Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/279 E. 2022/246 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :
Konya . İcra Dairesi:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA İHBAR OLUNAN: 1-
VEKİLİ :
DAVA İHBAR OLUNAN: 2-
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ :
KARARIN MAHİYETİ : GÖREVSİZLİK

Mahkememizde görülmekte bulunan ” İtirazın iptali ” davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde;” … adına kayıtlı … plaka sayılı kamyon müvekkil şirkete … nolu … Genişletilmiş Mavi Ticari Kasko Poliçesi ile sigortalıdır. 08.08.2017 tarihinde, davalının maliki olduğu … plaka sayılı çekiciye müvekkil şirkete sigortalı … plaka sayılı kamyon yüklenmiş, çekici diğer takip borçlusu … sevk ve idaresinde … Caddesi’nden Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi istikametine seyir halinde iken çekicinin yüklü sigortalı kamyon ile … tramvay köprüsüne sürtmesi, sigortalı kamyonun dengesinin bozulması nedeniyle köprü ayağına çarpması ve yolun banket kısmına devrilmesi neticesinde maddi. hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir. Davalının maliki olduğu araç sürücüsü …, 2918 s. KTK Md.65/1-h (Yükün karayoluna değecek, düşecek, dökülecek, saçılacak, sızacak, akacak, kayacak, gürültü çıkaracak şekilde yüklenmesi) hükmünü ihlal etmek sureti ile davaya konu kazanın meydana gelmesine tam ve ağır kusuru ile sebebiyet vermiştir. Sigortalının müvekkil şirkete hasarın poliçe kapsamında tazmini hususunda başvurusu ve 30.09.2017 tarihli taahhütname uyarınca hasarlı aracın onarımına başlanmış ve onarıma ilişkin … Ticaret A.Ş. tarafından 30.09.2017 tarihli fatura tanzim olunmuştur. Akabinde müvekkil şirketin talebi üzerine eksper incelemesi yapılmış ve 06.11.2017 tarihli eksper raporu tanzim olunmuştur. 30.09.2017 tarihli faturaya konu ve eksper raporu ile tespit olunan hasar bedeli 152.099,81-TL olarak poliçe kapsamında 10.01.2018 tarihinde … Ticaret A.Ş.’ne … Bankası A.Ş. aracılığı ile ödenmiştir. Müvekkilin tüm yükümlülüklerini yerine getirmesi sebebi ile müvekkil ibra olunmuş, TTK Md.1472, TBK Md. 168, KTK Md. 85 ve Md. 67, Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartları B.4 uyarınca müvekkil sigortalının haklarına halef olmuştur. Sigortalının haklarına halef olan müvekkilimce ödenen 152.099,81 TL’nin ve işlemiş faizin rücuan tahsili amacı ile, araç maliki … ve sürücü … aleyhine Konya .İcra Müdürlüğü … E. sayılı ilamsız icra takibi yapılmış Sürücü …’ın takibe itiraz etmemesi nedeniyle işbu borçlu yönünden takip kesinleşmiş, araç maliki …’nün 25.07.2019 tarihinde borca itirazı üzerine takip işbu borçlu yönünden durmuştur. Bu sebeple tarafımızca arabuluculuk için 21.01.2021 tarihli dilekçe ile Konya Arabuluculuk Bürosu’na başvurulmuş ve Büro tarafından başvurumuz kabul edilerek Arabuluculuk Başvuru Formu tanzim olunmuştur. 19.03.2021 tarihinde ilk oturum yapılmış, arabuluculuk görüşmelerine devam olunmuş, ancak taraflar arasında uzlaşma sağlanamamış ve 19.03.2021 tarihli Arabuluculuk Son Tutanağı imzalanmıştır. Davalı-borçlu, müvekkil şirket tarafından sigortalıya ödenen tazminattan sorumlu olup takibe itirazı haksız ve hukuki dayanaktan yoksundur. Zira; 08.08.2017 tarihinde meydana gelen kazada, sürücü … 2918 s. KTK Md.65/1-h hükmünü ihlal etmek sureti ile kazaya sebebiyet vermiş ve kaza neticesinde müvekkil şirkete sigortalı araç hasar ve zarara uğramıştır. Sürücü … kaza tespit tutanağı ile sabit olduğu üzere meydana gelen kazada tam kusurludur. Bu sebeple sürücü …”’ın TBK Md.49 uyarınca haksız ve hukuka aykırı eylemi neticesinde meydana gelen hasar ve zarardan araç maliki davalı, sürücü ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. Yine KTK Md.3 hükmü ile “İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir.” işleten kavramı tanzim olunmuştur. Aracın malik ve işleteni olan davalı KTK Md.3 ve Md.85 vd. hükümleri uyarınca müvekkil şirket tarafından poliçe kapsamında ödenen tazminattan sorumludur. Bu sebeple davalının takipte borca itirazı haksız ve hukuki dayanaktan yoksundur. Ayrıca davalı, alacağın tahsilini engellemek maksadıyla haksız ve kötü niyetli olarak takibe itirazda bulunmuştur. İşbu sebeple de davalı borçlunun, İİK Md.67 uyarınca haksız ve kötü niyetli itirazı sebebi ile itiraz edilen kısmın /420’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini talep ediyoruz. Belirtilen sebeplerle Yargıtay .HD … E. … K. sayı ve 22.11.2018 tarihli kararı uyarınca görevli, HMK Md.15 uyarınca yetkili mahkemeniz nezdinde işbu davanın ikamesi zorunlu olmuştur.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde; ” Kazaya konu … adına kayıtlı olan; … plaka sayılı araç, baraj inşaatında çalıştığı esnada devrilmiş, ciddi şekilde hasar oluşması akabinde araç, servise götürülmek üzere; Müvekkil Davalı …’ye ait … sevk ve idaresine olan araca yüklenmiştir. Davacı … Şigorta A.Ş. nezdinde kasko sigorta poliçesiyle sigortalı olan … adına kayıtlı araç, Müvekki)’e ait araca yüklenmeden baraj inşaatında devrilip ciddi hasara uğraması neticesinde yürür vaziyette olmadığından taşınması için nakliye çağrılmıştır. Davacı sigorta şirketi nezdinde kasko poliçesi bulunan … adına kayıtlı; … plaka sayılı araç, bahse konu kaza öncesi kaza geçirip hasara uğradığı için zaten hasarlı durumdadır. Bu nedenle; … plaka sayılı aracın baraj inşaatında geçirdiği kazaya ilişkin tutanakların, hasar tespit evraklarının dosyaya celbi ve hasarlı aracın Müvekkilin aracına yüklenmeden önceki hasar tespitinin yapılması zorunludur. Davacı dava dilekçesinde; Müvekkil Davalı’ya ait; … plaka sayılı aracı kullanan …’ın kamyon üzerindeki yükü karayoluna değecek, düşecek şekilde yükleme yapması nedeniyle kusurlu olduğunu iddia etmiştir. Mezkür dosyada hakkaniyetli bir değerlendirme yapılması açısından tarafların kusur oranlarının tespiti için bilirkişiye gönderilmesi zorunludur. Zira Müvekkil Davalıya ait olan araç, … adına kayıtlı olan kazalı ve hasarlı aracı şehir dışından yüklemiştir. Yol güzergâhı üzerinde bulunan bütün üst geçit, alt geçit ve köprülerden sorunsuz şekilde geçen Müvekkilin aracı Selçuk Üniversitesi Kampüs Alt geçidine geldiğinde mezkür kaza meydana gelmiştir. Burada tespiti yapılması ve araştırılması gereken husus; kazalı aracı Müvekkil İsmail’e ait araca yükleyen firmanın gerekli bilgilendirmeyi yapıp-yapmadığı, mevcut alt geçidin yüksekliğinin olması gereken yükseklikte olup-olmadığı, karayollarının hatasının mevcut olup olmadığı ile aracı kullanan …’ın kazaya ilişkin kusurunun olup-olmadığı hususlarının irdelenmesidir. Müvekkil Davalı’ya ait araç, … sevk ve idaresindeyken üzerinde bulunan yükle, şehir dışında ve şehir içinde tüm alt geçitleri ve üst geçitleri sorunsuz şekilde geçmesine rağmen Selçuk Üniversitesi Kampüs Alt geçidinde kazanın yaşanması hayatın olağan akışına aykırı olup, Sn. Mahkemeniz tarafından bu konuda değerlendirme yapılması kanaatimizce zorunludur. Kaza tutanağının tanzimi sırasında Müvekkil Davalı tarafından kazayı tutan ekiplere alt geçit yüksekliği hususu izah edilmesine rağmen, tutanağı tutan polis ekipleri tarafından dikkate alınmamış ve kusur oranları hatalı şekilde tayin edilmiştir. Meydana gelen kazada Müvekkil Davalı … ve aracı kullanan …, alınması gereken bütün tedbirleri ve önlemleri almışlardır. Dolayısıyla meydana gelen kazada tüm kusurun Müvekkil Davalı’ya ait olduğunun iddia edilmesi hukuka, hakkaniyete ve gerçeğe aykırıdır. Yukarıda da izah ettiğimiz üzere; maddi hasara konu araç, Müvekkil davalının aracına yüklendiği esnada zaten ciddi şekilde hasarlı olan bir araçtı. Sn. Mahkemeniz tarafından tespit edilmesi gereken en önemli husus; … adına kayıtlı olan aracın Müvekkilin aracına yüklenmeden önceki hasar tespitinin yapılmasıdır. Davacı şirket, dava dilekçesinde bu konuya ilişkin hiçbir açıklama yapmamıştır. İfade ettiğimiz gibi … adına kayıtlı araç, öncesinde çok ciddi hasara uğradığı için araca ait zararın büyük kısmı o kazaya ilişkin olup, Müvekkil’in aracında uğradığı kazada Davacının talep ettiği hasar miktarlarının oluşması mümkün değildir. Müvekkil Davalı …’nün … plaka sayılı aracı; 05.09.2016-05.09.2017 tarihleri arasını kapsayan … Poliçe No ile … Sigorta A.Ş.’ye Zorunlu Mali Mesuliyet sigortası kapsamında sigortalıdır. Yine Müvekkil Davalı … adına kayıtlı … plaka sayılı araç, kaza tarihi itibariyle … Sigorta A.Ş.’ye … numaralı poliçe ile yurtiçi taşıyıcı sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olup, aracın üzerinde bulunan yük sigortalıdır. Bu nedenle; davanın ilgili sigorta şirketlerine ihbar zorunluluğu doğmuştur. Mezkur davanın … Sigorta A.Ş. ve … Sigorta A.Ş.’ye ihbar edilmesini talep ediyoruz. …’e kayıtlı; … plaka sayılı araç, yargılamaya konu kaza öncesi zaten hasarlı durumdadır. Davacı şirket nezdinde sigortalı olan aracın baraj inşaatında geçirdiği kazaya ilişkin tutanakların, hasar tespit evraklarının dosyaya celbi ve hasarlı aracın Müvekkilin aracına yüklenmeden önceki hasar tespitinin Sn. Mahkemeniz tarafından yapılması kanaatimizce zorunludur. Bu nedenle; önceki kazanın gerçekleştiği baraj inşaatının bağlı bulunduğu Jandarma Karakolu’ndan kazaya ilişkin evraklar ve tüm delillerin dosyaya istenilmesi gerekmektedir. Cevap dilekçemiz ekinde sunmuş olduğumuz jandarmanın tutmuş olduğu tutanaktan da anlaşılacağı üzere; dava konusu kazadan hemen önce … adına kayıtlı olan; Ol R 9865 plaka sayılı kamyonun üzerinde hafriyat bulunduğu esnada inşaat sahası içerisinde bulunan yolun sağ tarafına devrildiği ve araç üzerindeki hasarın çok fazla olduğu anlaşılmaktadır. … adına kayıtlı aracın yargılama konusu kaza nedeniyle aracında meydana gelen değer kaybı ve kazanç kaybı talebi için Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas. sayılı dosyasıyla yargılama yapılmıştır. İlgili dosyasının celbini talep ediyoruz. Davacı şirket nezdinde kaskolu aracın talep konusu kazadan önceki hasarın tespiti açısından; … plaka sayılı aracın dava konusu kazadan hemen önce baraj inşaatında geçirdiği kaza nedeniyle ilgili tutanakta belirtilen Jandarma Karakolu’ndan kaza tutanağı, kazaya ilişki fotoğraflar ve eklerinin talep edilmesi, mezkür kazaya ilişkin sigorta şirketlerine müracaat edilip hasar dosyası açılmış ise hasar dosyalarının talep edilmesi, baraj inşaatındaki kazaya ilişkin dava dosyası var ise dava dosyasının celbi ve hasar kayıtlarını gösterir belgelerin ilgili servisten talep edilmesi gerekmektedir. Ayrıca Davacı şirketin cevaplaması gereken sorulardan biri de şudur; Yetkisiz kişilerce çekme teminatı kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. Zira … plakalı araç, çekilebilir vaziyette değil taşıma halindedir. Dolayısıyla Dayacı’nın ödeme yaptığı teminat kapsamı hakkında dosyaya beyanda bulunması elzemdir. Hukuka uygun hakkaniyetli bir yargılama için öncelikle; Sn. Mahkemeniz tarafından Davacı nezdinde sigortalı aracın yargılamaya konu kaza öncesinde geçirdiği kazaya ilişkin hasar tespitinin yapılması, mezkür kazaya ilişkin kusur incelemesinin yaptırılması, tüm bu eksik bususların ikmalinden sonra Müvekkil Davalı … ve aracı kullanan …’ın kusuru tespit edilir ise sadece yargılama konusu olaya ilişkin olan hasar miktarının tespiti için bilirkişiye gönderilmesi bizce elzemdir.” şeklinde cevap vermiştir.
Mahkememiz ara kararı uyarınca ilgili Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacı ve davalının Esnaf olarak odaya kayıtlı olup olmadığının, Oda kaydının ne zaman yapıldığının, Oda kaydının halen devam edip etmediğinin ve Oda kaydı sona ermişse ne zaman sona erdiğinin araştırılarak mahkememize bilgi verilmesi istenilmiştir.
İlgili Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden gelen yazıda davalının herhangi bir tacir kaydına rastlanılmadığının bildirildiği görülmüştür.
İlgili Esnaf ve Sanatkarlar Birliğince gönderilen müzekkere cevabında ise davalının herhangi bir esnaf ve sanatkar bilgisine rastlanılmadığının bildirildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekili davalı aleyhine İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davası açtığı, davalı vekilinin yasal süresi içerisinde cevap dilekçesini ibraz ettiği görülmüştür.
Mahkemelerin görevlerine ilişkin düzenlemelerin 6100 sayılı HMK.nun 1.2.3.4. maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 2.maddesinde;”Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” şeklinde düzenlendiği, yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 Sayılı Kanun ile değişik 6102 sayılı TTK. nun 5/3.maddesinde; “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenlemenin yapıldığı, Bu düzenleme ile Ticaret Mahkemeleri genel mahkemeler içinde yer alan Asliye Hukuk Mahkemelerinin bir dairesi olmaktan çıkarılarak genel mahkemeler arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğunun kabul edildiği, yine 6102 sayılı TTK.nun 4. Maddesinde Ticaret Mahkemelerinin görevine giren dava ve çekişmesiz yargı işlerinin düzenlendiği, dava şartlarına ilişkin düzenlemenin HMK.nun 114.ve 115.maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 114/1-c maddesinde mahkemenin görevli olmasının dava şartı olduğunun, aynı kanunun 115.maddesinde mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağının ve taraflarında her zaman ileri sürebileceğinin, dava şartlarının noksan olması halinde davanın usulden reddine karar verileceğinin, HMK’nun 138/1.maddesinde mahkemenin öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebileceğinin düzenlendiği görülmüştür.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22.3.1944 tarih … Esas – … Karar R.G.3.7.1944 sayılı kararında; “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde kabul edildiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın TTK.4.maddesinde tahdidi olarak sayılan dava türlerinden olmadığı gibi davacının … Sigorta Şirketi olduğu, davalının ise gerçek kişi olduğu, tacir olmadığı, ve davalının da ticari işletme ile ilgili hususlardan da olmadığı, eldeki davanın haksız fiilden kaynaklı zararın rücuen tahsili amacıyla yapılan icra takibine dayalı itirazın iptali davası olduğu davanın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar sayılı içtihatları ile; Ankara BAM . HD’nin … Esas, … Karar, İstanbul Bam . HD’nin … Esas, … Karar, Antalya BAM . HD’nin … Esas, … Karar, Adana Bam . HD’nin … Esas, … Karar, Gaziantep Bam . HD’nin … Esas, … Karar, Ankara BAM . HD’nin … Esas, … Sayılı karaları da; davamız konusu ile aynı mahiyetteki davalarda uyuşmazlık konusu haksız fiilden kaynaklandığı için halefiyet ilkeleri de nazara alınarak görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna yönelik içtihat ve kararları içermektedir. Yine Yargıtay . HD’nin merci tayinine ilişkin olmasa dahi Asliye Hukuk Mahkemelerince görülen davamız ile benzer mahiyetteki davalarda göreve ilişkin herhangi bir bozma kararı verilmemiştir ( Yüksek Yargıtay . Hukuk Dairesi(nin … Esas, … Karar, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar) yine Yargıtay . HD’nin 23/01/2017 tarih ve … -… sayılı; 23/01/2017 tarih ve … -… sayılı; Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 29/12/2016 tarih ve … -… sayılı; 20/05/2019 tarih ve … -… sayılı; 16/10/2019 tarih ve … -… sayılı ve Ankara BAM . HD’nin 04/04/2019 tarih ve … … sayılı kararlarında da belirtildiği gibi dava niteliği itibariyle haksız fiilden kaynaklanmaktadır, Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 05/11/2015 tarih ve … Es. … Kar.,Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 17/12/2015 tarih ve … Es. … Kar., Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 09/06/2016 tarih ve … Es. … Kar.sayılı ilamlarının da aynı doğrultuda olduğu görülmüştür.
Ayrıca Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ilk derece mahkemesi olarak … Esas, … Karar sayılı ilamının Konya BAM . H.D’nin … Esas, … Karar sayılı 14/12/2020 tarihli ilamının da benzer şekilde kabul edildiği, TTK.4.5. maddeleri gereğince mahkememizin görevli olmadığı, (Y. HGK 10.02.2016, … -… E, … Sayılı İlamının da aynı doğrultuda olduğu görülmüş, (özü; Ticaret Mahkemesi’nin görev alanını belirleyen ilam)) Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından dava dilekçesinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine, Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
1-Dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE
2-6100 sayılı HMK.nun 20/1.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurması halinde dava dosyasının görevli KONYA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin başvurmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına KARAR VERİLMESİNE,
3-6100 sayılı HMK.nun 20/1.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurması halinde dava dosyasının görevli Konya Nöbetçi ASLİYE HUKUK MAHKEMELERİNE GÖNDERİLMESİNE, kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin başvurmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına KARAR VERİLMESİNE,
4-6100 sayılı HMK.nun 331/2.maddesi gereğince harç ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davaya görevli mahkemece devam edilmesi halinde görevli mahkemece, aksi takdirde talep halinde mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/04/2022

Katip Hakim

* Bu evrak UYAP-DYS üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.