Emsal Mahkeme Kararı Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/232 E. 2023/380 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
KONYA KARAR
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZIM TARİHİ :

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili aleyhine tamamen üretilmiş / sahte bonolar üzerinden icra takibinin yapıldığını ve kesinleştirildiğini, Takibe konu bonolardaki yazı karakterleri ve keşideci imzası kesinlikle müvekkiline ait olmadığını, bonoların alacaklı tarafça kurgulandığını ve tamamının yine alacaklı tarafça tanzim edilen bonolar olduğunu, Takibe konu bonoların sahte olduğu gibi 50.000-TL bedelli bono, tanzim tarihi olmayan bir bono olup kambiyo hukuku açısından da bono mahiyeti arz etmediğini, müvekkilin, davalıyı tanımadığını, Müvekkil aleyhine takibe konu edilen bonolar, kambiyo senedi mahiyeti taşımadığı gibi müvekkilenin takip alacaklısı gözüken davalı ile hiçbir hukuki / ticari temel / alt ilişkisi de vücut bulmadığını, Müvekkilenin davalıya hiçbir hukuki sebeple borcunun olmadığını, Öncelikle icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde teminatsız, bu mümkün değilse; takdir edilecek teminat mukabilinde İhtiyati tedbir kararı verilmesine, Dava ve takip konusu bonoların sahteliğinin ve müvekkilin borçlu olmadığı hususunun tespiti ile icra takibinin iptaline, Davalının takip konusu edilen alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkumiyetine, Muhakeme masrafları ile ücreti vekaletin davalıya tahmiline dair karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacı senet üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını iddia ettiğini, taraflarınca icra takibine geçildikten sonra, borçlu tarafından İcra Hukuk mahkemesi nezdinde herhangi bir imzaya itiraz davası açılmadığını ve takibin kesinleştiğini, Takibin kesinleşmesinden sonra, borçlunun alacaklı olarak bulunduğu icra dosyalarına haciz konulması üzerine, bu süre boyunca itirazda bulunmayan borçlunun, kötü niyetli olarak bu davayı ikame ettiğini, Davacının işbu davası, borcun ödenmesini ertelemeye yönelik, haksız ve kötü niyetli bir talep olduğunu, bu nedenlerle Davanın esastan reddine, ihtiyati tedbir talebinin reddine, Kötü Niyet Tazminat talebinin reddine, İşbu yargılamada yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas esas sayılı dosyası ile Konya C.Başsavcılığı Hazırlık Bürosu’nun … Soruşturma dosyaları istenmiş, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğün’den, Tekirdağ Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden, Konya Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliği Başkanlığın’dan , Çerkezköy Vergi Dairesi Başkanlığı’ndan, Cihanbeyli Vergi Dairesi Müdürlüğü’nden, Türkiye … Bankası A.Ş … Şubesi’nden, Meram Elektrik Dağıtım A.Ş’den, KOSKİ Genel Müdürlüğü’nden, Konya Enerya A.Ş Genel Müdürlüğü’nden, ilgili belgeler istenmiş ve dosya arasına alınmıştır.
ATK Ankara Gurp Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 08/06/2023 tarihli raporuna göre; 18/04/2023 tarihli ve… esas sayılı yazısı ile 02/05/2023 tarihinde şubemize verilen dosya içerisinde; 23/01/2023 tarihli … sayılı raporumuz ile 26/11/2021 tarihli, uzmanlık raporu arasında çelişkinin giderilmesi hususunda Adli Tıp Genel Kurulu’nda inceleme yapılması istenilmiş olup; Adli Tıp Genel Kurulunun Çalışma Usulüne Ait Genel Hükümler, Adli Tıp Kurumu Kanunu Uygulama Yönetmeliği 2659 sayılı Adlî Tıp Kurumu Kanununun 4810 sayılı Kanun ile değişik 23. maddesine dayanılarak hazırlanmış olup (Madde 23), Adli Tıp Genel Kurulunun çalışma usullerine ait genel hükümlerinde yer alan ” Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi ve Trafik İhtisas Dairesi’nin işleri Adli Tıp Genel Kurulu’nda incelemeye alınmaz. Bu dairelerden birinin raporu ile diğer bir bilirkişi raporu arasında çelişki varsa, mahkeme veya Cumhuriyet savcılıklarınca gerekçesi belirtilmek suretiyle ihtisas dairesi en az yedi uzmanın katılımıyla rapor hazırlar. Bu raporda daha önceki raporda imzası bulunan uzmanların, ihtisas dairesindeki görevi devam ettiği sürece, katılımı zorunludur. ” hükmü gereğince, inceleme konusu belgelerin genişletilmiş uzmanlar kurulunca yapılan incelemesinde; İnceleme konusu senetlerde ödeyecek bölümlerinde atılı imzaların teşhise götürecek önemli karakteristik materyal ve yazı unsuru içermeyen, tersimi basit, taklidi kolay imzalar olması nedeniyle söz konusu imzaların aidiyetinin, bu meyanda sorulduğu üzere … eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği hususlarını bildirir rapor tayin edilmiştir.
Dava, “Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)” davasıdır.
İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; Müvekkili aleyhine tamamen üretilmiş / sahte bonolar üzerinden icra takibinin yapıldığını ve kesinleştirildiğini, Takibe konu bonolardaki yazı karakterleri ve keşideci imzası kesinlikle müvekkiline ait olmadığını, bonoların alacaklı tarafça kurgulandığını ve tamamının yine alacaklı tarafça tanzim edilen bonolar olduğunu, Takibe konu bonoların sahte olduğu gibi 50.000-TL bedelli bono, tanzim tarihi olmayan bir bono olup kambiyo hukuku açısından da bono mahiyeti arz etmediğini, müvekkilin, davalıyı tanımadığını, Müvekkil aleyhine takibe konu edilen bonolar, kambiyo senedi mahiyeti taşımadığı gibi müvekkilenin takip alacaklısı gözüken davalı ile hiçbir hukuki / ticari temel / alt ilişkisi de vücut bulmadığını, Müvekkilenin davalıya hiçbir hukuki sebeple borcunun olmadığını, Öncelikle icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde teminatsız, bu mümkün değilse; takdir edilecek teminat mukabilinde İhtiyati tedbir kararı verilmesine, Dava ve takip konusu bonoların sahteliğinin ve müvekkilin borçlu olmadığı hususunun tespiti ile icra takibinin iptaline, Davalının takip konusu edilen alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkumiyetine, Muhakeme masrafları ile ücreti vekaletin davalıya tahmiline dair karar verilmesini talep ettiği, davanın İİK.72. maddesine dayalı menfi tespit davası olduğu, İİK.72.maddesinde; “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir….” şeklinde, 6102 sayılı TTK.778/1-d maddesi yollaması ile TTK. 677. Maddesinde; “Bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kişilerin imzasını, sahte imzaları, hayali kişilerin imzalarını veya imzalayan ya da adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imzaları içerirse, diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmez.” şeklinde, TTK. 778/1-a maddesi yollaması ile TTK’nun 687.maddesinde; “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun. (2) Alacağın temliki yoluyla yapılan devirlere ilişkin hükümler saklıdır.” şeklinde, 6102 sayılı TTK’nun 825.maddesinde;”(1) Borçlu, emre yazılı bir senetten doğan alacağa karşı ancak senedin geçersizliğine ilişkin veya senet metninden anlaşılan def’ilerle alacaklı kim ise ona karşı, şahsen haiz bulunduğu def’ileri ileri sürebilir.(2) Borçlu ile önceki hamillerden biri veya senedi düzenleyen kişi arasında doğrudan doğruya varolan ilişkilere dayanan def’ilerin ileri sürülmesi, ancak senedi iktisap ederken hamilin bilerek borçlunun zararına hareket etmiş olması hâlinde caizdir.” şeklinde düzenlemelerin yapıldığı görülmektedir.
Dosya incelendiğinde; davacının davaya konu hakkında Konya .İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına istinaden icra takibine konu bonoların altındaki imzaların müvekkiline ait olmadığı iddiasıyla açmış olduğu dava mahkememizce yargılamaya esas alınmış, dava dilekçesinde belirtilen Konya C.Başsavcılığının … hazırlık sayılı dosya numarası istenilmiş, aynı zamanda davaya konu icra dosyası, senet fotokopileri ve asılları mahkememizce incelenmek üzere getirtilmiş, Savcılık dosyası içerisinde bulunan imzaya ilişkin bilirkişi raporları örnekleri mahkememize getirtilmiş, bununla beraber mahkememizce de dava konusuna ilişkin imza örneklerinin alınması için dosyanın ATK’ya gönderilmiş, ATK’nın 23/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu senetler üzerindeki imzaların … elinin ürünü olup olmadığı tespit edilemediğini ihtiva eden rapor mahkememize gönderilmiş olup, mahkememizce dosya kapsamında alınan raporlar ve Konya . Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı ilamları getirtilerek değerlendirildiğinde davacının söz konusu ceza dosyalarından da beraat ettiği dikkate alındığında, yapılan değerlendirmelerde imza iddiasının ispatında alınan raporlarda davacının imzasının tespit edilememesinin davacı lehine yorumlanması da dikkate alınarak davacının 17/05/2021 tarihli dava dilekçesindeki talebi doğrultusunda davacının Konya . İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasında sadece davacı yönünden borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin iptaline karar verilmiştir, ancak yapılan yargılamada davalının cevap dilekçesinde de belirttiği üzere davalının davacının düzenlemiş olduğu düşündüğü senedin aracılar vasıtasıyla teslim aldığı dikkate alınarak yapılan işlemlerde herhangi bir hukuksuzluk görülmediğinden davacının istemiş olduğu kötü niyet talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davacının davasının KABULÜNE ile; dava konusu Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası hakkında borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin İPTALİNE,
2-Davacı vekilinin talep etmiş olduğu kötü niyet tazminat talebinin ispatlanamaması nedeniyle REDDİNE
3-Karar tarihi itibariyle ( dava değerinin 65.777,60 TL olduğunun kabulü ile) alınması gereken 4.493,26 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.123,32 TL harcın mahsubu ile kalan 3.369,94 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir KAYDINA,
4-6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 6235 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince davalıdan tahsili ile Hazine’ye irad KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan 1.191,12 TL ilk yargılama harcı, 774,98 TL tebligat ve posta gideri, 6.910,00 TL ATK fatura gideri olmak üzere toplam 8.876,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca (dava değerinin 65.777,60 TL olduğunun kabulü ile) davacı vekili için 10.524,42 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın, kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin istek halinde davacıya iadesine, karar kesinleşinceye kadar iade alınmaz ise gider avansının artan kısmının 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde re’sen davacıya İADESİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. . 22/06/2023

Katip Hakim