Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/32 E. 2022/231 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
KONYA KARAR
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI:
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA :Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davası Konya . Tüketici Mahkemesi’nin 21/12/2020 tarih ve … esas … 0karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı ile dosyanın mahkememiz yukarıdaki esas sıra numarasına kaydı yapılarak davanın yapılıp bitirilen açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 02/09/2020 tarihli dilekçesiyle; Müvekkilinin , … Mh. … Cad. NO: … … /Konya adresindeki işyerini 01/12/2018 tarihinde kiraladığını ve vergi dairesinden adres değişikliği yaparak kuaför olarak 26/12/2018 tarihinde tadilatların bitimi sonrası işletmeye başladığını, müvekkilinin önceki kiraladığı dükkanın elektriklerinin mevcut olması sebebi ile aboneliğinin olmadığını fark etmediğini, daha sonra kız kardeşinin faturaların gelmediğini söylemesi üzerine ivedilikle davalı şirketin şubesine gittiğini ve durum hakkında bilgilendirme yaptığını, bunun üzerine uzun bir zaman sonra 14/03/2020 tarihinde davalı şirketten bir ekip geldiğini ve aboneliğin olmadığı hususunda müvekkilinin kız kardeşini bilgilendirdiklerini, müvekkilinin kardeşine taşınmazın sahibinin ismini sorduklarını, ancak ismini bilmediği için ismini veremediğini, bunun üzerine düzenlenen tutanağa müvekkilinin kimlik bilgilerini yazdıklarını, müvekkiline aboneliği alması için süre tanındığını, bunun üzerine müvekkilinin emlakçının yanına giderek durumu bildirdiğini, ancak emlakçının iskan ruhsatının ve taşınmaz sahibi adına vekaletinin olmadığını, taşınmaz sahibinin yurtdışında olduğunu ve bu yüzden işlemleri yapamadığını belirterek müvekkilini oyaladığını, bu süreçte müvekkilinin işyerini kullanamadığını, elektrik aboneliğinin gerçekleşmeyeceğine kanaat getirdikten sonra da 15/03/2019 tarihinde işyerini kapattığını, dolayısı ile 26/12/2018 ve 14/03/2019 tarihleri arasında müvekkilinin dava değeri kadar elektrik kullanımının olmasının olanaksız olduğunu, müvekkilinden önce kullanılan enerjinin faturasının müvekkiline tahakkuk ettirilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, açıklanan nedenlerle davalının kabulü ile müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, dava değerinin %20’sinden az olmamak kaydıyla davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalı vekili 08/09/2020 tarihli cevap dilekçesiyle; davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davacı tarafça müvekkili şirketin abonesi olunmadan kaçak elektrik kullanımı yapıldığını, müvekkili kurum tarafından başlatılan icra takibinin davacının haksız fiil niteliğindeki kaçak kullanımına ilişkin olduğunu, ayrıca davanın süresi içerisinde açılmadığını, davacının müvekkil şirketin abonesi olmadan elektrik kullandığını, bu durumun müvekkil şirket personeli tarafından tanzim edilen 14.03.2019 tarih ve … seri numaralı Kaçak Elektrik Tespit Tutanağı ile tespiti üzerine davacıya kaçak elektrik kullanımına yönelik bir fatura ile tebliğ edildiğini ancak bu kaçak kullanımın bedelini ödememesi üzerine davacı hakkında Konya . Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davacının borca yönelik itirazlarının haksız olduğunu, davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini iddia ederek davanın reddine, davacının %20 den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası istenmiş, … A.Ş. Genel Müdürlüğünden Abonelik sözleşmesi istenmiş, faturalar ve ilgili belgeler getirtilmiştir.
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davası Konya . Tüketici Mahkemesi’nin 21/12/2020 tarih ve … esas … karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı ile dosyanın mahkememiz yukarıdaki esas sıra numarasına kaydı yapılmıştır
Konya Esnaf ve Sanatkarlar Odasından ilgili belgeler, Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odasından ilgili belgeler, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünden ilgili belgeler, Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünden ilgili belgeler istenmiş, Elektrik Elektronik Mühendisi bilirkişisinden rapor alınmış ve raporun taraflara tebliği sağlanmıştır.
Elektrik Elektronik Mühendisi Bilirkişisi … 07/01/2022 tarihli raporuna göre; Söz konusu elektrik kullanımının tespitinin yapıldığı 14.03.2019 tarihindeki yürürlükteki mevzuat gereği tutulan kaçak elektrik tespit tutanağının uygun olduğu, Davacının perakende satış anlaşması veya ikili anlaşma olmadan, abonesiz kullanım yaptığı, enerjinin mühürlü ve kayıtlı olmayan sayaçtan geçirilerek kullanıldığının tespit edildiği, ticarethanede kullanılmakta olan cihaz güçleri ve listesi tespitte olduğundan benzer kullanım yerlerindeki tüketimlerle kıyas yapılamayacağı, kaçak elektrik kullanımının açık olduğu ve davalı kurum zararının o zamanki mevzuat ve enerji nihai birim fiyatlarla hesap edilerek; vergili normal tarife ve cezasız tutarın 2.877,14 TL, vergili ve cezalı tutarın 4.660,94 TL olduğunun tespit edildiği, Davalı tarafın tüketim miktarının doğru ancak fatura bedelinin yanlış olduğunun tespit edildiği, söz konusu tüketim miktarları 14.03.2019 dan önceki tüketimi kapsadığı rapor edilmiştir.
Dava, “Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)” davasıdır.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; Davacının , … Mh. … Cad. NO: … … /Konya adresindeki işyerini 01/12/2018 tarihinde kiraladığını ve vergi dairesinden adres değişikliği yaparak kuaför olarak 26/12/2018 tarihinde tadilatların bitimi sonrası işletmeye başladığını, davacının önceki kiraladığı dükkanın elektriklerinin mevcut olması sebebi ile aboneliğinin olmadığını fark etmediğini, daha sonra kız kardeşinin faturaların gelmediğini söylemesi üzerine ivedilikle davalı şirketin şubesine gittiğini ve durum hakkında bilgilendirme yaptığını, bunun üzerine uzun bir zaman sonra 14/03/2020 tarihinde davalı şirketten bir ekip geldiğini ve aboneliğin olmadığı hususunda davacının kız kardeşini bilgilendirdiklerini, davacının kardeşine taşınmazın sahibinin ismini sorduklarını, ancak ismini bilmediği için ismini veremediğini, bunun üzerine düzenlenen tutanağa davacının kimlik bilgilerini yazdıklarını, davacıya aboneliği alması için süre tanındığını, bunun üzerine davacının emlakçının yanına giderek durumu bildirdiğini, ancak emlakçının iskan ruhsatının ve taşınmaz sahibi adına vekaletinin olmadığını, taşınmaz sahibinin yurtdışında olduğunu ve bu yüzden işlemleri yapamadığını belirterek davacıyı oyaladığını, bu süreçte davacının işyerini kullanamadığını, elektrik aboneliğinin gerçekleşmeyeceğine kanaat getirdikten sonra da 15/03/2019 tarihinde işyerini kapattığını, dolayısı ile 26/12/2018 ve 14/03/2019 tarihleri arasında davacının dava değeri kadar elektrik kullanımının olmasının olanaksız olduğunu, davacıdan önce kullanılan enerjinin faturasının davacıya tahakkuk ettirilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, açıklanan nedenlerle davalının kabulü ile davacının borçlu olmadığının tespitine, dava değerinin %20’sinden az olmamak kaydıyla davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmektedir.
Tüm dosya kapsamı ve … gelen belgelerin birlikte incelenip değerlendirilmesinde; davacı … adına kayıtlı aboneliğin” Ticarethane ” tarifesinde olduğu anlaşılmıştır. Buna göre taraflar arasındaki ihtilaf davacının kullanımında olan ticarethaneye ve buna bağlı olarak ticarethane tarife grubundan abonelikten kaynaklanmaktadır.
Dosya incelendiğinde davacının davaya konu mecuru iş yeri olarak kiraladığını, yapılan incelemede taraflar arasında ticari abonelik olduğu, dikkate alınarak davalı idarenin kesmiş olduğu iddianame ve belgeleri bilirkişi marifetiyle inceleme neticesinde davacının kaçak elektrik kullandığı ancak kaçak kullanımındaki veriler cezanın yanlış hesaplanmış olduğu, söz konusu yanlışlığında yapılan bilirkişi incelemesinde hesaplanarak davacının kaçak elektrik kullanımındaki meydana getirmiş olduğu zarar tespit edilerek davacının davasının kısmen kabulü ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
1-Davacının davaya ilişkin abonelikten dolayı 1.647,49 TL borçlu olmadığının TESPİTİ ile kalan bakiye 4.660,94 TL üzerindeki talebin REDDİNE,
2-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 112,54 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 107,74 TL harcın mahsubu ile kalan 4,80 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir KAYDINA,
4-6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin kabul ret oranına göre hesaplanan 344,73 TL’nin 6235 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince davalıdan, geri kalanının ise davacıdan tahsili ile Hazineye İrad KAYDINA,
5-Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan 174,84 TL ilk yargılama harcının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan toplam 694,45 TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 181,36 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, geri kalan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer OLMADIĞINA,
8-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maddi tazminatın kabul edilen kısmı (1.647,49 TL) üzerinden davacı vekili için 1.647,49 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maddi tazminatın reddedilen kısmı (4.660,94 TL) üzerinden davacı vekili için 4.660,94 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
10-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın, kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin istek halinde davacıya iadesine, karar kesinleşinceye kadar iade alınmaz ise gider avansının artan kısmının 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde re’sen davacıya İADESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar bakımından kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/03/2022

Katip … Hakim …