Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/350 E. 2022/467 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizin 27/09/2016 tarih ve … Esas … sayılı kararı tarafların istinaf başvurusu üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 29/12/2017 tarih … Esas, … sayılı kararı ile kaldırılmasına karar verilerek mahkememize iade edildiği, iade edilen dosya mahkememizin … Esas sırasına kaydı yapıldığı, bu esas üzerinden mahkememizin 22/05/2018 tarih ve … Esas … sayılı kararı ile istinaf taleplerinin yeniden değerlendirilmek üzere ilgili daireye iadesine karar verildiği, iadesine karar verilen Mahkememizin 22/05/2018 tarih ve … Esas … sayılı kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 17/06/2021 tarih … Esas … sayılı kararı ile kaldırılmasına karar verilerek dosya mahkememize iade edilmekle, davanın mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kaydının yapılarak yapılıp bitirilen açık yargılaması sonucunda;
HEYETİMİZCE GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 19.11.2015 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Tarafların aralarında PE 100 boru, PVC boru ve ek parçaları alımı konusunda 18.05.2015 tarihli kauçuk ve plastik malzeme mal alımına ait sözleşme imalandığını, müvekkilinin sözleşme ile üstlendiği işi tam ve eksiksiz olarak imal ve temin ederek davalı idareye belgelerle muhtelif tarihlerde teslim ettiğini, davalı idarenin davacı şirket tarafından kendilerine teslim edilen malları ve faturayı herhangi bir itiraz ileri sürmeden teslim aldıklarını ve teslim edilen malın bedeline mahsuben bir miktar ödemede bulunduklarını, ancak davalı belediyenin fatura bedelinin 1.098.124,82 TL’sini haksız ve dayanaksız olarak davacıya ödemediğini, bunun üzerine davalı aleyhinde Konya . İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğunu, bu nedenlerle davalının icra takibine yapmış olduğu itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhinde %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında 18.05.2015 tarihinde 2.889.736,88 TL bedelli sözleşme imzalandığını, davacının ihale kapsamında temin edeceği PE 100 tipindeki boruları 21.06.2015 tarihinde teslim etmesi gerekirken 17 günlük gecikmeyle 08.07.2015 tarihinde, PVC boru ve ek parçalarını ise 11.06.2015 tarihinde teslim etmesi gerekirken 2 gün gecikmeyle 13.06.2015 tarihinde teslim ettiğini, davacının malı süresinde teslim etmemesi nedeniyle sözleşmenin 34.2 ve 34.3 maddesi gereğince geciken her takvim günü için sözleşme bedelinin %2’si oranında gecikme cezası uygulandığını, PE 100 tipindeki boruların teslimindeki 17 günlük gecikme için 982.510,58 TL, PVC boru ve ek parçalarının teslimindeki 2 günlük gecikme için 115.589,48 TL olmak üzere yekin 1.098.100,06 TL gecikme cezası uygulanarak davacının hakedişinden kesildiğini belirterek davanın reddi ile davacı aleyhinde %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Tarafların bildirmiş oldukları deliller, Konya . İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası, 18.05.2015 tarihli ihale sözleşmesi, ihale idari şartnamesi, davacı tarafın ihale adına düzenlediği fatura ve sevk irsaliyesi fotokopileri, davacı şirketin 5 yıllık vergi beyannameleri dosyamız içerisine celbedilmiş ve dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dosyamız içerisine celbedilen Konya .İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Alacaklısının … Tic. A.Ş., borçlusunun Konya Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü olduğu, 18.05.2015 tarihli kauçuk ve plastik malzeme alımına dair sözleşme ile hesap ekstresi, faturalar gereğince ödenmemiş bakiye 1.098.124,82 TL asıl alacak olmak üzere fer’ileri ile birlikte toplam 1.119.786,46 TL alacaktan kaynaklı icra takibi yapıldığı, Örnek 7 ödeme emrinin borçluya 10.11.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından borca, takibe konu alacak aslı, işlemiş ve işleyecek faiz ve takip masrafları olmak üzere dosya kapsamındaki alacak ve fer’ilerinin tümüne itiraz ederek takibin durdurulmasını talep ettiği, itiraz üzerine 13.11.2015 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Dosyamız konusunda uzman bilirkişiye verilerek rapor alınmış, bilirkişi tarafından tanzim edilen 21.07.2016 tarihli raporda; idarenin yaptığı hesaplama yöntemine göre davacı tarafa kesilmesi gereken gecikme cezasının 982.510,54 TL, Yargıtay’ın kabul ettiği hesaplama yöntemine göre davacı taraf1a kesilmesi gereken gecikme cezasının 1.155.894,75 TL, her kısım mal teslimi için maksimum gecikmeye göre davacı tarafa kesilmesi gereken gecikme cezasının 16.007,00 TL, sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesi ve sözleşme kapsamında geciken ve en uzun süreye göre davacı tarafa kesilmesi gereken gecikme cezasının 924.715,80 TL, tesliminde gecikilen malın sözleşme bedeli üzerinden davacı tarafa kesilmesi gereken gecikme cezasının 19.562,00 TL, tesliminde en uzun gecikilen malın sözleşme bedeli üzerinden davacı tarafa kesilmesi gereken gecikme cezasının 9.048,00 TL olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 27.09.2016 tarih ve … Esas … sayılı kararı tarafların istinaf başvurusu üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 29.12.2017 tarih … Esas, … sayılı kararı ile kaldırılmasına karar verilerek mahkememize iade edildiği, iade edilen dosya mahkememizin … Esas sırasına kaydı yapıldığı, bu esas üzerinden mahkememizin 22.05.2018 tarih ve … Esas … sayılı kararı ile istinaf taleplerinin yeniden değerlendirilmek üzere ilgili daireye iadesine karar verildiği, iadesine karar verilen Mahkememizin 22.05.2018 tarih ve … Esas … sayılı kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 17.06.2021 tarih … Esas … sayılı kararı ile kaldırılmasına karar verilerek dosyanın mahkememize iade edildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasının, 2 mali müşavir bilirkişisi ve bir kamu ihale mevzuatı konusunda uzman 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdii edilerek, davacı tarafın ticari defterlerinde gerekli incelemelerin yapılarak tarafların iddia ve savunmaları ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nin kaldırma kararındaki hususlarda değerlendirilmek suretiyle rapor düzenlenmesinin istenildiği, Mali Müşavir bilirkişisi … ve Mali Müşavir Prof.Dr…. ile kamu ihale mevzuatı konusunda uzman hesap bilirkişisi … tarafından düzenlenen 06.07.2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda; Taraflar arasında idarenin ihtiyacı için PVC boru ve ek parçalarını imal ve alımı konusunda davacı şirkete miktar ve teknik özellikleri sözleşme eki teknik şartname ile düzenlenen 18.05.2015 tarihli sözleşme imzalandığını, davacı şirketin yapılan sözleşme gereğince imal edip teslim ettiği mallar için 2.880.736,88-TL fatura düzenlendiği ve idarenin faturaya her hangi bir itirazı olmadığı ve bir kısım ödeme yapıldığının, davalı idarenin malın geç tesliminden dolayı 1.098.124,82 TL cezai şart tutarının davacı şirket hakkedişinden kesildiğinin, davacı şirketin bu miktarı haksız kesinti nedeniyle tahsili için Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ilamsız icra takibi başlattığı, takibe davalı idarenin 13.11.2015 tarihinde itiraz ettiği, itiraz üzerine 20.11.2015 tarihinde takibin durduğu ve itirazın iptali davası açıldığının, BAM kararı doğrultusunda; Taraflar arasındaki sözleşmenin 34.2 maddesi ve TBK nın 179/2. maddesi doğrultusundan gecikilen her gün karşılığı sözleşme bedeli olan 2.889.736,88 TL’nin %2’si oranında gecikme cezai tahakkuk ettirilmesi gerekeceğini BAM kararından bu sürenin 17 gün olarak belirlendiği, bu süre için hakkedişlerden tenkis edilmesi gereken gecikme cezası tutarı 2.889.736,88 TL x 0,02 =57.794,73 TL x 17 gün 982.510,41-TL olarak belirlenmesi gerekirken 1.098.124,82 TL olarak belirlenip davacının hakkedişlerinden 115.614,41 TL fazla kesinti yapıldığının, bu miktar kadar 115.614,41 TL Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile asıl alacak 115.614,41 TL işlemiş faiz 2.252,11 TL ki toplam 117.866,52 TL üzerinden devamının gerekeceğinin, dava konusu fatura tutarı dikkate alındığında bu tutarın şirketin mali yapısı, net çalışma sermayesini, likiditesini bozabilecek ve mahvına sebep verebilecek bir tutar olamayacağının, ancak yapılan ihale neticesinde alınan iş bedeli ile kesilen cezai şart tutarının oranlanması halinde %33’e yaklaşan bir cezai şartın hakkedişlerden eksilmesi sebebiyle TMK 2 ve hakkaniyet kuralları gereğince uygun miktarda bir indirim yapılması hususunun mahkeme heyetince değerlendirilmesinin, taraflar arasındaki sözleşmeye göre işin belirtilen günde teslim edilmemesi halinde iş bedelinin %2’sinin tazminat olarak ödeneceği hükmü “ifaya ekli ceza” niteliğinde olduğu, işin bedelinin 2.889.736,88 TL olduğunun, sözleşmenin %34/2 maddesi gereğince imal edilen PVC’lerin 21.06.2015 tarihinde teslimi gerekeceğinin, bu tarihte teslim edilmesi halinde iş bedelinin %2’si kadar tazminat ödeneceğinin kararlaştırıldığı, bu tazminatın B.K.158/2 TBK.179 maddesine düzenlenmiş bulunan ifaya ekli ceza niteliğinden olduğunun, işin bedelinin 2.889.736,88 TL olduğunun, iş sahibi idarenin bu bedelin %2’si kadar kısmın geç teslimden dolayı cezai şart olarak tahsili nedeniyle her ne kadar iş sahibi idarenin zararı söz konusu olsa da sözleşmedeki bu ceza hükmünün muhtemel zararın çok öteside, onu aşan, etik yönden toplumu rahatsız eden adeta angaryayı meşru kılan bir hüküm niteliğinden olduğunun, yüklenicinin iktisaden mahvına neden olmasa da taşıdığı bu sakıncadan dolayı Anayasanın ve B.K.19. TBK 26.maddelerine aykırı olup Borçlar Kanunu 20/2 TBK 27 uyarınca butlan ile batıl olduğu hususunun da mahkeme heyetinin takdirinde olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Davanın; İİK.67.maddesine bağlı itirazın iptali davası olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacının, davalı ile aralarında PE 100 boru, PVC boru ve ek parçaları alımı konusunda 18.05.2015 tarihli kauçuk ve plastik malzeme mal alımına ait sözleşme imalandığını, davacı şirketin sözleşme ile üstlendiği işi tam ve eksiksiz olarak imal ve temin ederek davalı idareye belgelerle muhtelif tarihlerde teslim ettiğini, davalı idarenin davacı şirket tarafından kendilerine teslim edilen malları ve faturayı herhangi bir itiraz ileri sürmeden teslim aldıklarını ve teslim edilen malın bedeline mahsuben bir miktar ödemede bulunduklarını, ancak davalı belediyenin fatura bedelinin 1.098.124,82 TL’sini haksız ve dayanaksız olarak davacıya ödemediğini, bunun üzerine davalı aleyhinde Konya .İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğunu, bu nedenlerle davalının icra takibine yapmış olduğu itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhinde %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği, davalı tarafın haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan İİK.67. maddesinde; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” şeklinde düzenlendiği anlaşılmıştır.
Alacaklı … Tic. A.Ş.tarafından borçlu Konya Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü aleyhine, 18.05.2015 tarihli kauçuk ve plastik malzeme alımına dair sözleşme ile hesap ekstresi, faturalar gereğince ödenmemiş bakiye 1.098.124,82 TL asıl alacak olmak üzere fer’ileri ile birlikte toplam 1.119.786,46 TL alacaktan kaynaklı icra takibi yapıldığı, Örnek 7 ödeme emrinin borçluya 10.11.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından borca, takibe konu alacak aslı, işlemiş ve işleyecek faiz ve takip masrafları olmak üzere dosya kapsamındaki alacak ve fer’ilerinin tümüne itiraz ederek takibin durdurulmasını talep ettiği, itiraz üzerine 13.11.2015 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Dosyamız konusunda uzman bilirkişiye verilerek rapor alınmış, bilirkişi tarafından tanzim edilen 21.07.2016 tarihli raporda; idarenin yaptığı hesaplama yöntemine göre davacı tarafa kesilmesi gereken gecikme cezasının 982.510,54 TL, Yargıtay’ın kabul ettiği hesaplama yöntemine göre davacı taraf1a kesilmesi gereken gecikme cezasının 1.155.894,75 TL, her kısım mal teslimi için maksimum gecikmeye göre davacı tarafa kesilmesi gereken gecikme cezasının 16.007,00 TL, sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesi ve sözleşme kapsamında geciken ve en uzun süreye göre davacı tarafa kesilmesi gereken gecikme cezasının 924.715,80 TL, tesliminde gecikilen malın sözleşme bedeli üzerinden davacı tarafa kesilmesi gereken gecikme cezasının 19.562,00 TL, tesliminde en uzun gecikilen malın sözleşme bedeli üzerinden davacı tarafa kesilmesi gereken gecikme cezasının 9.048,00 TL olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 27.09.2016 tarih ve … Esas … sayılı kararı tarafların istinaf başvurusu üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 29.12.2017 tarih … Esas, … sayılı kararı ile kaldırılmasına karar verilerek mahkememize iade edildiği, iade edilen dosya mahkememizin … Esas sırasına kaydı yapıldığı, bu esas üzerinden mahkememizin 22.05.2018 tarih ve … Esas … sayılı kararı ile istinaf taleplerinin yeniden değerlendirilmek üzere ilgili daireye iadesine karar verildiği, iadesine karar verilen Mahkememizin 22.05.2018 tarih ve … Esas … sayılı kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 17.06.2021 tarih … Esas … sayılı kararı ile kaldırılmasına karar verilerek dosyanın mahkememize iade edilmiştir.
Mahkememiz dosyasının 2 mali müşavir bilirkişisi ve bir kamu ihale mevzuatı konusunda uzman 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdii edilerek, davacı tarafın ticari defterlerinde gerekli incelemelerin yapılarak tarafların iddia ve savunmaları ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nin kaldırma kararındaki hususlarda değerlendirilmek suretiyle rapor düzenlenmesinin istenildiği, Mali Müşavir bilirkişisi Mümtaz Bahri Şeflek ve Mali Müşavir Prof.Dr…. ile kamu ihale mevzuatı konusunda uzman hesap bilirkişisi Ramazan Fahri Ercan tarafından düzenlenen 06.07.2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda; Taraflar arasında idarenin ihtiyacı için PVC boru ve ek parçalarını imal ve alımı konusunda davacı şirkete miktar ve teknik özellikleri sözleşme eki teknik şartname ile düzenlenen 18.05.2015 tarihli sözleşme imzalandığını, davacı şirketin yapılan sözleşme gereğince imal edip teslim ettiği mallar için 2.880.736,88-TL fatura düzenlendiği ve idarenin faturaya her hangi bir itirazı olmadığı ve bir kısım ödeme yapıldığının, davalı idarenin malın geç tesliminden dolayı 1.098.124,82 TL cezai şart tutarının davacı şirket hakkedişinden kesildiğinin, davacı şirketin bu miktarı haksız kesinti nedeniyle tahsili için Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ilamsız icra takibi başlattığı, takibe davalı idarenin 13.11.2015 tarihinde itiraz ettiği, itiraz üzerine 20.11.2015 tarihinde takibin durduğu ve itirazın iptali davası açıldığının, BAM kararı doğrultusunda; Taraflar arasındaki sözleşmenin 34.2 maddesi ve TBK nın 179/2. maddesi doğrultusundan gecikilen her gün karşılığı sözleşme bedeli olan 2.889.736,88 TL’nin %2’si oranında gecikme cezai tahakkuk ettirilmesi gerekeceğini BAM kararından bu sürenin 17 gün olarak belirlendiği, bu süre için hakkedişlerden tenkis edilmesi gereken gecikme cezası tutarı 2.889.736,88 TL x 0,02 =57.794,73 TL x 17 gün 982.510,41-TL olarak belirlenmesi gerekirken 1.098.124,82 TL olarak belirlenip davacının hakkedişlerinden 115.614,41 TL fazla kesinti yapıldığının, bu miktar kadar 115.614,41 TL Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile asıl alacak 115.614,41 TL işlemiş faiz 2.252,11 TL ki toplam 117.866,52 TL üzerinden devamının gerekeceğinin, dava konusu fatura tutarı dikkate alındığında bu tutarın şirketin mali yapısı, net çalışma sermayesini, likiditesini bozabilecek ve mahvına sebep verebilecek bir tutar olamayacağının, ancak yapılan ihale neticesinde alınan iş bedeli ile kesilen cezai şart tutarının oranlanması halinde %33’e yaklaşan bir cezai şartın hakkedişlerden eksilmesi sebebiyle TMK 2 ve hakkaniyet kuralları gereğince uygun miktarda bir indirim yapılması hususunun mahkeme heyetince değerlendirilmesinin, taraflar arasındaki sözleşmeye göre işin belirtilen günde teslim edilmemesi halinde iş bedelinin %2’sinin tazminat olarak ödeneceği hükmü “ifaya ekli ceza” niteliğinde olduğu, işin bedelinin 2.889.736,88 TL olduğunun, sözleşmenin %34/2 maddesi gereğince imal edilen PVC’lerin 21.06.2015 tarihinde teslimi gerekeceğinin, bu tarihte teslim edilmesi halinde iş bedelinin %2’si kadar tazminat ödeneceğinin kararlaştırıldığı, bu tazminatın B.K.158/2 TBK.179 maddesine düzenlenmiş bulunan ifaya ekli ceza niteliğinden olduğunun, işin bedelinin 2.889.736,88 TL olduğunun, iş sahibi idarenin bu bedelin %2’si kadar kısmın geç teslimden dolayı cezai şart olarak tahsili nedeniyle her ne kadar iş sahibi idarenin zararı söz konusu olsa da sözleşmedeki bu ceza hükmünün muhtemel zararın çok öteside, onu aşan, etik yönden toplumu rahatsız eden adeta angaryayı meşru kılan bir hüküm niteliğinden olduğunun, yüklenicinin iktisaden mahvına neden olmasa da taşıdığı bu sakıncadan dolayı Anayasanın ve B.K.19. TBK 26.maddelerine aykırı olup Borçlar Kanunu 20/2 TBK 27 uyarınca butlan ile batıl olduğu hususunun da mahkeme heyetinin takdirinde olduğunun bildirildiği, mahkememizce bilirkişi raporunun ayrıntılı ve denetime elverişli olması nedeniyle hükme esas alınmıştır.
Davacının ticaret şirketi olup tacir olduğu, aynı şekilde davalının özel hukuk kuralları ile faaliyet yürüten kamu tüzel kişiliğine sahip özel hukuk kurallarına tabi tacir sıfatını taşıdığı, taraflar arasında … kayıt numaralı ihale sonucu 18.05.2015 tarihinde mal alım sözleşmesi imzalandığı, sözleşme konusunun idarenin ihtiyacı olan PE100 boru, PVC boru ve ek parçaları alımı olduğu, söz konusu mallardan PE100 borunun sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 35 gün içinde, PE100 ek parçaları 1. Partinin sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 35 gün içinde, 2. Partinin sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 70 gün içinde, PVC boru ve ek parçalarının sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 25 gün içinde teslim edileceğinin kararlaştırıldığı, PE100 borunun 22.06.2015 tarihinde, PVC boru ve yedek parçalarının 12.06.2015 tarihinde teslim edilmesi gerektiği, PVC boru ek parçalarının süresinde teslim edildiği ve herhangi bir gecikmeye mahal verilmediği, PVC borularının 32.190 metrelik kısmının bir günlük gecikme ile teslim edildiği, bunun PVC boru toplam teslimatının %22,44’üne tekabül ettiği, PE100 borularında maksimum 17 güne varan gecikme ile teslimat yapıldığı mevcut delillerle tespit edilmiştir.
Davacı tarafın; davalı tarafından sözleşmenin 34.1 maddesi gereğince geç teslim halinde davacının ihtarname ile uyarılmasının gerektiği, davalının ihtirazi kayıt ileri sürmeden malları teslim almasının açıkça cezai şarttan vazgeçme sayıldığı, gecikmenin davacının elinde olmayan sebeplerden kaynaklandığı, malların süresinde getirilmesine rağmen davalı tarafından teslim alınmadığı, sözleşmenin 34.2 maddesinde belirlenen gecikme cezasının fahiş olup olduğu, sözleşmenin 34.1, 34.2, 34.3 ve 34.4 maddelerinin genel işlem koşullarını taşıdığı yönündeki iddiaları açısından yapılan değerlendirmede;
Cezai şarta ilişkin düzenlemelerin 6098 sayılı TBK’nun 179.vd.eden maddelerinde düzenlendiği, TBK’nun 179.maddesinde; “Bir sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumu için bir ceza kararlaştırılmışsa, aksi sözleşmeden anlaşılmadıkça alacaklı, ya borcun ya da cezanın ifasını isteyebilir. Ceza, borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmışsa alacaklı, hakkından açıkça feragat etmiş veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça, asıl borçla birlikte cezanın ifasını da isteyebilir. Borçlunun, kararlaştırılan cezayı ifa ederek sözleşmeyi, dönme veya fesih suretiyle sona erdirmeye yetkili olduğunu ispat etme hakkı saklıdır.” şeklinde düzenlendiği, TBK’nun 182. Maddesinde; “Taraflar, cezanın miktarını serbestçe belirleyebilirler. Asıl borç herhangi bir sebeple geçersiz ise veya aksi kararlaştırılmadıkça sonradan borçlunun sorumlu tutulamayacağı bir sebeple imkânsız hâle gelmişse, cezanın ifası istenemez. Ceza koşulunun geçersiz olması veya borçlunun sorumlu tutulamayacağı bir sebeple sonradan imkânsız hâle gelmesi, asıl borcun geçerliliğini etkilemez. Hâkim, aşırı gördüğü ceza koşulunu kendiliğinden indirir.” şeklinde düzenlendiği görülmüştür.
Genel İşlem koşullarına ilişkin düzenlemelerin 6098 sayılı TBK’nun 20.ve devam eden maddelerinde düzenlendiği, 6098 sayılı TBK’nun 20. Maddesinde;” Genel işlem koşulları, bir sözleşme yapılırken düzenleyenin, ileride çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, önceden, tek başına hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümleridir. Bu koşulların, sözleşme metninde veya ekinde yer alması, kapsamı, yazı türü ve şekli, nitelendirmede önem taşımaz. Aynı amaçla düzenlenen sözleşmelerin metinlerinin özdeş olmaması, bu sözleşmelerin içerdiği hükümlerin, genel işlem koşulu sayılmasını engellemez. Genel işlem koşulları içeren sözleşmeye veya ayrı bir sözleşmeye konulan bu koşulların her birinin tartışılarak kabul edildiğine ilişkin kayıtlar, tek başına, onları genel işlem koşulu olmaktan çıkarmaz. Genel işlem koşullarıyla ilgili hükümler, sundukları hizmetleri kanun veya yetkili makamlar tarafından verilen izinle yürütmekte olan kişi ve kuruluşların hazırladıkları sözleşmelere de, niteliklerine bakılmaksızın uygulanır.” şeklinde düzenleme yapılmak suretiyle genel işlem koşullarının tanımı yapılmış, TBK’nun 21. maddesinde ise, karşı tarafın menfaatine aykırı genel işlem koşullarının sözleşmenin kapsamına girmesi, sözleşmenin yapılması sırasında düzenleyenin karşı tarafa, bu koşulların varlığı hakkında açıkça bilgi verip, bunların içeriğini öğrenme imkanı sağlamasına ve karşı tarafın da bu koşulları kabul etmesine bağlı olduğu, aksi takdirde genel işlem koşullarının yazılmamış sayılacağı, sözleşmenin niteliğine ve işin özelliğine yabancı olan genel işlem koşullarının da yazılmamış sayılacağı düzenlenmiştir.
Genel işlem koşulları, taraflar arasında bozulan menfaat dengesini tekrar kurmayı ve sözleşme adaletini sağlamayı, denetim yolu ile gerçekleştirir. Bu denetimler, kapsam denetimi (TBK. m. 21/1), şaşırtıcı genel işlem koşulu denetimi (TBK. m. 21/2), yorum denetimi (TBK. m. 23), değiştirme ve yeni düzenleme yapma yasağı denetimi (TBK. m. 24) ile içerik denetimi (TBK. m. 25) diye sıralanabilir. Yine genel işlem koşulları içinde öngörülmüş bu denetimler farklı yaptırımlara bağlanmıştır. Kapsam, şaşırtıcı genel işlem koşulları, değiştirme ve yeni düzenleme yapma yasağı denetiminin yaptırımı yazılmamış sayılma, yorum denetiminin mueyyidesi aleyhe yorum, içerik denetiminin yaptırımı ise kısmi hükümsüzlüktür. Kapsam denetiminden (BK. m. 21/1), şaşırtıcı genel işlem koşulları denetiminden, (BK m. 21/2), değiştirme ve yeni düzenleme yapma yasağı denetiminden (BK. m. 24) geçen genel işlem koşulları bu denetimleri geçemeyen genel işlem koşullarının aksine sözleşmede geçerli bir şekilde kalmaya devam eder. (Yargıtay . Hukuk Dairesinin 16/12/2019 tarih … E. … K.)
Taraflar arasında … kayıt numaralı ihale sonucu düzenlenen 18/05/2015 tarihli ” Kauçuk ve Plastik Malzeme Mal Alımına Ait Sözleşme” yapıldığı, sözleşmenin 34.maddesinde “Gecikme Halinde Uygulanacak Cezalar ve Kesintiler ile Sözleşmenin Feshi” başlıklı çeşitli hükümler düzenlendiği, 34.1 Maddesinde; “İdare tarafından, bu sözleşmede belirtilen süre uzatım halleri hariç, yüklenicinin sözleşmeye uygun olarak mali veya malları süresinde teslim etmemesi halinde 20 gün süreli yazılı ihtar yapılarak gecikme cezası uygulanır.” şeklinde, sözleşmenin 34/2. Maddesinde;” Yüklenicinin, sözleşmeye uygun olarak malı süresinde teslim etmemesi halinde, gecikilen her takvim günü için sözleşme bedelinin %2(iki) oranında gecikme cezası uygulanır.” şeklinde, sözleşmenin 34/3. Maddesinde;” Gecikme cezası, ayrıca protesto çekmeye gerek kalmaksızın yükleniciye yapılacak ödemelerden kesilir. Bu ceza tutarı; ödemelerden ve kesin teminat ile varsa kesin teminatlardan karşılanamaması halinde yükleniciden ayrıca tahsil edilir.” şeklinde, sözleşmenin 34/4. Maddesinde;” İhtarda belirtilen sürenin bitmesine rağmen aynı durumun devam etmesi halinde, ayrıca protesto çekmeye gerek kalmaksızın kesin teminat ve ve ek kesin teminatlar gelir kaydedilir ve sözleşme feshedilerek, alım konusu iş genel hükümlere göre tasfiye edilir.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı, sözleşmenin 34/2. Maddesi ile kararlaştırılan cezai şartın ifaya eklenen cezai şart olduğu ve süresinin taraflarca belirlendiğinden muaccel olması için ayrı ihtara gerek bulunmadığı, sözleşmenin 34/1. Maddesinde öngörülen ihtarın 34/4. Maddesinde düzenlenen sözleşmenin feshine ilişkin düzenleme olduğu, malların gecikmeye rağmen ihtirazi kayıt koymadan alınmaya devam edilmesinin cezai şarttan açıkça vazgeçme olarak sözleşmenin 34/3. Maddesindeki açık düzenleme karşısında kabul edilemeyeceği, davacı tarafın elde olmayan sebeplerle malları teslimde geciktiği, davalının malların davalı tarafından mesai saati geçtikten sonra alınmadığı yönündeki iddiasının davacı tarafından ispat edemediği mahkememizce kabul edilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nin tarih ve … Es. … Kar. Sayılı ilamında; “..TBK’nun 20/4.maddesi uyarınca, genel işlem koşullarıyla ilgili hükümler, sundukları hizmetleri kanun veya yetkili makamlar tarafından verilen izinle yürütmekte olan kişi ve kuruluşların hazırladıkları sözleşmelere de, niteliklerine bakılmaksızın uygulanır. Somut olaya konu sözleşme kamu ihale sözleşmesidir ve kamu ihale sözleşmelerinin hazırlanışı açısından TBK’nun 20.maddesindeki unsurları taşıdığı söylenebilir. Bu sözleşmelerin geçerliliği, idarenin yükleniciye, sözleşmede yer alan koşulların varlığı hakkında açıkça bilgi verip, bunların içeriğini öğrenme imkanı sağlamasına ve karşı tarafın da bu koşulları kabul etmesine bağlıdır. Aksi takdirde TBK’nun 21.maddesi uyarınca bu koşullar yazılmamış sayılacaktır. Ancak ihaleye hazırlık aşamalarında ve ön ilanlarda, isteklilere sözleşme içeriğinden haberdar olma imkanı yeterince ve kanunen tanınmakta olup, istekliler bu şartları bilerek ihaleye katılmaktadır. Bu durumda ise davacının kamu ihale sözleşmelerinde yer alan hükümlerin içeriğinden haberdar olarak ihaleye katılmayı kabul ettiği açıktır. ” şeklinde kabul edilmiştir.
Taraflar arasında … kayıt numaralı ihale sonucu düzenlenen 18/05/2015 tarihli” Kauçuk ve Plastik Malzeme Mal Alımına Ait Sözleşme kamu ihale sözleşmesi olduğu, davacının ticaret şirketi olup tacir olduğu, 6102 sayılı TTK’nun 18/2. maddesi anlamında basiretli bir işadamı gibi hareket etmek zorunda olduğu, kamuya açık ve birden fazla firmanın teklif verebildiği ihalelerde sözleşme koşullarının ihale alındıktan sonra değiştirilmesinin ihale bedeli oluşumuna etkisi gözetildiğinde kamu ihalelerinin yapılış mantığının ortadan kalkacağı, bunun yanında sözleşmenin 34/2.maddesinin davacının sözleşmeye aykırı tutum ve davranışlarına bağlanmış olması nedeniyle açıkça davacının menfaatine aykırı olmadığı ve TBK’nun 21. Maddesi kapsamında yazılmamış sayılmasını gerektirmediği , kaldı ki ihale şartnamesi önceden ilan edildiğinden davacının bu hükümden haberdar olmadığını iddia etmesinin de mümkün olmadığı, (Ankara Bölge Adliye Mahkemesi .Hukuk Dairesi’nin 01/12/2021 tarih ve … Es…. Kar. Sayılı ilamı benzer mahiyettedir). Bu nedenle mahkememizce taraflar arasındaki sözleşmenin 34/1,34/2,34/3 ve 34/4. Maddelerinin genel işlem koşullarını taşımadığı kabul edilmiştir.
6102 sayılı TTK’nun 22. maddesinde;” (1) Tacir sıfatını haiz borçlu, Türk Borçlar Kanununun 121 inci maddesinin ikinci fıkrasıyla 182 nci maddesinin üçüncü fıkrasında ve 525 inci maddesinde yazılı hâllerde, aşırı ücret veya ceza kararlaştırılmış olduğu iddiasıyla ücret veya sözleşme cezasının indirilmesini mahkemeden isteyemez.” şeklinde düzenleme yapıldığı, ancak kararlaştırılan cezai şart miktarının ekonomik yönden borçlunun mahvına sebebiyet verecek ölçüde yüksek olduğunun saptanması halinde cezai şarttan makul oranda indirim yapılabileceğinin kabul edildiği, (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14/09/2021 tarih ve … -… Es. … Kar. Sayılı içtihadı benzer doğrultudadır), mahkememizce bu yönde bilirkişi heyetinden rapor alındığı ve bilirkişi heyetinin 06/07/2022 tarihli raporuna göre belirlenen cezai şart miktarının davacı şirketin mali yapısı, net çalışma sermayesini, likiditesini bozabilecek ve mahvına sebep verebilecek tutar olmayacağının bildirildiği, mahkememizce belirlenen cezai şarttan hakkaniyet indirimi yapılmaması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davacının sözleşme konusu malları 17 gün geç teslimi nedeniyle davalı tarafından sözleşmenin 34/2. Maddesi gereğince davacının hak edişlerinden gecikme cezası tutarı 2.889.736,88 TL x0,02=57.794,73 TLx17=982.510,41 TL olarak belirlemesi gerekirken 1.098.124,82 TL belirlenip davacının hak edişlerinden 115.614,41 TL fazla kesinti yapıldığı, davacının .İcra Müdürlüğünün … Es. sayılı dosyasından 115.614,41 TL asıl alacak, 2.252,11 TL takip tarihine kadar işlemiş faiz olmak üzere toplam 117.866,52 TL’lik alacağı olduğu, borcun ödendiğinin davalı tarafça ispat edilemediği, davalının itirazında bu miktar yönünden haksız olduğı anlaşılmakla davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davalının itirazının iptali ile bu miktar ve asıl alacağa icra takip tarihi olan 09/11/2015 tarihinden itibaren % 9 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi üzerinden takibin devamına, İİK.67/2.maddesi gereğince kabul edilen 117.866,52 TL alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, davalının kötüniyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
1-Konya . İcra Müdürlüğünün … Es. sayılı dosyasından 115.614,41 TL asıl alacak, 2.252,11 TL takip tarihine kadar işlemiş faiz olmak üzere toplam 117.866,52 TL’lik alacağa yönelik davalının itirazının İPTALİ ile bu miktar ve asıl alacağa icra takip tarihi olan 09/11/2015 tarihinden itibaren % 9 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda AVANS faizi üzerinden TAKİBİN DEVAMINA,
2-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3-İİK.67/2.maddesi gereğince kabul edilen 117.866,52 TL alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
5-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 8.051,46 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 13.524,23 TL ve Konya .İcra Müdürlüğünün … Es. sayılı dosyasında alınan 5.598,93 TL peşin harç toplamı 19.123,16 TL’den mahsubu ile davacı tarafça dava başında fazladan yatırıldığı anlaşılan 11.071,70 TL’nin kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya İADESİNE,
6-Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan toplam 2.484,33 TL ilk yargılama (iade edilen harcın mahsubundan sonra kalan) harcı, Konya .İcra Müdürlüğünün … Es. sayılı dosyasında alınan 5.598,93 TL peşin harcı, 79,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve 48,10 TL tehir-i icra karar harcı olmak üzere toplam 8.211,06 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan istinaf öncesi 500,00 TL bilirkişi ücreti ile 106,00 TL tebligat ve posta gideri ile istinaf sonrasında davacı tarafından sarfına mecbur kalınan 2.250,00 TL bilirkişi ücreti, 171,10 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 3.027,10 TL’nin kabul red oranına göre hesaplanan 318,63 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, geriye kalan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
8-Davacı tarafından 29.11.2016 tarihinde 80919 sıra numaralı sayman mutemet alındısı ile mahkememiz dosyasına 29,20 TL temyiz karar harcı yatırıldığı, mahkememiz dosyasında temyiz talebi bulunmadığı anlaşıldığından davacı tarafça sehven yatırıldığı anlaşılan 29,20 TL temyiz karar harcının kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya İADESİNE,
9-Davalı tarafından sarfına mecbur kalınan istinaf öncesi 20,00 TL tebligat ve posta gideri ile istinaf sonrasında davalı tarafından sarfına mecbur kalınan 57,70 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 77,70 TL’nin kabul red oranına göre hesaplanan 69,52 TL’nin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, geriye kalan yargılama giderlerinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
10-Davalı tarafından sarfına mecbur kalınan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve 59,10 TL tehir-i icra karar harcı olmak üzere toplam 157,20 TL harç giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
11-Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan 29,20 TL istinaf karar harcının Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 29.12.2017 tarih … Esas … Karar sayılı ilamı doğrultusunda talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
12-Davalı tarafından sarfına mecbur kalınan 6.177,10 TL istinaf karar harcının Ankara Bölge Adliye Mahkemesi .Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 17.06.2021 tarih … Esas … Karar sayılı ilamı doğrultusunda talep halinde davalı tarafa İADESİNE,
13-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 18.679,98 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
14-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 128.153,60 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
15-Kullanılmayan gider avansı bulunması halinde kararın kesinleşmesi halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13.09.2022

Başkan Üye Üye Katip

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.