Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/237 E. 2023/30 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : …
VEKİLİ :
DAVALI : …
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
KARARIN MAHİYETİ : GÖREVSİZLİK

Mahkememizde görülmekte bulunan ” İtirazın İptali ” davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27/03/2019 tarihinde …’a olduğunu bildirdikleri … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile Konya İl Sağlık Müdürlüğü’ne ait olan … sevk ve idaresinde olduğunu bildirdikleri … plaka sayılı ambulansın çarpışması sonucunda trafik kazasının meydana geldiğini, kazada … plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunan …’in yaralanarak malul kaldığını, kazaya karışan … plaka sayılı aracın zorunlu mali ve mesuliyet sigortasının bulunmadığını, kazada yaralanarak malul kalan … vekili tarafından … yapılan başvuru üzerine … tarafından kusur oranına göre 41.927,00TL maluliyet tazminatı 17/01/2020 tarihinde hak sahibine ödendiğini, … ödediği tazminatı … plaka sayılı aracın işleteni ve sürücüsünden tahsil etmek amacıyla Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine başladıklarını, davalının icra takibine itiraz ederek durdurduğunu, bu sebeple işbu davaya açtıklarını, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla yargılama safhasında ortaya çıkabilecek tazminattan indirim sebeplerinin bulunması halinde Mahkemece hak sahibinin gerçek zararının tespit edilerek gerçek zarar tutarından kusur ve her türlü indirim tutarlarının düşüldükten sonra Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına davalı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak yapılan itirazın iptali ile takibin devamını alacaklarının tahsilini teminen davalıya ait … plaka sayılı aracın trafik kaydına üçüncü kişilere devir ve satışının önlenmesi amacıyla tedbir konulmasını, ayrıca davalının alacağının %20’sinde az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödenmesini, dava masrafları arabuluculuk ücreti ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettikleri görülmüştür.
Mahkememizce verilen 11/02/2021 tarih ve … Esas … sayılı kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 18/05/2021 tarih ve … Esas – … Karar sayılı ilamıyla kaldırılarak Mahkememize gönderildiği ve … Esas sırasına kaydı yapıldığı anlaşıldı.
11/11/2021 Tarihli Ankara Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; “İlgi yazınız ile gönderilen iki aracın karıştığı yaralamalı kazayla ilgili dosya incelendiğinde, Trafik Kazası Tespit Tutanağı’nın bulunmadığı, hazırlık evrakına ait bir kısım verilerin bulunduğu, görülmüştür. Sağlıklı biçimde rapor tanzim edilebilmesi bakımından, Trafik Kazası Tespit Tutanağı ile birlikte Ceza dosyasının kül halinde teminine ihtiyaç duyulmuştur. İstenen hususun ikmali bakımından, dosyanın işlem görmeksizin mahalline iadesine karar verilmiştir.” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
10/12/2021 Tarihli Ankara Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda;” İlgi yazınız ile gönderilen iki aracın karıştığı yaralanmalı dava konusu kazayla ilgili dosya incelendiğinde, dosyada sadece Adli Tıp Kurumu Raporu olduğu, 11.11.2021 tarihli müzekkere yazımızda belirtilen eksikliklerin giderilmediği, olay anına ait kamera görüntülerinin yer aldığı CD’nin, Trafik Kazası Tespit Tutanağının, ifadelerin dosyada bulunmadığı, görülmüştür. Sağlıklı biçimde rapor tanzim edilebilmesi bakımından, yukarıda belirtilen eksikliklerin giderilmesine, “Ceza Dosyasının” kül halinde gönderilmesine ihtiyaç duyulmuştur. İstenen hususun ikmali bakımından, dosyanın işlem görmeksizin mahalline iadesine karar verilmiştir.” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
06/04/2022 Tarihli Ankara Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; “Sürücü …’ın %50 (yüzde elli) oranında kusurlu olduğuna, Sürücü … ’ın % 50 (yüzde elli) oranında kusurlu olduğuna, karar verildiği kanaatini bildirir müşterek rapordur.” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Davacı vekili 20/09/2022 havale tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde özetle; 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete yayınlanan Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ve 03.08.2013 tarih Ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre kişide kaza ile doğrudan illiyet bağı olan kalıcı sakatlık niteliğinde arıza bulunmadığı , 20.02..2019 tarih ve 30692 sayılı Resmi Gazete ‘de yayımlanan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre kişide kaza ile doğrudan illiyet bağı olan kalıcı sakatlık niteliğinde arıza bulunmadığı, Mevcut arızasının iyileşme süresinin 3 haftaya kadar uzayabileceği ,bu süre zarfında kişinin herhangi bir gelir getirecek işte çalışamayacağı bu sürenin sürenin geçici iş göremezlik süresi olarak değerlendirilmesi gerektiği , Kişide dosya kapsamında fatura edilmiş SGK tarafından karşılanmayan tedavi masraflarının olmadığını ancak bu tür bir yaralanmada bir takım fatura edilemeyen ( özel diyet ,ulaşım , rehabilitasyon ,pansuman , özel hastane muayene farkı vb.) masrafların olacağını kaçınılmaz giderlerin yapılan masrafların niteliği yapıldıkları tarih ve yerler dikkate alındığında ayrı ayrı kaleme alınmasının mümkün olmadığı, yaralanmanın da ağırlık ölçüsü dikkate alındığında bu tür giderlerin 750 TL olarak değerlendirildiği , Bilirkişi raporundaki aleyhe tespit ve değerlendirmeleri kabul etmediklerini,
dosyaya İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan rapor aldırılmasını talep etmiştir.
Dava; “İtirazın İptali” davasıdır.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekilinin davalı aleyhine İtirazın İptali davası açtığı, bir kısım davalıların cevap dilekçesini ibraz ettiği görülmüştür.
Mahkemelerin görevlerine ilişkin düzenlemelerin 6100 sayılı HMK.nun 1.2.3.4. maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 2.maddesinde;”Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” şeklinde düzenlendiği, yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 Sayılı Kanun ile değişik 6102 sayılı TTK. nun 5/3.maddesinde; “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenlemenin yapıldığı, Bu düzenleme ile Ticaret Mahkemeleri genel mahkemeler içinde yer alan Asliye Hukuk Mahkemelerinin bir dairesi olmaktan çıkarılarak genel mahkemeler arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğunun kabul edildiği, yine 6102 sayılı TTK.nun 4. Maddesinde Ticaret Mahkemelerinin görevine giren dava ve çekişmesiz yargı işlerinin düzenlendiği, dava şartlarına ilişkin düzenlemenin HMK.nun 114.ve 115.maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 114/1-c maddesinde mahkemenin görevli olmasının dava şartı olduğunun, aynı kanunun 115.maddesinde mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağının ve taraflarında her zaman ileri sürebileceğinin, dava şartlarının noksan olması halinde davanın usulden reddine karar verileceğinin, HMK’nun 138/1.maddesinde mahkemenin öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebileceğinin düzenlendiği görülmüştür.
Eldeki dava ile ilgili olarak 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca görev dava şartıdır.
HMK’nın 115. maddesine göre Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmak zorundadır hükümleri bulunmaktadır.
HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca görev dava şartıdır.
HMK’nın 115. maddesine göre Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmak zorundadır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22.3.1944 tarih … Esas – … Karar R.G.3.7.1944 sayılı kararında; “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde kabul edildiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın TTK.4.maddesinde tahdidi olarak sayılan dava türlerinden olmadığı gibi davacının … olduğu, davalının ise gerçek kişi olduğu, tacir olmadığı, ve davalının da ticari işletme ile ilgili hususlardan da olmadığı, eldeki davanın haksız fiilden kaynaklı zararın rücuen tahsili amacıyla yapılan icra takibine dayalı itirazın iptali davası olduğu davanın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar sayılı içtihatları ile; Ankara BAM . HD’nin … Esas, … Karar, İstanbul Bam . HD’nin … Esas, … Karar, Antalya BAM . HD’nin … Esas, … Karar, Adana Bam . HD’nin … Esas, … Karar, Gaziantep Bam . HD’nin … Esas, … Karar, Ankara BAM . HD’nin … Esas, … Sayılı karaları da; davamız konusu ile aynı mahiyetteki davalarda uyuşmazlık konusu haksız fiilden kaynaklandığı için halefiyet ilkeleri de nazara alınarak görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna yönelik içtihat ve kararları içermektedir. Yine Yargıtay . HD’nin merci tayinine ilişkin olmasa dahi Asliye Hukuk Mahkemelerince görülen davamız ile benzer mahiyetteki davalarda göreve ilişkin herhangi bir bozma kararı verilmemiştir ( Yüksek Yargıtay . Hukuk Dairesi(nin … Esas, … Karar, Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar) yine Yargıtay . HD’nin 23/01/2017 tarih ve … -… sayılı; 23/01/2017 tarih ve … -… sayılı; Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 29/12/2016 tarih ve … -… sayılı; 20/05/2019 tarih ve … -… sayılı; 16/10/2019 tarih ve … -… sayılı ve Ankara BAM . HD’nin 04/04/2019 tarih ve … … sayılı kararlarında da belirtildiği gibi dava niteliği itibariyle haksız fiilden kaynaklanmaktadır, Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 05/11/2015 tarih ve … Es. … Kar.,Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 17/12/2015 tarih ve … Es. … Kar., Yargıtay .Hukuk Dairesi’nin 09/06/2016 tarih ve … Es. … Kar.sayılı ilamlarının da aynı doğrultuda olduğu görülmüştür.
Ayrıca Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ilk derece mahkemesi olarak … Esas, … Karar sayılı ilamının Konya BAM . H.D’nin … Esas, … Karar sayılı 14/12/2020 tarihli ilamı ile Yargıtay . HD’nin 16/09/2021 tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamı (BAM arasındaki görüş ayrılığını gideren emsal kararı) ilamlarının benzer şekilde kabul edildiği, TTK.4.5. maddeleri gereğince mahkememizin görevli olmadığı, (Y. HGK 10.02.2016, … -… E, … Sayılı İlamının da aynı doğrultuda olduğu görülmüş, (… ; Ticaret Mahkemesi’nin görev alanını belirleyen ilam)) Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından dava dilekçesinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi (görev konusunun mahkemece her zaman resen dikkate alınabileceği yasal mevzuat gereği olduğu gibi Ankara BAM . HD’nin … Esas, … Karar sayılı 22/06/2021 tarihli ilamının da benzer nitelikte olduğu anlaşılmakla) ayrıca Konya BAM . HD’nin … Esas, … Esas, 23/05/2022 tarihli kararında ise “… Somut olayda; davacı …, yönetmeliğin 16. Maddesinde sayılan hallerde ödediği tazminatı sorumlu davalılara rücu etmektedir. Davalılar gerçek kişi olup uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Her ne kadar dairemizin önceki kararında; dava haksız fiilden kaynaklanıyor ise de zorunlu mali mesuliyet sigortası bulunmayan davalının sorumluluğuna ilişkin olup, zorunlu mali mesuliyet sigortasının 6102 sayılı TTK da düzenlenmesine göre, ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması ve bu nedenle ticaret mahkemelerinin görevli olduğu kabul edilmekte idi ise de; Yargıtay . HD’nin 16/09/2021 tarihli … Esas, … Karar sayılı, “Bölge Adliye Mahkemesi Kesin Kararları Arasındaki Uyuşmazlığın Giderilmesi İstemine Dair”, dairemizin bu yöndeki kararları kapsamında oluşan uyuşmazlıkların giderilmesine ilişkin yeni tarihli kararına göre; uyuşmazlığın giderilmesine konu somut olaylarda, davacı … zorunlu trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu trafik kazasılarında zarar gören üçüncü kişilere ödediği tazminatı yönetmeliğin 16. Maddesinde sayılan hallerde zarardan sorumlu olan gerçek kişi sürücü ya da işleten davalıya rücu etmektedir. TTK’nın 4/1 maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi dava söz konusu değildir. Davalılar gerçek kişi olup uyuşmazlık hasız fiilden kaynaklanmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir” şeklinde, BAM hukuk daireleri arasındaki uyuşmazlığın giderilmesine dair karar karşısında önceki verilen kararlardan dönülmesi şeklinde görev konusunda uygulama birliğinin sağlanmasının uygun olacağı değerlendirilmiştir. Bu durumda uyuşmazlığın genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden, mahkemece bu sebeple görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esasına girerek karar verilmesinde isabet bulunmadığından, kamu düzeninden kaynaklanan sebeple davalıların istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir. Nitekim Yargıtay . HD’nin … Esas, … Karar; . Hukuk Dairesinin … Esas, … karar sayılı ilamları dikkate alındığında…” Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna tekrardan karar verilmiş olmakla mahkememizin görevsizliğine, Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
1-Dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2- Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin GÖREVLİ olduğuna,
3-6100 sayılı HMK.nun 20/1.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurması halinde dava dosyasının görevli KONYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin başvurmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına KARAR VERİLMESİNE,
4-6100 sayılı HMK.nun 20/1.maddesi gereğince kanun yoluna başvuru halinde bu başvurunun reddi halinde red kararının veya görevli yargı yerinin belirlenmesi halinde bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin başvurması halinde dava dosyasının Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, bu süre içerisinde taraflardan birinin başvurmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına KARAR VERİLMESİNE,
5-6100 sayılı HMK.nun 331/2.maddesi gereğince harç ve yargılama giderlerinin davaya görevli mahkemece devam edilmesi halinde görevli mahkemece, aksi takdirde talep halinde mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/01/2023

Katip Hakim