

Mahkememizde görülmekte bulunan ” İtirazın iptali ” davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Davalı şirketin müvekkil şirkete açık hesap ilişkisinden kaynaklı 296.303,43 TL bakiye borcu bulunmaktadır, 02.06.2021 Tarihinde müvekkil şirket tarafından davalı şirket aleyhine icra takibi başlatılmıştır, Borçlu şirket haksız ve kötü niyetli bir şekilde icra takibine itiraz ederek takibi durdurmuş, likit olan alacağımızı almamızı engellemiştir, tarafımızca 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk bürosuna başvurulmuştur. Arabuluculuk görüşmeleri neticesinde bir sonuç elde edilememiştir. Bu sebeple iş bu davayı açma zorunluluğu doğmuştur. Müvekkilimizin davalı ile uzun zamandır süregelen ticari münasebeti kapsamında davalı/borçlu arasında açık hesap ilişkisi bulunmaktadır. Aralarındaki açık hesap ilişkisinden dolayı mallar davalı şirkete teslim edilmiş ve faturaları kesilmiştir. Hatta ekteki cari hesap ekstresi incelendiğinde görülecektir ki 01.06.2021 tarihinde bir kısım mallar iade alınmış ve 61.501,68 TL borç açık hesaptan düşülmüştür. Davalı/borçlu söz konusu ticari ilişkiden kaynaklanan borcunu müvekkile ödememiştir. Bu sebeple alacağın tahsili amacıyla Konya . İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmıştır. Davalı borçlu 10.06.2021 tarihinde takibe, borca, faize itiraz etmiş ve takip durmuştur. Davalı borçlunun itirazları haksız ve kötü niyetli olup, itirazın iptaline karar verilmesi gerekmektedir. Davalı borçlunun ” Ancak müvekkil şirketin mezkur ödeme emri içeriğinde belirtildiği üzere alacaklı olduğunu iddia eden şirkete herhangi bir borcu bulunmamaktadır. ” yönündeki itirazı haksız ve kötü niyetlidir. Yalnızca alacağın tahsilini engellemeye yönelik yapılan itirazın iptaline karar verilmesi gerekmektedir. Dava konusu likit alacağa haksız olarak itiraz eden davalının 420’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesi gerekmektedir. İİK mad. 67’de borçlunun itirazında haksız olduğunun tespiti halinde borçlunun alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahküm edileceği hüküm altına alınmıştır.” şeklinde dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde; ” davacı şirket davalı vekil eden şirketten alacaklı olduğunu ispatla mükelleftir. Davacı taraf dava dilekçesi ekinde sunduğu ve tek taraflı olarak düzenlediği hesap ekstresine dayanarak aralarında var olduğunu iddia ettiği açık hesap ilişkinden ötürü davalı vekil eden şirketten alacaklı olduğunu iddia etmektedir. Ancak davacı tarafça ileri sürülen bu iddianın kabulü mümkün değildir. Bununla birlikte hukukun temel prensiplerinden olan “Müddei iddiasını ispatla mükelleftir” kuralı gereğince davacı taraf ileri sürdüğü alacak iddiasını kesin delillerle ispat yükü altındadır. şartları oluşmayan ihtiyati haciz talebinin reddi gerekmektedir. her ne kadar davacı tarafça ihtiyati haciz talebinde bulunulmuş ise de davacı şirketin davalı vekil eden şirketten iddia ettiği alacağın varlığının ispata ve yargılamaya muhtaç olduğu, davacı tarafın sunduğu bilgi ve belgelere göre ihtiyati haciz kararında geçerli olan yaklaşık ispat kuralının yerine getirilmediği ve ancak delillerin toplanması suretiyle yapılacak yargılama sonucunda elde edilebilecek olan bir hakkın henüz yargılama başında teslim edilmesinin hukuken mümkün olmadığı hususları hep birlikte değerlendirildiğinde somut olayda şartları oluşmamış olan ihtiyati haciz talebinin reddi gerekmektedir. Aksi halde ise davalı vekil eden şirketin her türlü hakları saklıdır. somut olayın özellikleri itibariyle davalı vekil eden şirketin icra inkar tazminatına mahkum edilmesi hukuken mümkün değildir. Davacı taraf dava dilekçesinde davalı vekil eden şirket tarafından ileri sürülen davaya konu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğu gerekçesiyle davalı vekil eden şirketin icra takibine konu alacağın (%20)’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmektedir. Ancak davacı tarafın bu talebi kesinlikle kabul edilemez niteliktedir. Nitekim somut olayda (İİK.m.67/2) hükmü şartlarının varlığından söz edilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla davacı tarafın bu hususa yönelik talebinin de reddi gerekir. ” şeklinde cevap vermişlerdir.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca dosyanın SMMM bilirkişi … ‘e tevdi edildiği, bilirkişinin raporunda özetle; davalı yanın davacı …. AŞ’den 555.395,56 TL alacaklı olduğu bildirilmiştir.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyadan yapılan herhangi bir ödeme bulunup bulunmadığına ilişkin müzekkere yazıldığı, gelen cevabi yazıya göre 286.780,00 TL ödeme yapıldığının bildirildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekili davalı aleyhine İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davası açmış, davalı yan yasal süresi içerisinde cevap dilekçesini ibraz etmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan İİK.67. maddesinde; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” şeklinde düzenlendiği, Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından davacı alacaklı tarafından davalı aleyhine ilamsız icra yolu ile icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiği, davalının süresi içerisinde itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın iptali davasının süresinde olduğu, mahkememiz dosyasına SMMM bilirkişi … tarafından ibraz edilen bilirkişi raporunda davalı yanın davacı …. AŞ’den 555.395,56 TL alacaklı olduğu bildirilmiş olup, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ışığında Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyadan yapılan herhangi bir ödeme bulunup bulunmadığına ilişkin müzekkere yazıldığı, gelen cevabi yazıya göre 286.780,00 TL ödeme yapıldığının bildirildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi raporu, tüm dosya kapsamı ile tüm deliler ile Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar sayılı 17/01/2013 tarihli ilamı (özü; dava konusu alacak faturaya dayalı cari hesap alacağı olup, LİKİT (muayyen, belirlenebilir) nitelikte bulunduğundan İİK’nın 67/2 maddesi uyarınca davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekir…) aynı dairenin … Esas, … Karar, 13/10/2006 tarihli kararının da benzer nitelikte olduğu anlaşıldığından alacak likit olduğundan (ayrıca davalı yan ticari defter kayıtlarını kendi lehine olanları bile usulüne uygun defterine işlemediğinden davalı yanın itirazlarına itibar edilmemiştir, HMK 26. Maddesi dikkate alındığında taleple bağlı kalınarak hüküm tesis edilmiş olup) davanın kabulüne, Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından yapılan itirazın iptali ile 296.303,43 TL üzerinden takip tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte takibin devamına, İİK 67/2. Maddesi gereğince kabul edilen 296.303,43 TL’lik alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
Davanın KABULÜNE,
1-Konya. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından yapılan İTİRAZIN İPTALİ ile 296.303,43 TL üzerinden takip tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte TAKİBİN DEVAMINA,
2-İİK 67/2. Maddesi gereğince kabul edilen 296.303,43 TL’lik alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 20.240,48 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 3.578,61 TL’nin mahsubu ile bakiye 16.661,87 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
4-Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan toplam 3.744,11 TL ilk yargılama harcı, 925,60 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 4.669,71 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre hesaplanan 29.191,24 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından dava başında yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
7- 6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 6235 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince davalıdan alınarak Hazine’ye gelir KAYDINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı yanın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/04/2022

Katip Hakim

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.