Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/314 E. 2021/613 K. 22.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
KONYA KARAR
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:
KARAR NO:

ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ:
DAVALI :
VEKİLİ:

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:
KARAR TARİHİ:
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİHİ:

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 06/07/2021 tarihli dilekçesiyle; 06/05/2020 tarihinde Dr. …Caddesi üzerinde …sevk ve idaresindeki …plakalı aracı ile davacının sevk ve idaresindeki …plakalı motosikletin önüne kırmak suretiyle çarparak kaza meydana geldiğini, davacının bu kaza sonucunda ciddi şekilde yaralandığını, olay yerinde tutulan kaza tespit tutanağına göre …asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kaza yerini gören kamera çözüm tutanağında da …kazaya sebebiyet verdiğinin belirtildiği, davacının yaşadığı kaza neticesinde vücudunda telafisi olmayan kalıcı hasarlar meydana geldiğini, davacını kaza sonrasında yönetici olduğu şirkete gidemediğini, bu nedenle ticari olarak büyük zarara uğradığını ve yapması gereken ödemeleri yapamadığını, kazaya sebebiyet veren aracın davalı … tarafından sigortalı olduğunu, sigorta şirketine hastaneye sevk istemli başvuru yapıldığını ve 25/12/220 tarihinde şirket tarafından hasar dosyası açıldığını, arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, iddia ederek davanın kabulüne, şimdilik 500,00 TL ‘nin kaza tarihinden itibaren işletilecek avans faizinin, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalı …Ş. vekilinin 11/10/2020 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle ; davanın açılmadan evvel davacı tarafından müvekkili sigorta şirketine eksik belge ile başvuru gerçekleştirdiğini bu neden davanın dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, davacı tarafından dava konusu trafik kazası nedeniyle maluliyet durumunun tespiti için kazadan sonra geçirmiş olduğu ilk ve acil tıbbi müdahalelere ilişkin medikal belgelerin istenildiğini ancak davacının müvekkil şirkete bu belgeleri iletmediğini, davacının maluliyet oranının tespiti için dosyanın ATK İhtisas dairesine gönderilerek rapor alınmasının gerektiğini, müvekkil şirketin sigortalı araç sürücüsünün kurusu oranında tazminat ödemesi yapmakla yükümlü olduğunu beyan ederek davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Konya Cumhuriyet Başsavcılığı Hazırlık Bürosu’nun …soruşturma numaralı dosyası içerisindeki belgeler, Konya . Asliye Ceza Mahkemesi’nin …esas sayılı dosyası içerisindeki belgeler, Konya Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’nden ilgili belgeler celp edilmiş, Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’nden ilgili belgeler istenilmiş, Konya Vergi Dairesi Başkanlığı’ndan ilgili belgeler, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden ilgili belgeler, Konya Karatay Üniversitesi Rektörlüğünden ilgili belgeler, Hastane kayıtları, …Sigorta A.Ş.’nden ilgili belgeler celp edilmiştir.
Davalı vekili 11/11/2021 tarihli dilekçesinde; davacı vekili ile akdedilen 10.11.2021 tarihli ibraname çerçevesinde sulh olunduğunu, davacı tarafın ibranamede belirlenen ödemenin yapılması ile birlikte davadan feragat ve müvekkili dava konusu ihtilaf bakımından ibra ettiklerini, davacı vekilinin ibraname kapsamında davadan feragat etmesi halinde hiçbir vekâlet ücreti ve yargılama gideri talebinde bulunulmayacağını ve sulh sebebi ile davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davacı vekili 17/11/2021 tarihli dilekçesinde; davalı taraf ile akdedilen 10.11.2021 tarihli ibraname çerçevesinde sulh olduklarını, imzalanan ibraname kapsamında davacı taraf olarak dava konusu ihtilaf bakımından davalıyı ibra etmiş bulunduklarını, buna karşılık olarak davalı tarafın vekalet ücreti ve yargılama gideri talebinde bulunmayacağını ve dava konusu iddia ve taleplerden, koşulsuz ve şartsız olarak feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Dava, “Trafik kazasından kaynaklanan tazminat” davasıdır.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; 06/05/2020 tarihinde Dr. …Caddesi üzerinde …sevk ve idaresindeki …plakalı aracı ile davacının sevk ve idaresindeki …plakalı motosikletin önüne kırmak suretiyle çarparak kaza meydana geldiğini, davacının bu kaza sonucunda ciddi şekilde yaralandığını, olay yerinde tutulan kaza tespit tutanağına göre …asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kaza yerini gören kamera çözüm tutanağında da …kazaya sebebiyet verdiğinin belirtildiği, davacının yaşadığı kaza neticesinde vücudunda telafisi olmayan kalıcı hasarlar meydana geldiğini, davacını kaza sonrasında yönetici olduğu şirkete gidemediğini, bu nedenle ticari olarak büyük zarara uğradığını ve yapması gereken ödemeleri yapamadığını, kazaya sebebiyet veren aracın davalı … tarafından sigortalı olduğunu, sigorta şirketine hastaneye sevk istemli başvuru yapıldığını ve 25/12/220 tarihinde şirket tarafından hasar dosyası açıldığını, arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, iddia ederek davanın kabulüne, şimdilik 500,00 TL ‘nin kaza tarihinden itibaren işletilecek avans faizinin, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği görülmekle, konunun 6098 sayılı TBK.nun 49.ve devam eden maddelerinde ve KTK. 85.vd.eden maddelerinde düzenlendiği, TBK’nun 49/1. maddesinde; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde, TBK’nun 51/1. maddesinde;”Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” şeklinde, KTK.85/1.maddesinde;”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” şeklinde, KTK. 86/1.maddesinde;”İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” şeklinde,KTK.91/1.maddesinde;”İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde, KTK.92.maddesinde(6704 S.K. 4. Mad. İle değişiklik öncesi);” Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,f) Manevi tazminata ilişkin talepler.” şeklinde, KTK’nun 97.maddesinde(6704 S.K. 5. Mad. İle değişiklik öncesi);”Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.” şeklinde, KTK’nun 99.maddesinde(6704 S.K. 6. Mad. İle değişiklik öncesi);” Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı görülmüştür.
Davacının 22/11/2021 tarihli ön inceleme duruşmasında davacı vekili duruşmaya katılıp duruşmada söz alarak davalı tarafla protokol yaparak davadan feragat ettiklerini bildirdiklerini ve karşılıklı anlaştıklarını bildirdiği, bununla beraber dosya incelendiğinde davalı … tarafından 12/11/2021 tarihli sunulmuş olan dilekçede tarafların karşılıklı anlaştığını bildirir dilekçe sunduğu ve ekinde makbuz ibraname ve feragatname niteliğinde düzenlenmiş protokol fotokopisi bulunduğu ve davacı vekilinin vekaleti incelendiğinde feragat etmeye yetkisi olduğu anlaşılmaktadır.
Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. (HMK 307. md.) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafından ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. (HMK 309. md.) Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. (HMK 310. md.) Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. 6100 Sayılı HMK yönetmeliğinin Karar verilmiş dosyalara ilişkin işlemler başlığının 57. Maddesi ile Bölge Adliye Ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdarî Ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 215. Maddesi ve (HMK 311. md.) Feragat ve kabul, beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyet, ona göre belirlenir. (HMK 312 md.) Vekilin davadan feragat edebilmesi için vekaletnamede buna ilişkin özel yetki bulunması gerekir. (HMK 74/1. md.) Dâvadan feragat veya dâvayı kabul veya sulh muhakemesinin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilâm harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır. (Harçlar Kanunu 22/1. md.) Anlaşmazlık, feragat nedeniyle ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. (AAÜT 6. md.) Feragat edilmiş olmasından dolayı davalı tarafın yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden genel kurallardan farklı uygulamayı gerektiren davacı lehine bir beyanı olduğu takdirde bu beyana göre işlem yapılmalıdır.
Ayrıca feragat halinde alınacak harç ise; Davadan feragat halinde nispi değil maktu harç alınır. Yargıtay . HD.’nin …Esas, …K. Sayılı 25/03/2014 tarihli kararı ile davadan feragat edilmesi halinde davacıdan nispi değil maktu karar ve ilam harcının 2/3 üne hükmedilmesi gerekir. Feragat beyanı belirtilen kurallarla birlikte değerlendirildiğinde ve Yargıtay HGK 25/01/1984, …-…, HD’nin 14/12/2010 tarihli …-…sayılı ve . HD’nin 10/02/2005, …-…sayılı ilamlarının da aynı doğrultuda olduğu anlaşıldığından davacı yanın davadan feragat ettiği, davalı vekilininde vekalet ücreti yargılama gideri talebi olmadığı hususları da dikkate alınarak davanın feragat nedeniyle reddine dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacının davasının FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’nun 22. maddesi gereğince alınması gereken 19,77 TL nin peşin alınan 59,30 TL den mahsubu ile fazla yatan 39,53 TL nin davacıya İADESİNE,
3-6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.360,00 TL arabulucu ücretinin 6235 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince davacıdan alınarak Hazine’ye gelir KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer OLMADIĞINA,
6-Davalının vekalet ücreti talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın, kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin istek halinde davacıya iadesine, karar kesinleşinceye kadar iade alınmaz ise gider avansının artan kısmının 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde re’sen davacılara İADESİNE,
Dair ; davacı vekili yüzüne karşı davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/11/2021

Katip … Hakim …