Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/349 E. 2022/440 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ :
KARARIN MAHİYETİ : KABUL

Mahkememizde görülmekte bulunan ” Tazminat ” davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Olay günü olan 19/01/2021 tarihinde müvekkilim … plakalı aracı ile, … Caddesinde seyir halinde iken, … yolun kenarında park etmiş … plakalı aracı ile aniden hareket ederek müvekkilin yoluna çıkmış, ancak yanından geçmekte olan ve yolun müsait olup olmadığını kontrol etmeden dikkatsizce çıktığı için, müvekkilin aracının sağ arka kısmına, aracının sol önü ile çarparak müvekkil aracının hasarına sebebiyet vermiştir. Dikkatsiz ve tedbirsizlikle yanından geçmekte olan aracı görmeden hareket edip müvekkilin aracına çarpmıştır. Araç sahibi ve sürücüsü olan … olayda tam kusurludur. Kusuru ile müvekkil aracına zarar vermiştir. Aracın eski hale getirilmesi için tüm yedek parça, boya, işçilik ve sair giderler ile araçtaki değer kaybı ve hasarın giderilmesi için araçtan mahrumiyet sebebiyle uğranılan zararların tazmini talep ediyoruz. Kazaya sebebiyet veren … plakalı araç, kaza tarihi itibariyle … poliçe numarası ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile davalı … SİGORTA A.Ş. ‘nin sigortalısıdır. Müvekkilimin aracına verilmiş olan zarardan sigorta firması da müştereken ve müteselsilen sorumludur. Sigorta poliçesi gereği, sigorta etmiş olduğu aracın, müvekkil aracına vermiş olduğu zarardan (poliçede belirtilen klozlarla sınırlı olarak) davalı Sigorta Firması da sorumludur. Arabuluculuk görüşmeleri ANLAŞMAMA ile sonuçlanmıştır. Bu sebeple, müvekkil aracındaki hasarın, eski hale getirmek için gerekli tüm giderlerin ve araçta kaza sebebiyle meydana gelen değer kaybının uzman bilirkişiler marifetiyle tespitinin yapılarak tüm zararlarımızın belirlenmesini, kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili için işbu davayı açmak zorunda kaldık. ” şeklinde dava açılmıştır.
Davalı sigorta şirketi vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Söz konusu dava yetkisiz mahkemede açılmıştır. HMK.nın 6.maddesinde “Genel yetkili Mahkeme; davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir” şeklinde düzenleme yapılmıştır. İşbu davada “Yetkili Mahkeme”, müvekkil sigorta şirketinin yerleşim yeri İSTANBUL olması sebebiyle HMK madde 6/1 gereği; İSTANBUL Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleridir. Bu bakımdan yetki itirazımızın kabulü ile davanın yetki yönünden reddine ve dosyanın yetkili İSTANBUL Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesini talep ederiz. Davacı, HMK md. 119 gereği talep sonucunu açık bir şekilde yapmalıdır. Davacı, dava dilekçesinde maddi tazminat adı altında 1.000-TL talep etmektedir. Ancak talebinin hangi tazminat kalemlerine ilişkin olduğu, hangi tazminat kaleminden ne kadar talepte bulunduğu HMK md.119 gereği açık bir şekilde belirtilmelidir. Somut olayda sigortalı araç sürücüsünün atfı kabil herhangi bir kusuru bulunmadığından işbu davanın reddi gerekmektedir. Bilindiği üzere KZMSS sigortası ile işletenin veya araç sürücüsünün kusurlu davranışı bu tür sigorta ile teminat altına alınmaktadır. Maddi giderler için geçerli olan teminat her halükârda verilecek bir teminat olmayıp KZMSS sigortası kapsamında müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğu sigortalısının kusuru oranındadır. Uyuşmazlık konusu kazanın meydana geliş sebebinin, davacı araç sürücüsünün kavşakta sola dönüş manevrası yapan sigortalı araç sürücüsünü geçme suretiyle gerçekleştiği tespit edilmiştir. Sigortalı araç sürücüsünün işbu kazanın oluşumunda atfı kabil herhangi bir kusuru bulunmamaktadır. Şöyle ki; sigortalı araç sürücüsü 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Dönüş Kuralları başlıklı ilgili hükmüne uygun bir şekilde dönüş manevrası yapmış olmasına rağmen davacı araç sürücüsü dikkatsiz ve tedbirsiz davranarak işbu kazanın oluşumuna sebebiyet vermiştir. Sigortalı araç sürücüsü kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermiş olmasına rağmen uyuşmazlık konusu kaza meydana gelmiştir. Kusura ilişkin itirazlarımız dikkate alınarak sigortalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunun dikkate alınarak işbu davanın reddedilmesini arz ve talep ederiz. Kaza tespit tutanakları, “aksi ispat olununcaya dek geçerli resmi belge” niteliğinde olduğundan ve müvekkile sigortalı aracın sürücüsüne kaza tespit tutanağı uyarınca atfı kabil kusur bulunmadığından, ispatlanamayan davanın reddi gerekmektedir. Davacı araç sürücüsünün Tramer Kayıtlarında %100 kusurlu olduğu belirtilmiştir. Kazanın oluş şekline göre müvekkile sigortalı aracın sürücüsünün dava konusu kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmayıp, kaza, davacının kusurlu hareketleri sonucunda meydana gelmiştir. İşbu kaza tespit tutanağına itibar edilmesi durumunda sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmamaktadır. Kaza Tespit Tutanakları aksi ispat edilene kadar geçerli resmi belge niteliğindedir. Meydana gelen kazanın tutanakta belirtilen şekilde meydana gelmediğini iddia eden taraf bu iddiasını MK md. 6 uyarınca ispat etmekle yükümlüdür. Davacı, müvekkile sigortalı aracın sürücüsünün dava konusu kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu iddiasıyla huzurdaki dava ikame etmiştir. Ancak, dosyada kazanın ne şekilde meydana geldiğine ilişkin Kaza Tespit Tutanağı dışında başkaca bilgi, belge vs. bulunmadığından ve dolayısıyla Kaza Tespit Tutanağının aksi ispat edilemediğinden, sigortalı aracın sürücüsünün kusursuz olması nedeniyle sigortalı aracın maliki ve sürücüsüne kusur ve sorumluluk yüklenemeyecektir. Her halükarda hasar bedelinin Genel Şartlara göre hesaplanması gerekmektedir. Her halükârda müvekkil sigorta şirketi ancak ZMS Sigortası Genel Şartları B.2. maddesinde öngörülen şekilde belirlenecek gerçek zarar miktarından sorumlu tutulabilecektir. Yapılması gereken, onarıldığı iddia edilen aracın onarım gören veya değiştirilen parçalarının başvuru konusu kaza sonucu hasarlanmış olup olmadığının, hasarın kaza ile uyumlu olup olmadığının tespiti, uyumlu olduğunun tespiti durumunda, onarımı yapılan veya değiştirilen parçalarda meydana gelen zarar tutarının ZMS Genel Şartları B.2 maddesinde öngörülen şekilde denetlenerek gerçek zarar miktarının belirlenmesidir. Dolayısıyla müvekkil sigorta şirketi yalnızca gerçek zarardan sorumludur. Müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğu genel şartlara göre belirlenen hasar miktarından iskonto uygulanmak suretiyle sınırlıdır. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.2.2.2 maddesi düzenlemesi gereği … plakalı araç onarımının kaza tarihi itibariyle anlaşmalı onarım merkezinde yaptırılması halinde tedarik iskontosu uygulanacaktır. Buradan hareketle, müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğu genel şartlara göre belirlenen hasar miktarından iskonto uygulanmak suretiyle sınırlıdır. Sigorta şirketleri, hasarlı aracın değiştirilmesi gereken yedek parçalarının, tedarik parçalarının tedarik sürecinde, toplu ve büyük tutarlı yedek parça alımı yapabilme kapasitelerinden kaynaklanan rekabet gücünü kullanarak indirim hakkı elde edebilmekte, farklı servislerden fiyat teklifi alarak rekabet ortamı içerisinde alternatif onarım metotları kullanılabilmektedir. Burada önemli olan hasarlı araca sigortacılık mevzuatının öngördüğü vasıfta parçaların takılması ve hasarlı aracın layıkıyla onarılarak gerçek zararın karşılanmasıdır. Müvekkil şirketin KDV’den sorumlu tutulması mümkün değildir. Gerçek zararın giderilmesi ilkesi uyarınca, müvekkil sigorta şirketinin KDV’den sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin aracını onarırken KDV ödediğini ispatlaması ve yansıtma faturası kesmesi gerekir. Ancak başvuran tarafından dosyaya fatura sunulmamıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle iskontolu ve KDV’siz yapılan ödemenin uygun bulunduğunun dikkate alınmasını ve işbu davanın reddedilmesini arz ve talep ederiz. Her halükarda Anayasa Mahkemesinin iptal kararı esas alınarak; hesaplamanın reel piyasaya göre yapılması gerektiği iddiası usul ve yasaya aykırıdır. Sigorta hukuku kapsamında ilgililerin hak sahipliği, sigortayı kuran ilgili mevzuat ve bu mevzuata göre poliçe içeriğini kurala bağlayan ilgili genel şartlara göre belirlenmekte, söz konusu genel şartlarda dayanağını 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu ve 6102 sayılı TTK’dan almakta olup AYM kararının genel şartların ekleriyle birlikte uygulanması yönünde bir etkisi bulunmamaktadır. ” şeklinde dava açmışlardır.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca dosya Hasar ve Kusur Uzmanı Bilirkişi … tevdi edildiği, bilirkişinin raporunda özetle; davalı araç sürücüsü …’in %100 oranında kusurlu olduğu, araçta meydana gelen hasar miktarının; 1.650,00 TL olacağı araç yokluğu nedeniyle oluşan zararın 300 TL olacağı, aracın tamir süresi içerisindeki zararın ZMMS poliçe kapsamı dışında kaldığı, araçta değer kaybının oluşmayacağı, kusur oranına göre davacı … davalılardan talep edebileceği toplam miktarın 1.950,00 TL olduğu rapor edilmiştir.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davacı yanın usulüne uygun harçlandırılmış ıslah dilekçesi ibraz ettiği görüldü.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili davalılar aleyhine Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davası açmış, bir kısım davalılar yasal süresi içerisinde cevap dilekçesini ibraz etmiştir.
Konunun 6098 sayılı TBK.49.maddesi ve KTK.85. ve devam eden maddelerinde düzenlendiği TBK.49/1. maddesinde; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde, KTK.85. maddesinde;”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar……………….İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” şeklinde, KTK’nun 86/1.maddesinde;”İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” şeklinde, KTK’nun 91/1.maddesinde;”İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde, KTK’nun 92.maddesinde(6704 S.K. 4. Mad. İle değişiklik öncesi);”Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler, d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar, f) Manevi tazminata ilişkin talepler.” şeklinde, KTK’nun 97.maddesinde(6704 S.K. 5. Mad. İle değişiklik öncesi);”Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.” şeklinde, KTK’nun 99.maddesinde(6704 S.K. 6. Mad. İle değişiklik öncesi);” Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceğinin düzenlendiği görülmüştür
Davacının … plakalı aracı ile, … Caddesinde seyir halinde iken, davalı …’in … plakalı aracı ile hareketi ile çift taraflı trafik kazasının meydana geldiği, …’in kullanmakta olduğu … plakalı aracın, kaza tarihi itibariyle … poliçe numarası ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile davalı … SİGORTA A.Ş. Tarafından sigortalandığı tespit olunmuştur.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi raporunda; davalı araç sürücüsü …’in %100 oranında kusurlu olduğu, araçta meydana gelen hasar miktarının; 1.650,00 TL olacağı araç yokluğu nedeniyle oluşan zararın 300 TL olacağı, aracın tamir süresi içerisindeki zararın ZMMS poliçe kapsamı dışında kaldığı, araçta değer kaybının oluşmayacağı, kusur oranına göre davacı … davalılardan talep edebileceği toplam miktarın 1.950,00 TL olduğu belirtilmektedir.
Mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi raporlarının hukuka ve oluşa uygunluğu dikkate alındığında ve kaza tarihinin 14/03/2021 tarihi olduğu, davacı yanın 19/01/2021 tarihinden talep ettiği anlaşıldığından bu yöndeki talebinin reddine karar verilerek davacının davasının kabulü ile; 1.950 TL nin (davalı sigorta şirketinin 1.650 TL sinden müştereken ve müteselsilen ve poliçe limiti ile sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen, davalı … yönünden 14/03/2021 tarihinden itibaren yasal faiz talep ettiği anlaşılmakla davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 29/04/2021 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
Davacının davasının KABULÜ ile;
1-1.950 TL nin (davalı sigorta şirketinin 1.650 TL sinden müştereken ve müteselsilen ve poliçe limiti ile sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen, davalı … yönünden 14/03/2021 tarihinden davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 29/04/2021 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan alınıp davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 133,204 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL ve 16,25 TL ıslah harcı toplamı 75,55 TL’nin mahsubu ile bakiye 57,65 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad KAYDINA,
3-Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan toplam 127,10 TL ilk yargılama harcı, 135 TL ıslah harcı ve 419,90 TL keşif harcı ile 792,25 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 1.474,25 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre hesaplanan 1.950,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından dava başında yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
6- 6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.360,00 TL arabulucu ücretinin 6235 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince davalılardan alınarak Hazine’ye gelir KAYDINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, bağımsız ve tarafsız Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından KESİN olmak üzere karar verildi. 14/07/2022

Katip Hakim

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.