Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/327 E. 2023/85 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : GÖREVSİZLİK

Mahkememizde görülmekte bulunan ” İtirazın iptali ” davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Konya . Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunmuş olduğu dava dilekçesinde; müvekkili şirkete ZMMS sigortalı, …’a ait, … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın 07/08/2012 tarihinde seyir halinde iken … sevk ve idaresindeki … plakalı araçla çarpışması sonucu maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, … plakalı araçta yolcu olarak bulunan …’ün yaralandığını, maluliyet tazminatı istemiyle davalar açtığını, dosyalarda alınan bilirkişi raporuna istinaden %35’lik maluliyet oranına göre müvekkili şirket tarafından 269,000,00 TL maluliyet tazminatı ödendiğini, diğer davalılar yönünden davaların devamı sırasında …’ün maluliyet oranının %11.3 olarak belirlendiğini, bu durumda müvekkili şirketçe 75.333,43 TL fazladan ödeme yapıldığını, bunun tahsili için başlatılan icra takibinin itiraz üzerine durdurulduğunu, itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zorunlu sigortanın 6102 sayılı TTK’da düzenlenmesinin ve aynı kanunun 4.maddesi uyarınca bu kanunda düzenlenen işlerden kaynaklanan hukuk davalarının ticari dava olduğu, uyuşmazlığı Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, .Asliye Ticaret Mahkemesi’ndeki … Es sayılı dosyanın istinaf incelemesinde olduğunu, henüz sonuçlanmadığını, kararın kaldırılması ihtimaline binaen davayı açmada hukuki yarar olmadığı, ibraname tarihinin 10/12/2015 olup dava açılma tarihinin 14/05/2018 olması sebebiyle gerek TTK, gerek TBK ve KTK açısından hak düşümü zamanaşımı sürelerine uyulmamış olduğu, bugüne kadar davacı tarafından açıkça ibranamenin iptalini içeren beyan olmadığı, ibranamede “kayıtsız, şartsız, geri dönülemez ve kesin şekilde” birbirlerini ibra ettikleri, ayrıca esasa girilmesi halinde .Asliye Ticaret Mahkemesi’nde alınan ek raporun yüzeysel ve eksik olduğu, dolayısıyla bütün kalemleri içeren ek bilirkişi raporu alınması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Dosyanın incelenmesinde; zorunlu sigortanın 6102 sayılı TTK’da düzenlenmesinin ve aynı kanunun 4.maddesi uyarınca bu kanunda düzenlenen işlerden kaynaklanan hukuk davalarının ticari dava niteliğinde olduğu, davacının sorumluluğunun Konya 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülen … Es sayılı dosyadaki aynı maddi olaydan kaynaklandığı ve zararın davalı açısından tek olduğu davaların birlikte görülmesinin zorunlu olduğu, ihtilaf yönünden özel mahkeme olan Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden bahisle dosyaya 04/12/2018 tarihinde görevsizlik kararı verildiği görülmüştür.
Mahkememizce verilen 27/01/2021 tarih ve … Esas … sayılı kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 24/06/2021 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamıyla kaldırılarak dosya mahkememize iade edilmekle, dava mahkememizin … Esas sırasına kaydı yapıldığı görüldü.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; müvekkili şirkete ZMMS sigortalı, …’a ait, … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın 07/08/2012 tarihinde seyir halinde iken … sevk ve idaresindeki … plakalı araçla çarpışması sonucu maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, … plakalı araçta yolcu olarak bulunan …’ün yaralandığını, maluliyet tazminatı istemiyle davalar açtığını, dosyalarda alınan bilirkişi raporuna istinaden %35’lik maluliyet oranına göre müvekkili şirket tarafından 269,000,00 TL maluliyet tazminatı ödendiğini, diğer davalılar yönünden davaların devamı sırasında …’ün maluliyet oranının %11.3 olarak belirlendiğini, bu durumda müvekkili şirketçe 75.333,43 TL fazladan ödeme yapıldığını, bunun tahsili için başlatılan icra takibinin itiraz üzerine durdurulduğunu, itirazın iptaline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Mahkemelerin görevlerine ilişkin düzenlemelerin 6100 sayılı HMK.nun 1.2.3.4. maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 2.maddesinde;”Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” şeklinde düzenlendiği, yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 Sayılı Kanun ile değişik 6102 sayılı TTK. nun 5/3.maddesinde; “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenlemenin yapıldığı, Bu düzenleme ile Ticaret Mahkemeleri genel mahkemeler içinde yer alan Asliye Hukuk Mahkemelerinin bir dairesi olmaktan çıkarılarak genel mahkemeler arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğunun kabul edildiği, yine 6102 sayılı TTK.nun 4. Maddesinde Ticaret Mahkemelerinin görevine giren dava ve çekişmesiz yargı işlerinin düzenlendiği, dava şartlarına ilişkin düzenlemenin HMK.nun 114.ve 115.maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 114/1-c maddesinde mahkemenin görevli olmasının dava şartı olduğunun, aynı kanunun 115.maddesinde mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağının ve taraflarında her zaman ileri sürebileceğinin, dava şartlarının noksan olması halinde davanın usulden reddine karar verileceğinin, HMK’nun 138/1.maddesinde mahkemenin öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebileceğinin düzenlendiği görülmüştür.
Eldeki dava ile ilgili olarak 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca görev dava şartıdır.
HMK’nın 115. maddesine göre Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmak zorundadır hükümleri bulunmaktadır.
HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca görev dava şartıdır.
HMK’nın 115. maddesine göre Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmak zorundadır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22.3.1944 tarih … Esas – … Karar R.G.3.7.1944 sayılı kararında; “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde kabul edildiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın TTK.4.maddesinde tahdidi olarak sayılan dava türlerinden olmadığı gibi davacının … Sigorta AŞ. Olduğu ve tacir konumunda olduğu, davalının gerçek kişi olduğu, tacir olmadığı, eldeki davanın haksız fiilden kaynaklı zararın rücuen tahsili amacıyla yapılan icra takibine dayalı itirazın iptali davası olduğu davanın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar sayılı içtihatları ile; Ankara BAM . HD’nin … Esas, … Karar, İstanbul Bam . HD’nin … Esas, … Karar, Antalya BAM . HD’nin … Esas, … Karar, Adana Bam . HD’nin … Esas, … Karar, Gaziantep Bam . HD’nin … Esas, … Karar, Ankara BAM . HD’nin … Esas, … Sayılı karaları da; davamız konusu ile aynı mahiyetteki davalarda uyuşmazlık konusu haksız fiilden kaynaklandığı için halefiyet ilkeleri de nazara alınarak görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna yönelik içtihat ve kararları içermektedir. Yine Yargıtay . HD’nin merci tayinine ilişkin olmasa dahi Asliye Hukuk Mahkemelerince görülen davamız ile benzer mahiyetteki davalarda göreve ilişkin herhangi bir bozma kararı verilmemiştir ( Yüksek Yargıtay . Hukuk Dairesi(nin … Esas, … Karar, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar) yine Yargıtay . HD’nin 23/01/2017 tarih ve … -… sayılı; 23/01/2017 tarih ve … -… sayılı; Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 29/12/2016 tarih ve … -… sayılı; 20/05/2019 tarih ve … -… sayılı; 16/10/2019 tarih ve … -… sayılı ve Ankara BAM . HD’nin 04/04/2019 tarih ve … … sayılı kararlarında da belirtildiği gibi dava niteliği itibariyle haksız fiilden kaynaklanmaktadır, Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 05/11/2015 tarih ve … Es. … Kar.,Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 17/12/2015 tarih ve … Es. … Kar., Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 09/06/2016 tarih ve … Es. … Kar.sayılı ilamlarının da aynı doğrultuda olduğu görülmüştür.
KONYA BAM . HD’NİN … ESAS, … ESAS, 23/05/2022 TARİHLİ KARARINDA İSE “… Somut olayda; davacı Güvence Hesabı, yönetmeliğin 16. Maddesinde sayılan hallerde ödediği tazminatı sorumlu davalılara rücu etmektedir. Davalılar gerçek kişi olup uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Her ne kadar dairemizin önceki kararında; dava haksız fiilden kaynaklanıyor ise de zorunlu mali mesuliyet sigortası bulunmayan davalının sorumluluğuna ilişkin olup, zorunlu mali mesuliyet sigortasının 6102 sayılı TTK da düzenlenmesine göre, ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması ve bu nedenle ticaret mahkemelerinin görevli olduğu kabul edilmekte idi ise de; Yargıtay . HD’nin 16/09/2021 tarihli … Esas, … Karar sayılı, “Bölge Adliye Mahkemesi Kesin Kararları Arasındaki Uyuşmazlığın Giderilmesi İstemine Dair”, dairemizin bu yöndeki kararları kapsamında oluşan uyuşmazlıkların giderilmesine ilişkin yeni tarihli kararına göre; uyuşmazlığın giderilmesine konu somut olaylarda, davacı Güvence Hesabı zorunlu trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu trafik kazasılarında zarar gören üçüncü kişilere ödediği tazminatı yönetmeliğin 16. Maddesinde sayılan hallerde zarardan sorumlu olan gerçek kişi sürücü ya da işleten davalıya rücu etmektedir. TTK’nın 4/1 maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi dava söz konusu değildir. Davalılar gerçek kişi olup uyuşmazlık hasız fiilden kaynaklanmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir” şeklinde, BAM hukuk daireleri arasındaki uyuşmazlığın giderilmesine dair karar karşısında önceki verilen kararlardan dönülmesi şeklinde görev konusunda uygulama birliğinin sağlanmasının uygun olacağı değerlendirilmiştir. Bu durumda uyuşmazlığın genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden, mahkemece bu sebeple görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esasına girerek karar verilmesinde isabet bulunmadığından, kamu düzeninden kaynaklanan sebeple davalıların istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca TTK.4.5. maddeleri gereğince mahkememizin görevli olmadığı, (Y. HGK 10.02.2016, … -… E, … Sayılı İlamının da aynı doğrultuda olduğu görülmüş, (… ; Ticaret Mahkemesi’nin görev alanını belirleyen ilam)) Konya . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu anlaşıldığından dava dilekçesinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine (Aksine bir değerlendirme de başka bir ifadeyle esastan hüküm verildiğinde emsal karara göre tekrardan görevsizlik kararı verileceğinden Anayasa ve HMK’da düzenlemesi bulunan usul ekonomisi dikkate alınarak hüküm tesisine gidilmiştir.) Konya . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre karşı görevsizlik kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİ ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Konya .Asliye Hukuk Mahkemesinin GÖREVLİ olduğuna,
3-Kararın kanun yoluna başvurmaksızın kesinleşmesi halinde görev konusunda yargı yerinin belirlenmesi maksadıyla dosyanın HMK.nun 21.ve 22.maddeleri gereğince Konya Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE,
4-6100 sayılı HMK.nun 331/2.maddesi gereğince harç ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.15/02/2023

Katip Hakim