Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/324 E. 2021/782 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
KONYA KARAR
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:
KARAR NO:

HAKİM:
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ:
DAVALI :
VEKİLİ:

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :

Davacı vekili 08/07/2021 tarihli dilekçesiyle; Davacının davalı …’nin site bahçesinde tadilat, bakım ve yeniden düzenleme yaptığını, yapılan işin toplam 2.599,08 metre karelik bir alanda yapıldığını, ve bu iş üzerinden faturalandırmanın davalı … yönetiminin talebi doğrultusunda 2 parça halinde yapıldığını, metre kare olarak ilk faturanın eksik kesildiğini anlaşma gereği ikinci faturanın kesildiğini, davacı şirket tarafından yapılan işe istinaden ilk olarak Seri … Sıra No … 31.12.2019 tarih ve 165.200,00 TL bedelli fatura düzenlendiğini ve bu faturanın site yönetimi tarafından ödendiğini, ikinci fatura için anlaşılan tarihte davacı şirket tarafından ilk faturaya yazılmayan ancak yapılan işlere ilişkin 01.10.2020 tarihli … fatura nolu 153.647,80 TL bedelli fatura kesildiğini ancak davalı tarafça kesilen fatura teslim alınmadığı için Konya . Noterliğinin 15.10.2020 Tarih … Yevmiye numaralı ihtarı ile faturanın davalı tarafa gönderildiğini, davalı gönderilen ihtarnameye rağmen ödeme yapmadığını, bunun üzerine Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, dava konusu hakkında arabuluculuğa da başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını beyan ederek davalının itirazının iptali ile takibin devamına, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalı vekilinin 10/08/2021 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davacı arasında doğrudan yapılan bir anlaşmanın olmadığını, müvekkil site yönetiminin peyzaj ve çevre düzenlemesine ilişkin olarak site sakinlerinden … arasında sözlü anlaşmanın olduğunu, davacı şirket ile arasında mevcut hukuki ilişkinin bu sözlü anlaşmadan ileri geldiğini, site sakini … tarafından üstlenilen işlerin davacı şirkete yaptırıldığını, 2019 yılı içerisinde … seri nolu ve 31.12.2019 tarihli müvekkil site yetkilisinin de imzasını havi faturaya yansıyan işlerin davacı şirket tarafından yapıldığını, yapılan işlerin karşılığının davacı tarafa ödendiğini ve bu faturanın ihtilaf konusu olmadığını, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafın 01.10.2020 tarihinde tek taraflı olarak … numaralı faturayı düzenlediğini ve müvekkilinden tahsil etme çabasına girdiğini, müvekkili tarafından herhangi bir mal ve hizmet alınmaması nedeniyle fatura ve içeriğini kabul edilmediğini, bunun üzerine davacının Noter kanalıyla faturayı müvekkiline gönderdiğini, müvekkilinin faturaya ve içeriğine itiraz ettiğini, ayrıca davacının müvekkili tarafından ödenen faturaya ilişki işlerin eksiksiz ve tam şekilde ifa edilmediğini beyan ederek davanın reddine, takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası dosyamıza getirtilmiş, Meram Vergi Dairesi Müdürlüğü’nden dava konusu faturaya ilişkin BA ve BS formlarının gönderilmesi istenilmiş, Selçuk Vergi Dairesi Müdürlüğü’nden dava konusu faturaya ilişkin BA ve BS formlarının gönderilmesi istenilmiştir.
Davanın, İİK.67.maddesine bağlı itirazın iptali davası olduğu görülmüştür.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; Davacının davalı …’nin site bahçesinde tadilat, bakım ve yeniden düzenleme yaptığını, yapılan işin toplam 2.599,08 metre karelik bir alanda yapıldığını, ve bu iş üzerinden faturalandırmanın davalı … yönetiminin talebi doğrultusunda 2 parça halinde yapıldığını, metre kare olarak ilk faturanın eksik kesildiğini anlaşma gereği ikinci faturanın kesildiğini, davacı şirket tarafından yapılan işe istinaden ilk olarak Seri … Sıra No … 31.12.2019 tarih ve 165.200,00 TL bedelli fatura düzenlendiğini ve bu faturanın site yönetimi tarafından ödendiğini, ikinci fatura için anlaşılan tarihte davacı şirket tarafından ilk faturaya yazılmayan ancak yapılan işlere ilişkin 01.10.2020 tarihli … fatura nolu 153.647,80 TL bedelli fatura kesildiğini ancak davalı tarafça kesilen fatura teslim alınmadığı için Konya . Noterliğinin 15.10.2020 Tarih … Yevmiye numaralı ihtarı ile faturanın davalı tarafa gönderildiğini, davalı gönderilen ihtarnameye rağmen ödeme yapmadığını, bunun üzerine Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, dava konusu hakkında arabuluculuğa da başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını beyan ederek davalının itirazının iptali ile takibin devamına, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmekle davanın yasal dayanağını oluşturan İİK.67. maddesinde; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” şeklinde düzenlemenin yapıldığı görülmektedir.
Yargıtay . HD.nin 29/09/2015 gün ve … E. … K. sayılı emsal içtihadına göre, “Dava, taraflar arasında düzenlenen cari hesap sözleşmesinden doğan borç nedeni ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir… Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir. Türk Ticaret Kanununun 3. maddesinde, “Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” düzenlemesi getirilmiştir. Bir hukukî işlemin veya fiilin TTK’nın kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlemin veya fiilin olması gerekir. Somut olayda, her ne kadar davacı tacir ise de, davalının gerçek kişi olduğu ve tacir olmadığı ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olmadığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.”
Somut olayda ; Dava her ne kadar mahkememizde açılmış ise de;Meram Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün, Selçuk Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün cevabı yazısı içeriğinde davalının tacir olmadığı gibi, taraflar arasındaki davanın taraflardan birisi tacir olmasa dahi ticaret mahkemelerinde görülmesi gereken mutlak ticari davalardan da olmadığı, anlaşıldığından Mahkememizin görevsiz olduğu sonucuna varılmış ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Mahkemelerin görevlerine ilişkin düzenlemelerin 6100 sayılı HMK.nun 1.2.3.4. maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 2.maddesinde;”Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” şeklinde düzenlendiği, yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 Sayılı Kanun ile değişik 6102 sayılı TTK. nun 5/3.maddesinde; “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenlemenin yapıldığı, Bu düzenleme ile Ticaret Mahkemeleri genel mahkemeler içinde yer alan Asliye Hukuk Mahkemelerinin bir dairesi olmaktan çıkarılarak genel mahkemeler arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğunun kabul edildiği, yine 6102 sayılı TTK.nun 4. Maddesinde Ticaret Mahkemelerinin görevine giren dava ve çekişmesiz yargı işlerinin düzenlendiği, dava şartlarına ilişkin düzenlemenin HMK.nun 114.ve 115.maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 114/1-c maddesinde mahkemenin görevli olmasının dava şartı olduğunun, aynı kanunun 115.maddesinde mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağının ve taraflarında her zaman ileri sürebileceğinin, dava şartlarının noksan olması halinde davanın usulden reddine karar verileceğinin, HMK’nun 138/1.maddesinde mahkemenin öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebileceğinin düzenlendiği görülmüştür.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22.3.1944 tarih … Esas – … Karar R.G.3.7.1944 sayılı kararında; “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde kabul edildiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın TTK.4.maddesinde tahdidi olarak sayılan dava türlerinden olmadığı gibi davacının … Şti olduğu, davalı …’nin gerçek kişi olduğu, tacir olmadığı, ve her iki tarafın da ticari işletme ile ilgili hususlardan da olmadığı, eldeki davanın haksız fiilden kaynaklı zararın rücuen tahsili amacıyla yapılan icra takibine dayalı itirazın iptali davası olduğu davanın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar sayılı içtihatları ile; Ankara BAM . HD’nin … Esas, … Karar, İstanbul Bam . HD’nin … Esas, … Karar, Antalya BAM . HD’nin … Esas, … Karar, Adana Bam . HD’nin … Esas, … Karar, Gaziantep Bam . HD’nin … Esas, … Karar, Ankara BAM . HD’nin … Esas, … Sayılı karaları da; davamız konusu ile aynı mahiyetteki davalarda uyuşmazlık konusu haksız fiilden kaynaklandığı için halefiyet ilkeleri de nazara alınarak görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna yönelik içtihat ve kararları içermektedir. Yine Yargıtay . HD’nin merci tayinine ilişkin olmasa dahi Asliye Hukuk Mahkemelerince görülen davamız ile benzer mahiyetteki davalarda göreve ilişkin herhangi bir bozma kararı verilmemiştir ( Yüksek Yargıtay . Hukuk Dairesi(nin … Esas, … Karar, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar) yine Yargıtay . HD’nin 23/01/2017 tarih ve … -… sayılı; 23/01/2017 tarih ve … -… sayılı; Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 29/12/2016 tarih ve … -… sayılı; 20/05/2019 tarih ve … -… sayılı; 16/10/2019 tarih ve … -… sayılı ve Ankara BAM . HD’nin 04/04/2019 tarih ve … … sayılı kararlarında da belirtildiği gibi dava niteliği itibariyle haksız fiilden kaynaklanmaktadır, Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 05/11/2015 tarih ve … Es. … Kar.,Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 17/12/2015 tarih ve … Es. … Kar., Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 09/06/2016 tarih ve … Es. … Kar.sayılı ilamlarının da aynı doğrultuda olduğu görülmüştür.
Ayrıca Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ilk derece mahkemesi olarak … Esas, … Karar sayılı ilamının Konya BAM . H.D’nin … Esas, … Karar sayılı 14/12/2020 tarihli ilamının da benzer şekilde kabul edildiği, TTK.4.5. maddeleri gereğince mahkememizin görevli olmadığı, (Y. HGK 10.02.2016, … E, … Sayılı İlamının da aynı doğrultuda olduğu görülmüş, (özü; Ticaret Mahkemesi’nin görev alanını belirleyen ilam)) Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından dava dilekçesinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine, Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Mahkememizin görevsiz olması nedeniyle davacının davasının DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE, karar kesinleştiğinde ve istek halinde dosyanın görevli olan Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
2-Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin GÖREVLİ olduğuna,
3-6100 sayılı HMK.nun 20/1.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurması halinde dava dosyasının görevli Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerine GÖNDERİLMESİNE, kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin başvurmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına KARAR VERİLMESİNE,
4-6100 sayılı HMK.nun 331/2.maddesi gereğince harç, arabuluculuk ücreti, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davaya görevli mahkemece devam edilmesi halinde görevli mahkemece, aksi takdirde talep halinde mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.30/12/2021

Katip … Hakim …